• Sonuç bulunamadı

DEMOKRATİK SİSTEMİN BİLEŞENLERİNDEN:VERGİ

3- Belirlilik Kriteri

Dolaylı vergilerde mal ve hizmeti tüketen kişi veya kurum üzerinde bir mükellef ilişkisi mekanizması mevcut değilken dolaysız vergilerde bel-li aralıklarla oluşturulmuş ödeme düzeni kapsamında mükellef önceden bellidir. Belirlilik unsuru açısında dolaylı verginin tahsis edilebilmesi ver-giyi doğuran olayın ortaya çıkmasını gerektirmektedir.43

Küreselleşme sürecinin bir parçası olarak uluslararası sermaye hareketle-rinin yoğunlaşması, vergi sistemleri üzerinde baskıların artmasına neden ol-maktadır. Vergi yapısında yaşanan değişimlerin karakteristiğinde dolaysız vergilerden dolaylı vergilere doğu bir yönelme söz konusudur. Bu değişim ve dönüşüm sürecinin vergi mükellefleri üzerinde etkileri farklı boyutlarda gerçekleşmektedir. Gelişmekte olan ülkelere bakıldığında bu

uygulamala-43 TÜSİAD, Dolaylı Ve Dolaysız Vergilerin Türk Mali sistemi İçerisindeki Yeri Siyasal,sosyal, Ekonomik Sonuçları, Yayın no: TÜSİAD-T/2012-10/532, İstanbul, 2012, s.17

rın sermaye ve girişimci lehine yerel tüketici aleyhine olduğu gözlemlenir.

Ülkeler mobil olan üretim faktörlerinden yeterli vergiyi temin edemedik-lerinden mobil olmayan üretim faktörlerinin daha fazla vergilendirilmesi yoluyla daha düşük gelirli gruplar üzerinde yaratılan baskı, vergi adaletinin gerçekleştirilmesi noktasında kendi meşru temellerini sarsan ve sorgulama-sına neden olan bir niteliktedir. Vergi yükünün düşük tutulduğu yabancı sermaye yatırımlarını da bu küreselleşme sürecinin bir parçası olduğunu söyleyebiliriz.

4.1. Türkiye’de Dolaylı ve Dolaysız Vergi Yapısının Ekonomik, Sosyal ve Siyasal Etkileri

Türkiye’de dolaylı ve dolaysız vergilerin oranlarına bakıldığında bunun pek çok ekonomik, sosyal ve siyasi anlamda dengesiz sonuçlara yol açtığı yorumunu yapmak mümkündür. Değişik mal ve hizmetler üzerinde uygula-nan dolaylı vergi yüklerinin nispi fiyat yapısı üzerindeki bozucu etkisi kay-nakların etkin dağıtılmasının ve gelir açısından adaletin sağlanması üzerinde olumsuz bir etkisi söz konusudur. 44 Mintz’e göre dolaylı vergilerin tercih edilme nedenlerinden biri tüketimden tahsil edilip enflasyonu azaltabilmesi nedeniyle iyi bir tasarruf kaynağı olmasıdır. Böylece gelişmekte olan ülkeler için ekonomik gelişmenin amacıyla uyumludur.45 Vergi teorisinde öngörülen dolaylı vergilerin tüketicileri tasarrufa yönelteceği ve daha az tüketime teş-vik edeceği yönündeki varsayımı Türkiye gibi ülkelerde geniş halk kitleleri tarafından dolaylı vergilerin, vergi olmaktan ziyade fiyat olarak algılandığı için şüphe yaratır bir niteliktedir. Toplumun büyük çoğunluğu gelirlerinin ta-mamına yakınını harcayarak minimum yaşam standartlarını yakaladıkların-dan dolaylı vergilerin tasarruf yaratıcı yönü nüfusun büyük kısmı nezdinde işlevsiz kalmaktadır. Tasarruf üzerindeki işlevsiz etkisiyle birlikte yatırım ve büyüme açısından da pek ilişkili olduklarını söyleyemeyiz. Gelişmekte olan ülkelerde bu tür makro değişkenler finansman olanakları, toplam talep ve geleceğe yönelik beklentiler etrafında şekillenmektedir. Yine teorinin öne sür-düğü görüşlerden biri de dolaylı vergilerin konmasının amaçlarından birinin etkin bir kaynak dağıtımını amaçladığıdır; ancak şunu vurgulamak gerekir ki dolaylı olarak bu amaca hizmet eden bir niteliğe sahip olsa da dolaylı vergiler genelde vergi hasılasına hizmet edecek şekilde düzenlenir.46

44 TÜSİAD, a.g.e., s.9

45 J.Mintz,Growth and Taxes: Some Implications for Developing Economies(der) J. Marti-nez-Vazquez and J. Alm Public Finance in Developing and Transitional Countries: Essays in Honour of Richard Bird, 2003, s.228

46 TÜSİAD, a.g.e., s.75-76

Seçilmiş Bazı Ülkelerde Dolaylı ve Dolaysız Vergilerin Payları (2002)47 Sosyal Güvenlik Kesintileri Hariç

Ülke Dolaysız Vergiler Dolaylı Vergiler

ABD 76.3 23.7

Belçika 62.2 36.1

İngiltere 60.0 39.4

Avusturya 55.5 44.1

Fransa 53.7 46.0

Polonya 48.0 52.0

Kore 47.4 52.6

Çek Cumhuriyeti 46.8 53.2

Yunanistan 44.1 55.5

Portekiz 42.5 57.1

Slovakya 39.9 60.1

Meksika 39.1 60.9

Türkiye 34.4 65.6

OECD Ortalaması 55.4 45.6

Bir ülkede toplam vergi gelirleri içerisindeki pay açısından karşılaştırma yapıldığında dolaylı vergi oranlarının yüksek olduğu yerlerde vergi adaleti konusunda birtakım şüpheler mevcuttur.48Dolaysız vergiler açısından bir yo-rum yapıldığında ise adil ve duyarlı bir etkiye sahip olduğunu söyleyebiliriz.49 Sanayileşmiş ülkelerin ve gelişmekte olan ülkeler vergi gelirleri açısından kar-şılaştırıldığında sanayileşmiş ülkelerin iki kat daha fazla gelire sahip olduğu görülür. Diğer belirtilmesi gereken bir nokta ise sanayileşmiş ülkelerde kişisel gelir vergisinin kurumlar vergisine oranla dört kat daha fazla olduğudur. Dış ticaretten elde edilen gelirlere bakıldığında ise gelişmekte olan ülkelerde bu oranın daha fazla olduğu görülür. Bu sonuçların farklılığı vergi yönetimin-deki farklı anlayışlardan kaynaklanmaktadır. Diğer bir faktör olarak da geliş-mekte olan ülkelerde zengin sınıfın yönetimle yakın ilişkisinin bir tezahürü olarak sermaye sınıfının bunu bir avantaja çevirebilmesinde yatmaktadır.50

47 TEPAV-EPRİ, Mali İzleme Raporu, Ankara,2005, s.5.

48 Şükrü Kızılot, Vergiler Dolaylı geliyor, Hürriyet,7 Ekim 2004, http://hurarsiv.hurriyet.

com.tr/goster/haber.aspx?id=263009&yazarid=82

49 N.,Kaldor,Harcama Vergisi, (çev.: M.Çetin Hacıosmanoğlu), Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Yayınları, No:4, Ankara, 1996,s.25

50 V.Tanzi, Quantitative Characteristics of the Tax Systems of Developing Countries, D.

Newbery and N. Stern (eds), The Theory of Taxation ,1987 forDeveloping Countrie, Oxford:

Oxford University Pres.

Türkiye özelindeki genel duruma bakıldığında ise ekonomik faaliyetler açısından kayıtdışılığın ön planda olduğu bir sistem mevcuttur.

Dolaylı Vergi ve Kayıtdışı Ekonomi Paradoksu51

Ülkeler Dolaysız Vergiler % Dolaylı Vergiler % Kayıtdışı Oranı

ABD 76,3 23,7 8,6

Almanya 50,7 48,9 16,8

Avusturya 55,2 44,1 13,8

Belçika 62,2 36,1 21,5

Danimarka 65,6 34,2 17,5

Fransa 53,7 46 14,8

Hollanda 50,3 48,5 12,8

İngiltere 60 39,4 12,3

İspanya 55,2 44,2 22,3

İsveç 61,6 38 18,7

İsviçre 69,6 30,4 9,5

Kanada 68,4 31,6 15,4

Norveç 59,4 40,6 18,7

Türkiye 34,4 65,6 30,6

1980’lerden sonra artan kayıt dışılıkla birlikte dolaylı vergi normlarının da artış göstererek gelir vergisi üzerinden alınan vergilerde düşüş yaşandığı gözlemlenir. Vergi yükünde yaşanan artışın dolaylı vergiler ile gerçekleşti-rilmesi gelirin tamamını ya da büyük kısmını tüketime ayıran orta ve alt sınıflar üzerinde bir baskı yaratmaktadır. Bunun yanında başta enerji olmak üzere birçok girdi üzerindeki vergi yükünün artması maliyetlerin de artma-sına neden olacağından uluslar arası rekabette kayıplara sebebiyet verecek-tir. Her ne kadar 2003 sonrası dönemde ilaç, kitap, tekstil, turizm gibi KDV oranlarında indirime gidilse de alkollü içkiler, tütün ürünleri, taşıt araçları ve petrol ürünlerindeki ÖTV oranlarındaki artış dolaylı vergilerin artışına neden olan zemini hazırlamıştır.52 Özellikle enerjideki yüksek oranlar iktisa-di alanda bozucu bir etkiye sahiptir. Bu malların üretim ve dağıtım kanalla-rındaki kolay takip edilebilirlik ÖTV kayıp ve kaçaklarını en aza indirgeye-rek hasılatın net artışına olanak sağladığından çok tercih edilmektedir.

Vergi yükünün artışı kaçakçılık ve kayıt dışı eğilime yol açacağından önüne geçilmekte zorlanılacak bir süreci beraberinde getirecektir. Dünya

51 Revenue Statistics of OECD Member Countries 1965-2003, OECD, Paris 2004. Schneider, F. (2004). Helsinki Center of Economic Research. Discussion, s 30.

52 TÜSİAD, a.g.e., s.76

Bankası’nın araştırmalarına göre Türkiye’de vergi oranlarının düşürülme-si ve vergi gelirlerinin artırılması için vergi tabanının genişletilmedüşürülme-si gerek-mektedir.53 Nitekim çağdaş dünyanın vergi prensibi kapsamında fazla ver-gi toplamanın yolu yüksek verver-gi oranları değil, düşük verver-gi oranlarıdır.54

Vergi yüküyle alakalı bir sorunsalın tespitine gidildiğinde, Türkiye’de üzerinde durulacak konu bu yükün azlığından ziyade dağılımındaki den-gesiz nitelikteki unsurudur.55 Toplam nüfusun %40’ı ücretli olan oran ge-lişmiş ülkelerde %70-80’ler düzeyindedir.56İşçi ve işverenlerin sosyal sigor-talar primine katılım oranlarının 2006 itibariyle %28,4 olduğu Türkiye’ye karşılık AB ülkelerindeki ücret kesintilerinin %17,1 olduğu görülmekte-dir.57 Vergi yükünün büyük çoğunluğunun ücretlilerden tahsile edilmesi ücret dengesizlikleri ve gelirlerin düşük oluşu ücret üzerinde adil olmayan vergi yükünün varlığı vergi politikaları ve maliye politikalarının amaçla-rıyla ters düşecek nitelikte vergide genellik ve adalet ilkesinin zedelenme-sine yol açmaktadır.

Türkiye’de dolaylı vergilere ağırlık verilmesinin birçok sebebi vardır: bu vergilerin tahsilinin kolay oluşu, vergi erozyonuna sebep olmaması bun-lardan bazılarıdır. Bu yolla enflasyonun hakim olduğu ekonomilerde değer kaybı yaşanmaz. Dolaylı vergilerin hükümetler tarafından tercih edilmesi-nin bir başka sebebi de vergiye karşı tepkiedilmesi-nin yüksek olmayışıdır; çünkü bu vergiler fiyat içerisinde gizli olduklarından mükellefler tarafından fazla hissedilmezler.58 Öte yandan dolaysız vergilerin toplanmasının zahmetli ol-masının yanında gelirin elde edildiği dönemden bir dönem sonrasına tahsil ediliyor oluşu vergi değerinin aşınmasına yol açabilmektedir.

Gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi olarak birçok ülkede toplam ver-gi oranları içerisinde dolaylı verver-gilerin oranları düşerken, Türkiye’de aksi yönde bir durumun yaşanmasında dolaysız vergi toplamadaki başarısız-lığının önemli bir etken olduğunu söyleyebiliriz. Uzunca bir süre yaşanan kronik enflasyon, ekonomik krizler, vergi sisteminin adil ve şeffaf özelliğini

53 TİSK (2001), Krizden Çıkış İçin Zorunlu İstikamet:Vergi ve Bürokrasi Reformları, An-kara, 2001, s.61

54 TİSK, a.g.e., s.27

55 S.Kırbaş, Türk Vergi Sisteminin Sorunları ve Öneriler, Marmara Üniversitesi, Maliye Araştırma ve Uygulama Merkezi, Yayın No:10, İstanbul,1998 291-300.

56 S,Şeker, Türkiye’de Ücretliler Üzerindeki Vergi Yükü, Türk Harb-İş Sendikası, Ankara, 1997,s.97

57 Y. Süngü, Ülkemizde Ücret Üzerindeki Mali Yükümlülükler ve Bunların AB-OECD Ülke-leri ile Karşılaştırması, Sosyal Güvenlik Dünyası,2006, S.56

58 G.O. Yaraşlı, Türkiye’de Vergi Reformu, Maliye Bakanlığı, APK Başkanlığı, Yayın No:367, Ankara, 2005s59

yitirmesine neden olarak krizler karşısında vergi konumlarında sık sık ya-pılan değişiklikler sistemi daha karmaşık bir hale dönüştürmüştür. Kronik açıklarını kapatmaya yönelik harcamaların vergilendirme yoluna gidilmesi ekonomide ve gelir dağılımında çarpıklıklara neden olmuştur.59