• Sonuç bulunamadı

2.8. Otel İşletmelerinde Krizlere Yönelik Uygulanan Stratejiler

2.8.1. Dış Kaynaklı Krizlere Karşı Kullanılabilecek Stratejiler

Dış kaynaklı krizler, iç kaynaklı krizlere oranla, konaklama işletmeleri açısından daha büyük bir tehlike unsuru olarak kabul edilmektedir. Dış kaynaklı krizlere yol açan etkenler üzerinde işletmelerin kontrol düzeyinin düşük olması, bu etkenlerin ortaya çıktığı dönemde de işletmenin krizi kontrol etme olasılığını düşürmektedir. Konaklama işletmelerinde dış kaynaklı krizlere karşı uygulanabilecek stratejileri aşağıdaki gibi belirtmek mümkündür (Tuna, 1997: 72-76).

Savaş, terör ve uluslar arası etmenlerden kaynaklanan krizler: Ülke içinde

bu tip istenmeyen olayların yaşanması, müşteri ve personelin can ve mal güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu sebeple sığınaklar inşa edilmeli, ilk yardım personeli hazır bulundurulmalıdır. Muhtemel bomba ihbarları halinde, ihbarı alan kişinin sergilemesi gereken davranışların belirtildiği formlar hazırlanmalıdır.

Bu tip krizler de anında iletişim çok büyük önem taşıdığı için polis, ambulans, itfaiye gibi gerekli birimlerle kısa zamanda irtibatın sağlanacağı ortam sağlanmalıdır. Eğer savaş, terör ve ülkelerarası gerginlikler otelin bulunduğu bölgeyi tehdit etmiyorsa, bu durum yoğun halkla ilişkiler ve reklâm kampanyalarıyla hedef kitleye duyurulmalıdır.

Ekonomik etmenlerden kaynaklanan krizler: Uluslararası para

gibi para birimleri karşısında değer kazanması İtalya, Japonya, İngiltere pazarlarına olumsuz yansımaktadır. Kendi ülkesinde %5 enflasyonu çok gören müşteri kitlesine, döviz dalgalanmalarından dolayı %10’luk bir fiyat artışı yapılırsa, bu olay, otel işletmesi üzerinde kriz yaratabilir. Bu pazarlara hitap eden acentalarla çalışan otellerin, fiyatlarını, hitap ettikleri ülkenin para birimi ile belirlemeleri, fiyatlarda oluşabilecek istikrarsızlığı engelleyebilmektedir.

Enflasyonun yükselmesi ve döviz fiyatlarındaki ani artışlar yerli halkın alım gücünü düşürmekte, dövizi değer kazanan ülke halklarının alım gücünü ise arttırmaktadır. Bu durumda yerli turistleri kaybetmemek için yerel para birimi bazlı satış yapılabilir. Otel işletmeleri, faaliyetleri sırasında ihtiyaç duydukları nakdi, banka kredileri ilke karşılayabilirler.

Politik ve hukuksal etkenlerden kaynaklanan krizler: Bu krizlere örgütün

müdahalesi mümkün olmamakla birlikte, düzenlemelere kesinlikle uyum sağlanması gerekir. Bu tip krizlerde yeni ideoloji ve düzenlemelerin gerektirdiği pazar ve ürün farklılaştırması stratejileri kullanılabilir. İçki satışının yasaklanması durumunda müslüman ülke pazarlarına, kumarhanelerin kapatılması durumunda ise kongre turizmi, rafting, safari, tracking, golf gibi organizasyonlara yönelmek mümkündür.

Sosyal ve kültürel etmenlerden kaynaklanan krizler: Otel işletmesinin

pazar farklılaştırmasına gittiği bir dönemde, müşteri kitleleri arasındaki sosyal ve kültürel farklar ya da personel-müşteri çatışmaları, sosyal ve kültürel etkenlerden kaynaklanan krizlere yol açmaktadır. Örneğin; hedef pazarı Alman turistler olan bir konaklama işletmesinin, Japon pazarına dönüş yapması durumunda, iki ülke arasındaki dil, inanç ve alışkanlık farklarından kaynaklanan uyum sorunlarının krize dönüşmesi; mevcut personelin gerek dil, gerekse kültür farklılıkları açısından eğitilmesi yönünde bir strateji ile önlenebilmektedir. Bunun yanı sıra; kamuoyunda turistik açıdan moda olan merkezler dışında kalan bölgelerde yer alan konaklama işletmelerinin doluluk oranlarını arttırmak için, bölge otelleriyle bir araya gelme ve fon oluşturularak bölgesel tanıtım yapma stratejileri de, olası krizleri önlemektedir.

Teknolojik etmenlerden kaynaklanan krizler: Teknolojinin gelişmesiyle

birlikte; üretimde yeni ekipmanların ve bazı yeni sistemlerin kullanılması konaklama işletmeleri için zorunlu hale gelmektedir. Son yıllarda, hemen hemen tüm otel

işletmelerinde, çeşitli bilgisayar sistemleri kullanılmaktadır. Mal ve hizmet üretimini kolaylaştıran, yeni araç-gereç ve bilgisayar sistemlerinin işletmelerde kullanılması ve teknolojik gelişmelere ayak uydurabilecek biçimde tutulması için gereken stratejilerin hazırlanması, işletmeyi teknolojik etkenlerden kaynaklanabilecek olası bir krizden kurtarmaktadır.

Doğal çevreden kaynaklanan krizler: Otel yöneticileri, doğal çevreden

kaynaklanan yangın, deprem, sel, hava ve su kirliliği gibi olayların neden olduğu birçok krizi önleyememektedir. Ancak işletme yöneticileri; alacakları önlemlerle bu olaylardan en az zararla kurtulmayı hedeflemektedir. Söz konusu doğal etkenlerin, işletmede maddi hasarlara neden olmasının yanısıra, müşteriler ya da personelin can güvenliğini de tehdit eder biçimde gerçekleşmesi, birçok konaklama işletmesini kriz dönemlerine itmektedir. Bu tür krizlerin, işletme içinde, çeşitli alarm sistemleri ve etkin haberleşme yoluyla mümkün olduğunca önceden haber alınması, krizleri önleme stratejileri arasında yer almaktadır. Otel işletmelerinde yangın merdivenlerinin inşaa edilmesi, koridorlara bu merdivenlerin yerini gösteren bilgilendirme uyarılarının asılması, yangın ya da su baskını alarm sistemlerinin kullanılması, itfaiye, polis ve cankurtaran gibi birimlerle zamanında haberleşme sağlanması konaklama işletmeleri açısından önemli konular arasında yer almaktadır.

Sendikalardan kaynaklanan krizler: Sendikalar işletme personelinin

ekonomik ve sosyal haklarını korumak için yönetim üzerinde baskı kurmaktadırlar. Yöneticiler mümkün olduğunca sendikalarla uzlaşma yoluna gitmeli, anlaşamadığı taktirde otel faaliyetlerine geçici olarak son verme, yani lokavt kullanabileceğini hissettirmelidir.

Pazar yapısı ve rekabetten kaynaklanan krizler: Konaklama işletmesi

yönetimi, maliyetlerini düşürme stratejisi uygulamaktadır. İşletme içinde karlılığı büyük oranda azalttığı düşünülen ve yeterli geliri elde edemeyen birimlerin kapatılması, yeni birimler eklenmesi, talebin az olduğu dönemlerde personel sayısını azaltma, bazı katları hizmete kapatma ve personele ücretsiz izin verme gibi stratejilerin kullanılması, işletmeyi kriz dönemine girmekten kurtaran faaliyetler arasında yer almaktadır.

Aracılardan kaynaklanan krizler: Otel işletmelerinin sürekli çalıştığı

acentalar ve tur operatörleri ile sorunlar yaşamaları da, aracılardan kaynaklanan krizler bölümünde yer almaktadır. Çıkabilecek sorunları göz önünde bulundurarak, işletme yönetimi, aracılardaki olası bir sorundan kaynaklanabilecek bir krize karşı, bağlantıya geçebilecekleri farklı acenta ve tur operatörlerini önceden belirlemektedir. Aracılarla sözleşmeli çalışma ve olası bir sorundan kaynaklanan zararın karşılanması konularında anlaşma sağlamaları, bu tür krizleri önlemektedir.

Otel işletmelerinin üretimde kullanacağı hammadde ve malzemeyi en uygun stok miktarına göre bulundurması gerekmektedir. Bu nedenle, hizmet kalitesi ve hizmetin sürekliliğinin sağlanması amacıyla yönetim, hammadde ve malzeme satıcılarının yanısıra, alternatif satıcıları da belirleyerek, olası hammadde aksaklıklarını çözebilmektedir.

Bu dış kaynaklı krizlerin yanısıra, konaklama işletmelerinde içsel nedenlerden kaynaklanan krizleri önlemek için de bazı stratejiler kullanılmaktadır.