• Sonuç bulunamadı

AVRUPA BİRLİĞİ’NDE AZINLIK KAVRAMI 2.1 AB’de Azınlıklara İlişkin Çalışmaların Genel Çerçeves

2.3. AB’DE AZINLIKLAR KONUSUNDA SON DÖNEM GELİŞMELER

2.3.3. Üye Ülkelerden Mevzuat ve Uygulama Örnekler

2.3.3.2. Danimarka Örneğ

Nüfusu yaklaşık 5,2 milyon olan Danimarka’da yaşayan azınlık gruplarının başında 160 binlik nüfuslarıyla müslüman grupları, 47 bin civarı nüfusuyla Farolular ve 20 bin nüfuslu Almanlar yer almaktadır. Son yıllarda Danimarka’da azınlık gruplara ve özellikle de müslümanlara karşı tutumlar giderek düşmanca ve sert bir hal almaktadır.

Ülkedeki müslüman kuruluşlar Danimarka hükümetinden demokratik yollarla seçilecek ve mecliste ülkedeki müslüman nüfusu temsil edebilecek bir masa oluşturulmasını desteklemesini istemiş ancak Danimarka hükümetinden bu yönde olumsuz yanıt almıştır.109 Ülkede yaşayan etnik gruplara karşı tepkiler ciddi boyutlara ulaşmış, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu Danimarka’yı ülkede giderek sertleşen etnik ayrımcılık ve azınlıklara karşı şiddet uygulamalarına karşın uyarmak durumunda kalmıştır.

Danimarka’da halkın tepkisinden çekinilerek halen müslümanların ibadet edebileceği bir cami inşa edilmemiş, veya müslümanlara özel bir mezarlık oluşturulmamıştır.110 Ayrıca ülkede AB genelinde yürütülen “İstihdam Alanında Eşit Fırsatlar” politikasının aksine müslüman ve diğer azınlık gruplarının %50’si civarında bir kısmı işgücü piyasasına katılamamaktadır.111

Danimarka’da sadece ülkede yaşayan Alman nüfusa ilişkin uygulamalarda esneklik sağlandığı görülmektedir. Ülkede Alman dilinin kullanımına ilişkin

108 Report of the Federal Commissioner for Foreigners on the situation of foreigners in the Federal

Republic of Germany). Berlin/Bonn, 2005. http://www.cia.gov/cia/publications/factbook/

109Fekete, Liz “National council for Muslims proposed,” Independent Race and Refugee News Network, July 17, 2003, at http://www.irr.org.uk

110 ECRI, Second Report on Denmark; ENAR, Shadow Report 2003: Denmark, p. 34. 111 ECRI, Second Report on Denmark; ENAR, Shadow Report 2005: Denmark, p. 39.

kurallarda 1955 yılında iki ülke arasında imzalanan “Bonn ve Kopenhag Bildirgeleri” çerçevesinde esnek uygulamalar göze çarpmakta, bölgedeki tüm okullarda Almanca yabancı dil olarak öğretilmekte, ayrıca özel Alman okullarında eğitim Almanca olarak yapılabilmektedir.112 Ayrıca Danimarka Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşmeyi onaylamış ancak sadece Jutland Bölgesindeki Almanların bu kapsamda ele alınacağını kabul etmiştir.113

Danimarka “Bölgesel Diller ve Azınlık Dilleri Avrupa Şartı” ve “Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşmeyi” imzalamış ve onaylamıştır. 2.3.3.3. Fransa Örneği

60 milyon nüfusa sahip Fransa’da göçmen işçilerle birlikte çok sayıda azınlık grubu bulunmasına, özellikle diğer AB üyesi ülkeler ortalamasının çok üstünde bir nüfusla 4-5 milyon arası bir müslüman nüfus barındırmasına rağmen, devletçe resmen tanınmış bir azınlık grubu mevcut değildir. Fransa’da temelleri XVI. Yüzyıla dayanan ve tarih boyunca kendi içine kapalı niteliğini koruyan, merkezi idareye dayalı ulus-devlet yapısı yerel dil ve kültürlerin gelişmesini baskılayarak çok kültürlü bir toplumsal gelişimi engellemiştir.

Özellikle son yıllarda azınlıklara karşı uygulanan ayrımcı tutumlar kamusal alandan dışlama, sosyal haklara erişimin kısıtlanması ve fiziksel şiddet boyutlarına ulaşırken devlet politikalarında halen bunlara karşın önlem politikaları benimsenmemektedir.

Fransa uluslararası arenada azınlıklara ilişkin yapılan hukuki düzenlemelere çekince koymakta veya katılmamaktadır, ki Fransa’nın onaylamadığı bu düzenlemelerin başında Avrupa Konseyi bünyesinde kabul edilen “Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme” gelmektedir. Ayrıca yine bir Avrupa Konseyi belgesi olan “Bölgesel Diller ve Azınlık Dilleri Avrupa Şartı”nı imzalamış

112 Racism and Xenophobia in the EU Member States, Trends Developments and Good Practice,

EUMC Annual Report 2005 Part II. http://www.eumc.eu.int

113 List of Declarations made with Respect to Treaty No. 157 Framework Convention for the

ancak onaylamak için söz konusu Şartın amacının azınlıkların tanınması ve korunması değil, Avrupa dil mirasının muhafazası olması gereğini şart koşmuştur.114

Fransa ülkede yaşayan ve azınlık olarak tanımlanabilecek grupları “dil grupları” olarak adlandırmayı seçerek Fransa’nın yurttaşları arasında herhangi bir ayrım yapılmasını ve çok kültürlü bir toplum yapısını kabul etmediğini ortaya koymaktadır. Fransa çok uzun yıllar boyunca ülkede yaşayan azınlıkları sosyolojik boyutuyla ele alırken sadece deniz aşırı bölgelerden gelenleri, Yahudileri ve çingeneleri bu tanım içine almıştır.

Fransa’da 2003 yılında yapılan bir kamuoyu araştırmasında halkın %14 oranında “bazı ırklar diğer ırklardan üstündür” düşüncesini benimsediği, daha ürkütücüsü %68 oranında “azınlıklara ait bazı davranışların ırkçı hareketleri haklılaştırdığını” savunduğunu göstermiştir.115

2003-2004 yılları arasında Fransa’da müslümanlara yönelik uygulanan şiddet olaylarından dolayı Fransa’da İslamofobi Karşıtları’nın kurduğu organizasyona gelen şikayet sayısı 100 civarında olmakla beraber, azınlıkların maruz kaldıkları ayrımcı tutumlar ve şiddet sonrasında yaptıkları şikayetlerin polis tarafından nadiren kayda alındığı gerçeği, bu rakamın güvenilirliğini azaltmaktadır.116

Bröton Dil Grubu: Ülkenin kuzeybatısında bulunan Brötanya (Bretagne)

bölgesinde yaşayan ve Brötonca (Brezhoneg) konuşan bu dil grubunun nüfusu hakkında net veriler olmasa da, yapılan araştırmalar 500 bine yakın kişinin bu dili anladığı, hem anlayıp hem konuşabilenlerin sayısının ise yaklaşık 300 bin olduğunu göstermektedir. Sınırlı sayıda öğrencinin devam edebileceği bazı özel okullarda bu

114 Malloy, Tove H. “National Minority “Regions” in the Enlarged European Union: Mobilizing for

Third Level Politics?” European Centre for Minority Issues, Working Paper, Sayı 24, Temmuz 2005, s.31.

115 Open Society Institute (OSI), “Monitoring Minority Protection in EU Member States: Overview”(2004). http://www.eumap.org/

116 Islamic Institute for Human Rights, “Country Profile: The Conditions of Muslims in France”; Open

Society Institute (OSI), Monitoring Minority Protection in EU Member States: Overview (2004), p. 53.http://www.eumap.org/

dilde eğitim verilmesine izin verilmekte ancak bu uygulamaların Fransız milli eğitim sistemine dahil edilmesine izin verilmemiştir.117

Fransa’da dil grupları olarak anılan yaygın yerleşik azınlık gruplarının başlıcaları Korsika Dil Grubu ve Bröton Dil Grubududur. Brötonca konuşan dil grubu Kelt kökenli olup, Kelt milliyetçiliğinin bölgede uzun bir geçmişi vardır. Bu dil grubunun nüfusu hakkında net veriler olmasa da, yapılan araştırmalar 500 bine yakın kişinin bu dili anladığı, hem anlayıp hem konuşabilenlerin sayısının ise yaklaşık 300 bin olduğunu göstermektedir. Sınırlı sayıda öğrencinin devam edebileceği bazı özel okullarda bu dilde eğitim verilmesine izin verilmekte ancak bu uygulamaların Fransız milli eğitim sistemine dahil edilmesine izin verilmemiştir. Korsika Dil Grubu ise, Hint-Avrupa dil ailesinin Roman dilleri grubuna mensuplardan oluşmakta, konuşanların nüfusu ise 350 bin civarındadır. Ayrılıkçılığa varan etnik bölgeselcilik hareketleriyle sivrilen Korsika Adası 1793’ten beri Fransa’nın bir parçasıdır ve 1970 yılında Provence-Alpes-Cote d’Azur (PACA) bölgesinden ayrılarak başlı başına bir bölge halini almış, 1982’den itibaren özel bir statü kazanmıştır. Bu statü 2001 yılında kültür, spor, eğitim ve iletişim konularını kapsayacak şekilde genişletilmiş, dolayısıyla Korsika dil grubu imtiyazlı bir azınlık grubu niteliği kazanmıştır.118

Sonuç olarak Fransa’da yürürlükteki uygulamalar azınlık kavramının benimsenmesi ve çokkültürlü bir toplum yapısının oluşmasına karşı gelmekte, dolayısıyla toplum içindeki azınlık vasfı taşıyan grupları “dil grupları” olarak tanımlayarak, Avrupa’nın dil zenginliğine katkıda bulunacakları düşüncesiyle bu grupları destekler gözükmektedir. Ancak bu noktada bile milli eğitim sisteminde bu yerel dillerin öğrenimine ve eğitimin bu dillerde yapılmasına yönelik uygulamalar getirilmesine izin verilmemiş, sadece kısıtlı sayıda okulda belirlenen çerçeveler içinde grupların bu dilleri öğrenmeleri konusunda esneklik sağlanmıştır.

117 “Brezhong (Breton) Family” http://www.eurolang.net/Languages/Breton.htm 118“Brezhong (Breton) Family” http://www.eurolang.net/Languages/Breton.htm

Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele için Avrupa Komisyonu (ECRI)119 tarafından 15 Şubat 2005 tarihinde yayınlanan raporda, Fransa, azınlık kavramını yasal olarak kabul etmemesi nedeniyle eleştirilmektedir. ECRI Raporunda Fransa’nın azınlıkların haklarını koruması talep edilerek “Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi” ve “Avrupa Azınlık ve Bölgesel Diller Şartı”nı imzalaması istenmektedir. Ayrıca Fransa’nın Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin azınlıklara ilişkin 27. maddesine koyduğu çekinceyi geri çekmesi çağrısında bulunulmaktadır. Raporda ayrıca, Müslümanların ırkçı söylem ve eylemlere maruz kaldığı, göçmen ve yabancı kökenlilerin özellikle iş dünyasında ve konut edinmede ayrımcılıkla karşılaştığı vurgulanmıştır. Bu bağlamda okullarda başörtüsü dahil olmak üzere her türlü dini sembolün kullanılmasına getirilen yasak da eleştiri konusu yapılmıştır.

Fransa “Avrupa Azınlık ve Bölgesel Dillere İlişkin Şartı” imzalamış ancak henüz onaylamamıştır. “Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşmeyi” ise imzalamamıştır.