• Sonuç bulunamadı

Dayanıklı Tüketim Mallarına Sahip Olma

Hanenin sahip olduğu ev eşyaları ve diğer dayanıklı tüketim malları hanenin sosyo-ekonomik seviyesinin iyi bir göstergesidir. Üstelik bazı malların özel yararları bulunmaktadır. Örneğin, hanede radyo ve televizyonun bulunması hanede yaşayanların yeni fikirlerle tanışmalarını, buzdolabının bulunması yiyeceklerin daha uzun süre bozulmadan saklanmasını, ulaşım araçlarına sahip olmak ise yaşanılan yerleşim yerinin uzağında bulunan hizmetlerden faydalanılabilmesini sağlamaktadır(Koç ve Hancıoğlu, 2008). Teknolojinin getirdiği yeni araçlar; bir yandan yaşam düzeylerinin yükseldiğinin göstergesi olmakla birlikte, toplumsal açıdan, özellikle geleneksel yaşantısını sürdürdüğü varsayılan kırsal kesimin, yeniliklere açıldığını göstermesi bakımından da önemlidir (KSSGM, 2000). Çizelge 6.10 hanelerin sahip oldukları dayanıklı tüketim

26

malları verilmiştir. Çizelgeye göre her hanede buzdolabı ve televizyon bulunmaktadır.

En az sahip olunan dayanıklı tüketim malları ise bulaşık makinası ve bilgisayardır.

Çizelge: 6.10. Araştırma Kapsamındaki Ailelerin Dayanıklı Tüketim Mallarına Sahip Olma Oranları

Sahip olunan dayanıklı tüketim malları

Sayı Oran (%)

Buzdolabı 255 100.00

Telefon 219 85.88

Televizyon 255 100.0

Çamaşır makinesi 244 95.68

Cep telefonu (kendine ait) 180 70.58

Şofben-termosifon 230 90.19

Elektrik süpürgesi 223 87.45

Bulaşık makinesi 107 41.96

Bilgisayar 109 42.74

Ankete katılan kadınlara, kendilerine ait bir cep telefonu olup olmadığı da sorulmuş ve cep telefonuna sahip olma oranının % 70.58 olduğu belirlenmiştir. Bu durum kentsel alan kadar kırsal alanda da cep telefonu kullanımının yaygınlaştığını göstermektedir.

Evlerdeki dayanıklı tüketim mallarının, özellikle de çamaşır makinesine sahip olma oranının artması, kadınların iş yükünün hafiflemesi yönünde belirgin bir katkı sağlamıştır. Suyun evlere kadar ulaşması nedeniyle kadınların sutaşıma işine zaman ayırmamaları, hanelerde çamaşır makinesi kullanımındaki artışın yüksekliği, tüp gazlı ocakların ısıtma ve pişirme işlemlerinde kullanılması, köylerde yaşayan insanların, özellikle de kadınların yaşam kalitesini arttıran en önemli kazanımlardan bazılarıdır.

Türkiye’deki hane halklarının büyük bir çoğunluğu temel ev aletlerine sahiptir.

Televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi ve cep telefonu her on hanenin dokuzundan fazlasında bulunmakta iken her on hanenin dokuza yakını ütüye, elektrik süpürgesine sahiptir ve on haneden sekizinde fırın vardır. Hanelerin yüzde 27’sinde internet bağlantısı vardır, bu oran kentteki hanelerde yüzde 33’e yükselmektedir. Kentteki hane halklarının hemen hemen tüm bu dayanıklı tüketim mallarına sahip olma oranları daha yüksektir, tek istisna uydu yayınıdır (Anonim, 2013).

6. 9. Kadınların İşgücüne Katılım Durumu

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tarım ve hayvancılık sonucunda elde edilen ürünler, gıda güvenliğinin önemli bir parçasıdır ve bu faaliyetler çoğunlukla kadınlar tarafından yerine getirilir. Türk toplumunda köylü kadınlar büyük ölçüde üretime katılmakta ve ekonomik kalkınmaya katkı sağlamaktadırlar. Nitekim Türkiye’de istihdam edilen kadınların büyük çoğunluğu tarım kesiminde çalışmaktadır (Oğuz vd., 1998).

Araştırmanın yapıldığı Tekirdağ’ın köylerde de kadınların tarım ve hayvancılık faaliyetlerine katılımları oldukça yüksek düzeylerdedir.

Son yıllarda sosyo-ekonomik birçok faktörden dolayı genç neslin (erkekler) tarımsal faaliyetlerden uzaklaşması ve kırsal alan dışında farklı sektörlerde çalışmaya başlaması, kadınlara ev içi ve dışında yeni görev ve sorumluluklar yüklemiştir. Kadınlar

27

ev içindeki görev ve sorumlulukları dışında bitkisel ve hayvansal ürünlerin yetiştirilmesi, hasadı ve pazarlaması gibi emek yoğun faaliyetlere de katılmak zorunda kalmışlardır.

Kırsal alanda kadınların %84.6’sı tarım sektöründe istihdam edilmektedir. Ancak bitkisel ve hayvansal üretimin her aşamasına işgücü olarak katıldığı ve hatta bazı üretim faaliyetlerinde erkeklerden daha fazla çalıştıkları halde (Kutlar 2009) istatistiklerde kadınların %79.0’u ücretsiz aile işçisi olarak görülmekte, işletme ve ev içinde yaptıkları işler ekonomik anlamda değersiz ve yaşamın bir gereği olarak kabul edilmektedir.

Halbuki kadınlar tüm ev işlerinden, ailedeki yaşlıların ve çocukların beslenmesi ve bakımından ayrıca çocukların eğitiminden sorumlu oldukları gibi bitkisel ve hayvansal faaliyetlerde de eşi ile omuz omuza, bazen tek başına çalışmaktadır. Yapılan çalışmalara bakıldığında kadınların işgücüne katılımı başlıca üretim faaliyeti ve işletmenin mekanizasyon düzeyi gibi pek çok etken tarafından belirlenmektedir. Örneğin hayvansal üretim faaliyetine veya hasat sonrası faaliyetlere kadınlar, erkeklerden daha fazla katılmaktadır. Aynı şekilde düşük mekanizasyon düzeyine sahip olunduğu durumlarda kadınlar tarımsal faaliyetler içinde daha fazla yer almaktadır (Özçatalbaş, 2001).

Kadınların tarımsal faaliyetlerde yaptıkları işler, bitkisel üretim ve hayvansal üretim şeklinde iki gruba ayrılarak Çizelge 6.11’de gösterilmiştir.

Çizelge 6.11. Kadınların Tarımsal Faaliyetlerde Yaptıkları İşler ve Oranları

Tarımsal faaliyet türü Yapılan işler Kadın sayısı Oran (%)

Bitkisel Üretim

Ekim 164 64.3

Dikim 155 60.8

Sulama 140 54.0

Toprağı Ekime Hazırlama 101 39.6

Gübreleme 86 33.7

Hayvan Beslemesi 158 62.0

Hayvan Otlatma 97 38.0

Sulama 148 58.0

Not: Kadınlar soruya birden fazla cevap vermiştir.

Çizelge 6.11 incelendiğinde, kadınların bitkisel üretim faaliyet alanında en fazla (%78.4) çapalama, ekim (%64.3), dikim(%60.8) işlerinde çalıştıkları anlaşılmaktadır.

Sulamada çalışan kadınların oranı % 49,71, tohum ekmede çalışanların oranı %34,50, gübrelemede çalışanların oranı %54.0, toprağı ekime hazırlamada çalışanların oranı

%39.6, hasatta çalışanların oranı %37.6, gübrelemede çalışanların oranı %33.7, taşımada çalışanların oranı %31.8, budama yapan kadınların oranı %23.9, ilaçlamada çalışanların oranı %21.6 olarak belirlenmiştir.

Hayvansal üretimle ilgili faaliyetlere katılımlarına bakıldığında, kadınların

%76.5’inin süt sağımı, %62.0’ının hayvan besleme, %62.2’sinin ahır-ağıl temizliği,

28

%58.0’ının hayvan sulama, %38.0’ının hayvan otlatma işlerini yaptığı belirlenmiştir. Bu durumda kadınların tarımsal üretimin her aşamasında yer aldıklarını söylemek mümkündür.

Araştırma alanındaki hayvancılık faaliyetleri çoğunlukla kadınlar tarafından yerine getirilir. Bakılabilecek hayvan sayısına ve çeşidinin belirlenmesi, satılacak hayvanların hangileri olduğunun kararının verilmesi genellikle kadınlara aittir. Hayvanların bakımı, sağılması, sütün işlenerek ikincil ürünlere dönüştürülmesi, hangi ürünlerden ne kadar satılacağına karar verme işi de çoğunlukla kadınların sorumluluğundadır.

Benzer Belgeler