• Sonuç bulunamadı

2.4. Kaynaştırma Eğitimi

2.4.5. Diğer Ülkelerde Kaynaştırma Eğitimi

Dünyada özel gereksinimli bireylerin eğitimine yönelik ilk sistemli çabalar 16. yüzyılda ortaya çıkmakla birlikte, okullaşmanın 1700’lü yıllardan başlayarak 1900’lü yılların ortalarına kadar hızla devam ettiği bilinmektedir. 1900’lü yılların ilk yarısı, farklı engel gruplarına yönelik özel eğitim okullarının sayılarının hızla arttığı yıllardır. Bu yıllar Amerika Birleşik Devletleri’nde ve pek çok Avrupa ülkesinde, özel gereksinimli öğrencilere yönelik olarak sürdürülen hizmetlerin, özel eğitim okullarında gerçekleştirildiği yıllar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde, özel gereksinimli öğrencilerin genel eğitim sınıflarında eğitim göremeyeceği düşüncesi yaygındı. Tam gün özel eğitim okullarının, özel olarak yetiştirilmiş öğretmenlerle ve özel olarak düzenlenmiş çevre ile özel gereksinimli öğrencilere en iyi hizmet veren ortamlar olduğu ileri sürülmekteydi. Fiziksel, zihinsel ya da duygusal-sosyal yönden akranlarından farklı olan öğrencilerin, diğer çocukları olumsuz olarak etkileyeceği düşünülür ve ayrı okula yerleştirilmelerine karar verilirdi (Kargın, 2004: 2).

1900 ile 1960 yılları arasında özel gereksinimli öğrencilerin özel eğitim okullarında ve sınıflarında eğitim görmeleri görüşü yaygın olarak benimsenmekle ile birlikte; sınırlıda olsa kaynaştırmaya yönelik bazı girişimler dikkat çekmektedir. 1960’lardan günümüze kadar geçen dönem, kaynaştırma açısından en hızlı ve en çarpıcı gelişmelerin ortaya çıktığı dönemdir ( Sucuoğlu ve Kargın, 2006:32).

Amerika Birleşik Devletleri (ABD): ABD’de 1975 yılında yürürlüğe giren P.L. 94-142 Tüm Engelliler İçin Eğitim Yasası, 1990 yılında bazı değişiklikler yapılarak P.L. 101-476 Özürlü Bireylerin Eğitim Yasası adını almıştır. Bu yasada kaynaştırma eğitimini destekleyici nitelikte bir hüküm yer almaktadır. Bu hükme göre okullar, özürlerinin derecesi ve özellikleri ne olursa olsun tüm çocukları kabul etmelidir. Özel gereksinimli hiçbir çocuk ücretsiz eğitimin dışında bırakılamaz. Yasaya göre, okullar özel gereksinimli çocukları, mümkün olan en üst oranda, normal gelişim gösteren çocuklarla birlikte eğitmelidir. Bu yasada az kısıtlayıcı eğitim ortamı diğer yasada olduğu gibi önemle vurgulanmaktadır. 1997 yılında yürürlüğe giren P.L. 105-17 sayılı yasada da, bir okul sisteminin, özel gereksinimli öğrenciyi mümkün olan en yüksek oranda, normal gelişim gösteren öğrencilerle bir arada eğitmek olduğu belirtilmiştir. Ancak, eğer özel gereksinimli öğrenciye gerekli destek ve yardım hizmetleri sağlandığı halde, öğrenci o okulda yeteri kadar başarılı olamıyorsa, okul özel gereksinimli

öğrencinin bir özel eğitim okulundan yararlanmasını isteyebilmektedir (İftar ve Batu, 2006: 13).

Almanya: Organize edilmiş özel okullar sistemine sahip olan Almanya da, bedensel, zihinsel, ruhsal ya da sosyal yönden yetersizliği olan veya dil yetersizliği ya da başka nedenlere dayalı öğrenme güçlüğü olan ve normal eğitim kurumlarında başarılı olamayan öğrencilerin özel okullara devam etmeleri gerekmektedir. Almanya’da engellilerin izolasyonundan kaçınmak için benimsenen “mümkün olduğunca özel yardım mümkün olduğunca birlikte eğitim” ilkesi kaynaştırma uygulamalarını destekler görünmektedir (Sart vd., 2004: 3).

İngiltere: İngiltere’de 1993 yılında çıkan Eğitim Yasası (Education Act and Regulations) ve 1994 yılında yürürlüğe giren Uygulama Kılavuzu (Code of Practice) ile her özür grubundaki çocukla ilgili eğitsel düzenlemelerin esasları belirlenmiştir. İngiltere’de eğitim çağındaki tüm bireylerin eğitimlerinin herhangi döneminde özel eğitme gereksinim duyabilecekleri düşünülmekte ve yapılan düzenlemelerle, tüm öğrencilerin özel eğitim hizmetlerinden mümkün olan en üst düzeyde yaralanabilmeleri amaçlanmaktadır. İngiltere’deki son özel eğitim düzenlemelerinin en önemli özelliği, özel eğitim kapsamına girecek çocukların önemli bir bölümünün eğitimlerinin, formal eğitim süreçlerine yer vermeksizin, normal eğitim ortamlarında yapılabileceğini öngörmesidir. Tek tip değerlendirme ve eğitim yaklaşımının tüm gereksinimli çocuklar için uygun olmayacağı görüşünden yola çıkılarak beş aşamalı bir özel eğitim değerlendirme ve öğretim sistemi oluşturulmuştur. Bu aşamaların birinci, ikinci üçüncüsü informal değerlendirme ve kaynaştırmayı, dördüncü ve aşamalar ise formal değerlendirme ve gerekli görülen durumlara ayrıştırmayı içermektedir (Özgür, 2008:38; Department for Education,1994:4)

Fransa: Fransa, 1975 yılında çıkardığı özel bir yasayla yetersizliği olan çocukların da zorunlu eğitim kapsamına alınmasını ve eğitimin normal sınıflarlarda verilerek, mümkün olmadığı durumlarda bu öğrencilerin özel alt sınıflara alınmasını ya da engellerine göre diğer özel eğitim kurumlarına gönderilmelerine karar verilmiştir. Kaynaştırma uygulaması yapılan normal okullarda yetersizliği olan öğrencilerle psikolog, özel eğitimci ve çocuğun gelişiminden sorumlu uzmanlar ilgilenir. Bu ekip, okul doktor ve öğretmenlerle birlikte işbirliği içine girer (Sart vd., 2004: 3).

İspanya: 1970 yılında çıkarılan Eğitim Yasası özel eğitimi, genel eğitimin bir parçası saymasına rağmen bu hizmet sadece hafif ve orta dereceli öğrenme güçlüğü olan bireyleri kapsamıştır.Eğitim Bakanlığı tarafından, özel eğitim konusundaki sorunlarla baş edebilmek için Milli Özel Eğitim Enstitüsü kurulmuş, bu enstitü tarafından üretilen planda bireysel yaklaşım, kaynaştırma, normalizasyon ve sektörleşme kavramlarına yer verilmiştir.1985 yılında İngiltere’nin deneyimlerinden ve desteğinden faydalanarak kaynaştırma projesini başlatmıştır. Proje kapsamında, erken eğitimde, okul öncesi ve temel eğitimde kaynaştırma, programların planlanması, ulusal kaynak oluşturulması, öğretmen eğitimi, aktif katılımının sağlanması gibi ana başlıklar bulunmaktadır. Tüm zorluklarına 1990 yılında yapılan yasal düzenlemeler ile tüm okullarda kaynaştırma imkanları resmi bir devlet politikası olarak ortaya konulmuştur (Marchesi, 19861:125- 132; Gortazar,1991:57-60).

İsrail: İsrail, kaynaştırma programına ilk başlayan ülkeler arasındadır. İsrail’de yaklaşık 30-40 yıldır özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların kaynaştırma programlarında yer almalarına yönelik gönüllüler tarafından başlatılmış olan çalışmalar bulunmaktadır. “Özel Eğitim Yasası” 1988 yılında yürürlüğe girmiş ve özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin kaynaştırma programından en üst düzeyde yararlanmaları, yasal zorunluluk haline getirilmiştir. Yansın yürürlüğe girmesi ile birlikte bütün okullarda uygulanmaya başlamıştır (Şahin, 2003:56)

İtalya: İtalya, 1975 yılından bu yana, sosyal ve aile yaşantısından kaynaklanan eksikliklerden dolayı, kanunlarla engelli ve engelli olmayan bütün çocuklara aynı okullarda okuma zorunluluğu getirmiştir. Aileler ve toplum kaynaştırmayı önemli bir eğitimsel hedef olarak kabul etmiş gözükmektedir. İtalya’da şu anda özel eğitim gereksinimi duyan çocukların %99’u normal eğitim bünyesinde eğitim almaktadır. İtalya’da uygulamada karşılaşılan en büyük sorun öğretmenlerin bu konuda ne yapacaklarını bilmemelerinden kaynaklanmaktadır. İtalya’da özel okulların yerine, normal okullardaki özel ihtiyacı olanlara yardımcı öğretmenler verilmektedir. Fakat bu öğretmenler ile yardımcı öğretmen arasında işbirliği kurulamamıştır. İtalya kaynaştırmayı şiddetle savunmakla birlikte sistematik merkezi bir değerlendirmenin eksikliği nedeniyle kaynaştırma politikasının etkileri hakkında çok az şey bilinmektedir (Sart vd., 2004: 3).

İran: İran’da 80 yıl önce özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların eğitim hakları olduğu kabul edilmiştir. 1968 yılına kadar özel eğitimle ilgili çalışmalar gönüllü kuruluşlar organizasyonlar tarafından gerçekleştirilmiş, bu tarihten itibaren hükümet özel gereksinimli çocukların eğitim haklarının yasal olarak tanınması için önemli adımlar atmaya başlamıştır. Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar için eğitim sistemi, çocukların normal okullarda özel sınıflarda eğitim görmeleri şeklinde bir kaynaştırma modeliyken zaman içinde nüfustaki artış özel gereksinimli çocuklar için ayrı okullar açılması gerekliliği nedeniyle, kaynaştırma programları kesintiye uğratmıştır. 1992 yılında çıkarılan yasa tasarısı ile alınan tedbirlerle kaynaştırma yaygınlaşmaya başlamıştır. 2000 yılında İran eğitim sisteminde yer alan kaynaştırma yasası, ileri derecede zihinsel yetersizliği olan çocukları da içine alacak şekilde genişletilmiştir. 2001 yılında kırsal bölgelerde CBR (Toplum Merkezli Rehabilitasyon) çalışmaları başlamıştır (Şahin,2003:55).

Benzer Belgeler