• Sonuç bulunamadı

3. TEKSTİL VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ

3.1. Dünya Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

3.1.2. Dış Ticaret

2005 yılında kotaların kalkmasıyla birlikte dünya konfeksiyon pazarında özellikle gelişmiş ülkelerde yoğun bir fiyat rekabeti yaşanmıştır. Kötü ekonomik koşullar nedeniyle ABD, Almanya ve Japonya gibi ülkelerde tüketicilerin satın alma kararlarında fiyatın önemi artmıştır. Ayrıca, perakendecilerin indirime yönelik satışlarını genişletmeleri rekabeti artırmaktadır. Süper marketler gibi geleneksel dağıtım kanalları dışındaki aktörlerin saldırgan bir şekilde pazara girerek düşük fiyat uygulamaları rekabeti iyice kızıştırmıştır. Rusya gibi bazı gelişmekte olan ülkelerde ise orta sınıfın büyümesi ve harcanabilir gelirlerdeki artış nedeniyle büyüme yaşanmaktadır. 2004 yılında dünya konfeksiyon pazarı 2003 yılına göre %9,9 gibi yüksek bir artışla 863 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2005 yılından itibaren dünya konfeksiyon pazarının %2,6-3,6 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir. 2005 yılında kotaların kalkmasından sonra dünya tekstil-konfeksiyon pazarlarındaki koşullar değişmeye başlamıştır.

Bölgesel ticaret akımlarına bakıldığında en yüksek oranlı artışların Asya’dan Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine, Asya’dan Avrupa’ya ve Asya’dan Kuzey Amerika’ya gerçekleştiği görülmektedir. Bu da konfeksiyon ticaretinde Asya’nın payının ciddi bir şekilde arttığını göstermektedir. Dünya konfeksiyon ihracatında AB, Çin, Hong Kong, Türkiye, Hindistan, Meksika ve Bangladeş ilk sıralarda bulunmaktadır. Çin, AB bir bütün olarak ele alındığında, konfeksiyon ihracatında ikinci sırada yer almıştır. AB’yi ülkeler bazında değerlendirdiğimizde, Çin dünyanın en büyük ihracatçısıdır. Ülkeler bazında konfeksiyon ihracatında 2. sırada bulunan Çin 2005 yılında 74 milyar dolarlık ihracat yapmıştır. Hong Kong ise 2005 yılında 27 milyar dolarlık ihracatıyla 3. sırada yer almıştır. 2005 yılında

gerçekleştirdiği 27 milyar dolarlık ihracatın 20 milyar dolarlık kısmını re-exporttan elde etmiştir. Kalan 7 milyar dolarlık kısım ise, Hong Kong’un yerel üretimden ihracatını göstermektedir. Türkiye, 2005 yılında dünya konfeksiyon ihracatındaki %4,3’lük pay ile Hong Kong’dan sonra dördüncü sırada yer almıştır.

Dünya konfeksiyon ithalatında önde gelen ülkelere bakıldığında, bu ülkelerin aynı zamanda kişi başına düşen gelirde de dünyanın önde gelen gelişmiş ülkeleri olduğu görülmektedir. 2005 yılı itibarıyla, AB, ABD ve Japonya dünya konfeksiyon ithalatının %80’ini gerçekleştirmişlerdir. AB ülkeleri ve ABD dünyanın en büyük tekstil-konfeksiyon ithalatçısıdır. Bu iki pazar 2004 yılında toplam 183 milyar dolarlık tekstil-konfeksiyon ürünü ithal ederek dünya ithalatı içinde %40’ın üzerinde paya sahip olmuştur. Özellikle nihai ürün olan konfeksiyon ithalatında bu iki pazarın payı çok daha yüksektir. AB ülkeleri ve ABD konfeksiyon ithalatı 142 milyar dolar ile toplam dünya konfeksiyon ithalatının %55’ini oluşturmaktadır (Sevim ve Kuyumcu, 2007; Öngüt, 2007: 55).

2011 yılının Ocak-Mart döneminde Türk Cumhuriyetleri ülke grubu hariç, AB ülkeleri, Eski Doğu Bloku ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, Afrika ülkeleri, Amerika ülkeleri, Asya ve Okyanusya ülkeleri ile Serbest Bölgeler olarak sıralanan diğer tüm ülke gruplarına Türkiye’den yapılan tekstil ihracatında ise %10,9 ile %49,4 arasında değişen oranlarda artışlar olmuştur. Yılın ilk üç ayında 2 milyar dolarlık tekstil ihracatının 996,8 milyon dolarlık kısmı, diğer bir ifade ile %50,5’lik bölümü 27 AB ülkesine yapılmış ve ihracat 2010 yılının ilk üç ayına göre %40,1 ile yüksek oranda artmıştır (Bayraktar, 2011: 4).

3.1.2.1. AB Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

2004 yılında, AB-25 ülkelerinin tekstil-konfeksiyon ithalatı 190 milyar dolara ulaşmıştır. AB ülkeleri dışındaki ülkelerden olan ithalat ise 87 milyar dolardır. En çok ithalat yapılan ülke olarak Çin ilk sırada, daha sonra ise Türkiye yer almaktadır. Çin, Hindistan gibi ucuz emek gücüne sahip ülkeler ile Türkiye, Romanya gibi yakın ülkelerden yapılan ithalat artmaktadır (Türkant, 2011: 27).

2009’daki ekonomik krizde oldukça düşüş yaşayan Avrupa Birliği tekstil-konfeksiyon sektörü üretimi 2010 yılında kısmen iyileşme göstermiştir. Bu iyileşmenin sonucunda AB ürünlerinin ihracatına yönelik talep artmış ve AB içinde de satışlar artmıştır. AB dışı ülkelere yapılan tekstil-konfeksiyon ürünleri ihracatı %10,1, tekstil ürünlerinin satışı %16,2 ve konfeksiyon ürünlerinin satışı %3,6 oranında artış göstermiştir. AB üyeleri arasında en büyük tekstil ihracatçısı Almanya olup, hemen ardından İtalya takip etmektedir. AB’nin en fazla tekstil ihracatı gerçekleştirdiği ülkelerin başında ABD, hemen ardından ise Türkiye ve Tunus gelmektedir. Konfeksiyon sektöründe en büyük ihracatçı ülke İtalya, ikinci Almanya ve üçüncü

Fransa’dır. AB’de konfeksiyon sektöründe ihracatın en fazla yapıldığı ülkeler ise İsviçre, Rusya ve ABD olmuştur.

AB içindeki tüketicinin güveni yerine geldikçe ithalatta da kayda değer artış gözlenmiştir. Buna bağlı olarak, perakendeci ve distribütörler de stoklarını takviye etmiştir. AB tekstil ve giyim ithalatı toplamda %7,7 artış göstererek, iç ticarette %6,1’lik ve dış ticarette %9,5’lik bir büyüme oranına ulaşmıştır. AB dışından tekstil ithalatı %24,3 oranında artarken giyim ithalatı daha makul bir oranda, %5 oranında artmıştır.

Tekstil alanında AB’nin en büyük tedarikçileri sırasıyla Çin, Türkiye ve Hindistan olmuştur. Konfeksiyon sektöründe ise bu sıralamaya Bangladeş de dahildir. AB dışına yapılan konfeksiyon ihracatının ortalama fiyatı düşerken üreticilerin yüksek katma değerli tekstil üretimine yönelmesiyle tekstil ihracatının ortalama fiyat oranı artmıştır (İBP, 2011: 1; İTKİB, 2010: 1).

3.1.2.2. ABD Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

ABD, dünyanın en büyük tekstil sanayilerinden birine sahiptir. Son on yıllık süreç içerisinde işletmeler yoğun teknoloji yatırımları gerçekleştirerek üretimi ve kapasiteyi arttırarak yeniden yapılanmaktadır. NAFTA antlaşmasının 1994 yılında yürürlüğe girmesinin ardından, ABD'nin Meksika ve Kanada’dan ithalatı geleneksel tedarikçiler aleyhine bir artış göstermiştir. Bu iki ülke, ABD'nin başlıca tedarikçileri durumuna gelmiştir. ABD'nin tekstil ve konfeksiyon ithalatında Çin, Meksika ve Kanada'nın ardından üçüncü sırada yer almıştır. 1999 ve 2000 yıllarında, ABD'nin tekstil ve konfeksiyon ithalatı içerisinde, Çin'in payı 8,4 ve 9,2 milyar dolar ile %12 düzeyinde gerçekleşirken, aynı dönemde Türkiye’nin ihracatı 1,1 ve 1,4 milyar dolar seviyesinde olmuştur (İGEME, 2012).

2004 yılı itibariyle ABD’nin tekstil-konfeksiyon ithalatı 96 milyar dolara ulaşmıştır. En çok ithalat yapılan ülke olarak Çin ilk sırada, daha sonra ise Meksika yer almaktadır. Çin’in bu ülke ithalatı içindeki payı %20 olup artma eğilimini sürdürmektedir.

ABD Tekstil ve Konfeksiyon Ofisi (Otexa) verilerine göre, 2010 yılının Ocak-Kasım döneminde ABD tarafından toplam 66,1 milyar dolar değerinde konfeksiyon ithalatı yapılmıştır. 2009 yılının Ocak-Kasım dönemine kıyasla ithalatta %13,55’lik bir artış kaydedilmiştir. ABD’nin en fazla ithalat yaptığı ülkelerin başında Çin, Vietnam, Endonezya, Bangladeş, Meksika ve Hindistan gelmektedir.

ABD’nin en büyük tedarikçisi durumundaki Çin’den yapılan konfeksiyon ithalatı 2010 Ocak-Kasım döneminde %19,91 oranında artmıştır. Bu artışla Çin’den ithalat, 26,1 milyar dolara yükselmiştir. ABD’nin ikinci büyük konfeksiyon tedarikçisi Vietnam’dan ithalat %16,58

artışla 5,4 milyar dolara yükselirken, üçüncü büyük tedarikçi Endonezya’dan ithalat %15,43 oranında artarak 4,1 milyar dolara yükselmiştir.

ABD’nin diğer önemli tedarikçileri Bangladeş’ten ithalatı sadece %14,76 artışla 3,6 milyar dolara, Meksika’dan konfeksiyon ithalatı %4,46 oranında artarak 3,3 milyar dolara ve Hindistan’dan ithalatı %10,09 oranında artarak 2,9 milyar dolara yükselmiştir. Honduras’tan ithalat %18,42 artışla 2 milyar dolara ve El Salvador’dan ithalat %26,77 artışla 1,5 milyar dolara yükselmiştir. Pakistan’dan ithalat %14,42 oranında ve Tayland’dan ithalat %6,87 oranında artarken, Sri Lanka’dan ithalat sadece %1,08 oranında artmıştır.

2010 Ocak-Kasım döneminde ABD’nin Türkiye’den konfeksiyon ithalatı %17,56 oranında artışla 237,5 milyon dolardan 279,2 milyon dolara yükselmiştir (Türkant, 2011: 27).

ABD’nin Türkiye’den tekstil ithalatı artarken, dünyadan tekstil ithalatı da artmaktadır. ABD Tekstil ve Konfeksiyon Ofisi (Otexa) verilerine göre, 2011 yılının Ocak-Şubat döneminde 805,4 milyon dolar değerinde kumaş ithalatı yapılmıştır. 2010 yılının aynı dönemine göre ithalatta %13,9 oranında artış kaydedilmiştir. ABD’nin en fazla kumaş ithalatı yaptığı ülkelerin başında Çin, Güney Kore, Kanada, İtalya, Japonya ve Tayvan gelmektedir. ABD’nin en büyük kumaş tedarikçisi, toplam kumaş ithalatının yaklaşık %26,5’ni gerçekleştirdiği Çin’dir.

ABD Tekstil ve Konfeksiyon Ofisi (Otexa) verilerine göre 2011 Ocak-Şubat döneminde ABD’nin Türkiye’den kumaş ithalatı %13,2 oranında artmış olup, 15,9 milyon dolardan 18 milyon dolara yükselmiştir. Türkiye ABD’nin 12. kumaş tedarikçisi konumundadır.

ABD’nin dünyadan kumaş ithalatı artarken, iplik ithalatı da artmaktadır. ABD Tekstil ve Konfeksiyon Ofisi (Otexa) verilerine göre, 2011 yılının Ocak-Şubat döneminde ABD tarafından toplam 246,6 milyon dolar değerinde iplik ithalatı yapılmıştır. 2010 yılının eş dönemine kıyasla ithalatta %26 oranında artış kaydedilmiştir. ABD’nin en fazla iplik ithalatı yaptığı ülkelerin başında Kanada, Meksika, Çin, Endonezya, Güney Kore, Hindistan ve Türkiye gelmektedir.

Türkiye ABD’nin 7. iplik tedarikçisidir. Türkiye’den iplik ithalatı %36,3 oranında artışla 10,1 milyon dolar değerine erişmiştir (Bayraktar, 2011: 38).

3.1.2.3. Uzakdoğu Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

Çin ucuz işgücü ve devletin egemen yapısı sayesinde rekabetçilik yönünden genişlemektedir. 2001 yılında DTÖ üyesi seçilmiştir. Çin’deki gelişme ucuz işgücü, büyüyen iç pazar, hammadde tedariğinin kolaylığı, geniş arazi ve gelişen altyapı, önemli miktarda sermaye akışı, merkezi ve yerel yönetimin yabancı sermayeye olumlu bakışı ve teşviki ile açıklanabilir.

Çin’de uygulanan sosyalist pazar ekonomisi özel teşebbüse ve yabancı sermayeye açık olan hemen hemen her alanda devletin kontrolünün olduğu bir yapıdadır.

Çin’in dış ticaretindeki artışı orta ve daha uzun dönemde sürdürme potansiyeli mevcuttur. Çin’in dış ticaretindeki büyüme dünya ekonomisine katkı sağlarken bundan en çok, sermaye ve kaynak yoğun ürün ihraç eden ülkeler fayda sağlamaktadır. Çin’e benzer emek yoğun ihracat yapan ülkeler ise bu büyümeden kaynaklanan rekabet karşısında ciddi dönüşüm geçirmek zorundadır. Gerek nüfus artışı gerekse kırsal kesimden şehirlere aktarılan nüfus Çin’in sanayi için ucuz işgücü arzının sürekliliğini sağlamaktadır (Öngüt, 2007: 107).

Başta düşük işgücü maliyeti ve ölçek ekonomisinden en üst düzeyde faydalanabilmesi Çin’in diğer ülkelere karşı rekabet avantajına sahip olmasını sağlamaktadır. Küreselleşmenin getirdiği uluslararası ticaret imkanları ve rekabet avantajı sonucunda sanayi üretiminde ve ihracatında ciddi artışlar yaşanmaktadır. Ayrıca, Hong Kong’un 1999 yılında Çin’e katılması da Çin’in dışa açılmasını kolaylaştıran bir başka unsur olmuştur. Japonya, G. Kore ve Tayvan sermayesi bu ülkenin hızlı gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Bu ülkenin artan ihracatı dünyada başta emek yoğun sektörler olmak üzere tüm imalat sanayi üzerinde hissedilmektedir. Bu güne kadar tekstil-konfeksiyon dış ticaretinde kota uygulaması en fazla Çin ve Hindistan ihracatını kısıtlamıştır. Çin’de tekstil-konfeksiyon üretimi doğu kıyısındaki Guangdong, Zhejiang, Jiangsu, Shandong ve Fujian eyaletlerinde yoğunlaşmıştır. Bu eyaletlerin sektör üretimi içindeki payı %80’in üzerindedir. İç pazarda ve ihracat pazarlarında çeşitlenmelere bağlı olarak katma değeri daha düşük sıradan ürünlerin üretimi iç bölgelere doğru kaydırılmaktadır (Öngüt, 2007: 106). Çin’de işçilik ücretlerinin çok düşük olması diğer ülkeleri Çin ürünleri ile rekabet edemez duruma getirmiştir. Bu sorundan kurtulmanın bir yolu da ithalatta asgari fiyat uygulamasına gitmektir. Fakat bunu yaparken fiyat ve kaliteyi aynı oranda düşürmek sektörü baltalamak demektir. Bunun içinde denetim mekanizmalarının yeterli işlemesi gerekmektedir. Çin tekstil-konfeksiyon sanayi üretiminde başta işgücü maliyeti olmak üzere, elektrik, arsa ve inşaat giderlerinin çok düşük olması, toplam maliyetinin Türkiye’ye oranla yaklaşık %40 oranında düşük olmasına neden olmaktadır. Bu durum Çin ile rekabet sürecinde sıkıntı doğuracak en önemli faktördür (Dilber, 2004: 94).

Öte yandan, başta AB ve ABD pazarları olmak üzere, dünya konfeksiyon ticaretinde önemli bir paya sahip Çin’in 2009 yılı tekstil ihracatı 60 milyar dolara, konfeksiyon ihracatı 107 milyar dolara, toplam tekstil-konfeksiyon ihracatı ise 167 milyar dolara ulaşmıştır. Çin’in 2009 yılı toplam dünya tekstil-konfeksiyon ticaretinden (mal ihracatı) aldığı pay %32 seviyesindedir. Çin’in dünya tekstil ihracatı içinde 2000 yılındaki %10,2’lik payını 2009 yılı sonunda %28,3’e, dünya konfeksiyon ihracatında 2000 yılında %18,3 olan payını 2009 yılında

%34’e yükseltmiş olması sektörde giderek artan Çin hakimiyetini ortaya koymaktadır. Ancak, yaşanan küresel çaptaki ekonomik krizden Çin’in tekstil-konfeksiyon sektörü de etkilenmiş ve 2007 yılında konfeksiyon ihracatında %21 oranında artış gerçekleşirken, 2009 yılında %11 oranında azalış yaşanmıştır. Benzer şekilde, Çin’in 2007 yılı tekstil ihracatı artışı oranı %15 iken, 2009 yılında %8 oranında azalış gerçekleşmiştir (SGM, 2010: 37).

Sonuç olarak en önemli rakibimiz Çin gerek arsa maliyetleri gerek enerji maliyetleri ve su ile nakliye giderleri bakımından Türkiye’den çok daha avantajlı bir konumda yer almaktadır.