• Sonuç bulunamadı

Demokratik Düzende Vergi Hususunda Yaşanan Sorunlar

DEMOKRATİK SİSTEMİN VERGİ AÇISINDAN

II- Demokratik Düzende Vergi Hususunda Yaşanan Sorunlar

Ekonomik düzende kamu finansmanı ağırlıklı olarak vergilerden kar-şılanmaktadır. Bu sebeple vergiler bir çok devlet için hayati önem taşır.

Diğer taraftan verginin taşıdığı önem tek taraflı değildir. Vergi sayesinde

21 Elif Tuay ve İnci Güvenç, Türkiye’de Mükelleflerin Vergiye Bakışı, (Çevrimiçi), Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Sitesi,http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/

turkiyede_mukelleflerin_vergiye_bakisi.pdf, 28.01.2014

22 Hakkı M. Ay, Esra Talaşlı, “Ülkelerin Ekonomik Gelişmişlik Seviyeleri ve Vergi Yapıları Arasındaki İlişki”, Maliye Dergisi, Sayı 154, Ocak- Haziran 2008, s. 150

23 Ibid.

birey devlet karşısında vatandaşlık hüviyetine kavuşmakta, bir manada hesap sorabilme hakkına sahip olmaktadır.24 Bakıldığında herkese fayda sağlayan bir kurum gibi gözüken vergi, fiiliyatta önemli sorunlarla kar-şılaşmaktadır. Bu sorunların en başında vergi kaçırma gelmektedir. Vergi kaçırma diye de adlandırılan ve bireylerin vergiye esas kazançlarını bildir-memeleri olarak tanımlanabilecek eylem, bugün vergi sisteminin en bü-yük marazlarından birisidir.25

Bilindiği üzere birçok ülkede vergi sistemi doğrudan ve dolaylı ver-gi kavramlarını içermektedir. Dolaylı verver-gi, devletin vatandaşlardan tü-ketimlerini vergilendirmek yoluyla aldığı vergidir.26 Doğrudan vergi ise vasıtasız olarak bir beyan ya da buna benzer bir mekanizma yoluyla ver-gi alınmasıdır.27 Bu ayrım vergilendirme ve demokrasi bağlamında önem taşımaktadır. Zira demokrasisi gelişmiş devletlerde vergilendirme, daha çok doğrudan vergilere dayanmaktadır. Gelişmekte olan ya da gelişmemiş devletlerde ise vergilendirme, dolaylı vergilere dayanmakta bu yolla vergi gelirleri yükseltilmeye çalışılmaktadır. Ancak bakıldığında dolaylı vergi-ler yoluyla vergi başarısı hedefleyen ülkevergi-lerin, doğrudan vergiyi sisteme hâkim kılan ülkelere nazaran, vergilendirme hususunda çok geride kaldığı gözlenmektedir.28 Bu durumun temelinde var olan sebeplerse vergilendir-me sisteminden çok demokratik sistemin vergilendir-mekanizmalarıyla alakalıdır.

Günümüzde vergi mükellefinin vergi verirken hangi unsurları önemse-diği ya da vergi kaçırırken hangi nedenlerden dolayı bunu yaptığı, akademik olarak üzerinde durulan bir sorun olmuştur. Yapılan birçok araştırma, vergi mükelleflerinin vergiyi çok ya da az bulmasının yahut vergiyi bir haksızlık ya da bir sorumluluk görmesinin ardında, çok değişik sebeplerin olduğunu göstermektedir. Bunlardan ilki mükelleflerin vergilerin boşa gittiğini düşün-meleri, bir başka ifadeyle verecekleri vergi karşısında hizmet alamayacak-ları endişesidir.29 Mükelleflerin bu algısının temelinde, verdikleri vergiye rağmen devletin harcamalarından ya da yatırımlarından hak ettikleri

ölçü-24 Ünal Zenginobuz vd.,Vergi, Temsiliyet ve Demokrasi Üzerine Türkiye’de Vatandaşların Algıları, TÜSİAD Yayınları, İstanbul, 2010, s.9,45, (Çevrimiçi) Koç Üniversitesi Sosya Politika Merkezi, http://spm.ku.edu.tr/wp-content/uploads/pdf/vergitemsiliyetdemokrasi.pdf

25 Burak Ali Han Tecim, Kayıt Dışı Ekonomide Vergi Ve Vergi Denetiminin Önemi, Yayın-lanmamış Doktora Tezi, İzmir, 2008, s.9, (Çevrimiçi), Ulusal Tez Merkezi, https://tez.yok.

gov.tr/UlusalTezMerkezi/

26 Ayşegül Mutlu, Mustafa Çelen, Dolaylı ve Dolaysız Vergilerin Türk Mali Sistemi İçe-resindeki Yeri, TÜSİAD Yayınları, İstanbul, 2012, s.13, (Çevrimiçi), TÜSİAD, http://www.

tusiad.org/__rsc/shared/file/DOLAYLI-DOLAYSIZ-VERGI.pdf

27 Ibid

28 Zenginobuz, vd, a.g.e, s. 11-16

29 Tuay ve Güvenç, a.g.e., 25

de pay alamadıkları düşüncesi mevcuttur.30 Bu durum, kişilerin devlete ve demokratik sisteme olan inançlarını zayıflatmakta ve bu doğrultuda vergi verme hususundaki motivasyonlarını olumsuz yönde etkilemektedir.31

Diğer bir husus, kişilerin verdikleri vergiyle ilgili endişeleridir. Kişi verdiği vergiyi ve bunun nereye gittiğini görmek ister. Bu istek demok-rasinin temel kuralıdır. Zira vergi vererek devleti finanse eden bireyler, bu finansmanın ne için yapılacağını öğrenmek isterler32 Bu durum vergi mükelleflerinin en doğal hakkıdır. Zira her ne kadar verginin bir özelliği idarenin gücüne dayalı olarak zorla alınabilmesi olsa da, bu özellik vergi-yi keyfiyet dairesine sokamaz. Devlet topladığı verginin miktarını, harca-mayı düşündüğü alanları ve nihayetinde vergiyle yaptığı harcamaları bir bir göstermek zorundadır. Şeffaf devlet uygulaması, kişinin devlete olan güvenin artmasında çok büyük bir öneme sahiptir. Zira kişi, kendi bütçe-sinden devlete aktardığı kaynağın denetimini en azından kendi namına yapabilme imkânına kavuşmaktadır. Ayrıca demokrasinin en basit mana-da seçme ve seçilme olduğu düşünüldüğünde, seçmen seçtiği hükümeti denetleme yollarına sahip olmadığı müddetçe, demokrasi kelimesinin içi boşalacaktır. Denetlemek isteyen vatandaşın önce bilgi sahibi olması ge-rekir. Günümüzde hepimiz, halk arasında bu konularla ilgili olarak sıkça şayiaların dolaştığını, resmi olmayan bilgiler üzerinden devletin eylemleri hakkında değerlendirmeler yapıldığına şahit oluruz. Bu aslında çok nor-mal bir durumdur. Zira insanlar yaşamlarına doğrudan doğruya etki eden devlet faaliyetlerine karşı kendi fikirlerini öne sürmekte, bununla ilgili yo-rum yapmaktadırlar. Buradaki en önemli sıkıntı, halk arasında yapılan bu yorumların resmi bilgiye dayanmamasıdır. Resmi bilgi olmaksızın yapılan konuşmalar demokrasi düzeninde net bir şey ifade etmemektedir. Bu du-rum kişi ile devletin arasına bir duvar çekmekte, kişi devletin faaliyetlerini takip edememektedir. İşte devletin faaliyetlerini bilemeyen ve bilemediği için de hesabını soramayan kişi, güvenini yitirmekte, vergi verme aşama-sında da bu güvensizlik büyük önem arzetmektedir.

Demokrasi ve vergi arasındaki ilişki sorunlarından birisi de kişinin hukuk sistemine karşı azalmış itimadıdır.33 Bireyler vergi verdikleri dev-lete güvenmek isterler. Üstelik bu güven yalnızca idareye yönelik değil, ülkedeki tüm sisteme karşı duyulan güven olmalıdır. Günümüzde hukuk sistemindeki aksaklıklar vergi sistemini de etkilemektedir. Bu konuda ver-gi mükellefinin davranışını etkileyen en somut örnek, verver-gi denetimleri

30 Ibid

31 Ibid

32 Zenginobuzvd, a.g.e., s.45

33 Zenginobuzvd, a.g.e., s.44

ve vergi aflarıdır. Yinelenen vergi afları, vergi cezalarının etkinliğini azalt-makta, caydırıcılığın bir manada ortadan kalkmasına sebebiyet vermek-tedir.34 Bununla beraber, etkin denetleme mekanizmalarının var olmayışı bireylere hukukun varlığını hissettirmemektedir. Kişiler ‘nasıl olsa yarın bir af çıkar’ ya da ‘nasıl olsa ödemesem de bir şey olmuyor’ mantığıyla hareket ettiklerinden dolayı, vergi kaçırma olaylarıyla sıklıkla karşılaşıl-maktadır. Bu durum dürüstçe vergisini ödeyen mükellefleri de etkilemek-tedir. Bir yanda dürüstçe vergisini ödemekte olan vatandaş, kendisiyle aynı ekonomik duruma sahip diğer bir vatandaşın vergisi kaçırdığını ve buna karşı hukuk sisteminin sessiz kaldığını görünce, bu durum dürüst vatandaşın motivasyonunu da azaltmaktadır.35 Bu sebeple dünya üzerinde hukuk devleti mekanizmasının etkin olarak işletildiği yerler ile demokrasi ve vergi sisteminin başarısının görüldüğü yerler aynı yerlerdir.

Bu ilişkide öne çıkan bir diğer sorun vergi sistemindeki dengesizlikler-dir. Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal devlet olmanın temel unsuru, gelir adaletine yö-nelik denge mekanizmalarıdır. Devlet kişilerden ödeme gücüne göre vergi almalı36, zengin ile fakir arasındaki uçurumu denkleştirici mekanizmalarla kapatmalıdır. Vergi mükellefleri ile vergi sistemi arasında uyuşmazlığa yol açan bu problem, devletin vergi kanunlarını çıkarırken çoktan çok, azdan az düşüncesini kullanmasıyla aşılabilir.37 Bugün ülkemizde de artan oranlı tarife sistemi mevcuttur. Lakin bu durum, vergi sisteminde sosyal adaletin hüküm sürdüğü manasına gelmemektedir. Zira, ülkemiz vergi sistemine egemen olan dolaylı vergiler zengin fakir demeden herkesten alındığın-dan, verginin denkleştirici yönü işlevsiz hale dönüşmektedir. Bu da dolay-lı olarak yukarıdaki sorunlara yol açmakta, ayrıca vergi sisteminin ilerle-yememesine, demokrasinin aksamasına neden olmaktadır.