• Sonuç bulunamadı

Son olay Sultan Mesud’u iyice kendinden çıkarmış olmalı ki, bundan sonra Selçuklular’a karşı ittifaklar yapar ve tamamen ordusunu onlara karşı yollar. Selçuklular’a

47 Faruk Sümer, “Selçuklular.” DİA, C. XXXVI. s.367.

48 Osman Turan, Selçuklular Tarihi. s.61.

18

karşı onların eski düşmanları Cend meliki ile işbirliği yaptığı gibi, Herat ve Merv’e de ordular yolladı. Kendisi de yine iyi donanımlı bir ordu ile 1038’de Belh’e hareket etti. Çağrı Bey de bu arada, Sultanın ilerleyişine rağmen, büyük bir cesaretle Faryab ve Talekan’ı yağmalıyor, Belh’e doğru ilerliyordu. Sultan Mesud, Selçuklular’ı Horasan’dan atmak kararı ile Serahs’a doğru hareket etti. Saldırılarına devam eden Çağrı Bey, yine sultanı da hayretler içerisinde bırakan bir cüretle Mesud’un ordugâhına baskın düzenleyerek ona ait bir fili götürdü. Çağrı Bey çok öfkelenen Sultan’ın kendisini izlemesi üzerine Ulya-abad denilen yerde Gazne ordusunun karşısına tek başına çıktı. Kuvvetlerini kademeli olarak yenileyerek savaşa sokan Çağrı Bey, Sultan Mesud’un harbe doğrudan müdahalesiyle yenilgiye uğradı (Nisan 1039).

Sultan bununla birlikte çölde takibin zorluklarını düşünerek, çekilmekte olan Selçuklular’ın arkasından gitmedi.49

Ancak Sultan Mesud 1039 yılı Mayıs ayı sonlarında yeniden harekete geçti ve Serahs’a yöneldi. Gazne ordusunun gücünden endişeye kapılan Selçuklu liderleri Serahs’ta toplanarak durumu müzakere ettiler. Tuğrul Bey Gazne ordusunun takip edemeyeceği bir yere çekilmeyi önerdi. Fakat diğer Selçuklular ve Ulya-abad’da yenilmiş olmasına rağmen Çağrı Bey bu fikre şiddetle karşı çıktı. Horasan’dan kıpırdamaları halinde başka bir yerde tutunmanın zorluklarını ve Gazne ordusunun zayıf yönlerini ileri sürerek savaşmaya karar verdi. Selçuklu ordusunun mevcudu 20.000 kadar olup, Gazne ordusu ise hemen hemen onların üç katı ve fillerle desteklenmekteydi. İki ordu Talhab denilen yerde karşılaştı. Küçük çaplı çatışmalar sürerken Sultan Mesud, Ramazan’da kan dökmek istemediği için bayramı bekledi. Bayram namazı sırasında Selçuklular’ın ok yağmuruna tutulan Gazne ordusu, bizzat Mesud’un sevk ve komuta ettiği bir meydan savaşına girdi. 27 Haziran 1039 tarihinde Selçuklu ordusu bir kere daha yenilgiye uğradı.50

49 Агаджанов С.Г. Государство Сельджукидов и Средняя Азия в XI-XII веках. c.54. (Agacanov, S.G.

Selçuklular devleti ve XI-XII asırlarda Orta Asya. s.54).

50 Росляков А.А. История Туркменской ССР. c. 267. (Roslyakov, A.A. Türkmenistan SBC tarihi. 1-3 bölümler. Akademisyenlerin Türkmen Akademisi. Aşkabat, 1959. S.267).

19

Sultan Mesud çöle çekilen Selçuklular’ı takip etmek yerine onların elinde bulunan şehirleri geri almak için harekete geçti. Buna rağmen Gazne ordusu zaman zaman Türkmenlerin baskınlarına uğramaktan da kurtulamıyordu. Selçuklular zaten yazın bastırması yüzünden ağırlıklarını ve iaşe sıkıntısının bunalttığı düşmanı meydan savaşı yerine vur-kaç taktiği ile hırpalamayı tercih ediyorlardı. Yeni bir saldırı için zamana ihtiyacı olan Mesud, vezirinin önerisi ile Selçuklular’la yeniden barış yaptı. Buna göre Selçuklular Nusay, Abıverd ve Parav’a çekilecek, yani Merv, Serahs ve Nişabur’u boşaltacaklardı. Gazne sultanı da güvence olarak Herat’a çekildi.51 Her iki taraf da barışa inanmıyor, dolayısıyla savaşa hazırla-nıyorlardı. Sultan Mesud sonbaharda özellikle Tuğrul Bey’i yakalamak niyetiyle çok süratli bir harekâta başladı. Selçuklular onun yaklaşması üzerine çöle çekildiler. Sultan Mesud 16 Ocak 1040’da Nişabur’a girdi. Tuğrul Bey’in oturduğu tahtı parçalatıp, atlarını bağladığı ahırları ateşe vermesi, Tuğrul Bey ile işbirliği edenleri cezalandırması sinirlerin iyice gerildiğinin işaretleri sayılmalıdır. Horasan’da kıtlık olması sebebiyle kış, her iki taraf için de çok zor geçti. Fakat Selçuklular’ın ifadesiyle çöl onların anası-babası idi. Onlar, sıcağa-soğuğa yokluğa alışık olduklarını, bu şartların daha çok düşmanı hırpalayacağını hesap ediyorlardı. Nitekim bu süreçte Gazne ordusunun pek çok hayvanı telef oldu.

Sultan Mesud, ordunun ihtiyaçlarını sağlamayı umarak Serahs’tan Merv’e doğru harekete geçti. Selçuklular bu arada nihai bir savaşa karar vermişlerdi. Ailelerini ve ağırlıklarını Balkan Dağları’ndaki soydaşlarının yanına gönderen Selçuklular, Gazne ordusuna doğru harekete geçtiler. Onların maksadı kayıplar vermekte ve maneviyatı da büyük ölçüde çökmüş olan Gazne ordusunu çöle çekmekti. Selçuklular Gazne ordusuna ani baskınlar düzenleyip kaçıyor, kaçarken de su kuyularını kullanılmaz hale getiriyorlardı. Aslında Sultan Mesud bu savaşa çıkarken Selçuklular’ın savaş taktiğini anladığını, kendisinin de buna uygun olarak, hareket kabiliyeti yüksek bir orduyla savaşacağını söylüyordu. Ancak Sultan Mesud yine onların stratejisine tabi olmak zorunda kalmıştı. Selçuklular’ın Horasan’a göç ettiği 1035

51Росляков А.А. История Туркменской ССР. c. 268. (Roslyakov, A.A. Türkmenistan SBC tarihi. s.268)

20

yılından beri sürekli teyakkuz durumunda bulunan Gazne ordusu bu süreçte adeta tükenmişti.

Nihayet Dandanakan yakınlarında karşı karşıya gelen iki ordu üç gün sürecek bir kader savaşına başladı. Selçuklular küçük birlikler halinde yıpratma savaşı veriyorlardı. Gazne ordusunun dayanılmaz hale gelen su ihtiyacını karşılamak hayati bir mesele idi. Buna rağmen Sultan Mesud hareket emrini verdi. Ancak ordunun böyle bir durumda ileride bulunan su kuyularına doğru harekete geçmesi felaketin başlangıcı oldu. 370 saray gulamının geceleyin kaçarak daha önce anlaştıkları Selçuklu saflarında savaşa girmesi de bardağı taşıran son damla oldu. Selçuklu ordusunun bu intizamsız kuvvetlere şiddetle hücum etmesi Gazne ordusunu darmadağın etti. Sultan Mesud, ordusu neredeyse savaşmadan dağılmasına rağmen, 100 kadar adamıyla büyük bir cesaretle savaşa devam etti. Ancak esir düşmek tehlikesiyle karşı karşıya kalınca Selçuklu saflarını yararak Merv yönünde kaçmaya başladı. Ordusunun kalanları da yol boyunca ona katılmaya devam ederken Haziran 1040’da Gazne’ye vardı.52

Böylece tarihin sayfalarında önemli dönüm noktalarından biri olarak yer alacak büyük bir savaş daha sona ermiş oldu. Selçuklular 16.000 kişilik ordularıyla kendilerinin neredeyse beş katı olan bir orduyu hezimete uğratmışlardı.

İki taraf için de hayati önemi haiz olan bu savaşı, orduların mevcutları arasındaki orantısızlığa rağmen Selçuklular’ın kazanmasının en önemli sebeplerinden birisi şüphesiz bu anın onlar için bir ölüm-kalım savaşı olmasıdır. Bunun yanında orduların yapıları da bir o kadar mühimdir. Selçuklu ordusunun vur-kaç taktiğine uygun hafif süvarilerden oluşması;

buna karşılık Gazne ordusunun hareket kabiliyetini kısıtlayan ağırlığının da bu sonuç üzerinde büyük etkisi vardır. Ancak bunlar kadar mühim başka bir husus da, her iki ordunun terkibidir.

Selçuklu ordusu bir devletin kuruluşu için temel esas olan aynı soydan insanların kayıtsız-şartsız dayanışmasıyla, aynı davaya baş koymuş, her şartta kazanmak mecburiyetinde

52 Язлыев.Ч, C.Ибрагимов, A.Нурыев, Түркменистаныӊ тарыхы. s.110-111 (Yazlıyev Ç. İbragimov S., Nurıyev A. Türkmenistan tarihi. s.110-111); Росляков А.А. История Туркменской ССР. c.267-271 (Roslyakov, A.A. Türkmenistan SBC tarihi. s.267-271); Агаджанов, С.Г. Государство Сельджукидов и Средняя Азия в XI-XII веках, c.53-57 (Agacanov, S.G. Selçuklular devleti ve XI-XII asırlarda Orta Asya. s.53-57); Osman Turan, a.g.e. s.63-66.

21

olan savaşçıların ruh haliyle hareket ediyordu. Gazneli ordusu ise, muhtelif milletler üzerinde hüküm süren bir iktidarın, kaçınılmaz olarak bu milletlerden oluşturduğu, ortak menfaatlerden çok şahsi çıkarların gözetildiği ahenksiz bir kalabalıktı. Dolayısıyla birbirleriyle rekabet eden ve aldığı ücreti biraz fazlasıyla her kim öderse ona hizmet etmeye, başka bir deyişle ihanete hazır kimselerden meydana geliyordu.