• Sonuç bulunamadı

Frajil X sendromlu erkek çocuklarda dil ve konuşma güçlükleri daha yaygındır.

İKİNCİ BÖLÜM DEMANS

2.1. Demanslı Hastaların Değerlendirilmes

Değerlendirmeye gerek hastadan gerekse hasta yakınlarından hastalık öyküsünü ayrıntılı bir şekilde alarak ve başlıca yakınmanın ne olduğunu tanımlayarak başlamak uygun olmaktadır. Ardından hastanın yer, zaman, kişi oryantasyonunu, yeni olaylar ve geçmişteki olaylar hakkındaki haberdarlığını sorgulamak hasta hakkında genel bir fikir verebilmektedir. Bundan sonra hastanın bilişsel süreçleri tek tek bu alanda özelleşmiş testlerle gözden geçirilmektedir. Bunlar:

Dikkat: Burada hem basit dikkate hem de frontal sistemin aracılık ettiği karmaşık

dikkate bakmak gerekmektedir. Basit dikkat bir anlamda çok kısa süreli bellek olarak düşünülebilmektedir. Bu beceri genelde kişinin sayı uzamına bakarak değerlendirilmektedir. Kişinin kendisine söylenen sayıları doğru sırada ve kaç sayıya kadar aklında tutabildiğine bakılmaktadır. Karmaşık dikkat ise zihinsel iz sürme, sebatlılık, dikkatin sürdürülmesi boyutlarının değerlendirilmesinde kullanılabilecek bir grup geriye sayma testleridir. Bunların zorluk derecesi hastaya göre ayarlanarak 1002den 7 çıkararak, 20’den geriye doğru birer birer sayarak, yılın aylarını ya da haftanın günlerini geriye doğru saymak şeklinde yapılabilmektedir (Modern Tıp Seminerleri, haz.Öktem, 2003: 72).

Bellek: Demans değerlendirilmesi sırasında deneyin otobiyografik belleğine (ilkokul

öğretmeninin adı, okulu vb) ve uzak belleğine (son yıllardan başlayarak geriye doğru giderek kamuoyunca bilinen meşhur olayları sormak gibi) bakılmalıdır. Ancak asıl değerlendirilmesi gereken yeni öğrenme ve hatırlamalardır. Bellekte yalnızca kayıt ve depoda koruma sürecinin veya yalnızca geri çağırma ve hatırlama sürecinin ya da her ikisinin birden zedelenmesi gibi farklı bellek tutulumu profilleri farklı

demansiyel sendromları işaret edeceği için öğrenme ve bellek süreçlerini bütün ayrıntıları ile değerlendirmek büyük önem taşımaktadır (Modern Tıp Seminerleri, haz.Öktem, 2003: 75-76).

Dil: Demanslarda dil alanında bozulma yalnızca bazı demans tiplerinde karşımıza

çıkmaktadır. Fronto temporal demansta çeşitli ağırlık dereceleri ile tutuk afazi görülebilmektedir. En az iki yıl yalnızca dil alanında bozulma ile giden demansiyel bulguların ancak daha sonra tabloya eklendiği primer progresif afazi ya da primer izole afazide genellikle ilerleyici tipte tutuk afazi bazanda akıcı afazi karşımıza çıkmaktadır. Bu dil bozulmalarını Boston Afazi Testi ile, Gülhane Afazi testi ile izlenebilmektedir. En sık karşılaştığımız demans tipi olan olası Alzheimer demansında dil alanındaki problem de en yaygın şekilde karşımıza çıkmaktadır. Burada sorun daha çok isimlendirme problemi, kelime bulma güçlüğü şeklindedir. Bu haliyle daha çok anomik afaziye benzemektedir. Yeni yayınlarda bu isim ve kelime bulma güçlüğünün bir afazi unsuru olmadığı hastalığın arkada parietol temporal asosyasyon konteksine yayılması ile hastanın semantik sisteminin yıkılması sonucunda ortaya çıktığı ileri sürülmektedir (Modern Tıp Seminerleri, haz.Öktem, 2003: 77).

Hastanın serbest konuşması sırasında kelime aradığı, bulamadığı kelimeyi dolaylı bir analtımla tarif ederek geçtiği fark edilebilmektedir. Bunun henüz fark edilmediği durumlarda kelime güçlüğü olup olmadığını ayırt etmek için bu alanda tutulma olduğunun açıkça anlaşıldığı durumlarda hastalığın gidiş hızını izlemek için Boston Naming Test (BNT) kullanılabilmektedir. BNT resimlerinin Türk kültürü için pek geçerli ve tanıdık olmayanlarının ayıklandığı BNT kısa formu bu değerlendirme için uygundur. Bu alanın henüz yeni tutulmaya başladığı evrede obje adı bulmaktan çok özel isim bulmak hasta için güçlük çıkarmaktadır. Bu açıdan da meşhur yüzler testindeki tanınmış insan fotoğrafları hastaya gösterilerek bunların adını söylemesi istenebilmektedir. Fakat bunu yaparken hastanın o kişiyi tanıdığı halde mi adını bulamadığını yoksa o kişiyi tanımadığı için mi ismini de söylemediğini çok dikkatle ayırmak gerekmektedir (Modern Tıp Seminerleri, hz.Öktem, 2003: 77).

Görsel-Mekansal İşlevler: Demanslar içinde Alzheimer demansında bu işlevlerin

önplanda bozulabildiği bilinmektedir. Alzheimer patolojisi temporo-limbik başlangıçtan sonra ön ve arka asosyasyon kortekslerine yayıldığı zaman görsel- mekansal işlev bozulmaları ortaya çıkmaktadır. Bu işlevleri ölçmek için Benton ve diğerlerinin geliştirdiği Çizgi Yönünü Belirleme ve Yüz Tanıma testleri kullanılmaktadır (Modern Tıp Seminerleri, haz.Öktem, 2003: 77-78).

Akıl Yürütme, Soyutlama ve Planlama: Akıl yürütme için WAIS-R’in bu başlıklı

alt testi kullanılabilmektedir. Burada “Devlete niçin vergi vermek gerekir?”, “Gündüz vakti bir ormanda kaybolsanız ne yaparsınız” gibi sorular vardır. Genellikle demansın orta evresine kadar akıl yürütme becerisi korunabilmektedir. Soyutlamayı değerlendirmenin en basit yolu hastaya bir atasözü verip yorumlamasını istemek olmaktadır. Bakılacak nokta hastanın atasözünü kelime anlamıyla mı yoksa soyut anlamıyla mı yorumladığıdır. Örneğin “Ağaç yaşken eğilir” atasözünü hastanın “Tabii, eğer ağaç kuruysa eğmek için çektiğimizde çat diye kırılır” şeklinde cevap vermesi soyutlamanın bozulduğunu göstermektedir. WAIS-R’in Benzerlikler alt testi de soyutlamayı ölçmek için kullanılmaktadır. Burada hastaya “köpek-arslan”, “hava- su” gibi çiftler verilmekte ve bu çiftler arasında nasıl bir benzerlik nasıl bir ortak yön bulduğu sorulmaktadır. Soyutlama becerisi temel ortak özellik yerine çok ikincil bir benzerlik ya da somut bir benzerlik söylemek şeklinde bozulmaya başlamaktadır. Örneğin hasta “köpek-arslan” çiftine ikisi de hayvan demek yerine ikisi de ısırır gibi yanıtlar verebilmektedir. İlerleyen dönemlerde hasta hiçbir benzerlik bulamamaya, yalnızca fark görmeye başlamaktadır. Örneğin “portakal-muz” birbirine benzemez biri yuvarlak biri uzun diyebilmektedir. Planlamayı saat çizme testiyle değerlendirmek mümkündür. Hastaya çapı 8cm’den az olmayan bir daire verilerek “Bu büyük bir saat. Saatin rakamlarını da siz yerli yerine yerleştirin”denir. Frontal sistem tutulumu olan hastalar rakamları ya çok sıkışık yazarlar ya da çok aralıklı yazarlar. Yani dairenin içinin kullanımını planlayamamaktadırlar (Modern Tıp Seminerleri, haz.Öktem, 2003: 79-80).

Praksi: İyi öğrenilmiş hareketleri emirle ya da taklitle yapmasındaki bozulmadır.

yanına çağırma gibi bildik hareketleri yapması söylenebilmektedir. Daha sonra bu hareketleri değerlendirici kendisi yaparak hastadan bunları taklit etmesini istemektedir. Praksi demansın ilerlemesi ile birlikte giderek bozulan bir işlevdir (Modern Tıp Seminerleri, haz.Öktem, 2003: 80).

Nörolojik Değerlendirme: Demansta nörolojik değerlendirme yapılmasını sağlayan

beyin görüntüleme yöntemleri BT, fMRG ve SPECT’tir. Beyin görüntüleme yöntemleri demansların birbirinden ayrılmasına ve hasarlı bölgenin görülmesine yardımcı olmaktadır (Modern Tıp Seminerleri, haz.Öktem, 2003:111).