• Sonuç bulunamadı

LİTERATÜR DEĞERLENDİRMESİ

3.2 Dergi Etki Faktörü

İlgili literatürü değerlendirmeden önce dergi etki faktörü hakkında kısa bilgi vermekte yarar vardır. Çünkü destek kararları çoğu zaman uluslararası atıf dizinlerinde listelenen dergilerde çıkan yayın sayısına ve bu dergilerin etki faktörlerine dayandırılmaktadır.

Bir derginin etki faktörü, kabaca, uluslararası atıf dizinlerinde listelenen dergilerde belli bir yılda (örneğin, 2016) yayımlanan tüm makalelerden o dergide ondan önceki iki yılda (2014 ve 2015) çıkan bilimsel yayınlara (makaleler, derlemeler, bildiriler) yapılan atıf sayısı yayın sayısına bölünerek hesaplanır (Journal Impact Factor, 2017). Örneğin, A dergisinde 2014 ve 2015’te yayımlanan toplam 100 makaleye 2016’da toplam 100 atıf yapıldıysa A dergisinin dergi etki faktörü 1’dir (2016’daki atıf sayısı bölü 2014 ve 2015’te A dergisinde çıkan toplam makale sayısı). Dergi etki faktörü A dergisinde yayımlanan makalelere yapılan “ortalama” atıf sayısının bir göstergesidir.

Adından da anlaşılacağı gibi dergi “etki” faktörü genel olarak bir derginin etkisini gösterir (Garfield, 1972). Kütüphanecilere abone olunacak dergilerin seçiminde yardımcı olmak amacıyla geliştirilmiştir (San Francisco Declaration, 2012). Ama dergi etki faktörü bir dergideki her makalenin kalitesi hakkında pek bilgi vermez. Etki faktörü 1 olan bir dergide yayımlanan makalelere yayımlandıktan sonraki iki yıl içinde ortalama bir kez atıf yapılması beklenir. Fakat bu ortalama çoğu zaman sanki o dergide yayımlanan her makaleye iki yıl içinde en az bir kez atıf yapılır biçiminde yanlış yorumlanmaktadır. Oysaki bir dergide çıkan makalelere yapılan atıfların dağılımı çarpıktır. Az sayıdaki makaleye ortalamanın çok üstünde atıf yapılırken, makalelerin büyük bir kısmına çok seyrek atıf yapılmakta ya da hiç yapılmamaktadır (Marx ve Bornmann, 2013). Etki faktörü en yüksek dergiler arasında yer alan Nature (38) ve Science (35) gibi ünlü dergilerde bile yayımlanan makalelerin %75’ine dergi etki faktörü değerlerinin altında atıf yapılmaktadır (Larivière ve diğerleri, 2016, s. 4, Tablo 2). Web of Science (WoS) veri tabanındaki dergilerin beş yıllık atıf sayısı dağılımlarının aritmetik ortalamalarının ortanca değerlerden 20 puan yüksek olduğu ve tüm atıfların %44’ünün toplam makalelerin sadece %9-%10’unu oluşturan makalelere yapıldığı ortaya çıkmıştır (Albarrán, Crespo, Ortuño ve Ruiz-Castillo, 2011).

Etki faktörü yüksek bir dergide yayımlanan “ortalama” bir makaleye atıf yapılma olasılığının etki faktörü düşük bir dergide yayımlanan “ortalama” bir makaleye atıf yapılma olasılığından daha yüksek olduğu söylenebilir. Ama sorun, normal dağılım kuramına göre hesaplanan ve standart sapmaları yüksek olan çarpık atıf dağılımlarının ortalamalarının dergilerde yayımlanan tek tek

makalelerin kalitesini ölçmek için kullanılması ve her makaleye bu ortalamalara göre destek verilmesidir. Oysaki bir makaleye yapılan atıf sayısıyla o makalenin yayımlandığı derginin etki faktörü arasında tutarlı pozitif bir ilişki yoktur (Zhang, Rousseau ve Sivertsen, 2017, s. 14). Buna rağmen araştırmacılar bireysel makalelerine yapılan atıf sayılarına göre değil, tek tek makalelerin kalitesini ölçmediği halde makalelerinin yayımlandığı dergilerin etki faktörlerine göre değerlendirilmektedir. Dergiler virgülden sonra üç basamak uzatılan etki faktörü katsayılarına göre her yıl sıralanmaya devam edilmektedir.4

Kaldı ki dergilerin etki faktörleri disiplinlere, disiplinlerdeki toplam araştırmacı sayılarına, izlenen editoryal politikalara ve daha birçok nedene bağlı olarak farklılık gösterir. Atıf dizinlerinde listelenen dergilerin etki faktörlerinin dağılımı da çarpıktır. Sosyal Bilimler dergilerinin %58’inin, Fen Bilimleri dergilerinin %38’inin etki faktörleri 0 ile 1 arasındadır (Al ve Soydal, 2014, s. 37).

Dergi etki faktörüyle ilgili sorunlar literatürde ayrıntılı olarak belgelenmiştir.5

Dergi etki faktörüne göre yapılan değerlendirme sonuçlarıyla akran değerlendirme (peer review) sürecine göre yapılanlarınkiler arasında önemli farklar bulunmaktadır.6 Bu bakımdan etki faktörünün akademik yükseltme ve araştırmalara fon sağlama kararlarında kullanılmaması gerektiği yönünde bildirgeler yayımlanmıştır (Hicks, Wouters, Waltman, de Rijcke ve Rafols, 2015, s. 431; San Francisco Declaration, 2012). Ama dergi etki faktörünün “cazibe”si7

4 Örneğin, Turkish Journal of Chemistry ve Australian Journal of Chemistry dergilerinin 2015 yılı etki faktörleri sırasıyla 1,098 ve 1,407’dir. Etki faktörlerindeki virgülden sonraki basamakların bu dergilerde çıkan “ortalama” bir makalenin kalitesi hakkında fazladan sunduğu bilgi miktarı ve bunun ölçümü ilginç bir akademik araştırma konusu olabilir.

5 Dergi etki faktörüyle ilgili daha ayrıntılı bir literatür değerlendirmesi için bkz. Tonta (2015). Ayrıca bkz. Seglen (1997); Glänzel ve Moed (2002); Van Raan (2005); Arendt (2010); Marx ve Bornmann (2013); Casadevall ve Fang (2012); Wouters ve diğerleri (2015).

6 Birleşik Krallık’ta REF 2014 (Research Excellence Framework) değerlendirmesinde kullanılan yaklaşık 150 bin yayının akran değerlendirmesine dayanan REF puanlarıyla bibliyometrik ölçevlerden elde edilen sonuçların karşılaştırması için bkz. HEFCE (2015) ve Wilsdon ve diğerleri (2015). İtalya’daki ilk değerlendirme uygulamasında da akran değerlendirmesi sonuçlarıyla bibliyometrik ölçevlere dayalı simülasyonların sonuçları birbirinden farklıdır. Bkz. Abramo, D’Angelo ve Di Costa (2011).

halen devam etmektedir. Nitel değerlendirmeleri (informed peer review) desteklemek üzere ve yayın gruplarına toplu olarak uygulanması önerilen (IEEE, 2013) dergi etki faktörü neredeyse tamamen tek tek makalelerinin kalitesini ölçmek için kullanılan nicel bir araştırma değerlendirme aracı haline gelmiştir. Dergi etki faktörüne gösterilen ve giderek artan bu ilgi bazılarına göre bir araştırma değerlendirme krizini tanımlamaktadır (Hicks ve diğerleri, 2015, s. 431).