• Sonuç bulunamadı

DABBETÜ’L-ARZ MESELESİ

GAYB VE FENNİ KEŞİFLER

2.3. UZAK GELECEKTE GERÇEKLEŞECEK GAYB HABERLERİ

2.3.3. DABBETÜ’L-ARZ MESELESİ

. .

“Onlar hakkındaki söz gerçekleştiği (yaklaştığı) zaman, bunlar için bir “dabbe” çıkarırız ki bu, onlara insanların ayetlerimize kesin bir iman getirmemiş olduklarını söyler. O

gün her ümmetin ayetlerimizi yalan sayanlarından bir cemaati toplayacağız. Artık onlar bir arada tutulup (hesap yerine) sevkedilirler. (Neml, 27/82-83).

Kur’an-ı Kerim’de ve dolayısıyla hadiste müşterek olarak zikredilen gelecekle alakalı haberlerden biri de dabbetü’l-arzdır. Ye’cüc ve Me’cüc konusunda olduğu gibi bu konuda da farklı görüşler ileri sürülmektedir ve kökleri Arapça’da yavaş ve sessizce yürümek, nüfuz ve sirayet etmek manalarına gelmektedir. Hastalığın bedene yayılması, içilen şeyin vücuda sirayet etmesi, elbisenin yıpranması gibi gözle görülemeyen nesneler için de kullanılır. Dabbetü’l-arz ise kıyamet alameti olarak yerden çıkacağı ifade edilen bir nevi canlı, “erda” adı verilen bir tür ağaç kurdu anlamlarına gelmektedir297.

Bu canlı, ahir zamanda insanların fesadı ve Allah’ın emirlerini terkederek gerçek dini değiştirdikleri sırada çıkacaktır. Allah, onlar için yeryüzünden bir canlı çıkaracaktır298. İbn Ömer’e göre bu hadise, dünyada iyiliği emreden ve kötülüklerden sakındıran hiçbir fert kalmadığı zaman vuku bulacaktır299. Dabbe, tanıdığımızın aksine bir hayvandır ki, çıkması kıyamet vaktine mahsustur300. Bu canlının Mekke’den çıkacağı da, Mekke’den başka bir yerde çıkacağı da söylenegelmiştir301. Bu canlı -insanların durumu hakkında- insanlarla konuşacaktır. İbn Abbas’tan gelen bir rivayette, insanları yaralayacağı; bir başka rivayetinde ise; bu dabbenin hem insanlarla konuşacağı hem de yaralayacağı zikredilir302.

Yazır; İbn Mace, İbn Cerir, İbn Munzir ve Beyhaki gibi zatların Ebu Hureyre’den şu hadisi naklettiğini haber verir: “Dabbetü’l-arz, Musa’nın asası, Süleyman’ın mührü

297 Elmalılı, VI, 160. 298 İbn Kesir, V, 255. 299 Mevdudi, IV, 146. 300 Elmalılı, VI, 160. 301 İbn Kesir, V, 257. 302 A.g.e., V, 257.

yanında olarak çıkacak, mühür ile müminin yüzünü parlatacak, asa ile kafirin burnunu kıracak, insanlar sofraya toplanacak, mümin ve kafir tanınacak”303.

Müfessirler bu hadisi ve hadisteki dabbeyi, maddi ve manevi normalin üzerinde bir kuvvet ve saltanat ile ortaya çıkıp büyük bir islam devleti kuracak lider olarak tanımlamışlardır304.

Dabbe çıktığı zaman, insanın yaptığı amellere bedenin şahitlik edeceği305 zikredilir.

Kur’an ve sahih hadislerin bize bildirdiği vecihle, bu hayvanın çıkması kıyamet alametlerinden biridir. İşte, kıyamet yakınlaşınca Allah bir hayvan çıkaracak, bu hayvan insanlarla konuşacaktır. Halbuki hayvanlar konuşmazlar veya insanlar onların dilinden anlamazlar. Fakat onlar o gün anlayacaklar. Ve onun kıyametin yaklaştığını haber veren harika mucize olduğunu öğrenecekler306.

İlim ehlinden bir çokları dabbenin ortaya çıkması iyilikleri emir ve kötülüklerden men’in terkedildiği vakittir, demişlerdir307.

Nursi ise, dabbetü’l-arz’ın Kur’an’da çok kısa bir işaret ve lisan-ı hak şeklinde kısacak bir ifade de bulunduğuna dikkat çekmiştir. Nasıl ki Firavun’un kavmine “çekirge afatı ve bit belası” ve Kabe tahribine çalışan Ebrehe’ye “ebabil kuşları” musallat olmuştur. İşte bunun gibi, ahir zamanda, insanların iyice yoldan çıkıp, isteyerek isyana, fitneye ve dolayısıyla küfre girmeleri sırasında Allah, insanların akıllarını başlarına getirmek

303 Elmalılı, VI, 161.

304 A.g.e, VI, 161

305 Bursevi, II, 916.

306 Kutub, VIII, 61.

hikmetiyle yerden bir hayvan çıkıp musallat olacak ve ortalık karmakarışık bir vaziyet alacaktır308.

Nursi’ye göre, o dabbe bir nevidir. Çünkü, gayet büyük bir tek şahıs olsa, her yerde herkese yetişmez. Demek, dehşetli bir hayvan taifesi olacak. Belki, (Sebe, 34/14) ayetinin işaretiyle, o hayvan, dabbetü’l-arz denilen ağaç kurtlarıdır ki; insanların kemiklerini ağaç gibi kemirecek, insanın cisminde dişinden tırnağına kadar yerleşecek. Müminler iman bereketiyle ve sefahat ve kötü hallerden kendilerini çekmeleriyle kurtulmasına işareten ayet, iman hususunda o hayvanı konuşturmuş309.

Müfessirler dabbenin ahir zamanda meydana çıkacak olduğunda müttefik bulunmalarına rağmen, teviller farklılık arzetmiştir. Asrımızda ve son yirmi yılda meydana gelen değişim ve gelişmeler bizlere bazı ipuçları vermektedir. Asrın vebası olarak kabul edilen ve ilim çevrelerince yakın bir gelecekte tedavisi mümkün görülmeyen ve mutlak ölümle sonuçlanan AIDS hastalığı, bu hastalığın çıkış sebepleri, yeri ve zamanı, yayılış hızı; kıyametin on büyük işaretinden biri sayılan dabbetü’l-arz’ın ayet ve hadislerde belirtilen özellikleriyle karşılaştırdığımızda, aralarında çok büyük benzerlik olduğunu hayretle görmekteyiz. Bu nedenle bu ve benzeri mikroplar dabbetü’l-arz olabilir mi diye düşünmek ihtiyacını hissediyoruz.

Herhangi bir millette, fuhuş fiilleri yaygınlaşırsa onların arasında veba salgını veya – daha önce zikredildiği üzere- geçmişteki dedelerinde bulunmayan bir takım yeni hastalıklar ortaya çıkar. Herpes, Zona ve AIDS benzeri hastalıklar, özellikle fuhuş fiillerinin işlendiği toplumlarda ortaya çıkmış ve aynen hadiste belirtildiği üzere “geçmişteki insanlarda görülmeyen yeni hastalıklar” olarak zuhur etmiştir310.

308 Nursi, Şualar, 591.

309 Nursi, Şualar, 592.

Daha önce zikrettiğimiz bir hadiste “dabbe, mümine rastlayacak, müminin yüzünü damgaladığında, onun yüzü pırıl pırıl olacak. Kafiri damgalayınca, simsiyah kesilecek” şeklinde bir rivayet kaydedilmişti.

Bu hadisin ilk cümlesi, dabbenin iman edenler için bir tehlike olmayacağını göstermektedir. Zira AIDS’in kavurduğu fuhuş sektöründe, gerçek manada hiçbir müslümanın parmağı yoktur. Dolayısıyla müslümanlar, imanın bereketiyle böyle bir beladan kurtulacak ve doğru yolda olmanın mükafatını görecektir. “Yüzün pırıl pırıl olması“ zaten müslümanların en önemli özelliğidir. Hadisin ikinci cümlesinde, bu bela ile damgalanan kafirin simsiyah kesildiği belirtilmektedir. Bu cümle, gerçek bir tıp mucizesi niteliğindedir. Çünkü AIDS’e yakalanan hastaların dış görünüşü gitgide değişmekte ve o kimselerin yüzü, hadiste beyan edildiği gibi karararak simsiyah kesilmektedir311.

Yazır; “dabbe kelimesi, bir çürüklüğün etrafa bulaşması gibi, hareketi gözle görülmeyen şeylerde kullanılır” demiştir312.

Bu açıklamaya göre, dabbe kelimesinin işaret ettiği mana, “hareketi gözle görülmeyen, yani son derece küçük olan şeylerin insan vücuduna nüfuz ederek yayılması”dır.

Tıp alemi; AIDS virüsünün, kemik iliklerindeki lenfosit merkezlerini tahrip ettiği için, bir ağacı içten kemiren ağaç kurtlarına benzetmiştir. bu noktada, Nursi ile tıp alemi yaklaşım konusunda aynı noktada buluşmaktadır. Fakat ileride tıbbın bu konudaki yeni buluşları da ayetin manasının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Sonuç olarak, Allah mutlaka vaadini yerine getirecek; bu ise müminin imanını artırırken, münkirin ise ya küfrünü azdıracak ya da boyun eğdirecektir.

311 A.g.e, V, 24.