• Sonuç bulunamadı

Edilecek Vergilere Karşı Dava Açılması

2.2.2.2. Dava Açma Süres

İdari yargıdaki dava açma süresinin kamu düzenine ilişkin olması, kanunla düzenlenmesi ve hak düşürücü özelliğinin bulunması uygulamada çok önem arz etmektedir.70 Vergi yargılama hukukunda süreler kural olarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenmektedir. Buna karşın az da olsa, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da bazı hükümlerin yer aldığı görülmektedir. Vergi yargılamasında davayı açan taraf istisnai haller dışında vergi yükümlüleri olduğundan, vergi yargılama hukukunda yer alan süreler kural olarak vergi yükümlüleri için konulan süreler kategorisine girmektedir.71

İdari yargıda dava açma süreleri esasen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 7. maddesi’nde;” Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. Bu süreler;

a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,

b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği; tarihi izleyen günden başlar.

Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son

70 Cafer Ergen, İdari Yargıda Dava Açma Süreleri, Ankara, 2007, s.18 71Veysel Gümüş, Vergi Yargılama Hukukunda Süre ve Ittıla Faktörü,

http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/2013-1/2013-1-9.pdf. s.205 (Erişim Tarihi; 21.04.2014)

ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar.

İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.” şeklinde kurala yer verilmiştir.

Diğer yönden Kanun’un 8. maddesine göre süreler tebliğ tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlamaktadır. Tatil günleri sürelere dahildir. Ancak sürenin son gününün tatil gününe rastlaması halinde bu süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzamaktadır. Yine başlangıçta belirttiğimiz üzere süreleri sona erdiği tarih “adli tatil”e rastlarsa bu süre “adli tatil” in sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün daha uzamış sayılmaktadır. Ayrıca Kanunun 10 ila 13. maddelerinde de idari başvurulara ve bundan sonra açılması gereken davaya ilişkin dava açma süresine dair bir kısım özel nitelikte düzenlemelerin bulunduğu görülmektedir.

Buna mukabil 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Birinci Kısmının Üçüncü Bölümünde “Süreler” başlığı altında 14 ila 18. maddelerde sürelere ilişkin genel prensipler düzenlenmiş olup anılan düzenlemeler içinde dava açma süresine ilişkin herhangi bir belirlemenin yapılmadığı görülmektedir. Ancak 213 sayılı Kanunun “Vergi Davaları” adlı Beşinci Kitabının 377. maddesinde “Vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması lazımdır.” şeklinde düzenlemeye yer verilmek suretiyle dolaylı yoldan vergi davası açmak için öngörülen sürenin nereden başlayacağı hususun düzenlendiği görülmektedir.

Şöyle ki; anılan maddeye göre vergi davası ancak, verginin tarhı, cezanın kesilmesi, kararların tebliği gibi durumlardan sonra mümkün olabilmektedir ki demek ki dava açma sürelerinin de ancak bu işlemlerden sonra başlaması gerektiği ve sürelerin de bu işlemlerin tekemmülü sonrası hesaplanması gerektiği dolaylı olarak vurgulanmıştır.

Bu aşamada 213 sayılı Kanun ile 2577 sayılı Kanunun genel hükümlerinde yer alan süreler hususu mukayese edildiğinde; iki kanunun dava açma süresi konusunda birbiri ile çelişen genel düzenlemeler içermediği görülmektedir. Bu sebeple 213 sayılı Kanunun uygulamasına dönük olarak yapılan bir işleme karşı dava açılması aşamasında 2577 sayılı Kanun hükümlerinin genel olarak dikkate alınmasının tabii olacağı açıktır.

Genel dava açma süresi Danıştay ve idare mahkemelerinde 60 gün, vergi mahkemelerinde 30 gündür. İYUK md.7 “özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde” ibaresini kullanmaktadır. Yani yasa koyucu özel kanunlarda dava açma süreleri için ayrı süreler belirtebilir. Yasa koyucunun özel kanunlarda ayrı bir dava açma süresi belirtmesi durumunda bu sürelere uyulur. Eğer herhangi bir özel dava açma süresi belirtilmemmişse İYUK m.7 deki dava açma sürelerine uyarak Danıştay ve idare mahkemelerinde 60 gün, vergi mahkemelerinde 30 gün içerisinde dava açılması gerekir.

Ancak dava açma süresi ve başlamış olan dava açma süresinin durmasına ilişkin olarak 213 sayılı Kanun ile 2577 sayılı Kanunun uzlaşamadığı, farklı düzenlemeler içerdiği bir kaç husus bulunmaktadır. Bunlardan 213 sayılı Kanun’da yer alanlar; Kanun’un Mükerrer 49. maddesinde yer alan, vergi değerine esas arsa birim metrekare değerlerinin tespitine ilişkin takdir komisyonu kararlarına karşı öngörülen 15 günlük dava açma süresi ile 15 günlük temyiz süresine ilişkin husus, diğeri ise Vergi Usul Kanunu ek 7. maddesine göre uzlaşma yoluna başvuran yükümlüler, uzlaşma yapılmaması durumunda 15 günlük bir ek dava süresini

ilişkindir ki, bu iki husus yukarıda ayrıntılı olarak ayrıca tartışma konusu yapılmıştır.

2577 sayılı Kanun’da yer alan diğer bir husus ise, 2577 sayılı Kanunun 10 ve 11. maddelerinde yer alan idari başvuruların vergi dava açma süreleri yönünden uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin var olan tartışmadır ki bu hususta önemine binaen aşağıda ayrı bir başlık halinde açıklanmıştır.