• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR ve YORUMLAR

4.1. Birinci Alt Probleme Yönelik Bulgular

4.1.1. Değişime Ayak Uydurma

Tablo 19. Değişime Ayak Uydurma Alt Kategorisi ve Kavramları

Alt Kategori Kavramlar

Neslin değişmesi Yenilenme ihtiyacı Çağın değişmesi

Değişime ayak uydurma Teknolojik gelişmelere ayak uydurma Eğitim sisteminin değişmesi

Tecrübeli öğretmen olabilme Öğretim durumları ihtiyaçlarını karşılayabilme

Monotonluktan kurtulma

Değişime ayak uydurma alt kategorisi altında: Neslin değişmesi, yenilenme ihtiyacı, çağın değişmesi, teknolojik gelişmelere ayak uydurma, eğitim sisteminin değişmesi, tecrübeli öğretmen olabilme, öğretim durumları ihtiyaçlarını karşılayabilme ve monotonluktan kurtulma kavramlarına ulaşılmıştır.

Araştırmaya katılan öğretmenler, mesleki gelişim kavramı hakkında görüşlerini beyan ederken değişime ayak uydurma zorunluluğu üzerine sürekli atıflarda bulunmuşlardır. Neslin değişmesi yani öğrencilerin yerlerine sürekli yeni kuşakların gelmesi onlarda mesleki gelişim yapma ihtiyacı hissettirmektedir.

Öğretmenlerin mesleki gelişim kavramına yönelik neslin değişmesi ile alakalı görüşlerine aşağıda yer verilmiştir:

“Çocuklar yenilendikçe geliştikçe bizim de kendimizi yenilememiz geliştirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.” (Ö3)

“…zaman değişiyor zaman değiştiğinde çocuğun algısı değişiyor. Çocuğun algısı değiştiğinde senin ona hitabın araç gereci kullanman yeni metotlar üretmen olduğu gibi değişir.” (Ö6)

“…sonuçta biz ve her şey değişiyor. Teknoloji değişiyor öğrenciler değişiyor sınıflarımız değişiyor yani hep aynı şekilde öğretmenlik devam ettirilemez. Bazen farklı yöntem teknik kullanıyoruz hep aynı yöntem ile devam edemeyiz.” (Ö4)

Öğretmenlerin mesleki gelişim algılarında, çocukların yani neslin değişmesi önemli bir yer tutmaktadır. Sürekli değişen bir nesil karşısında kendilerini geliştirme ihtiyacı içerisinde hissediyor olabilirler.

Bir diğer kavram ise yenilenme ihtiyacıdır. Bu kavrama ilişkin öğretmen görüşleri şunlardır:

“…ya gelişme lazım ki hem çağı takip edebilesin, geride kalırsanız çok bir yere varamazsınız gibime geliyor. Zaman değişiyor imkânlar değişiyor. Siz de değişmeli gelişmelisiniz ki olumlu yönde değişmelisiniz ki zamanı takip edebilesiniz ayak uydurabilesiniz. Birçok sorunu çözebilesiniz geride kalırsak çözemeyiz.”(Ö7)

Öğretmenler, imkânların sürekli bir değişim içerisinde olduklarını beyan etmişlerdir. Sürekli değişen bu kavramlar yüzünden geride kalmamak, yetersiz olmamak için kendilerini sürekli bir yenilenme ve gelişme ihtiyacı içerisinde hissediyor olabilirler.

Çağın değişmesi, öğretmenlerin değişime ayak uydurması gerekliliğini belirten diğer bir kavramdır. Bu kavrama ilişkin öğretmen görüşleri şunlardır:

“Öğretmenin tabi ki sürekli kendisini güncel tutması, yeniliklere açık tutması gerekiyor. Kendisini geliştirmesi gerekiyor yani bu anlamda, sürekli.” (Ö18)

“Öğretmen olarak sürekli kendimizi yenilememiz gerekiyor çağın gereklerini karşılamak diye bir şey var.” (Ö8)

Görüldüğü gibi öğretmen çağın gerekliliklerini karşılayabilmek için kendisini yenileme ihtiyacı içerisindedir. Ayrıca:

“Ben 2001 yılında üniversiteden mezun oldum. O zaman ki mantığımla şimdi devam ettiremem. Çağ değiştiği için gelen nesil de değişiyor. Yeni bilgiler teknolojiler ekleniyor. Bunlar eklenirken senin de kapalı olmaman gerekiyor. Takip etmen gerekiyor ve kendini yenilemen gerekiyor.” (Ö12)

Yukarıdaki öğretmen beyanına bakıldığında: Hizmet öncesi eğitim ile edinilmiş bilgilerin zamanla işlevselliğinin yitirildiği öğretmen tarafından dile getirilmiştir. Yeni bilgi ve teknolojiler eklendikçe değişime ayak uydurma zorunluluğu hissediyor olabilir.

Teknolojik gelişmelere ayak uydurma öğretmenler tarafından dile getirilen bir diğer kavramdır. Bu kavrama ilişkin görüşler şunlardır:

“…gün geçtikçe her şey değişiyor ve gelişiyor özellikle teknolojik anlamda ve gelişime ayak uydurmak anlamında.” (Ö3)

“Basit örnek vereyim bizim çocukluğumuzda kullandığımız araç gereçleri şimdi kullanamıyoruz. 3 yaşındaki çocuk elektronik araç kullanabiliyor demek ki ona göre değişmek lazım.” (ÖO1)

“…eğitim değişken bir şey, teknoloji değişiyor yeni eğitim öğretim yöntemleri oluşturuluyor, değişken bir şey sabit bir şey olmadığı için eğitim mesleki gelişim gerekli. Mesela, günümüzde internet, bilgisayar, teknolojik aletler bu konuda da ekstra eğitimler alması gerekiyor bence.” (Ö17)

Öğretmenler teknolojinin sürekli değiştiği görüşü içerisindedirler. Teknoloji sürekli değiştiği için kendilerini de değişim ihtiyacı içerinde hissediyor olabilirler. Teknolojik materyallerin kullanımını öğrenme ve bunu sınıfta kullanabilme bu sebeplerden birisi olabilir. Bir diğeri ise çocukların bu tip yeniliklere çok hızlı uyum sağlaması yüzünden, öğrenci-öğretmen arasındaki etkileşimin azalacağı endişesi yatıyor olabilir.

Eğitim sistemlerinin değişmesi öğretmenlerde değişime ayak uydurma algısı oluşturuyor olabilir. Bu duruma ilişkin öğretmen görüşleri şu şekilde olmuştur:

“İşte eğitim öğretim sistemi değiştiği zaman, değişiklikler konusunda bilgilendirilmek üzere bir takım faydaları olabiliyor.” (Ö5)

“…günümüzdeki eğitim sistemi olsun günden güne değişiyor. Mecburen öğretmenin de kendini yenilemesi lazım. Hep yerimizde durduğumuz zaman öğrenciler bizim kafamızda yetişmeye başlıyor bu sefer.” (Ö11)

“Sürekli değişen eğitim programları var. Bu eğitim programlarına dönük bir eğitimi alınmıyor üniversitede, değişen eğitim programlarına yönelik bir eğitim alınmıyor.” (Ö13)

Öğretmenler değişen programlar yüzünden kendilerini bu değişimlere ayak uydurma zorunluluğu içerisinde hissediyor olabilirler. Bu ayak uydurma sadece yenilenen öğretim programlarını öğrenmek olabileceği gibi mevcut program bilgileri üzerinde düzenlemeler yapma şeklinde de olabilir. Ayrıca başka bir öğretmen görüşünde:

“…işte yeni getirilen uygulamalar, değişen eğitim programları işte mesela ben mezun olduğumda şimdiki eğitim programı yoktu. Bambaşka bir eğitim sistemi ile göreve başladık iki yıl sonra şimdi bu eğitim sistemine dönük herhangi bir bilgilendirme olmadı.” (Ö15)

Şeklindeki açıklamasına bakarsak: Öğretmenlere değişen programların gerekliliklerine ilişkin destek verilmediği ya da geliştirilen programların öğretmenlere

tam olarak ulaştırılarak bilgilendirme yapılamadığı sonucuna ulaşılabilir. Bunun sonucunda öğretmenler değişen öğretim programlarına ve eğitim sistemlerine ayak uydurma zorunluluğu hissediyor olabilir.

Tecrübeli öğretmen olabilme düşüncesi, değişime ayak uydurma ihtiyacına ilişkin bir diğer kavramdır. Bu kavrama ilişkin öğretmen görüşleri aşağıda verilmiştir:

“…biz üniversiteden çıktığımız zaman bize origami öğretilmedi. Bize bitişik yazı gibi bir ders verilmedi. Ee biz sonradan bunların yolunu yöntemini öğretmeyi sonradan öğrendik.” (Ö12)

“Üniversite hayatında öğretmenlikle ilgili teorik bilgi veriliyor ama mesleğin inceliklerini ayrıntılarını tecrübe kazanma açısından göreve başladıktan sonra öğreniyoruz ve bu görevi yapma sürecinde bu mesleki gelişim için verilen eğitimler seminerler bence çok önemli.” (Ö14)

Açıklamalara bakıldığında öğretmenler, hizmet öncesi dönemlerde edindikleri bilgilerin yetersiz olduklarını düşündükleri söylenebilir. Hizmet içi eğitimler ve bireysel girişimler, deneyimler sonucunda tecrübe sahibi olarak kendilerini geliştirmektedirler.

Ancak bir öğretmenin hizmet içi dönemde ihtiyaç duyduğu tüm bilgi, beceri ve donanımının hizmet öncesi eğitimde edinmesi-edindirilmesi beklenemez. Tüm farklılık ve ihtiyaçlara uygun bir hizmet öncesi eğitim yapılamayacağı veya zaman yetmeyeceği kuvvetle muhtemeldir. Belki de öğretmenlere kazandırılacak olan mesleki gelişim edinme düşüncesi, hangi farklı durum olursa olsun uyum sağlama yeteneği ile bu sorun aşılabilir.

Öğretim durumları ihtiyaçlarını karşılayabilmeye ilişkin öğretmen görüşleri şunlardır:

“…zaman değişiyor zaman değiştiğinde çocuğun algısı değişiyor. Çocuğun algısı değiştiğinde senin ona hitabın araç gereci kullanman yeni metotlar üretmen olduğu gibi değişir.” (Ö6)

“…sonuçta biz ve her şey değişiyor. Teknoloji değişiyor öğrenciler değişiyor sınıflarımız değişiyor yani hep aynı şekilde öğretmenlik devam ettirilemez. Bazen farklı yöntem teknik kullanıyoruz hep aynı yöntem ile devam edemeyiz.” (Ö4)

Öğretmenler öğretim durumları ihtiyaçlarının sürekli değişim içerisinde olduklarını beyan etmişlerdir. Bu değişime ayak uydurabilmek için kendilerini mesleki gelişim zorunluluğu içerisinde hissediyor olabilirler.

Monotonluktan kurtulma ihtiyacına ilişkin öğretmen görüşleri şu şekilde olmuştur:

“Yani aynı şeyleri sürekli tekrar edip aynı tarzda ilerlemek yerine çağımızı takip edip günümüzün bilgi dünyasını özümseyip bunu meslekle nasıl bağdaştırırım düşüncesiyle hareket etmektir bence.” (Ö10)

“…belli bir zaman geçtikten sonra bir monotonluk başlıyor dersleri anlatırken artık tekdüzeliğe giriyorsunuz. Bu tekdüzelik hem öğrencileri hem sizi sıkıyor. Böyle biraz kendinize güvendiğiniz zaman yeni gelişmeleri takip etmemeye başlıyorsunuz.” (ÖO2)

Öğretmenler sürekli aynı bilgilerle öğretmeliğe devam ettiklerinde kendilerini monotonlaşmış hissediyor olabilir. Meslekte yıllar geçtikçe sıkılmaya başlıyor olabilirler. Bu durum öğrencilerini de etkiliyor olabilir. Öğretmenler bu durumu aşabilmek için mesleki gelişim yapma yolunu tercih ediyor olabilirler.