• Sonuç bulunamadı

III. BÖLÜM

4.2. Etik DıĢı DavranıĢların Nedenleri

Okul müdürlerinin öğretmenlere yönelttikleri etik dıĢı davranıĢların nedenle- rine iliĢkin bulgular ġekil 4‘te verilmiĢtir.

ġekil 4. Etik DıĢı DavranıĢların Nedenleri

ġekil 4 incelendiğinde öğretmenlerin okul müdürlerinin etik dıĢı davranıĢları- na iliĢkin görüĢlerinin okul müdüründen kaynaklanan nedenler, öğretmene ve kuru- ma-ortama bağlı nedenler Ģeklinde üç baĢlık altında toplandığı görülmektedir. AraĢ- tırmadan elde edilen bulgular okul müdürlerinden kaynaklanan nedenlerin okul mü-

Okul Müdüründen Kaynaklanan Nedenler Yöneticilik /iletişim becerileri Kişilik özellikleri Ahlaki değerlerin zayıflığı Öğretmene Bağlı Nedenler Mesleki deneyim- başarı Kişilik özellikleri Kuruma-ortama Bağlı Nedenler Aşırı stresli iş ortamı Çevrenin baskısı ve talepleri

dürlerinin yönetim/iletiĢim becerileri, kiĢilik özellikleri ve ahlaki değer anlayıĢı Ģek- linde ortaya çıktığını göstermiĢtir. Öğretmene bağlı nedenler öğretmenin mesleki deneyim derecesi ve baĢarısı, kiĢilik özellikleri; kuruma-ortama bağlı nedenler ise aĢırı stresli iĢ ortamı, çevrenin baskısı ve talepleri olarak ifade edilmiĢtir.

4.2.1. Okul Müdüründen Kaynaklanan Nedenler

AraĢtırmaya katılan öğretmenler okul müdürünün yöneticilik vasfına sahip olmaması, sorumluluk duygusunun olmamasından dolayı etik dıĢı davranıĢlar sergi- lediklerini belirtmektedirler. Bu konuda bazı öğretmenlerin görüĢleri aĢağıda veril- miĢtir;

‗Yetersizlik, liyakatsizlik, işi bilmeme, yani bunun gibi nedenler sayabilirim. Böyle olunca da işler yürümüyor. (…) Çoğunlukla ciddi anlamda rahatsızlığın karşı tarafta olduğunu düşünüyorum. Müdürlerle ilgili aksamalar çok aksamalara şahit olduk maruz kaldık mobbinglere. Bu biraz da müdür kalitesiyle ilgili. ‘(K 4)

‗Kendi kişisel özellikler birincisi. Sorumluluk duygusu olmayan ilgisiz bi- riydi. ‘(K 8)

‗… Kendisinin çok ehil olduğunu, vasıflı bir müdür olduğunu düşünmüyo- rum. ‘(K 10)

‗…Yönetim kabiliyetinden dolayı. eksik olduğundan dolayı. (…) Yetersizlik- ten oluyor. Şu anda biz onların ilk müdürlük yaptığı bir okuldayız. İlk tecrübelerini bizimle yaşıyorlar. (…) Onun mantığı şu:benim sözüm geçsin istiyor ama lider ol- mak sözünün geçmesi anlamına gelmiyor. Bunun farkında olmadığını düşünüyorum. Bu da işte tecrübesizlik. Her şeyin kaynağı tecrübesizlik. ‘(K 11)

‗Keyfiyete bağlıyorum. Ben açıkçası tamamen keyfiyete bağlıyorum. (…) Kişi- lik özellikleri ile ilgili de olabilir. Zaten keyfiyete bağlamam kişiliğinde yatan bir şey. Adamın kişiliğinde bu var yani bu durumu bu şekilde kullanmak işine gelen in- sanı dinleyip dinlememe işine gelenin raporunu kabul edip etmeme. İşine gelenin iznini verme vermeme noktasında biraz karakterle ilgili olduğunu düşünüyorum bu keyfiyet durumunun. (…) Yetersiz liderlik, adalet kavramının kişiliğe yerleşmemiş olması, eşitliğin yerleşmemiş olması daha sonrasında yönetimle alakalı deneyim ya da bilgi sahibi olmamalarından kaynaklandığını düşünüyorum. ‘(K 13)

‗Müdüre hanım neyi yönetiyordu yönetiyor muydu bir fabrikanın başında mıydı bir okulun başında mıydı hani anlatabiliyor muyum. Bu kadar eğitimden ko- puk bir kişiydi yani. (…) Müdür olarak hak etmiyor öğretmen olarak da hak etmi- yor aslında. Öğretmenlik yönü de yok. Bir merhaba demeyecek kadar selamını al- mayacak kadar insani yönü de yok. Ne beklersin yani. ‘(K 12)

ÇalıĢmaya katılan öğretmenler okul müdürünün iktidarı kaybetme korkusu, üstünlük kurma çabası, elindeki gücü duygularını tatmin etmek için kullanmaya ça- lıĢması konusunda aĢağıdaki görüĢleri dile getirmektedirler;

‗Bu şeklide davranmasının sebebi en büyük korkusu koltuğundan olmaktı ordaki iktidarını kaybetmek. ‘(K1)

‗Bence devletin sahibi olarak kendilerini görüyorlar diğerlerini de çalışan- ları olarak görüyorlar. Ama onlar kendilerini tepede ve devletin sahibi, kontrol me- kanizması olarak görüyorlar. Bu noktada bence sıkıntı yaşadıklarını düşünüyorum. Çünkü hep aynı sendikaya ait idarecilerin aynı tutumu sergilediklerine rastladım eğitim öğretim hayatım boyunca. Öğretmenlik hayatım boyunca. Hatta farklı kurum- larda da bu şekilde olduğunu okullarda çalışan eşim dostum akrabam arkadaşım ile görüştüğümde bu şekilde olduğunu söylüyorlar. Bilmiyorum onlara verilmiş bir yetki olarak mı düşünüyorlar ya da sadece kendileri kontrol mekanizması olarak mı görü- yorlar. ‘(K 6)

‗Ben sonradan elde edilmiş bir makamın altında ezildiğini düşünüyorum. Çünkü herkes oturduğu yeri hazmedemez. Bence o da hazmedememiş bir insan de- mek ki. Birden müdürlük verilince ben ne oldum ya ben müdürüm. Çünkü çoğu za- man şöyle söylemlerine rastlamıştım. Bu okulun müdürü benim. Bu okulun müdürü benim. Beni sayın ama işte saymak makamla ilgili değildir ki kişilik ile saygı ile ilgi- lidir. Kendisi sırf müdürlük makamı ile işleri yapabileceğini düşünüyor ama yanıl- dığını anlayınca zaten gerçek bir müdür olacağını düşünüyorum. ‘(K 10)

Okul müdürlerinin açık fikirli, kiĢiler arası iliĢkilerle ilgili deneyim ve bilgi sahibi olmama ve öğretmeni birey olarak algılamama, öğretmene değer vermeme konusunda öğretmen görüĢleri Ģu Ģekildedir;

‗Dediğim gibi önce dünya görüşü…o dünya görüşünü bir üstünlük olarak görüyordu. Ve onun dünya görüşüne sahip olmayan kişileri de gereksiz insanlar olarak görüyordu. Biz ona göre yanlış yoldaydık, yanlış kafadaydık, yanlış şeyler yapıyorduk ve ona göre cezalandırılmalıydık bence. Benim gözlemlediğim buydu çünkü. Onun siyasi görüşüne sahip değilsen onunla aynı inancı taşımıyorsan sen kötü yoldasın. Öğrencileri de kötü etkileyeceksin sanki sahip olduğun duygu ve dü- şüncelerini çocuklara empoze edecekmişsin gibi geliyordu ona herhalde. Çocukların kendi kafasındaki imaja göre yetişmesini istiyordu (…) ve artık diyorum ki bu adam müdür olmaya hakikaten layık bir insan değilmiş diyorum. Orda bizi ilk tanıdığı an- dan itibaren o geldi 3-5 ay sonra bir kutuplaşma oluştu adam direkt bir tavrını koydu ortaya. Kendisi böyle bir ortam oluşturdu zaten niyeti de oydu zaten kesin- likle. Herkes şöyle bekliyordu, gelecek sene gitmeyecekse tayin isteyecem, durmuya- cam. Gelecek sene gideceği kesinleşti, netleşti, ondan sonra birçok kişi tayinden vaz- geçti. Buna rağmen onun zamanında birçok kişi tayin alıp gitti bıraktı okulu. B u okulda bu ortamda çalışılmıyor bu idare çok sıkıntılı diye bırakıp gittiler. ‘(K 3)

‗Biraz böyle belgeci kafayla bakmaları sanki insanla hiç muhatap olmuyor senin karşında insan yok…Ayağıma kimse dolanmasın ben bu mevkideyim ben. Farklı şeylerle uğraşmayım derdi. Bunların olduğunu düşünüyorum. ‘(K 13)

Okul müdürlerinin kiĢisel problemlerinden dolayı etik dıĢı davranıĢlar sergi- lediği konusunda iki öğretmen (K 5, K 7) benzer görüĢ bildirmiĢlerdir. Bir öğretme- nin‗Çevreden, ailedeki problemleri okula taşıyan. (…) Benim sevk kağıdını imzala- mayan meğer hanımıyla kavga etmiş. Burnundan soluyor o gün. (…) Adam vasfı yok onda. (…) Maddi sorunlar kumar oynar. Yüklü miktarda para kaybeder. Gelir okul- da hıncını personelden çıkarır. Herhangi bir hareket yaptığı zaman personel derdi zaten akşam para kaybetmiş. Personel hemen sonuca bağlardı. ‘(K 5) Ģeklinde görü- Ģünü belirtirken bir diğer öğretmen ‗Kişisel problemleri olduğunu, sıkıntıları olduğu- nu söylüyor. En başta kendisi söylüyor kişisel probleminizi dışarıda bırakın. Ama kendisi yapmıyor bunu.‘(K 7) Ģeklinde görüĢünü ifade etmiĢtir.

AraĢtırmaya katılan öğretmenlerden biri ahlaki değer ve karakter zayıflığı ko- nusuna Ģu Ģekilde vurgu yapmaktadır; ‗Bence öğrenilmiş davranış şeklidir. Bir top- lumun ahlaki değer yapıları bir günde değişmez. Dolayısıyla bu süregelen bir dav- ranış şeklidir ve bize babalarımız böyle öğrettiği gibi biz de çocuklarımıza bunu öğ- retiyoruz. Bu etik dış davranış şekilleri bence yetiştirme tarzımız ve toplumun değer yargılarından geliyordur. Yasalarla da bu engellenemez. Yani ahlak davranış şekli bence evrenseldir. Evrensel bir ahlaka sahip olmamız lazım insan olmanın yaratılı- şındaki ahlak her neyse o.(…) Yani etik dışı davranışlar, baktığımız zaman toplum- dan direkt olarak biz etik değerlerimizi almadan büyüyoruz. ’ K 9)

Elde edilen tüm bulgular değerlendirildiğinde okul müdürlerinin yönetim ile ilgili bilgi ve becerisinin yetersizliği, gücü kaybetme korkusu, üstünlük kurma çabası etik dıĢı davranıĢların oluĢumunda etkili olduğu öğretmenler tarafından ifade edil- miĢtir. AraĢtırmanın bu bulgusuna paralel olarak Celep ve Konaklı (2013) araĢtırma- larında yıldırmanın nedenlerini akademik baĢarının düĢük olması, sorun çözme bece- rileri açısından yetersiz olma, makam hırsı olan ve gücünü kötü yönde kullanma eği- liminde olma gibi faktörlere bağlamıĢtır. Okul müdürünün yetersiz liderliği, etkin yönetim anlayıĢına sahip olmaması (Cengiz, 2010; Öz, 2010; Zapf, 1999; Leymann, 1996; Polat, 2011) ve yöneticilerin yönetim görevinin öğretmene karĢı bir üstünlük

aracı olarak algılaması (Sabancı ve ġekerci, 2014) öğretmenlerin okul müdürleri tara- fından yıldırılma nedenleri arasında gösterilmiĢtir.

Toplumsal ve ahlaki değerleri yeterince benimsememiĢ olan yöneticinin uy- gulamaları ve aldığı kararlar tam anlamıyla etik ilkelere dayalı olmayabilir. Tutar (2004: 42)‘a göre de ahlaki değerlerin zayıflığından dolayı psikolojik Ģiddet uygula- yıcıları, kendisinden zayıf kiĢilere karĢı aĢırı zalim, kendisinden güçlü kimselere kar- Ģı ise itaatkar davranmaktadırlar. AraĢtırmamızda da ahlâk, değer ve etik anlayıĢlar- daki farklılıkların (Leymann, 1993‘ten akt, Einarsen, 1999) okul müdürlerinin etik dıĢı davranıĢlar sergilemelerine yol açtığı vurgulanmıĢtır.

Okul müdürlerinin insan iliĢkileri konusunda zayıflığı ve duygusal zekâdan yoksun oluĢu (Polat, 2011), baĢkaları ile empati kuramaması (Schmidt, 2008) ve iletiĢim becerilerinin yetersiz oluĢu etik dıĢı davranıĢlar sergilemesine neden olduğu ifade edilmiĢtir. Adler (2003)‘e göre empati bir insanın bir diğeriyle iletiĢim kurma- sıyla gerçekleĢir ve diğer bireyi anlamak, onunla kendimizi özleĢtirmedikçe imkansız olur. Nitekim araĢtırmamızda ortaya çıkan ‗İnsani yönü de yok (K 12); Sanki insanla hiç muhatap olmuyor, senin karşında insan yok (K 13); Etrafa aşırı derecede negatif- lik saçıyordu. Onun okulda olmadığı günler herkes birbiriyle iyi güzel sıkıntı yok ama onun okulda olduğu günler ise böyle bir sıkıntı bir problem sürekli. Öyleydi.‘(K 3) Ģeklindeki bulgular okul müdürlerinin kendisini baĢkasının yerine koyamadığını ve öğretmenlerle etkili bir iletiĢim kuramadığını göstermektedir. Bu durumun etik dıĢı davranıĢların oluĢumuna zemin hazırladığı öğretmenler tarafından dile getiril- miĢtir.

AraĢtırmamıza katılan iki öğretmenin ‗Çevreden, ailedeki problemleri okula taşıyan.(…) Maddi sorunlar kumar oynar. Yüklü miktarda para kaybeder. Gelir okulda hıncını personelden çıkarır. (K 5) ve ‗Kendisi söylüyor, kişisel probleminizi dışarıda bırakın. Ama kendisi yapmıyor bunu.‘(K 7) Ģeklindeki ifadeleri okul müdü- rünün kiĢisel problemlerini okul ortamına yansıtmasının etik dıĢı davranıĢların nede- ni olabileceğini göstermektedir. Sabancı ve ġekerci (2014) tarafından yapılan araĢ- tırmada da öğretmenler yöneticinin ailevi sorunlarını iĢ iliĢkilerine yansıtmasını yıl- dırma davranıĢlarının oluĢumuna zemin hazırlayabileceği noktasında görüĢ bildirmiĢ-

lerdir. Sabancı ve ġekerci (2014) tarafından elde edilen bu sonuç araĢtırmamızın so- nucu ile örtüĢmektedir.

4.2.2. Öğretmene Bağlı Nedenler

ÇalıĢmaya katılan öğretmenler genç ve mesleki yaĢamlarının baĢında olmala- rından dolayı etik dıĢı davranıĢlara maruz kaldıklarını Ģu Ģekilde ifade etmektedirler;

‗Daha genç olduğum ve onun çevresindeki tanıdıklarının yakını olmadığım için böyle olduğunu bunları yaşadığımı düşünüyorum. ‘( K 1)

‗İlk yılımdaki o hakaret olayında dikkatsizliğim vardı evet. Ama o tecrübe- sizlikten kaynaklanıyor diye düşünüyorum. ‘( K 2)

‗Belki öğretmenliğin ilk yıllarında olabilir, daha üniversiteyi yeni bitirmişsin yeni göreve başlamışsın, bir şey bilmiyorsun, ders anlatma konusunda da yetersiz de kalmış olabilir, ilk yıllarda. Bunu normal karşılıyorum olabilir. ‘( K 4)

Öğretmenin okul müdüründen çekinmesi, haksızlıklar karĢısında sessiz kal- ması ya da hakkını araması etik dıĢı davranıĢların kaynağı olabileceği Ģu Ģekilde dile getirilmiĢtir;

‗Normalde öyleyim öncesinde çok daha haksızlık gördüğümde asla durmayan konuşan birisiydim ama burada öyle bir küçümsenerek davranıldım ki çok korktu- ğum için ya da çok tedirgin olduğum için ağzımı açıp doğru dürüst hiç bir şey söy- leyemedim. Ki ben haksızlık olduğumda durmadan konuşan hakkımı arayan birisiy- dim ama burada tamamen sindirildim. (…) Kendimi ifade edemedim. Çünkü kendimi ifade ettiğimde bana dönüşleri her zaman beni aşağılayan beni küçümseyen bu şe- kilde bağırarak azarlayarak olduğu için çok fazla iletişim kurmadım. ‘( K 1)

‗Eğer böyle bir şey yapsam direkt üstüme gelecekti. Benden önce çok kişi vardı onlar karşılık veremiyorlardı. Titreyerek giderlerdi odasına. Ben de uyum sağ- ladım ister istemez. Bir şey diyemedim. Desem zaten eğer karşısında bir düşman arıyorsa eğer bir hedef arıyorsa o ben olurdum yani. Çünkü yeni gelmişim, başör- tülüyüm, ben olurdum diye düşündüğüm için uzak durmaya da çalıştım bu anlamda. Zaten kendisine asla yakınlaşmamıza izin vermezdi. Bir de şey olurdu. Müdüre ha- nım bana takmasın korkumuz da olurdu. Çünkü hemen sarı zarf. Şuna sarı zarf vermiş. Sarı zarflar uçuşuyordu. ‘( K 13)

‗Dik bir kişiliğe sahibim dik derken her şeye de normal bir şeye de diklenmi- yorum. Velilere boyun eğiyor bizi de boyun eğmek zorunda bırakıyor. Ama ben bo- yun eğecek bir insan değilim o yüzden zorlanıyorum. Ben haksızlıklar karşısında hiçbir zaman susmadım. Kendimle ilgili olması da önemli değil. Arkadaşıma da hak- sızlık olsa ilk ben gidip kapısını çalıp ilk kendisine ben itiraz ediyorum. Onun için

kendisi bu yüzden sevmemiş olabilir beni. Çünkü ben yaptığı her şeye taş koyuyorum. Yani haksız yaptığı her şeye taş koyuyorum.‘(K 10)

‗İlişkilerde hep böyle değil midir davranış psikolojisine baktığımız zaman her zaman kişilikler ön plandadır. Etki ve tepki oluşturma süreçlerinde. Tamamen bu kişilik ile alakalıdır. Yani eğilebiliyor musun, görmemezlikten gelebiliyor musun ge- lemiyor musun, susuyor musun susmuyor musun? Ya da ben senin hakkına tecavüz ettiğimde sen bunu normal karşılıyorsan tecavüze maruz kalmaya devam edersin. ‘( K 9)

Öğretmenin deneyimli olması, öğrenci ve velilerle iletiĢiminin iyi olması, okulun bulunduğu çevrede sevilmesi, sayılması ve okul müdürünün bunu hazmede- memesi öğretmenin okul müdürünün etik olmayan davranıĢlarına maruz kalmasına neden olabileceğine iliĢkin görüĢler Ģöyledir;

‗Kendisi söylüyor ben çalıştığım ortamdan memnun değilim, diyor. Şunu isti- yor genç öğretmenler. Çünkü her istediğimi yaptırabileyim. Öyle bir şey yok. Dedi- ğim gibi bütün bu şeyler hep çevresini etkisinde gelişen şeyler. Öğretmenlere söz geçiremediğini düşünerek böyle davranıyor bence. ‘( K7)

‗Ben burada çok uzun yıllardır çalışıyorum, o kendisi daha yeni geldi. Benim velilerle öğretmenlerle olan ilişkimi kıskandığını düşünüyorum açıkçası. Kıskan- mak derken kendisinin bu kadar iyi ilişki kuramadığını görüp sinirlendiğini düşü- nüyorum. Çünkü benim birçok öğretmenle birçok öğrenci ile veli ile aram kendi- sinden daha iyi bunu beceremediği için iletişim zaten sıkıntısı yaşadığı bunu haz- medemediğini düşünüyorum. Hatta şey diyormuş:O çok tuttuğunu koparan bir kız ne isterse başarır, o gibi bir cümle kurmuş oradan bile gıpta ettiğini özendiğini gö- rebiliyorum açıkçası. Kendisi böyle bir insan değil çünkü. ‘(K10)

Öğretmen görüĢleri incelendiğinde öğretmenin genç ve mesleki deneyimin baĢında olması ya da deneyimli olması, okul müdürü tarafından etik olmayan davra- nıĢlara maruz kalmasına neden olabileceği ortaya çıkmıĢtır. AraĢtırmanın bu sonucu alanyazındaki diğer araĢtırmaların bulguları ile tutarlılık göstermektedir. YeĢiltaĢ ve Demirçivi (2010) ile Sabancı ve ġekerci (2014) tarafından yapılan araĢtırmalarda yöneticilerin genç ve tecrübesiz çalıĢanlara daha çok yıldırma eylemi yapabildiği çalıĢanlar tarafından dile getirilmiĢtir. Gökçe (2006) araĢtırmasında yaĢ ve mesleki deneyim azaldıkça öğretmene yönelik psikolojik yıldırmanın arttığını saptamıĢtır. Çevik (2009)‘in araĢtırmasında da 0-5 yıl kıdeme sahip öğretmenlerin yönetici dav- ranıĢlarından diğer öğretmenlere göre daha fazla etkilendiğini tespit etmiĢtir. Fakat Cengiz (2010) okul yöneticilerinin göreve yönelik saldırıları kıdemli öğretmenlere kıdemsiz öğretmenlere göre daha yüksek düzeyde gerçekleĢtirdiklerini tespit etmiĢtir.

Benzer Ģekilde Einarsen ve Skogstag (1996: 185) tarafından yapılan araĢtırmada da yaĢlı çalıĢanların genç çalıĢanlara göre daha fazla yıldırmaya maruz kaldıkları tespit edilmiĢtir. Öte yandan kiĢinin yıldırmaya maruz kalmasında yaĢ etkeninin anlamlı olmadığı (Zapf, 1999: 75) bulgusu araĢtırmamızın sonucu ile örtüĢmemektedir.

AraĢtırmacılar zayıf veya güçlü kiĢilik özelliklerinden dolayı kiĢinin olumsuz davranıĢlara maruz kalabileceğini belirtmiĢtir. Genellikle sessiz, içe dönük, özgüveni düĢük ve kendini savunamayan kiĢilerin daha çok psikolojik Ģiddete maruz kaldık- ları ifade edilmiĢtir (Coyne, Seigne ve Randall, 2000: 344). Nitekim araĢtırmamıza katılan bir öğretmenin ‗Burada öyle bir küçümsenerek davranıldım ki çok korktuğum için ya da çok tedirgin olduğum için ağzımı açıp doğru dürüst hiç bir şey söyleyeme- dim. Ki ben haksızlık olduğumda durmadan konuşan hakkımı arayan birisiydim ama burada tamamen sindirildim. Kendimi ifade edemedim.‘(K1) ifadeleri hakkını savu- namayan ve haksızlıklara boyun eğen öğretmenlerin etik dıĢı davranıĢlara maruz kalabileceğini göstermektedir.

Öte yandan Down, Cowie ve Anoniadou (2003: 490) tarafından yapılan araĢ- tırmada özgüveni ve sosyal becerileri yüksek olan kiĢilerin psikolojik Ģiddet mağduru olabileceği saptanmıĢtır. Benzer Ģekilde haksızlığa boyun eğmeyen ve mücadele edebilen, sevilen, yetenekli, baĢarılı, uygulamaları tanımama yönünde direnç göste- ren kiĢilerin yıldırmaya daha fazla maruz kaldıkları (Ertek, 2009; Celep Konaklı, 2013; Sabancı ve ġekerci, 2014) bulgusu ile bu araĢtırmaya katılan bir katılımcının …Ben boyun eğecek bir insan değilim o yüzden zorlanıyorum…O çok tuttuğunu ko- paran…Ne isterse başarır…Gıpta ettiğini özendiğini görebiliyorum açıkçası. Kendi- si böyle bir insan değil çünkü…. Benim birçok öğretmenle birçok öğrenci ile veli ile aram kendisinden daha iyi bunu beceremediği için hazmedemediğini düşünüyorum. (K 10) ifadeleri ile tutarlılık göstermektedir. Dolayısıyla haksızlıklara boyun eğme ya da hak arayıĢına girme, öğrenci ve veliler tarafından sevilip sayılma gibi durumların okul müdürünün öğretmeni rahatsız edici davranıĢlar sergilemesine neden olabileceği söylenebilir.

4.2.3. Kuruma-Ortama Bağlı Nedenler

Okul müdürünün veli ile karĢı karĢıya gelmekten, sorun çıkmasından kork- ması, okuldaki imkanların yetersizliği, çözümlenmeyen çok sayıda problem olması dolayısı ile yaĢadığı stresin etik dıĢı davranıĢlar sergilemesine sebep olabileceğine iliĢkin öğretmen görüĢleri Ģu Ģekildedir;

‗Okulumuz zor bir bölgedeydi. Öğrenciler biraz aileleri de öyle hapishane ortamını görmüş kişiler. Tabi haliyle okula bıçak getiren, dışarıdan da haraç topla- yanlar okula girebiliyordu. Bağımlı olanlar vardı. Onların etkisi vardı. Onlardan korkuyordu. Onlara müdahale etmek istemiyordu.(…) Ya ni ortamdan, okulun bulunduğu çevreden korkuyor. O yüzden zaten öğretmene baskısı daha fazla. Aman bir şey olmasın aman bir sorun çıkmasın. Öğrenci ile tartışma, veliyi bana getirme durumu vardı.‘(K 2)

‗Okul ortamıyla da ilgili olabilir. Sorunların fazla olduğu merkeze çok uzak. kimsenin uğramadığı bir okuldu.‘(K 8)

‗İnsanın ruh hali, duygu durumu değişebiliyor duruma göre. Ama kısmen or- tama bağlıyorum.‘(K 4)

AraĢtırmaya katılan bazı öğretmenler okul müdürünün etik dıĢı davranıĢları- nın nedenleri konusunda Milli eğitimin talepleri, üst makamların baskısı ve okul mü- dürünün üst makamlardan korkması, çekinmesi kavramlarına vurgu yapmaktadırlar. Bu konuda bazı öğretmen görüĢler aĢağıda verilmiĢtir;

‗Yapılacak işler vardı. Ne sekreteri çalıştırabilir ne katibi çalıştırabilir iste- diği gibi. Yazılacak yazıların zamanında gitmemesi. Bir üste karşı sorumlulukların tamamen yerine getirilmeyişi. Okulun işleyişinde bir koordinasyon sağlayamayan müdürlerle çalıştım.‘(K 5)

‗Yani kişisel olduğunu söylüyor. Üst makamlardan azar işiteceğini düşüne- rek böyle davranıyor olabilir veya işte diğer müdür olan arkadaşlarının öğretmen- lerine sahip çıkamıyorsun, ben öğretmenlerime şöyle yaptım, sözümü geçirebiliyo- rum şeklinde konuşuyorlar aralarında. Bundan etkilenmiş olabilir. Etik dışı davra- nışlarında çevresinin etkisi var. Onun çevresinin etkisi var.‘(K 7)

‗Milli eğitimden kendi çalıştığı okulu düşündüğümde iki arada bir derede ka-

Benzer Belgeler