• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.4. Düşünme Becerisinin Geliştirilmesinde Öğretim Stili ve Özyeterliğin Önemi

2.5.1. Düşünme Becerileri Öğretimine Yönelik Yapılan Araştırmalar

Araştırmalar

Gelen (1999), İlköğretim Okulları 4. Sınıf Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersinde Düşünme Becerilerini Kazandırma Yeterliklerinin Değerlendirilmesi isimli yüksek lisans tezinde 97 sınıf öğretmenine anket uygulamıştır. Araştırmacı sosyal bilgiler dersi için problem çözme, karar verme, soru sorma, eleştirel ve yaratıcı düşünme alanlarında öğretmenlerin sınıflarda yaptığı etkinlikleri ele almıştır. Araştırmacı yaptığı gözlemler sonucunda ankete katılan öğretmenlerden 24’ünün anketlerde sınıfta yapılan etkinlerde kendilerini yeterli gördüklerini belirtmiş olmalarına rağmen sınıf içi uygulamalarının yetersiz olduğu sonucuna ulaşmıştırlar.

Hayran (2000), İlköğretim Öğretmenlerinin Düşünme Becerileri ve İşlemlerine İlişkin Görüşleri adlı yüksek lisans tezinde öğretmenlerin düşünme becerilerine dair algılarını incelemiştir. 200 öğretmenden alınan veriler sonucunda öğretmenlerin %89'u problem çözme, %88'i eleştirel düşünme ve %54'ününde yaratıcı düşünme becerilerini kullandıkları sonucuna ulaşmıştır. Problem çözme, eleştirel ve yaratıcı düşünme ile ilgili görüşler cinsiyet değişkeni açısından incelendiğinde, örneklemdeki öğretmenlerin düşünme becerileri ile ilgili görüşlerinde bayan öğretmenler lehine anlamlı bir farklılık ortaya çıkmıştır. Araştırmada öğretmenlerin düşünme becerileri ile görüşleri arasında branş, mezun olunan yüksek öğrenim kurumu ve meslekteki kıdem değişkenleri açısından incelendiğinde anlamlı bir fark bulunamamıştır.

Baykara (2006), Sosyal Bilgiler Dersinin Düşünme Becerileri Açısından Değerlendirilmesi isimli yüksek lisans tezinde; sosyal bilgiler öğretim programının amaçlarının düşünme becerilerini kazandırmaya uygun olup olmadığını ele almıştır. Araştırmada öğrenci görüşleri cinsiyet, okulun bulunduğu çevre, anne ve baba eğitim durumu, anne baba mesleği değişkenleri açısında da incelemiş ve düşünme becerilerine yönelik öğrenci görüşlerinin yaşanan yerleşim yeri dışında anlamlı bir farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada yer alan 19 maddenin 16’sında şehirde yaşayanlar lehine anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür.

Kaya (2008), sosyal bilgiler öğretmen adaylarının düşünme becerilerinin öğretimine yönelik özyeterliklerini değerlendirdiği araştırmasında, öğretmen adaylarının düşünmeye yönelik sınıf ortamı oluşturma, üst düzey düşünme becerilerinin öğretimi ve öğrencilerin nasıl düşündüğünü fark ettirme ve transfer öğretimi olmak üzere dört değişkeni incelemiştir. Araştırmada öğretmen adaylarının bu değişkenlere dair özyeterlik düzeylerinin yüksek olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Demir (2008), İlköğretim Seviyesinde Okutulan İngilizce Ders Kitaplarının Düşünme Becerileri Açısından İncelenmesi adlı yüksek lisans tezinde, eğitimin genel amaçları arasında yer alan üst düzey düşünme becerilerinin ders kitaplarına hangi ölçüde yansıtıldığını ortaya koymak amacı ile kamu okullarında çalışan 120 İngilizce öğretmenine yönelik bir anket uygulamıştır. Ayrıca, 120 katılımcı arasından 10 öğretmen rastgele seçilmiş ve düşüncelerinin daha iyi analiz edilebilmesi için onlarla görüşmeler de yapılmıştır. Öğretmenler ilköğretim İngilizce ders kitaplarında düşünme becerisine yönelik etkinliklerin sayısının az olduğunu ve mevcut etkinliklerin ise bu becerilerin gelişimini destekleme noktasında yetersiz olduğunu ifade etmişlerdir.

Tezci, Kandemir ve Gür (2008), yaptıkları araştırmada öğretmen adaylarının problem çözmede yaratıcılık eğitimi alan matematik öğretmeni adaylarının farklı yaratıcılık stillerinin bu eğitimdeki başarıları üzerine etkisini incelemiştir. Çalışmaya 16 öğretmen adayı katılmıştır. Tek grup ön test-son test deseni kullanılmıştır. Öğretmen adaylarına problem çözmede yaratıcılığın nasıl geliştirileceğini öğretmek hedeflenmiştir. Araştırma sonucunda, ön testten son teste öğretmen adaylarının yaratıcılık stillerine ilişkin puanlarda farklılık belirlenmemiştir. Yaratıclık testi puanları ile düşünme bağı testi puanları arasında son testlerde ilişki belirlenmiştir. Uygulanan yaratıcılık eğitimi programının farklı yaratıcılık stilleri olan öğretmen adaylarını farklı düzeylerde etkilediği belirlenmiştir.

Tok (2008), Düşünme Becerileri Eğitimi Programının Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Eleştirel, Yaratıcı Düşünme ve Problem Çözme Becerilerine Etkisinin İncelenmesi isimli doktora tezinde Lisans eğitimi sırasında düşünme eğitimi dersini seçen öğretmen adayları ile seçmeyenler arasındaki farkı eleştirel düşünme, yaratıcılık ve problem çözme bağlamında incelemiştir. Yarı deneysel modelin kullanıldığı bu çalışmaya deney grubundan 33 kontrol grubundan 34 öğrenci dahil edilmiş ve veri toplama aracı olarak ise Watson Galsier Eleştirel Akıl Yürütme Gücü Ölçeği, Torrance Yaratıcılık Testi ve Heppner Problem Çözme Envanteri kullanılmıştır. Bu alanda eğitim alan öğrencilerin Eleştirel Akıl Yürütme Gücü

Ölçeğinde Yorumlama boyutu dışında bütün boyutlarda ön test ve son test puanlarında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Yine aynı şekilde yaratıcılık ve problem çözme becerisi açısından da deney ve kontrol grupları arasında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür.

Mutlu (2010),Erken Çocukluk Dönemindeki Çocukların (60-72 Ay) Düşünme Düzeylerinin ve Okul Öncesi Öğretmenlerinin Düşünme Eğitimi ile İlgili Tutumlarının İncelenmesi adlı yüksek lisans tezinde okul öncesi eğitim sürecinde öğretmenlerin düşünme eğitimine yönelik tutumlarını ve 60-72 aylık çocukların eleştirel düşünme düzeylerini incelmiştir. 85 eğitim kurumunda 188 öğretmen ve 157 çocukla yapılan çalışmada, araştırmacı tarafından geliştirilen Erken Çocukluk Döneminde Düşünme Eğitimi ile İlgili Öğretmen Tutum Ölçeği ve Erken Çocukluk Dönemindeki Çocuklara Yönelik Düşünme Ölçeği ile mevcut Raven Standart İlerleyen Matrisler Testi kullanılmıştır. Araştırma sonunda öğretmenlerin düşünme eğitimi ile ilgili yeterli derece bilgiye sahip olmadığı, geleneksel eğitim anlayışının ortaya çıkardığı baskı sebebi ile de düşünme eğitimi konusundaki tutumlarının negatif olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, özel okullarda çalışan öğretmenlerin düşünme eğitimine yönelik sahip olduğu tutumların, kamu okullarında görev yapanlara oranla daha pozitif olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Baysal, Arkan ve Yıldırım (2010), eğitim fakültesi öğrencilerinin düşünmeyi öğretme ile ilgili özyeterlik düzeylerini araştırdıkları çalışmalarında, Tebbs’in (2000) öğretmenlerin düşünmeyi öğretmeye dair özyeterlik düzeylerine ilişkin ortaya koyduğu dört faktörü araştırmışlardır. Araştırmada öğretmen adaylarının düşünmeyi öğretmeye yönelik özyeterlik düzeylerinin yüksek olduğu ve bu özyeterlik seviyelerinin katılımcıların yaş gruplarına göre değişmediği sonucuna ulaşılmıştır. Yine aynı araştırmada öğretmen adayları düşünmeyi sağlayan sınıf atmosferi oluşturma ve transferi gerçekleştirmeye dair faktörlerde, üst düzey düşünme becerileri ve öğrencilerin düşünme şeklinin belirlenmesine dair faktörlere göre daha yüksek özyeterlik puanlarına eriştikleri gözlemlenmiştir. Yine Baysal ve diğerleri (2010) Öğretmen Adaylarının Düşünmeyi Öğretmeye Dair Özyeterlik Algıları adlı makalelerinde Kaya tarafından Tebbs (2000)’in düşünmeyi öğretmeye dair özyeterlik algısı ölçeğinden sosyal bilgiler dersi için uyarlanan ölçeği kullanmışlardır. Araştırmada Ankara, Gazi ve Selçuk Üniversitesi sosyal bilgiler öğretmenliği öğrencilerinin düşünmeyi öğretmeye yönelik özyeterlik algıları yaş, cinsiyet vb. değişkenler açısından incelenmiş, öğrencilerin bu alana dair özyeterlik algısının yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Saçlı (2012), Yaratıcı Drama Eğitiminin Aday Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Eleştirel Düşünme Becerileri ve Eğilimleri Üzerine Etkisi isimli doktora tezinde 30 saat yaratıcı drama dersi olan aday öğretmenler ile bu eğitimi almayan aday öğretmenlerin eleştirel düşünme becerilerini Kaliforniya Eleştirel Düşünme Eğilimleri Ölçeği’ni (KEDEÖ) kullanarak karşılaştırmıştır. Yine aynı çalışmada öğrencilerin yansıtma günlüklerini de inceleyerek veri toplayan araştırmacı 30 saatlik yaratıcı drama eğitimi alan aday beden eğitimi öğretmenlerinin eleştirel düşünme becerilerinin almayan öğrencilere göre anlamlı derecede farklı olduğu sonucuna ulaşmıştır.

2.5.1.2. Düşünme Becerileri Öğretimine Yönelik Yurt Dışında Yapılan

Araştırmalar

Tebbs (2000), öğretmenlerin düşünme becerisi öğretimine yönelik özyeterlik inançlarını araştırdığı doktora çalışmasında 432 öğretmene 5’li likert tipi düşünme becerisi özyeterlik ölçeği uygulamıştır. Geliştirilen ölçekte düşünmeye uygun sınıf atmosferi oluşturma, üst düzey düşünme becerilerinin öğretimi, düşünme becerilerinin transferinin öğretimi ve öğrencilerin düşünme biçimlerini keşfedebilme şeklinde dört alt boyut belirlenmiştir. Araştırmada düşünmeyi öğretmeye yönelik yüksek özyeterlik puanına sahip olan öğretmenlerin lisans eğitimi sırasında bu alanda eğitim aldıkları, ayrıca kendi öğrencilik dönemlerindeki öğretmenlerinin düşünme becerilerine önem veren öğretmenler oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Diğer yandan, yaş ve cinsiyet değişkenleri açısından öğretmenlerin düşünme becerileri öğretimine dair özyeterlik puanları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Araştırmaya katılanların kişisel bilgileri bağlamında anlamlı farkın ortaya çıktığı tek nokta ise mesleki kıdemdir. Mesleki kıdemi az olan öğretmenlerin tecrübeli öğretmenlere göre özyeterlik puanları daha yüksektir yine aynı araştırmada öğretmenlerin sahip olduğu bireysel özelliklerin özyeterlik puanları üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yaratıcı ve analitik düşünen öğretmenlerin düşünmeyi öğretmeye yönelik özyeterlik puanları daha yüksektir.

Nagappan (2001), Malezya’da Üst Düzey Düşünme Becerilerinin Öğretimi (The Teaching of Higher-Ordering Skills in Malayzia) isimli makalesinde öğretmenlerin üst düzey düşünme becerileri öğretimi sürecinde içeriğin elde edilmesine de önem verdikleri bu sebeple programın tamamına yayılmış (infused) düşünme becerisi geliştirme yaklaşımı ile hazırlanmış programları tercih ettikleri sonucuna ulaşmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenler düşünmeyi öğretmeye önem verdiklerini belirtmelerine rağmen, öğretmenlerin %77’sinin düşünmeyi öğretmeye

toplam ders süresinin %10’nundan daha azını ayırdıkları görülmüştür. Diğer yandan örneklem grubunu oluşturan öğretmenlerin sadece %40’ının düşünmeyi öğretme sürecine dair bir eğitim aldığı elde edilen sonuçlar arasındadır.

Hashim (2004), Malezya’daki öğretmenlerin düşünmeyi öğretme konusundaki eğilim ve inançları ile ilgili yaptığı araştırma da öğretmelerin daha çok problem çözmeye önem verdikleri yaratıcılık ve eleştirel düşünme gibi, düşünmeyi öğretme sürecinin diğer bileşenlerine daha az önem verdikleri sonucuna ulaşmıştır. Ayrıca, Araştırmacı lisans eğitimi sırasında haftada 4 saat ve daha fazla düşünme becerisi öğretimi alanında eğitim alan öğretmenlerin, düşünme becerisi öğretimi ile ilgili daha az eğitim almış ya da hiç almamış öğretmenlere göre tutumlarında anlamlı bir fark olduğunu belirlemiştir. Mesleki kıdem ile düşünmeyi öğretmeye yönelik tutumlar arasında da negatif bir korelasyon olduğu sonucuna varmıştır.

Mahuyyidin ve diğerleri (2004), Okul Programlarına Düşünme Becerilerinin Entegrasyonu (The Incorporation Of Thinking Skills in The School Curriculum) adlı araştırmalarında öğretmenlerin düşünme becerilerini uygulama düzeylerini araştırmışlar ve düşünme becerilerini derste en az ele alanların yabancı dil öğretmenleri olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Diğer yandan araştırma sonuçlarına göre, mesleki ve teknik eğitim veren kurumlarda bilişim teknolojilerinin kullanılması, düşünme becerilerinin programa dahil edilmesini daha kolaylaştırmaktadır. Bütün disiplinlerde öğretmenler düşünme becerisi bileşenlerinden olan problem çözme, karar verme, eleştirel düşünmeye daha çok önem verirken, düşünme becerisinin diğer bileşeni olan yaratıcılığa daha az önem vermektedir.

Baumfield’in (2006) öğretmenlerin düşünmeyi öğretme ile ilgili pedagojik yaklaşımlarına dair yaptığı araştırmanın sonuçlarında kurum desteğinin yeterli olmadığını belirlemiştir. Öğretmenlerin eğitim alanında yapılan ve planlanan değişimlerin sürekliliğine dair güven eksikliği ve düşünmeyi ölçme konusundaki yaşadıkları güçlükler gibi sebeplerle düşünmeyi öğretme konusunda öğretmenlerin isteksiz oldukları ve hatta kendilerini bu alanda yetiştirme konusunda isteksiz davrandıkları ortaya çıkmıştır.

Sa-U ve Rahman (2008) Malezya’da yaptıkları araştırmada öğretmenlerin düşünme becerisinin öğretimine dair algılarını araştırmış ve özyeterlik, düşünmeyi öğretmeye verilen değer ve öğretimin yapısının düşünme öğretimini etkiyen üç önemli faktör olduğu belirlenmiştir. Aynı şekilde Salem (1995), düşünme öğretimini etkileyen faktörlerle ilgili Suudi Arabistan’da yaptığı araştırmada, özyeterlik,

öğretimin yapısı dışında düşünmeyi öğretme ile ilgili diğer faktörleri okulun ve sınıfın yapısı ve toplumun düşünmeye verdiği önem gibi dışsal faktörlerinde etkili olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Krishnan (2010) Öğretmenlerin Üst Düzey Düşünme Becerileri Öğretimini Kabullenişliği Düzeyi ve Karşılaştığı Problemler adlı yüksek lisans tezinde, düşünme becerileri bileşenlerini üst düzey düşünme becerileri adı altında incelemiştir. Öğretmenlerin bu becerilerin öğretimini kabullenme konusunda sorun yaşamadıklarını fakat değişen program ile merkezi sınav sistemi arasında henüz tam bir uyum sağlanamadığı için öğretmenlerin bu becerilerin gelişimine yeterli önemi vermedikleri sonucuna ulaşmıştır.

Alnesyan (2012), Exeter Üniversite’sinde hazırladığı doktora tezinde Suudi Arabistan’da bulunan 7 ilkokulu kapsayan bir vaka çalışması yapmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme ve gözlemin veri toplama aracı olarak kullanıldığı bu çalışmada, 2007 yılında yapılan ve düşünmeyi öğretmeyi eğitimin temel hedefleri arasına alan eğitim reformunun ardından ortaya çıkan durum öğretmen ve öğrenci açısından incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre öğretmenler yeni programın hedefleri arasında yer alan düşünmeyi öğretme sürecine adapte olmuşlardır. Fakat öğretmenlerin, daha henüz kendilerini bu alanda materyal geliştirme konusunda yetersiz hissettikleri için bakanlıkça verilen kitap ve diğer materyallere aşırı bağlı olduğu görülmüştür. Ayrıca yine aynı araştırmada düşünmeyi öğretme sürecinde en etkili faktörlerin kültürel ve ruhsal motivasyon kaynaklarının olduğu belirtilmiştir.

2.5.2. Özyeterlik ile İlgili Araştırmalar