• Sonuç bulunamadı

3.1. Devrim Dergisi’nin Genel Özellikleri

Her sayıda kırmızı büyük harflerle yazılmış derginin adının altında, Atatürk’ün

“İdare-i Maslahatçılar Esaslı Devrim Yapamaz” sözü ve ay yıldızlı “Türkiye İçin”

damgasıyla; günlük gazete boyutlarında, haftalık,

87

sekiz sayfa olarak kesintisiz

yayımlanan Devrim, Ankara’da Murat Matbaasında dizilerek, Hürriyet Matbaasında

basıldı

88

. Derginin sahibi Yön Dergisi’ni de finanse etmiş olan ve Devrim’in de ilk

sermayesini

89

koymuş olan Cemal Reşit Eyüpoğlu, genel yayın müdürü Doğan

Avcıoğlu’dur. Derginin son üç sayısında -77’inci, 78’inci ve 79’uncu sayılarda-

Avcıoğlu başyazı yazmadı, adı künyeye de yazılmadı. 76’ıncı sayıdaki son

başyazısının altına “Sağlık nedenleriyle, doktorların kesin istirahat vermesi üzerine

Doğan Avcıoğlu Genel Yayın Müdürlüğü görevinden ayrılmıştır. Avcıoğlu,

yazılarına en kısa sürede tekrar başlayacaktır.”

90

notu düşüldü. Son üç sayıda

87

Devrim, 2 Şubat 1971 tarihli 68. sayısında bayram tatili nedeniyle basımevleri çalışmadığı için, 9

Şubat 1971 günü çıkması gereken 69.sayının 16 Şubat 1971 günü yayınlanacağını duyurmuştur.

Bunun dışında Devrim her hafta düzenli bir şekilde yayınlanmıştır.

88

Devrim Dergisi’nin birinci sayfa kapak örnekleri için bkz. Ek I.

89

12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında “Madanoğlu Davası” olarak bilinen dava iddianamesine göre

Cemal Madanoğlu, Doğan Avcıoğlu ile birlikte Milli Sosyalizm konularını ele alacak ve orduya hitap

edecek olan bir mecmua çıkaracaklarını, bu maksatla 30.000 TL’sinin tarafından sağlanacağını ifade

etmiş ancak Madanoğlu’un vermek istediği 30.000 lira kabul edilmemiş, finansmanın Cemal Reşit

Eyüpoğlu tarafından sağlanmasına karar verilmiştir. 12 Mart Belgeleri: Madanoğlu Cuntası

(İddianame), 70–71.

İlhami Soysal, Devrim’in finansör meselesi ile ilgili olarak şunları söyler: “…Sermayemizi gene

Cemal Bey [Cemal Reşit Eyüpoğlu, N.E.] sağladı, bizde [Doğan Avcıoğlu, Mümtaz Soysal, İlhan

Selçuk, İlhami Soysal kastediliyor. N.E.] biner, ikişer biner liralık katılımlar ve emeğimizle bu

gazeteyi 12 Mart’a kadar yaşattık.”Küçük, age, 640.

Ancak Serhat Hürkan kitabında derginin iki finansörü olduğunu yazmıştır. Birinci finansör Cemal

Reşit Eyüpoğlu, ikinci finansörse CHP Hatay Senatörü Sırrı Hocaoğlu’dur. Kitabında bu bilgi ile ilgili

bir dipnot düşmeyen Hürkan dışında Devrim’le ilgili başka hiçbir kaynakta finansör olarak Sırrı

Hocaoğlu’nun adı geçmemektedir.

Serhat Hürkan, Üç Dergi Üç İnsan, (Ankara: Sinemis Yayınları, 2006),

49.

Avcıoğlu’nun köşesinde “Devrim” imzalı yazılar yayımlandı. Devrim’in yazı işleri

müdürü tek sayılarda Uluç Gürkan, çift sayılarda Hasan Kaya Cemal’dir. Amaç Uluç

Gürkan ve Hasan Kaya Cemal’in yazı işleri müdürleri olarak, dergi hakkında

açılması muhtemel birçok davanın sorumluluğunu almaları ve böylece Doğan

Avcıoğlu’nun bu tarz mahkemelerde zaman kaybetmesini önlemekti. Bunun üzerine

birinci sayıda hangi ismin yazı işleri müdürü olacağına Avcıoğlu’nun “yazı tura atın”

fikri ile karar verildi ve Uluç Gürkan’ın ismi derginin birinci sayısında yazı işleri

müdürü olarak yazıldı

91

.

Derginin fiyatı 150 kuruş olup, yayın hayatı boyunca hiç değişmedi; abone bedeli

yıllık 70 TL, altı aylık 35 TL, üç aylık 17,5 TL’dir. Reklâm ve ilan gelirleri

92

çok az

olan ve satış gelirleriyle kendisini finanse eden Devrim’in ilk sayıdaki tirajı giderek

düştü. Gökhan Atılgan kitabında, Uluç Gürkan ile yaptığı röportaja dayanarak

derginin ilk sayıda 50 binlik tirajı olduğunu, bu tirajın 20 bine kadar düştüğünü; 27

Nisan 1971 tarihli 79’uncu ve son sayısına gelindiğinde 15–20 [sic] civarında

basıldığı bilgisini aktarıyor

93

. Öte yandan Serhat Hürkan ise yine Uluç Gürkan’la

yaptığı söyleşiden yola çıkarak ilk 10–15 sayının 40 bin sattığını, Devrim’in zamanla

azalan tirajının 12 bine düştüğünü ve kapandığında satışının 20 bin civarında

olduğunu ifade ediyor

94

. Devrim’in tirajı ile ilgili yapılan bu tespitler çelişkili ve

abartılı gözükmektedir. Devrim’e göre çok daha geniş bir kitleye hitap etmiş bir dergi

olan Yön dahi, Landau’nun aktardığına göre başlangıçta 30 bin tiraja kadar yükselmiş

ancak daha sonra bu rakam önemli ölçüde düşmüş ve 1965 yılına gelindiğinde 6–7

bin basılmıştır. Kaldı ki yazar, bu tirajı “o tarihlerde, politik-ideolojik bir süreli yayın

için korkunç bir rakamdı bu” şeklinde yorumlar

95

.

3.1.1. Devrim Dergisi’nin Çıkarılış Amacı

Devrim Dergisi, Yön Dergisi’nin 1967 yılında kapanmasından sonra Doğan Avcıoğlu

yönetiminde 21 Ekim 1969 tarihinde yayın hayatına başladı. Gökhan Atılgan’ın

aktardığına göre, Yön’ün kapatılmasından bir yıl kadar önce, Devrim’in günlük bir

91

Cemal, age, 169.

92

Devrim’de genellikle sol yayınevlerinin ya da dergilerinin reklâm ve ilanları çıkmıştır: Türk

Solu, Aydınlık Sosyalist Dergi, İmece Devrimci Fikir ve Sanat Dergisi, Bilim ve Sosyalizm Yayınları,

Nazım Hikmet Kitapları vb. Devrim’de kitap ve dergi ilanları dışında çıkan tek ticari reklâm derginin

üçüncü sayısında Irak Hava Yolları’nın ilanıdır.

93

Atılgan, age, 310.

94

Hürkan, age, 86.

95

Landau, age, 75.

gazete olarak ve 1968 ortalarında çıkarılması karar verilmiş olmasına rağmen Devrim

kararlaştırılan tarih ve periyotta yayımlanamadı

96

.

Devrim başyazarı Doğan Avcıoğlu’nun “1960’larda Yön’le Türkiye’nin yönünü

belirledik. Şimdi o yöne gitmek için Devrim’le devrimi yapacağız”

97

sözleri çıkacak

olan derginin amacını ortaya koyar nitelikteydi. Avcıoğlu için Yön Dergisi ekonomik

bir sistem arayışıydı ama kapitalizmin iflasının kesinleşmesi ile artık yön belliydi.

Bunun için de Devrim Türkiye’nin sorunlarına somut cevaplar arayacak bir dergi

olacaktı

98

. Yalçın Küçük’e göre Devrim doğrudan doğruya bir iktidar yürüyüşünün

kavgacı yayın organıydı ve Avcıoğlu başka tartışma ya da gelişmelere gözlerini

kapayarak, dergide iktidar müttefiklerini ve iktidar programını oluşturmaya

çalışmıştı

99

.

İlhan Selçuk Ziverbey sorgulaması sırasında, tek çıkar yolu Atatürkçülükte

gördüklerini ancak Atatürkçülüğü günün koşullarına göre yeniden yorumlamak

gerektiğini ve bu ihtiyaçtan dolayı Anayasa dışına düşen siyasi iktidara karşı,

Atatürkçü bir kadro yaratmak umudu ile Devrim Dergisi’nin doğduğunu

belirtmişti

100

. Uluç Gürkan’a göre Devrim klasik bir haber dergisi değil, aslında bir

vaziyet alıştı çünkü dergi geniş bir kültür gereksinimini ve öğrenme açlığına cevap

verici, temiz toplum özlemine dönük, yolsuzlukları araştırıcı tavrıyla tutunabilmiş bir

yayın organıydı

101

. Devrim, yayın hayatı boyunca parlamento dışı muhalefete

dayanarak Türkiye’nin önünü açacak devrim için ordunun yapacağı bir darbeye

endekslendi. Fakih Özfakih’in şu sözleri Avcıoğlu ve Devrim’in o dönemde

muhtemel bir darbe sonrası için teorik hazırlık yaptığının göstergesidir

102

:

“Cuntacılara göre 27 Mayıs başarıya ulaşamamıştı; çünkü fikri hazırlığı yoktu. O yüzden, bu

kez darbeden sonra yerine ne konacağının önceden düşünülmesi gerekiyordu. İşte devrimin bu

teorik hazırlığı o günlerde Doğan Avcıoğlu’nun Devrim gazetesinde yapılıyordu. İlhan Selçuk,

İlhami Soysal, Hasan Cemal, Uluç Gürkan gibi şöhretlerin çıkardığı gazete, ihtilalciler için bir

ilgi odağıydı”.

İktidar namlunun ucunda düşüncesini yaymaya çalışan dergi devrimin önünü açacak

bir darbe beklentisi içinde olması nedeniyle de okur kitlesi olarak kendisine öncelikle

ordu mensuplarını, üniversite gençliğini ve aydınları seçti. Yön, geniş bir aydın kesim

96 Atılgan, age, 309–310.

97

Cemal, age,

167.

98 Hikmet Özdemir, Doğan Avcıoğlu: Bir Jön Türk’ün Ardından, (Ankara: Bilgi Yayınevi, 2000), 23. 99

Küçük, age,

634.

100 İlhan Selçuk, Ziverbey Köşkü, (İstanbul: Çağdaş Yayınları, 1997), 18. 101

Hürkan, age,

87–88.

için okul işlevi görmüş olmasına rağmen, Devrim Yön’e göre daha dar bir kesime

hitap etti

103

. Süleyman Demirel’in şu sözleri Devrim’in özellikle ordu içinde

popülaritesinin yüksek olduğunu gösterir nitelikteydi

104

:

“31 Mart vak’asında Volkan gazetesinin yaptığı kışkırtmayı 1960 öncesinde Akis dergisi yaptı.

1971 öncesinde de Devrim gazetesi aynı görevi ifa etti. Devrim gazetesi Ordu’da çok

okunuyordu. 1969’da Fethiye’den Bodrum’a gitmek üzere jandarma botuna bindim. Güvertede

otururken deniz tuttu. Uzanayım diye komutanın odasına çıktım. Baktım Ant ve Devrim

gazetesi var. Bunların fikri halkla olmaz, askeri etkilemek, onu kazanmak gerekir”.

Demirel gibi Celil Gürkan da Doğan Avcıoğlu’nun Türkiye’nin Düzeni kitabının

ordu içinde elden ele dolaştığını

105

anılarında yazmıştır. Ayrıca Gürkan dönemin

Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler’in çeşitli vesilelerle Avcıoğlu’nun kitabının,

“başucu kitabı” olarak daima eli altında olduğunu söylemekten geri durmadığını ve

Gürler’in “Türkiye’nin Düzeni kitabını okumayan bir subayı çok eksik bulurum”

sözünün ortalarda dolaşır olduğunu da aktarmıştır

106

.

Kısacası Devrim, “Türkiye’nin ekonomik, toplumsal ve siyasal sorunlarına yönelik

projeler veya bir diğer anlatımla iktidar programı”

107

oldu ancak beklenenin aksine

iktidar mücadelesinden mağlup olarak çıktı. Devrim Dergisi, 12 Mart 1971

Muhtırasından sonra, 27 Nisan 1971 tarihli 79’uncu ve son sayı

108

ile sıkıyönetimce

kapatıldı.

103

age, 22.

104

Cemal, age, 24.

105

Avcıoğlu ve “Türkiye’nin Düzeni” kitabının o dönem askerler üzerindeki etkisinin yoğun

olduğunu Taha Akyol da dile getirmiştir. Yedek subay olduğu dönemde subaylarla sohbetlerinde

Avcıoğlu’nun tezlerinin askerler üzerindeki etkisini gözlemleyen Akyol, hem okumak hem de ne

ölçüde okunduğunu anlamak için Genelkurmay kütüphanesinden Avcıoğlu’nun kitabını istiyor. Ancak

bir süre sırada bekledikten sonra çok okunduğu belli olan, yıpranmış ve satırları çizilmiş bir şekilde

kitabı alabiliyor. Atılgan, age, 234.

106

Celil Gürkan, 12 Mart’a Beş Kala, (Ankara: Tekin Yayınevi, 1986), 104–130.

107

Özdemir, Doğan Avcıoğlu, 23.

108

Serhat Hürkan kitabında Devrim’in son sayısının “20 Nisan 1971” tarihini taşıdığını yazmıştır.

bkz. Hürkan, age, 74.

Ancak 20 Nisan 1971 tarihli sayı Devrim’in 78’inci sayıdır. 79’uncu ve son sayı 27 Nisan 1971

tarihinde basılmıştır. Devrim’in son sayısının kapak resmi için Ek I Resim IV.

3.1.2. Devrim Bildirisi

Devrim Dergisi de Yön’de olduğu gibi bir bildiri ile yayın hayatına başladı. Devrim

Bildirisi

109

, derginin 21 Ekim 1969 tarihli birinci sayısının son sayfasında tam boy

bir metin olarak yayınlandı. Bildirinin kim ya da kimler tarafından yazıldığına dair

bir bilgi verilmemiş olmasına rağmen fikri yapısı itibariyle Doğan Avcıoğlu’nun

düşüncelerinin kısa bir özeti olduğu anlaşılmaktadır.

110

“Halka rağmen, halk için değil, halkla beraber, halk için Devrim” sloganıyla birlikte;

bildiride yılanı öldüren meşaleli bir süngü resmi de vardı. Ayrıca bildiri metninin üç

köşesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün üç kalpaklı fotoğrafı ile şu sözleri

yerleştirilmişti

111

:

“Herkesi memnun edelim desek, mümkün olsun, hepsi memnun olsun, ama biz bir maksadı

temin etmiş olmayız. İdare-i Maslahatçılar esaslı inkılâp yapamaz. Bugünü sefalet ve rezalet

içinde esasen kimseyi memnun etmeye imkân yoktur. Memleket mamur, millet zengin olduğu

zaman herkes memnun olur.” Gazi Mustafa Kemal

“Devrimin kanunu, mevcut kanunların üzerindedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki

cereyanı boğmadıkça, başladığımız devrim bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki

devirlerde de böyle olacaktır.” Gazi Mustafa Kemal

“Devrimlerin asıl amacı, ülkemizi çağdaş uygar düzeye yükseltmektir. Bu gerçeği kabul

etmeyen kafaları tarumar etmek zorunludur.” Gazi Mustafa Kemal

Devrim Bildirisi, derginin yayın hayatı boyunca sayfalarını dolduracak olan birçok

tartışmanın genel çerçevesini belirleyerek Devrim tartışmalarının bir özeti oldu.

Devrim Bildirisi, seçimlerden sonra Türkiye’nin içinde bulunduğu toplumsal,

ekonomik, politik çıkmazların ve karanlık gidişatın şemasını çizerek “Neden

Kalkınamadık?” ve “Nasıl Kalkınırız” sorularının cevaplarını verdi. Ülkenin içinde

bulunduğu geri kalmışlığın ekonomik nedenini kaynakların kötü dağılması ve kötü

kullanılması olarak açıklayan Devrim Bildirisi’ne göre, Türkiye’nin hızlı bir şekilde

kalkınabilmesi israf edilen kaynakların topluma mal edilmesiyle mümkündü.

Kaynakların dağılımı ve kullanımının doğru bir şekilde değerlendirilmesiyle, sosyal

adalet ve tam bağımsızlık yolunda bir düzen değişikliği gerçekleştirilmiş olacaktı.

Devrim Bildirisi, yapılacak olan bu düzen değişikliğinin yarıda bıraktırılmış olan

109

Devrim Bildirisi’nin dergide yayınlanmış orijinal arka kapak resmi ve tam metni için, bkz. Ek II

ve Ek III.

110

Avcıoğlu, Ziverbey’de alınan el yazısı itiraflarında Devrim’de yayınlanan bildirileri şöyle

açıklar: “..Hiç kimsenin sansüründen geçmeden benim kaleme aldığım ve tamamen uygun gördüğüm

biçimde yayınlanmıştır. Bu, iddia edildiği gibi bir program değil, 1969 seçimlerinden sonraki bir

durum tespitidir.” Nazlı Ilıcak, Demokrasinin Sırtındaki Hançer El yazısı itiraflarla 12 Mart

Cuntaları, (y.y.,t.y.), 339.

Kemalist Devrim doğrultusunda bir düzen değişikliği olacağının altını da çizdi;

anti-Kemalist gidişe son vererek anti-Kemalist devrimi sürdürmek; bununla birlikte çağdaş

uygarlığa ve tam bağımsızlığa ulaşmak amacını ortaya koydu. Ayrıca bildiri de,

çocukların Kur’an kursları ve imam hatip okullarında yetiştirildiği mevcut düzende

cehaletten kurtulma davasının çözülemeyeceği de vurgulandı. Çağdaş uygarlık

seviyesine ulaşmanın anahtarı olarak “eğitim” ve “hürriyet”i gören Osmanlı

aydınından farklı olarak Devrim bildirisi, iktisadi hayattaki değişimleri her türlü

ilerlemenin birincil koşulu olarak gördü.

3.1.3. Devrim Dergi mi? Gazete mi?

Günlük bir gazete boyutunda, haftalık olarak yayımlanması Devrim’in bir dergi mi

yoksa gazete mi olduğu karmaşasını yaratmıştır.

Devrim’in birinci sayısında “Kültürde” sayfasında Rauf Mutluay “Dergiler Dünyası”

başlıklı yazısında derginin siyaset, edebiyat, teknik, sanat ve bilimle ilgili konuları

gazeteden daha sıkı bir yolda inceleyen ve gündelik olmayan bir süreli yayın

olduğunu; günlük olmayan her yayın organının, adı ve sıfatı ne olursa olsun, aslında

daima bir dergi niteliğinde olduğunun altını çizmiştir. Mutluay yazısına şu sözlerle

devam etmiştir

112

:

“…Basın İlan Kurumu’nun gözleminden geçerek resmi ilan ve reklâm yayımlamayı hak eden

tam 138 aylık dergi vardır… On beş günlük kararlarla çıkan yedi dergiyi bir yana

bırakabilirsek bugün haftalık sürelerde yayımlanan dergiler, üçü İzmir, ötekileri Ankara ve

İstanbul’da olmak üzere tam 37 tanedir… “Türkiye İçin Devrim” işte bu kalabalık kargaşalık

içine doğmaktadır. Siyasi “haftalık gazete” görevi ve kültür-sanat olaylarını izleme yorumlama

sorumluluğuyla Devrim, Türk okuyucusunun adlarını bile bilmediği bu yüzlerce aylık, on beş

günlük, haftalık dergiler arasına hem bir gazete olmak görevi, hem bir dergi değeriyle bilinçle

gelmektedir”.

Gökhan Atılgan’a göre de, Devrim’i M. Kutlay’ın dediği gibi “gazete tipi dergi” diye

tanımlamak en uygunudur. Gazete boyutlarında olması ve Yön’deki fikri ağırlığa

sahip olmamasıyla Devrim’i “gazete”; şekli özelliklerinin dışında tam bir gazete

olmamasıyla da Devrim’i “dergi” olarak tanımlamak gerekmektedir

113

.

112

Rauf Mutluay, “Dergiler Dünyası”, Devrim, s. 1 (21 Ekim 1969): 7.

113

Atılgan, age, 309.

3.1.4. Devrim Yazarları

114

Yön’e göre daha dar bir kadroya sahip olan Devrim’in çekirdek kadrosu Sol Kemalist

ve Türkiye’nin kurtuluşunu bir darbe ile gelecek olan devrimde gören Doğan

Avcıoğlu, İlhan Selçuk

115

, İlhami Soysal, Uğur Mumcu, Çetin Altan, Hasan Cemal

ve Uluç Gürkan gibi isimlerden oluşmaktaydı.

Devrim’de çekirdek kadronun yanı sıra düzenli olmamakla birlikte MBK

116

üyesi ve

Tabii Senatör

117

olan Ekrem Acuner, Mucip Ataklı, Osman Köksal, Sami Küçük,

Haydar Tunçkanat, Suphi Karaman, Ahmet Yıldız, Vehbi Ersü, Suphi Göksoytrak;

14’lerden

118

Orhan Kabibay, Muzaffer Karan gibi isimlerin de kimi zaman yazıları

çıktı. Bunların dışında başka asker kökenli kişiler de Devrim aracılığıyla fikirlerini

duyurdular. Mesela Cemal Madanoğlu [MBK üyesi olan Madanoğlu MBK’dan 8

114

Devrim’de yazısı ve şiirleri çıkmış tüm isimlerin listesi için, bkz. Ek IV, Ek V ve Ek VI.

Devrim’de yazan isimler konusunda değişik kaynaklarda farklı bilgiler verilmiştir.

Örneğin, “Türkiye Solu’nun Eleştirel Tarihi 1908–1980” adlı kitapta Sadun Aren’in bir dönem

Devrim Gazetesi’nde başyazar olduğu ifadesi bulunmaktadır. Ancak Devrim’de Sadun Aren başyazar

olmadığı gibi, bu isimle imzalı her hangi bir yazıda bulunmamaktadır. İlhan Akdere - Zeynep

Karadeniz, Türkiye Solunun Eleştirel Tarihi: 1908–1980, (İstanbul: Evrensel Yayınlar, 1994), 224.

Serhat Hürkan da “Üç Dergi Üç İnsan” kitabında Devrim’de yazan isimleri ve bu isimlerin dergide

kaç kez yazılarının çıktığını yazmıştır. Ancak burada da bazı isimler dergide hiç yazmadıkları gibi

bazı Devrim yazarlarının isimleri de hiç zikredilmemiştir. Serhat Hürkan, age, 67–76.

Bu gibi yanlışlıkların önlenmesi adına Ek IV, Ek V, Ek VI’daki Devrim Dergisi yazar listesi ile Ek

VII’de Devrim Dergisi Index’inin incelenmesi faydalı olacaktır.

115

İlhan Selçuk, Doğan Avcıoğlu ile arasındaki problemlerden dolayı ilk 20 sayıdan sonra

Devrim’e yazmayı bırakmış, onun köşesinde Uğur Mumcu yazmaya başlamıştır. Avcıoğlu’nun

76’ıncı sayıdan itibaren dergiden ayrılmasıyla, İlhan Selçuk son iki sayıda dergiye yeniden yazı

yazmıştır.

Selçuk ile Avcıoğlu arasındaki anlaşmazlık ikili arasındaki liderlik çekişmesi, Ecevit ve CHP

konusundaki fikir ayrılıkları, Avcıoğlu’nun kişisel yönetim eğilimleri gibi nedenlere bağlanmıştır.

Atılgan’a göreyse asıl mesele askeri bir müdahale yapılıp yapılmaması konusundaki görüş ayrılığıdır.

Atılgan, age, 250.

116

Milli Birlik Komitesi, 27 Mayıs 1960’ta iktidarı ele geçiren askerlerin kurduğu 38 subaydan

oluşan komitenin adıdır. Ancak MBK üyesi Tuğgeneral İrfan Baştuğ 13 Eylül 1960’ta trafik

kazasında yaşamını yitirence komite üye sayısı 37’ye düşmüştür. 13 Kasım 1960 günü 37 kişiden

oluşan MBK dağıtılmış, radikal fikirli 14 MBK üyesi komiteden tasfiye edilmiş ve 23 üyeli yeni bir

MBK oluşturulmuştur. MBK üyelerinin tam listesi için bkz. Hikmet Özdemir, “Siyasal Tarih (1960–

1980)”, Türkiye Tarihi 4: Çağdaş Türkiye 1908–1980, ed. Sina Akşin (İstanbul: Cem Yayınevi,

2005): 231.

117

1961 Anayasası iki meclisli parlamenter sistemi getirmiştir. Birinci meclis nispi temsil

sistemiyle 4 yıllığına seçilen 450 üyeden oluşan Milli Meclis’tir. İkincisi salt çoğunluk oyuyla 6

yıllığına seçilen 150 üyeden, Cumhurbaşkanının atadığı 15 üyeden ve 23 MBK üyesinden oluşan

Senato’dur. 23 MBK üyesi “Tabii Senatör” olarak doğrudan bu ikinci meclisin üyeleri olmuşlardır.

Feroz Ahmad, age, 186.

118

MBK’yı oluşturan subaylar ortak bir eylem gerçekleştirmiş olmalarına rağmen aralarında tam

olarak bir düşünce birliği yoktu. Komite içinde iki farklı eğilim ortaya çıkmıştır. Birinci grupta ülkede

temel reformları ve yapısal değişimleri tamamlayıncaya kadar iktidarda kalmak isteyen radikal

askerler; ikinci gruptaysa Anayasanın hazırlamasından sonra seçimleri kazanacak partiye devredilmesi

gerektiğini düşünen askerler vardı. 13 Kasım 1960’ta radikal fikirli 14 MBK üyesi komiteden tasfiye

edilmiş ve yurtdışındaki elçiliklere gönderilmiştir. age, 167–170.

Haziran 1961’de istifa etti.], Cahit Tanör, Cevat Akgönül, Dündar Seyhan, Halil

Tuncer, Kemal Tüfekçioğlu, Talat Turhan, Yılmaz Akkılıç gibi. Dergide bu isimlerin

yazılarının çıkmış olması bir anlamda Avcıoğlu ve askerler arasında kurulan

işbirliğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Ayrıca Devrim’e Adalet Ağaoğlu, Arslan Başer Kafaoğlu, Altan Öymen, Dursun

Akçam, Erol Toy, Engin Aşkın, Güngör Dilmen, İbrahim Çamlı, İlber Ortaylı, Konur

Ertop, Metin And, Muammer Aksoy, Mukbil Özyörük, Muzaffer Karan, Nijat Özön,

Nimet Arzık, Oktay Akbal, Ömer Faruk Toprak, Rauf Mutluay, Sina Akşin, Şevket

Süreyya Aydemir, Türkkaya Atatöv, Yıldız Sertel gibi isimler de yazılarıyla katkıda

bulundular.

Devrim’de bu düz yazılarla birlikte, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Ceyhun Atuf Kansu, Âşık

İhsani gibi şairlerin şiirleri; Turhan Selçuk, Eflatun Nuri ve Tonguç’un karikatürleri

de yayınlanmıştır. Bunların dışında, dergide yabancı yazarların -Herbert Marcuse,

Fidel Castro, Jean Paul Sartre, Maurice Duverger gibi- Türkçeye çevrilmiş yazılarına

da yer verildi.

Ancak Devrim’de yazısı çıkmış tüm isimlerin derginin temel tezlerini savunduğu

söylenemez. Devrim’in görüşleri başta Avcıoğlu’nun başyazıları ve birçok imzasız

Benzer Belgeler