• Sonuç bulunamadı

3.1.3. Türkiye’ de Spor Eğitimi Veren Kurumlar

3.1.3.4. Diğer Spor Eğitimi Veren Kuruluşlar

Türkiye’de spor eğitimi veren sektörler yukarıda belli başlıklar adı altında verilmiştir. Spor sektöründe spor eğitimi veren diğer kurum ve kuruluşlara bakıldığında; web tabanlı eğitim, sivil toplum kuruluşları, spor medyası, spor eğitim kursları, spor kulüpleri, sertifika programları eğitimi veren kuruluşlar adı

23

altında verilebilir. Özellikle spor medyası, sporla ilgili gelişmeleri spor severlere ulaştırırken, spor branşlarının kitlelere ulaşmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Ayrıca çeşitli medya kuruluşları yazılı ve görsel olarak tüm branşlarda eğitici ve tanıtıcı faaliyetlerde bulunmaktadırlar.

Son yıllarda spor eğitimi, internet kullanımının artmasıyla birlikte, önemli ölçüde mesafe kat etmiştir. Bir çok spor eğitim kurumu faaliyetlerini internet üzerinden yürütürken, spor ile ilgili veri tabanlarının oluşturulması, web tabanlı eğitimlerin spor eğitimi alanında da uygulanması spor eğitimi sektörünün gelişimine önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Ayrıca spor da eğitici faaliyetlerin Compact Disclere taşınarak dağılımının yapılması da, spor eğitimi sektörüne ayrı bir boyut kazandırmıştır. Spor da çeşitli sivil toplum kuruluşları ( dernek, strateji merkezleri, meslek kuruluşları, tematik ağ uygulamaları) sporun eğitimi ile ilgili olarak dergi, kitap, bülten gibi yayınlarının yanı sıra, düzenlemiş oldukları, ulusal ve uluslar arası kongre, seminer, panel çalıştay kurs ve seminer ve sertifika eğitimlerinin de tüm dünyada önemli ölçüde artarak devam etmesi spor eğitimi sektörünün gelişimine katkıda bulunmaktadır. Spor kulüplerinin spor eğitimi adı altında yapmış oldukları sporcu, yönetici, taraftar ve personellerine yönelik çalışmaları spor eğitimi sektöründe yer alan faaliyetler olarak değerlendirmek mümkündür. Yine spor yaygınlaşması ile birlikte çeşitli isimler altında faaliyet gösteren spor eğitim kursları gittikçe profesyonelleşerek bu sektörün önemli unsurları haline gelmektedirler. (29).

24 3.2. Beden Eğitimi ve Spor

Spor sözcüğünün kökeni ME. Desport, disport sözcüklerinden türetilmiştir. Gerek tanımı ile ‘‘oyun, oyalanma, eğlenme ve işten uzaklaşma’’anlamına gelir. Bir başka deyişle, spor sözcüğü Latince kökenli olan ve dağıtmak, birbirinden ayırmak anlamına gelen disportore veya deportare sözcüklerinden doğmuştur ve Đngilizcenin yardımıyla bugün dünya dillerinin çoğuna ‘sport’ olarak yerleşmiştir(67).

Spor, insanın doğayla ilk ya da toplumla işbirliği-işbölümüne dayalı ileri ilişkilerinin bir benzetim modeli olarak, doğayla savaşım sırasında edinilen bedensel beceri ve geliştirilen araçlı-araçsız yöntemleri, sonuçları açısından barışçıl, yapan açısından tam-güncü, izleyen açısından eğlendirici biçimde bireysel ya da toplu boş zamana uygulayan; oyun, oyalanma ve işten uzaklaşmanın araçlarını gidererek işin kendisi yaparken kendi bağımsız ekonomik aygıtını da geliştiren estetik, teknik, fizik, yarışmacı, mesleki ve toplumsal bir süreçtir (63).

Beden eğitimi ve spor, insanların bedenlerini ve zekâlarını birlikte çalıştıran beden, zekâ, ruhsal, sosyal, kültürel, antropolojik, eğitim, politik, teknolojik, ahlak, sanat gibi yapılarının çeşitli yönlerden gelişmelerini sağlayan yarışmalı ve yarışmasız olarak yapılabilen doğal, eğlenceli, organizeli ve bilimsel hareketlerin bütünüdür (96).

Sporun var olması zorunlu olarak bir sosyolojik tabanı gerektirmektedir. Spor; sanat, bilim, felsefe, din vb. pek çok beşeri olgu gibi kültürün vazgeçilmez bir unsurudur. Đnsanın beden hareketlerinin organize bir şekilde tek bireylerin

25

hayatlarına, zaman zamanda yarışmaya yönelik bir sportif gösteriye dönüşmediği toplum yok gibidir. Zihin kadar beden de insanla vardır ve kültür hayatında yer alır. Kültürler eğer bazı yönleriyle bugüne kadar yaşamışsa veya belli başlı bedensel ve sportif olaylar süre gelmiş ise bu insanın tarih yapma ve tarihsel gerçekliği ortaya koyma niteliğinin bir sonucu olsa gerek.

Spor tarihi içerisinde değişik medeniyet ve kültürlerin belirginleşmiş çeşitli sporları önemli ölçüde bu kültürlerin şekillendiği coğrafya ile bağlantılı olsa da, insanların yaşama tarzı olan kültürleri ve sporları insanların doğa ile kendileri ve düşmanlarıyla mücadeleleri, egemenlik kurmak istedikleri alanlarda başarıya ulaştırılabilecek yetenekleri ve taammüden geliştirdikleri programları ile de bağlantılıdır (98).

Devirler boyunca vücut çalıştırma ve alıştırmaların, zamanımıza dek insanın ihtiyaçlarına ve doğanın kurallarına göre uygulandığı anlaşılmaktadır. Amaçsız gibi görünen bu hareketler zamanla bilinçli istemli ve amaca göre yapılan hareketler şeklini almıştır. Bu durumlar ise hareketleri, vücut eğitici bir değer ve nitelik kazandırmıştır.

Toplumsal değişimler, sağlık konuları ve uluslar arası etkinlikler sporda da büyük aşamalar yapılmasını sağladı ve günümüzde beden eğitimi ve spor, her ülkenin önem verdiği, üzerinde titizlikle durduğu bir milli konu haline gelmiştir (61).

Spor örgütlenmesini başlangıçta orta ve üst sınıflara ait, serbest zamanı fazla olan amatör kişiler yapmaktaydı. Spor, üstten alta doğru sosyal hiyerarşiye yayılmıştır ve çalışan sınıflar, bu serbest zamanlarını değerlendirmek için spor yapmakta olan amatörler ile eşit koşullarda yarışabilmek için profesyonelliği ortaya koymak gereğini duymuşlardır (13).

26

20. yüzyılın ikinci yarısında başlayan teknolojik gelişmeler, etkisini sporda da göstermiştir. Bir yandan gelişen teknoloji, spor araç, gereç ve sahalarını daha yüksek performansa uygun hale getirirken, diğer yandan kitle iletişim araçlarındaki gelişmeye koşut olarak toplumların birbirine yaklaşması, artan zenginlik düzeyi ve azalan çalışma saatleri, daha çok sayıdaki insanın gerek sporcu, gerekse seyirci olarak sporla ilgilenmesini sağlamıştır. Artık, bir spor karşılaşması için çok sayıda insan kentten kente, ülkeden ülkeye gidebilmektedir. Veya yüz binlerce insan evlerinde iletişim araçlarının başında ve aynı anda aynı karşılaşmayı izleyebilmektedir. Bu büyük kitlesel ilgi, sporu politik alanda güçlü bir propaganda, ekonomik alanda ise yeni ve güçlü bir tüketim aracı dolayısıyla yatırım alanı biçimine dönüştürmüştür. Sporun sağladığı bu yeni olanakların başarılı ve kazançlı olabilmesi için, toplumların ilgisinin sürekliliği ve bunun içinde sporcuların performanslarının yükselmesinin sürekliliği gerekli görülmektedir. Bu doğrultuda gelişen spor anlayışı ile sporcular, bedensel gücün sınırlarını zorlayan biçimde çalışmalara yönelmişlerdir (13).

20. yüzyıldan başlayarak, spor etkinlikleri, önce doğal ve kentsel ortamlardan özel olarak düzenlenmiş spor ortamlarına çekildiler. Bu gelişmede modernizmin etkisi yadsınamaz. Spor etkinliklerinin ekonomik boyutunun önem kazanmasına koşut olarak, sporcuların giderek belli spor dallarında uzmanlaşmaları, sporun oyundan çok gösteri amacına yöneltilmesi, yarışma ve seyir sporlarının desteklenmesi, beraberinde spor mekanlarının daha özenli düzenlenmesini getirmiştir. Spor etkinliklerine bakış açısının değişimi, spor yapılan alanların yüzey özelliklerinin iyileştirilmesi, mekansal boyutlarının standartlaştırılması gibi baskılar oluşturmuştur. Genişlemekte olan ticari

27

etkinlikler ve çalışan sınıfın serbest zaman etkinliklerini yeniden biçimlendiren ve belirleyen etkili güçlerin de katılımı ile spor etkinlikleri doğal ve kentsel ortamlar yerine, uzmanlaşmış spor ortamlarında sürdürülmesi gereken etkinlikler olarak görülmeye başlanmıştır (13).