• Sonuç bulunamadı

III. BÖLÜM

3.6. Ġnandırıcılık ve Aktarılabilirlik

Nitel araĢtırmada inandırıcılık ve aktarılabilirlik gibi kavramlar geçerlik ve güvenirlik kavramlarının yerine daha fazla tercih edilmektedir (Corbin ve Strauss, 2008). Nitel araĢtırmada ‗geçerlilik‘ kavramı araĢtırmacının araĢtırdığı olguyu, oldu- ğu gibi objektif Ģekilde gözlemesi (Kirk ve Miller); sosyal bir olayı tüm gerçekliği ile ortaya koyması (Marvasti, 2004) Ģeklinde tanımlanabilir. Nitel araĢtırmada ‗geçerli- lik‘ kavramını araĢtırma sonuçlarının doğruluğu olarak tanımlayan (Creswell, 2008) araĢtırmaya ayrılan zaman, verilerin ayrıntılı ve derinlemesine betimlenmesi ve araĢ- tırmacının katılımcıya yakınlığı Ģeklindeki faktörlerin araĢtırmanın geçerliliğine kat- kıda bulunacağını belirtmektedir. Benzer Ģekilde Yıldırım ve ġimĢek (2006) nitel bir araĢtırmada toplanan verilerin ayrıntılı olarak rapor edilmesi, bireylerden doğrudan alıntılara yer verilmesi ve bunlardan yola çıkarak sonuçların açıklanması araĢtırma- nın geçerliğinin sağlanması için önemli ölçütler olduğunu ifade etmektedirler.

AraĢtırmanın inandırıcılığını (geçerlik) artırmak için araĢtırma konusu ile ilgi- li uluslararası ve ulusal alanda literatür incelenerek, güçlü bir kavramsal çerçeve oluĢturulduktan sonra görüĢme soruları hazırlanmıĢtır. AraĢtırmacı tarafından belir- lenen ve açık uçlu sorulardan oluĢan görüĢme formuna uzman görüĢü alındıktan son- ra son Ģekli verilmiĢtir. GörüĢmelerin sonunda elde edilen metin katılımcılara gönde- rilmiĢ ve kontrol etmeleri istenmiĢtir. Böylece katılımcı onayı sağlanmıĢtır. Elde edi- len sonuçlar birbiriyle sürekli karĢılaĢtırılmıĢtır. Lincoln ve Guba (1985) araĢtırmacı ile katılımcı arasındaki uzun süreli etkileĢimin nitel bir araĢtırmanın inandırıcılığını arttıran bir strateji olduğunu belirtmektedirler. Bu nedenle katılımcılarla gerçekleĢti- rilen görüĢmelerin süresi uzun tutularak da uzun süreli etkileĢim yoluyla da geçerlik sağlanmaya çalıĢılmıĢtır. Her bir görüĢme yaklaĢık 30 ile 75 dakika sürmüĢtür. Ayrı- ca araĢtırma süreci ve bu süreçteki iĢlemler detaylı biçimde açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. Bu bağlamda, araĢtırmanın modeli, çalıĢma grubu, veri toplama aracı, veri toplama süreci, verilerin analizi ayrıntılı biçimde açıklanarak araĢtırmanın geçerliliği artırıl- mak istenmiĢtir.

Nitel araĢtırmada aktarılabilirlik (güvenilirlik) kavramı ise araĢtırma sonuçla- rının benzer ortamlarda aynı Ģekilde elde edilip edilemeyeceğine ya da farklı araĢtır-

macıların bir araĢtırmadan aynı sonuçlara ulaĢıp ulaĢamayacağına iliĢkindir (Le- Compte ve Goetz, 1982; Marvasti, 2004). AraĢtırmaya birden fazla araĢtırmacının dahil olması, araĢtırma sürecinin açık bir Ģekilde ortaya konması, ham verilerin saklı olması, araĢtırma verilerinin teyit edilmesi nitel araĢtırmadaki güvenirliğinin sağlan- ması açısından gereklidir (Yıldırım ve ġimĢek, 2006). Farklı bakıĢ açılarıyla veri toplamak araĢtırmanın kalitesini arttırabileceği gibi aynı olayın farklı zamanlarda veya baĢka katılımcılarla ya da farklı araĢtırmacılar tarafından incelenmesi de araĢ- tırma sonuçlarının daha tutarlı olmasını sağlayabilmektedir (Marvasti, 2004).

AraĢtırmanın aktarılabilirliğini artırmak için ses kayıtlarından elde edilen ve- riler değiĢiklik yapılmadan metne aktarılmıĢtır. Elde edilen metinler orijinaline sadık kalarak düzeltmelere karĢı yeniden gözden geçirilmiĢtir. AraĢtırmanın doğasına uy- gun olarak esas alınan analiz ölçütleri kullanılarak veriler çözümlenmiĢ ve temalar oluĢturulmuĢtur. Her bir tema ile ilgili olarak toplanan veriler aynı araĢtırmacı tara- fından tekrar analiz edilerek kontrol edilmiĢtir. Elde edilen bulgular uzman görüĢü alınarak tekrar gözden geçirilmiĢtir. AraĢtırmanın aktarılabilirliğini artırmak için katılımcıların görüĢlerinden birebir alıntı yapılmıĢ ve bunlardan yola çıkarak sonuç- lar açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. Verilerin toplanması ve analizi sürecinde de ilgili alan yazın incelenmiĢ, böylece bulguların alan yazına dayalı olarak ortaya konması sağ- lanmıĢtır. Ayrıca araĢtırmanın ham verilerine araĢtırmanın ekler bölümünde yer veri- lerek araĢtırmanın güvenirliği arttırılmaya çalıĢılmıĢtır.

Nitel araĢtırmada inandırıcılığın ve aktarılabilirliğin sağlanması açısından bazı etik unsurlara da dikkat edilmesi gerekir. AraĢtırmacı ve katılımcı karĢılıklı ola- rak birbirlerini etkileyebilirler. Bu etkileĢim nitel araĢtırmada gerçeğin ortaya kon- ması açısından gerekli olduğu için kabul edilen bir durumdur ve bunun araĢtırma verileri ve sonuçları üzerinde etkisi muhtemeldir. AraĢtırmacı bu etkileĢimden kay- naklanan olası tehditleri kontrol etmek için bazı yöntemler (yönlendirici sorular sor- maktan kaçınma, konu hakkındaki kiĢisel düĢüncelerini verilerden ayrı tutma vb.) geliĢtirmeli (Erlandson ve diğerleri, 1993), dürüstlüğü önemsemeli (Creswell, 2013) ve bunlar hakkında raporunda bilgi vermelidir. GörüĢmelerin öncesinde katılımcılara araĢtırmanın amacı açıklanmıĢtır. GörüĢme kayıtlarının bilimsel çalıĢma dıĢında kul- lanılmayacağı, herhangi bir kiĢi ve kuruluĢa verilmeyeceği açıklanarak katılımcıların

kendilerini rahat hissetmesi sağlanmıĢtır. Katılımcılara araĢtırmacının bakıĢ açısını dayatan sorular sormaktan kaçınılmıĢ, araĢtırma konusu ile ilgili kiĢisel düĢünceler dile getirilmeden tarafsız bir Ģekilde görüĢme süreci yürütülmüĢtür.

BÖLÜM IV

BULGULAR VE YORUM

AraĢtırmanın bu bölümünde öğretmen görüĢlerine dayalı olarak okul müdür- lerinin öğretmenlere yönelik sergilemiĢ oldukları etik dıĢı davranıĢlar ve bu davranıĢ- ların nedenlerine iliĢkin bulgulara ve yorumlara yer verilmiĢtir. AraĢtırma sonucunda elde edilen verilerin iki temel baĢlık altında toplanması uygun görülmüĢtür. Buna göre etik dıĢı davranıĢlar birinci baĢlık olarak, bu davranıĢların nedenleri ise ikinci baĢlık olarak sunulmuĢtur.

a. Okul Müdürlerinin Öğretmenlere Yönelik Etik DıĢı DavranıĢları b. Etik DıĢı DavranıĢların Nedenleri

Öğretmenlerin maruz kaldıkları etik dıĢı davranıĢlar öğretmen görüĢlerinin değerlendirilmesiyle mesleki, iletiĢim, kiĢisel itibar, sosyal ve okul müdürünün çıka- rını ön planda tutması gibi baĢlıklarda ifade edilmeye çalıĢılmıĢtır. Öğretmen görüĢ- lerine dayalı olarak ortaya çıkan etik dıĢı davranıĢlara iliĢkin frekans ve yüzdeler hesaplanarak tablolar Ģeklinde sunulmuĢtur. Elde edilen verilere iliĢkin yorumlar da her bir baĢlık için ayrı olarak verilmiĢtir. Öğretmen görüĢlerine göre etik dıĢı davra- nıĢlar ağırlıklı olarak en fazla mesleki konuma yönelik ortaya çıktığı tespit edilmiĢtir.

Etik dıĢı davranıĢların nedenlerinin de benzer Ģekilde frekans ve yüzde değer- leri hesaplanmıĢ ve veriler tablolaĢtırılmıĢtır. Ortaya çıkan veriler okul müdüründen kaynaklanan nedenler, öğretmene ve kuruma bağlı nedenler Ģeklinde sunulmuĢ ve tartıĢılmıĢtır. Öğretmen görüĢleri değerlendirildiğinde etik dıĢı davranıĢların nedenle- rinin ağırlıklı olarak okul müdürlerinden kaynaklandığı ortaya çıkmıĢtır.

Okul müdürlerinin öğretmenlere yönelik etik dıĢı davranıĢlarına iliĢkin öğ- retmen görüĢlerinin değerlendirilmesiyle ortaya çıkan temalar ve frekans değerleri Tablo 2‘de sunulmuĢtur.

Tablo 2. Okul Müdürlerinin Öğretmenlere Yönelik Etik DıĢı DavranıĢları

Etik DıĢı DavranıĢlara ĠliĢkin Temalar n %

Mesleki konuma yönelik tehdit ĠletiĢim oluĢumunu engelleme KiĢisel itibara yönelik saygısızlık Sosyal iliĢkilere saldırı

KiĢisel çıkarlarını ön planda tutma

14 100 13 93 10 71 9 64 9 64

Tablo 2 incelendiğinde birinci ana tema olan ‗okul müdürlerinin öğretmenlere yönelik etik dıĢı davranıĢları‘ baĢlığı altında mesleki konuma yönelik tehdit, iletiĢim oluĢumunu engelleme, kiĢisel itibara yönelik saygısızlık, sosyal iliĢkilere saldırı ve kiĢisel çıkarlarını ön planda tutma temalarının ortaya çıktığı görülmektedir. Öğret- men görüĢlerine göre okul müdürlerinin etik dıĢı davranıĢları en fazla iki noktada yoğunlaĢmaktadır. Öğretmenlerin en fazla mesleki konumuna saygı ile iletiĢime geçme boyutu noktasında etik dıĢı davranıĢa maruz kaldıkları anlaĢılmaktadır. Öğ- retmenlerin kiĢisel itibarına, sosyal iliĢkilerine saldırı niteliğinde olan ve okul müdü- rünün çıkar odaklı tutumundan dolayı da etik dıĢı davranıĢlara maruz kaldıkları gö- rülmektedir.

Mesleki konuma yönelik tehdit teması altında araĢtırmaya katılan öğretmen- ler okul müdürlerinin kuralları herkese eĢit olarak uygulamadıklarını, öğretmenleri değerlendirmede yanlı davrandıklarını, dile getirdikleri sorunlara karĢı duyarsız kal- dıklarını, baĢarılarının takdir edilmediğini, anlamsız iĢlerle uğraĢtırıldıklarını, görev- lerini yerine getirirken sürekli yakın denetimde tutulduklarını ve görevlerine yönelik haksız eleĢtirilere maruz kaldıklarını ifade etmektedirler.

ĠletiĢim oluĢumunu engelleme teması çerçevesinde araĢtırmaya katılan öğ- retmenler okul müdürlerinin görüĢlerini belirtmelerine fırsat vermediklerini, üslupla- rının genellikle emrivaki ve kaba olduğunu, öğretmenleri sözle ve yazılı tehdit ettik-

lerini, hoĢgörülü olmadıklarını, emirlerini gerekçesini açıklamadan yazılı olarak bil- dirdiklerini, öğretmenlerle iletiĢimi jestler bakıĢlar ve imalar yoluyla engellediklerini belirtmektedirler.

KiĢisel itibara yönelik saygısızlık teması altında okul müdürlerinin öğretmen- lerin saygınlığına zarar veren ve yeteneklerini küçümseyen davranıĢları ortaya çık- maktadır. Okul müdürlerinin öğretmenlerin yaptıkları iĢlerle ilgili sürekli kusur ve hatalar buldukları, öğretmenleri hatalarından dolayı azarladıkları, öğrencilerin ve diğer meslektaĢların arasında kırıcı Ģekilde uyardıkları, öğretmeni yalan söylemekle suçladıkları ve öğretmenlerin dedikodusunu yaptıkları görüĢmeye katılan öğretmen- ler tarafından dile getirilen olumsuz davranıĢlardır.

Sosyal iliĢkilere saldırı teması altında okul müdürlerinin öğretmenlerin mes- lektaĢ-veli-öğrenci ile olan iliĢkilerini olumsuz yönde etkileyen, sosyal iliĢkilerini kısıtlayan davranıĢları öne çıkmkatadır. ÇalıĢmaya katılan öğretmenler okul müdür- lerinin söylemleri ile uygulamalarının, davranıĢlarının tutarlılık göstermediği, alınan kararların arkasında durmadıkları, söylediklerini inkar ettikleri, öğrenci, veli ve öğ- retmenler arasında yaĢanan çatıĢmalarda haklı olduğu halde öğretmeni destekleme- dikleri noktasında görüĢ bildirmektedirler.

KiĢisel çıkarları ön planda tutma teması çerçevesinde ise okul müdürlerinin çıkar odaklı davranıĢlarını betimleyen görüĢler göze çarpmaktadır. Katılımcı öğret- menler okul müdürlerinin geliĢmeleri kendi menfaati açısından değerlendirdiklerini, okulun sorunlarını çözme gayreti göstermediklerini, sorumluluk almaktan kaçındık- larını, ihtiyaç duyduklarında okul müdürüne eriĢemediklerini ve bundan dolayı okul müdürünün okulda otorite kuramadığını belirtmektedirler.

Etik dıĢı davranıĢların nedenlerine iliĢkin öğretmen görüĢlerinin değerlendi- rilmesiyle ortaya çıkan temalar ve frekans değerleri Tablo 3‘te sunulmuĢtur.

Tablo 3. Etik DıĢı DavranıĢların Nedenleri

Etik DıĢı DavranıĢların Nedenlerine ĠliĢkin Temalar n % Okul Müdüründen Kaynaklanan Nedenler 14 100 Öğretmene Bağlı Nedenler 8 57 Kuruma-ortama Bağlı Nedenler 5 36

Tablo 3‘te görüldüğü gibi ikinci ana tema olan ‗etik dıĢı davranıĢların neden- leri‘ okul müdüründen kaynaklanan nedenler, öğretmene bağlı nedenler ve kuruma- ortama bağlı nedenler olmak üzere üç tema kapsamında incelenmiĢtir. GörüĢ bildiren öğretmenlerin tamamının etik dıĢı davranıĢların nedenlerinin okul müdüründen kay- naklandığını, yüzde 57‘si öğretmenin özelliklerine ve yüzde 36‘sı okul ortamına bağ- lı olduğunu ifade ettikleri görülmektedir.

AraĢtırmaya katılan öğretmenler, okul müdüründen kaynaklanan nedenlere iliĢkin olarak okul müdürünün tecrübesiz olması, yönetim/iletiĢim becerilerinin ek- sikliği, güç ve takdire yönelik bencil ihtiyaçları, otoriter olması, açık fikirli olmama- sı, kiĢilik özellikleri, kıskançlığı, öğretmenlere önyargı ile yaklaĢması, kiĢisel prob- lemlerinden dolayı yaĢadığı stres, ahlaki değer ve karakter zayıflığı konularında gö- rüĢ bildirmektedirler.

GörüĢme yapılan öğretmenler, kendilerine iliĢkin olarak deneyimsiz olma, kendini ifade edememe, hak arayıĢına girmeme, okul müdürüne karĢı koymaktan çekinme, çatıĢmalar ve haksızlıklar karĢısında sessiz kalmama, alanda yeterli ve baĢarılı olma konularına değinmektedirler.

Okul müdürlerinin etik dıĢı davranıĢlarının kuruma-ortama bağlı nedenleri ise okuldaki imkanların yetersizliği, çözümlenmeyen çok sayıda problem olması, okul müdürünün veli ile karĢı karĢıya gelmekten korkması, üst makamların baskısı ve talepleri olarak ifade edilmektedir.

Benzer Belgeler