• Sonuç bulunamadı

Osmanlı Devletin’de yayımlanan basılı organlar için gazete, dergi, jurnal, mecmua, mevkute, risale ve ceride gibi tanımlamalar yapılmıştır. Osmanlı’da ilk gazeteler yayımlandıktan sonra bir konuda ayrıntılı analizler yapmak, belirli bir fikri ve görüşü aktarmak gibi amaçlarla ilk dergiler de yayımlanmaya başlamıştır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Osmanlı’da yayımlanan süreli yayın organlarının gazete olarak mi yoksa dergi olarak mi tanımlanacağı ile ilgili kesin bir yargı bulunmamaktadır. Öyle ki Osmanlı’da çıkan ilk süreli yayınlar kendilerini gazete olarak adlandırmalarına rağmen bu yayınlara tam olarak gazete demek mümkün olmamaktadır. Gazeteler, günlük olarak yayımlanır ve temelinde, yakalanan haberi hızlıca aktarma vardır. Dergiler ise düzenli aralıklarla yayımlanan, değişik alanlarla ilgili; makale, inceleme, deneme, eleştiri ve araştırma yazıları veya belli konularda derleme çalışmalarını içeren süreli yayın şeklinde tanımlanmaktadır.

Dergilerin gazetelerden ayrılan önemli bir özelliği ciltli, genellikle resim, çizim ve/veya fotoğraftan oluşan bir kapağa sahip olmasıdır. Dergilerin yayımlanma süreleri; haftada bir, 2 haftada bir, ayda bir, yılda 4 defa şeklindedir. Bir yayın

organının dergi olarak tanımlanabilmesi için; yayım aralığının düzenli olması, okunacak metinlerden oluşan bir içeriğe sahip olması, okurlardan talep görmesi ve buna karşılık ücret karşılığında satılması, bir süreli yayıma bağlı olmaksızın çıkması, ciltli olması gibi kıstaslara uyması gerekmektedir. 48

1860’lı yıllarda basın organları, haber vermekten ziyade daha çok bir eğitim aracıydı. Bilhassa İstanbul’da yayımlanan dergilerin gelişimi II. Meşrûtiyet’e kadar siyasete dokunmadan ve eğlendirici bir nitelikteydi. II. Abdülhamit devrinde birkaç gazete dışında gazetecilikten geçimini sağlayan kimse bulunmuyordu. Sivrilen gazetecilere devlet tarafından, resmî dairelerde memuriyet görevleri verilmiş ve bu yolla o kişilerin hükümete bağımlı bir yaşam sürmeleri için uygun ortam oluşturulmuştur. Yine bu dönemde gazeteciliğin bir meslek halini alması gibi önemli gelişmeler gerçekleşmiştir. İstanbul-taşra muhabir teşkilatlanması sağlanarak haber akışının hem hızlı hem de doğru biçimde gerçekleşmesi sağlanmıştır. Gelişen süreli yayın dünyası sayesinde dergi, gazete ve kitaplar kolay bir biçimde ve uygun fiyatlarla elde edilmiş, buna bağlı olarak okur sayısında artış gerçekleşmiş, halkın çeşitli fikirlere kolaylıkla ulaşması için gerekli ortam oluşmuştur.

Vaka-yi Tıbbiye, 26 Mart 1849 tarihinde Osmanlı döneminde yayımlanan ilk dergidir. 2-4 sayfa halinde çıkan dergide yazılar, imzasız yayımlanmıştır. Sağlıkla ilgili bilgilerin olduğu dergide çeviri metinler, sağlık kurumlarıyla ilgili istatistikî bilgiler ve tedavi yöntemleri gibi içeriğe sahip yazılar bulunmaktadır. Abone sayısı 600 olan derginin ömrü üç yıl olmuştur. 1862 tarihli Mecmua-ı Fünun dergisi, yine aynı tarihte Münif Paşa tarafından kurulan Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Derneği’nin yayım organı olarak çıkmıştır. Batı fikirlerini öğretmek maksadıyla kaleme alınan dergide coğrafya, tarih, sağlık, eğitim, felsefe, politika ve kısmen edebiyat gibi konularda yazılan makalelere yer verilmiş, Batılı kavram ve terimlerin Türkçe karşılıklarının bulunması ve bunların kullanılması için önemli bir çaba gösterilmiştir. Dergi bu yönüyle ansiklopedik bilgi veren dergi olarak adlandırılmıştır. 1865’de

48 Kenan Demir, “Osmanlı’da Dergiciliğin Doğuşu ve Gelişimi (1849-1923)” Iğdır Üniversitesi

yayımlanan Takvim-i Ticaret, dinî ve politik konulara uzak durmaya çalışmış, ülkedeki ticaret ve iktisat sorunlarını ele almış mühim bir dergidir. 1867’de yayımlanan 15 günde bir çıkan Tuhfe-tü’l Tıb adlı dergi, modern tıp bilgileri ve çeşitli hastalıkları okuyuculara aktarmak için çıkarılmıştır. Dergideki yazıların çoğunluğu kadın ve çocukların hastalıklarına yöneliktir. 49

İlk çocuk dergisi olan Mümeyyiz, eğitici yazılara ve küçük hikâyelere yer veren 1869 yılında Terakki adlı gazetenin haftalık eki olarak çıkan ilk çocuk dergisi olmuştur. Çıkardığı özel sayı ile (17. sayı) fakir ve kimsesiz çocuklara yardımcı olmayı amaçlamıştır. Terakki gazetesinin eki olarak 1869 senesinde çıkan Terakki-i Muhadderat, Osmanlı’da yayımlanan ilk kadın dergisi olmuştur. Dergide dikkat çeken husus kadın dergisi olmasına rağmen okuyucu mektupları dışındaki yazılarda kadın yazar isminin görülmeyişi olmuştur. Bunların yanı sıra Ayine-i Vatan, Muhip, Mecmua-ı Maarif gibi dergiler 1860’lı yıllarda çıkan dergiler arasında yer almıştır.

Dergiciliğin önemli gelişme katettiği yıllar, 1870’li yıllar olmuştur. 1870’te Teodor Kasap’ın çıkardığı Diyojen ilk siyasi mizah dergisi olarak basın tarihine adını yazdırmıştır. Kamuoyu ve hükümetin amaçlarını dile getirmek, terbiye, değer ve ahlâka yabancı olan şeylere tariz ve istihza ile hazır cevaplar vermek ifadeleriyle çıkış amacını belirtmiş; içerik olarak ise komik muhaverelere, fıkralara, kadına, toplumsal eleştiriye, sosyal meselelere, İstanbul’da kolera salgınına, tenkide yer vermiştir. Yurt dışına kaçan Ali Suavi’nin çıkardığı bilimler üzerine ayrıntılı bilgi içeren bir ansiklopedi ekiyle verilen Ulum dergisi dönemin fikir dergiciliği için mühim bir örnek teşkil etmektedir.

1872’de Ahmet Mithat Efendi tarafından çıkarılan Dağarcık dergisi 15 günde bir yayımlanmış ve on sayı çıkmıştır. Dergide edebiyat, felsefe, fen gibi konularda tercüme ve telif makaleler yayımlanmış, metinlerde materyalist düşünce anlayışı halkın idrak edebileceği şekilde gündelik dil kullanarak aktarılmıştır. 1873 yılında çıkan Cüzdan adlı dergi ilk magazin dergisi olarak yayın hayatına girmiştir. Dergi;

felsefe, siyaset, tarih, fen, tiyatro, biyografi, hikâye gibi konularda yayım yapmıştır.

1870-1871’de Rav-zat’ül Maarif, 1873’te Nevadir-ül Asar, 1873’te Revnak, 1874’te Medeniyet, 1875’te Geveze, 1875’te Keşkül, 1876’da Mir’at-ı İber, 1876’da Çaylak, 1878’de Bahçe, 1878’de Derme-Çatma, 1878’de Yadigar, 1879’da Mecmua-ı Ulum adlı dergiler 1870’li yıllarda çıkan mühim dergiler arasına adlarını yazdırmışlardır. 50

II. Abdülhamit döneminde basındaki sansürün şiddeti daha önceki yıllara nazaran artmış fakat bu dönemdeki dergi ve gazetelerin yayın hayatları daha uzun olmuştur. Sadeleştirilen dil sayesinde hem yayın organlarının tirajı yükselmiş hem de halkın okuma alışkanlığı ve kültür birikiminde artış gözlenmiştir.

1880-1912 tarihleri arasında yayımlanan Mecmua-ı Ebuzziya, Ebuzziya Tevfik tarafından çıkarılan ilk ciddi edebiyat dergisidir. Apolitik bir içeriğe sahip olan dergi II. Abdülhamit dönemindeki basın düzeninin tipini göstermesi açısından önem teşkil etmektedir. Vasıta-ı Servet, bu dönem yayımlanan ziraat ve veterinerlik alanındaki ilk dergidir. Yine bu dönemde çıkan ve kadınlara has yayım yapan İnsaniyet dikkat çeken dergilerden olmuştur. Güneş dergisi bilimsel yazıların yanı sıra şiirlere, edebi yazılara, ekonomiye, medeniyete ve sağlık konularına da yer vermesiyle dikkat çeken bir yayım organı olmuştur. 1884’te Beşir Fuat ve Menemenlizade Mehmed Tahir’in çıkardığı Haver ve yine Menemenlizade Tahir tarafından çıkarılan Asar dikkat çeken dergilerdir.

1881’de Hazine-i Evrak, 1881’de Mirat-ı Âlem, 1882’de Afak, 1882’de Mecmua-ı Asar, 1884’te Orman ve Maadin Mecmuası, 1885’de Vergi ve Arazi Mecmuası, 1886’da Gayret, 1886’da Berk, 1887’de Manzara ve 1887’de Nilüfer, Eftal gibi dergiler bu dönemde yayım hayatında kendilerine yer bulmuşlardır. Türk dergiciliği için 1880’li yıllar önemli bir devir olmuştur.

II. Abdülhamit devri dergiciliğinin en önemli örneklerinden biri olan Servet-i Fünûn dergisi 1891 senesinde yayımlanmıştır. Dergi, Avrupa’daki dergiler kalitesinde yayım yapmak istemiş, devrin padişahindan maddi destek görmüş ve baskı makinelerinin yenilerinden kullanmıştır. Servet-i Fünûn, ilk yıllarında fen ve teknik dergisiyken Tevfik Fikret’in 1896-1901 tarihleri arasında derginin yazı işleri müdürlüğüne gelmesiyle dergi bir edebiyat dergisi kimliğine bürünmüştür. Dergi, bu yolla Servet-i Fünûn edebî topluğunun yayım organı haline gelmiştir. 1901’de Tevfik Fikret derginin yazı işleri müdürlüğünden ayrılmış bunun neticesinde dergi ilk çıktığı yıllardaki gibi fen ve teknik yazıların ağırlıkta olduğu haftalık bir fikir dergisi olarak yayım faaliyetine devam etmiştir.

Baba Tahir’in 1893’te çıkardığı Malumat, dönemin önde gelen edebiyat dergilerinden bir olmuştur. Dergi, Servet-i Fünûn dergisi ile yaptığı edebî tartışmalarla karşımıza çıkan ve eski edebiyat anlayışını savunan bir yayım anlayışı izlemiştir.

1895’te yayımlanan Hanımlara Mahsus Gazetesi dönemin önemli bir kadın dergisidir. Birçok kadın yazar ilk yazılarını bu dergide yayımlamış; dergi, kadın gazeteciliği açısından bir okul görevinde bulunmuştur. 1896’de yayımlanan Çocuklara Mahsus Gazetesi bir kısmı Avrupa dergilerinden alınan çocuklara yönelik her türlü konuya bünyesinde yer ayırmış devrin mühim çocuk dergisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu dönemde yayımlanan diğer dergi örnekleri şunlardır: Mektep (1891), Osmanlı Terakki-i Ziraat (1894), Mütalaa (1896), İrtika (1897), Musavver Fen ve Edeb (1899), Mecmua-ı Edebiye (1899), Resimli Ziraat Gazetesi (1905), Çocuk Bahçesi (1905). 51

II. Meşrûtiyet, göreli bir özgürlük ortamı getirmiş, bu doğrultuda dergilerin sayısında mühim bir artış olmuş, hatta Anadolu’da dergiciliğin yaygın bir şekilde görülmesi yine bu dönemde gerçekleşmiştir.

Osmanlı Ziraat ve Ticaret Gazetesi (1907), Ulum-ı İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası (1908), İktisadiyat Mecmuası (1915 ) iktisat alanında; Fünun ve Sanayi (1910) , Say u Amel (Aralık 1910), Fen ve Sanat (1913), Sanayi (1914) sanayi alanında; Resimli Çiftçi (1909), Toprak (1913) Ekinci (1913), Halkalı Ziraat Mekteb-i Alisi Mecmuası (1917), Yeni Ziraat Gazetesi (1920), Orman ve Maadin ve Ziraat ve Baytar Neza-reti Mecmuası (1908), İkramiyeli Ziraat Gazetesi (1909), Ticaret ve Ziraat Nezareti Mecmuası (1912), Felahat (1913), Çiftçiler Derneği Mecmuası (1917), Bağçevan (1918), Ziraat Hayatı (1919) ziraat alanında; çıkmış mühim dergilerdendir.

1904’te yurt dışında çıkan II. Meşrûtiyet’in ilanından sonra İstanbul’da yayımlanan İçtihad, Bağçe, Mekteb-i Mülkiye (1909), Ziya Gökalp tarafından çıkarılan Yeni Mecmua, Felsefe Mecmuası (1913), Milli Tetebbular Mecmuası (1915), Edebiyat-ı Umumiye Mecmuası (1916), İçtimaiyat Mecmuası (1917), Resimli Kitap, Meslek-i İçtima, Say ve Tetebbu, Mehtab, Serbest Fikir, Takib ve Tenkid, Donanma Dergisi gibi dergiler bu dönemde çıkan mühim fikir dergileri arasında yer almaktadır.

Genç Kalemler (1911), Türk Derneği (1911), Türk Yurdu (1912), Halka Doğru (1913), Bilgi Mecmuası (1913), Türk Sözü (1914), Mudafaa-ı Maliye ve İktisadiye, İslam Mecmuası (1915), Küçük Mecmua (1922) bu dönemde Türkçülük düşüncesiyle yayımlanan önemli dergiler arasındadır.

Aşiyan (1908), Şehbal (1909), Rübab (1911), Büyük Mecmua (1919), mütareke yıllarında çıkan Yarın ve Dergah dergileri devrin önde gelen edebiyat ve magazin dergileri içinde bulunmaktadır.

İştirak (1910), mütareke zamanında çıkan Kurtuluş, Aydınlık (1921), İnsaniyet, İdrak, Beşeriyet gibi dergiler II. Meşrûtiyet devrinde ve sosyalist

düşünce anlayışı çerçevesinde çıkan dergilerden olmuştur.

Sırat-ı Müstakim (1908, 1912’den sonra Sebilürreşad), Beyan’ül Hak (1908), Ceride-i Sufiyye (1909), Hikmet, Sada-yı Hak, Ceride-i İlmiye, Mahfil, El Medaris, Cihan-ı İslam gibi dergiler islâmcılık düşüncesi çerçevesinde yayım yapmışlardır.

Çocuk Dünyası (1913), Çocuk Dostu (1914), Çocuk Bahçesi (1914), Arkadaş (1909), Musavver Küçük Osmanlı (1909), Talebe (1911), Mektepli (1913), Çocuk Yurdu (1913), Çocuklar Alemi (1913), Çocuk Duygusu (1913), Türk Yavrusu (1913), Mekteb Müzesi (1913), Talebe Defteri (1913), Çocuk Kalbi (1914), Çocuk Dostu (1914), Türk Çocuğu (1914), Mini Mini (1914), Küçükler Gazetesi (1918), Çocuk Gazetesi (1919), Hür Çocuk (1920) gibi dergiler bu dönemde çıkan çocuk dergileri olarak basın dünyasında yer almışlardır.

Tedrisat-ı İptidaiye Mecmuası (1910), Yeni Fikir (1911), Terbiye Mecmuası (1914), Muallim (1916), Mırat-ı Maarif, Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti Mecmuası, gibi dergiler eğitim alanında yayımlanan dergiler olarak karşımıza çıkmaktadır. 52

Arnavut Kadını, Asar-ı Nisvan, Genç Kızlar Alemi, Hanım, Genç Kadın, Hanım Duygusu, Kızlar Alemi, Şura-yı Nisvan, Küçük Hanım, Kadın Duygusu, Kadın Dünyası, Kadın Hayatı, Kadınlık Hayatı, Kadın Kalbi, Kadınlar Alemi, Hanımlar Alemi, Hanımlara Mahsus Gazete, Anne Bebek Mecmuası, Aile Hayatı ve Aile Ocağı adlı dergiler bu dönemde çıkan kadınlara yönelik yayım yapan dergilerdendir.53

Püsküllü Bela (1909), II. Meşrûtiyet’in ilânından hemen sonra çıkan Kalem, Cem (1910), Aydede (1922), Akbaba (1922), Boşboğaz (1908), Davul (1908),

52 Kenan Demir, agm., s. 84-95.

Karagöz (1908), Geveze (1908), Laklak (1909), Eşek (1910), Hoca Nasreddin, Falaka, Karikatür (1914), Hande (1916), Diken (1918) II. Meşrûtiyet döneminde yayım hayatına başlayan önemli mizah dergilerindendir.

Ferah (1914), Temaşa (1918), Sahne, Musavver Tiyatro, Tiyatro ile Temaşa gibi dergiler tiyatro ve sinema alanında Osmanlı’da yayımlanan dergilerdendir. Bilhassa Cevdet Reşid tarafından çıkarılan Yarın (1921) dergisinde bulunan “Sinema Hakkında Notlar” başlıklı yazı dizisi; Mustafa Nihat Özon tarafından çıkarılan Dergah (1922) dergisinde bulunan sinema günlükleri ve sinema eleştirileri gibi yazı dizileri ile sinema basını açısından önem arz eden dergilerden olmuşlardır.

Spor dergilerinde II. Meşrûtiyet’ten sonra bir canlanma yaşanmış; Gol, Maç, Fut Bol, İzci Gazetesi, İdman, Keşşaf, İzmir İdman Mecmuası, Sipahi Mecmuası, Türk İzciler Birliği, Spor Alemi, Terbiye ve Oyun, Türkiye İdman Mecmuası, Yurd ve Yarın Spor gibi dergiler bu dönemdeki spor alanında çıkan diğer süreli yayınlar arasındaki yerlerini almışlardır. 54

BİRİNCİ BÖLÜM

1.

Derginin Şekil Yönünden İncelenmesi

Benzer Belgeler