• Sonuç bulunamadı

Bir Defada ĠndirilmemiĢ Olması

4. ĠNKAR EDENLERĠN VE MÜNAFIKLARIN ALAY ETTĠKLERĠ KONULAR

4.5. Ġnkâr Edenlerin Kur‟an-ı Kerim Ġle Alay Etmeleri

4.5.2. Bir Defada ĠndirilmemiĢ Olması

Yüce yaratıcı insanlığı ebedi saadete götürecek kutsal bir kitap gönderirken yine insanları düĢünmüĢtür. Kitaba muhatap olan kimselerin daha kolay uygulama alanı bulabilmesi ve daha doğru düĢünebilmesi için Kur‟an‟ı peyderpey indirmiĢtir. Çünkü bu durum insanlığın menfaatine idi. Herkes rahatça inen ayetleri doğru bir

263

Hud, 11/13.

264 Mevdudi, Tefhimü‟l Kur‟an, II, 356. 265 Mevdudi, Tefhimü‟l Kur‟an, II, 356.

Ģekilde anlama imkânı bulmuĢtu. AnlaĢılmayan bir husus olduğu zaman hemen Hz Muhammed‟e soruyorlardı. Birtakım olaylar cereyan ettiği zaman o olay üzerine bir takım ayetler ya da bir sure iniyordu. Kur‟an‟ın yanlıĢ anlaĢılma durumu da nerede ise ortadan kalkmıĢ oluyordu.

Bazen Müslümanlar birtakım problemlerle karĢı karĢıya kalıyorlardı. Müslümanlar arasında büyüyebilecek bir sorun çoğu zaman Allah tarafından gönderilen vahiy ile çözüme kavuĢuyordu. Böylece Müslümanlar arasında nifak ortadan kalkmıĢ oluyordu. MüĢriklerden ve münafıklardan gelebilecek tehlikeler bu Ģekilde etkisiz hale getiriliyordu.

MüĢrikler bazen Rasûlüllah‟a gaybî meseleler sorarlar, cevap veremezse toplum içinde zelil edeceklerini düĢünürlerdi. Ancak onların sormuĢ olduğu bu tür sorulara kendisine indirilen vahyin ıĢığında cevap vererek muhatabını susturuyordu.

Kur‟an‟ın indirildiği dönemin (câhiliyye döneminin) sosyal ve psikolojik tahlilinin iyi yapılması gerekir. Ġnanç bakımından Ģirkin, putperestliğin zirveye ulaĢtığı, fâizin insanların belini büktüğü, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, kadının bir metâ gibi alınıp satıldığı, ahlâksızlık ve içkinin yaygın olduğu bir dönemde köklü değiĢiklikler yaparak yepyeni bir sistemi yerli yerine oturtup âdil bir toplumu oluĢturmak, ancak Yaratıcının yapacağı bir iĢ olsa gerekir. Köklü bağımlılıkları olan bir toplumu, eğitici ve tahammül ölçülerinde kademe kademe tedavi edip yeni bir hayata hazırlamak, insan fıtratına en uygun yöntem biçimidir. ĠĢte ayetlerin peyderpey gelmesinin temel esprisi, alıĢtırarak, zorlamadan, hazmettirerek bu tarzı oturtmaktır. Ġslâm‟ın, köklü çözümlerini Ģok uygulamalarla değil; bu tarz üzerine binâ ederek, pedagojik açıdan bir ilke adım atmıĢ olması, onun her konudaki eriĢilmezliğinin ifadesidir. Yoksa, Ġnkâr edenlerin kin ve hasetlerinden kaynaklanan, “bunlar gerçekse niçin toptan indirilmedi?” sözleri, insanı ve tabiatını tanıyamamıĢ olduklarının en bâriz örneğidir. Bu durumda insanı en güzel tanıyanın, onun yaratıcısı olduğunu bilmek olağan üstü bilgiye sahip olmayı da gerektirmemektedir.266

Kur‟an‟ın peyderpey indirilmesini kısaca Ģöyle özetleyebiliriz:

1. Ġnsan aklı ve kabiliyeti böyle köklü değiĢiklikleri bir anda kavrama gücüne sahip değildir.

2. Çözülmesine ihtiyaç duyulan sosyal olaylara zamanında müdahale edilmesi gerekmektedir. Öncesinde veya sonrasında yapılan müdahaleler etkili olmayacaktır.

3. Müslümanlara yapılan iĢkencelere tahammül ve sabır gösterilmesi açısından ayetlerin aĢama aĢama inmesi, onlara güç ve ümit kaynağı olmuĢtur.

4. Mekke halkının çoğunlukla okuma yazma bilmemeleri ve buna bağlı olarak inen vahyi ezberlemek durumunda kalmaları

5. Ayetlerde verilen mesajların zihinlere ve kalplere iyice yerleĢmesi

6. Bir sistemin değiĢmesi ve yeni sisteme uyum sağlamanın zaman alması ve uzunca bir süreç içerisinde uygulama imkânı bulması vb. sebeplerle 23 yıl gibi bir zaman dilimi içerisinde inmiĢtir.

Ancak Ġslam dininin anbean yücelmesi ve Müslümanlarının hayat kaynaklarının Kur‟an olması sebebi ile Mekke müĢriklerinin ileri gelenleri Kur‟an‟ın 23 yıllık gibi bir zaman süreci içerisinde indirilmesini eleĢtiri konusu yapmaya baĢladılar. Kur‟an‟da ifade edildiği üzere “Ġnkâr edenler, “Kur‟an ona bir defada

toptan indirilseydi ya!” dediler. Biz, Kur‟an‟la senin kalbini pekiĢtirmek için onu böyle kısım kısım indirdik ve onu ağır ağır okuduk.”267

buyrulmaktadır.

Mekkeliler: “Sen, Allah katından gönderilmiĢ bir Peygamber olduğunu iddiaediyorsun. Tevrat‟ın Hz. Musa‟ya, Ġncilin Hz. Ġsa‟ya ve Zebûr‟un da Hz. Davud‟a toptan indirilmesi gibi, Kur‟an‟ı bize toptan getirmeli değil miydin?” demiĢlerdi. Ġbn Cüreyc, Kur‟an‟ın ilk nazil olan ayeti ile, son nazil olan ayeti

arasındaki sûrenin yirmiki veya yirmiüç sene olduğunu söylemiĢtir. Fahreddin er Razi bu ayetin tefsiri sadedinde Kur‟an‟ın parça parça indirilmesinin hikmetlerini Ģöyle sıralamaktadır:

1) Hz. Peygamber (s.a.s) okuma yazma bilmiyordu. Binaenaleyh eğer Kur‟an

ona bir defada indirilmiĢ olsaydı, o onu zapt edemez (aklında tutamaz), belki de yanılırdı, “Tevrat, toptan indirilmiĢtir. Çünkü o, Hz. Musa (a.s)‟ın okuyabileceği bir biçimde levhalara yazılmıĢ olarak gelmiĢti.

2) Yanında kitap bulunan, çoğu kez kitapta yazılı olana güvendiği için, onu

ezberlemek istemez. ĠĢte bu sebeple Allah Teâlâ Hz. Peygamber (s.a.s)‟e kitabı, Kur‟an‟ı bir defada değil, onu daha iyi ezberleyebilsin ve yanılmaktan, az okumaktan uzak olsun diye parça parça indirdi.

3) Allah Teâlâ, eğer Kur‟an‟ı tek bir defada indirmiĢ olsaydı, onun bütün

hükümleri, insanlara toptan inmiĢ olurdu ve bu, insanlara çok ağır gelirdi. Ama Cenâb-ı Hak onu parça parça muayyen zamanlarda indirince, dinin emir ve yasakları da azar azar inmiĢ olur. Onları yerine getirmek de o nisbette daha kolay olur.

4) Hz. Peygamber (s.a.s) Cebrail (a.s)‟i zaman zaman gördüğünde, kalbi onu

görmesinden dolayı güç kuvvet kazanıyordu. Böylece de, üstlendiği (Peygamberlik) vazifesini yerine getirme ve ondan dolayı gelen ezâ ve cefalara sabretme, kavminin eziyetine tahammül gösterip cihad etme hususunda kendisini daha güçlü hissediyordu.

5) Parça parça inmesine rağmen Kur‟an‟ın mucize oluĢ Ģartı tamamlanınca,

onun mucize olduğu sabit olmuĢ olur. Çünkü bu, insanların gücü dahilinde olsaydı, onların Kur‟an‟ın bir mislini (benzerini) böyle parça parça meydana getirmeleri gerekirdi.

6) Kur‟ân onların sorularına, isteklerine cevap vermek için ve baĢlarına gelen

hâdiselere göre iniyordu. Böylece de onlar daha fazla basiret sahibi oluyorlardı. Çünkü bu sebeple, Kur‟an‟ın fesahatine, gaybtan haber verme iĢi de ekleniyordu.

daha iĢin baĢında iken meydan okudu ve sanki Kur‟an‟ın her bir parçası ile onlara meydan okumuĢ oldu. Binâenaleyh onlar Kur‟an‟ın parçalarının benzerini yapamadıklarına göre, bütününün benzerini hiç yapamazlar. ĠĢte bu yolla, Hz. Muhammed (s.a.s)‟in gönlünde, müĢriklerin artık hiç bir zaman Kur‟an‟ın benzerini yapamayacakları hususu iyice yer etmiĢ oldu.268

Ġzzet Derveze, Peygamberin ümmi olduğu için Kur‟an‟ın ona peyderpey indirildiği düĢüncesini doğru bulmaz. Hatta önceki Peygamberlere de vahyin toptan geldiği düĢüncesine karĢı çıkar.269