• Sonuç bulunamadı

Herkes dönüp bār-gāhlarına vardılar. Rezm ṭonların çıḳarup bezm cāmelerin giyüp āndan ³‛işrete mübāşeret idüp yine ṣabāḥa munṭaẓr oldılar.

Ammā rāv ḳavlince Ferāmurẕ, Ehrimān’a on yidi gün ruḫṣat virüp aḳran ⁴cengi eylediler. On yidinci gün aḫşam olup dönerken eyitdi. “İşte yā Ehrimān bugün senüñle on yidi gündür ceng iderüz.

⁵İki cānibden olan ‛asker daḫı her gün inüp binmekden

uṣandı. Yarın on sekizinci gündür. Senüñle beher ḥāl ile ayırd oluruz. Aña göre

⁶tedārikin gör. Ṣoñra ‛öẕür bahāne ber-ṭarafdur. Ġāfil bulundum dimeyesin.” didi ve

selāmlayup dönüp ‛alem dibine geldükde ⁷fermān eyledi. Ṭabl-ı ārāma ṭurralar urdılar.

Ol ṭarafdan Ehrimān daḫı dönüp ‛alem sāyesine geldükde ṭabl-ı ārām çalınup

⁸dönüp

ḳondılar. Birazdan Ehrimān, Rāy-ı a‛ẓam bār-gāhına geldükde Rāy-ı a‛ẓam su’āl eyledi. “Yā Ehrimān, dönüşde Ḳattāl zeng ⁹ile vāfir mükāleme eylediñüz. Ne söyledi ve aṣlı ne idi?” didi. Ehrimān gülüp “İy sulṭān-ı Hindistān yarın senüñle on sekiz ¹⁰gün olur ceng eylerüz. Beher ḥāl yarın ayırd oluruz, didi. Ol idi söyleşdigimüz. İşte yarın ayırd olsaḳ gerek.” didi. Bildiler ki

¹¹yarın Ḳattāl zeng ile ayırd olunsa gerek. Her biri kendi

mezāḳı üzre bir söz söylediler ammā birazdan Ehrimān Rāy-ı a‛ẓama vedā‛ idüp ¹²gitdi. Bār-gāhına geldükde “kendinüñ başḳa on iki biñ ‛askeri var idi. Kendülerin yanına da‛vet idüp getürdi ve bunlara tenbh ¹³idüp “Gelüñ imdi begler. Yarın işte ben Ḳattāl zeng ile ayırd olsam gerekdür. Eger Nār-ı nūr fırṣat virüp ben Ḳattāl zengye ġālib

¹⁴gelürsem niçe murād eylersem öyle eylerem ancaḳ eger Ḳattāl zeng baña ġālib

oluram. Ancaḳ derūnumdan öyle bir taṣavvur geçer. Görelüm ne ẓuhūr eyler. Eger öyle

¹⁶bir ḥāl olursa siz ne dirsiñüz? Benüm girdigim dne berāber girüp udā-perest olup

ḫiẕmet itdügim devletlüye böylece ¹⁷ḫiẕmet eyler misiz yoḫsa Nār-ı nūrun yüz çevirmez misiz?” Bunlar bir uġurdan “İy server-i ‛ālem, bu ana gelince biz senüñ ¹⁸tayının yiyüp sāyeñde zevḳ raḫat eyledük. Şimdi senden yüz çevirüp āḫire biz ḫiẕmet idecek degüliz. Sen kime

¹⁹ḫiẕmet eylerseñ eyle ve naṣıl dne girerseñ gir; biz seni bilürüz ve senden

ayrılmazuz.” didiler. Ehrimān “Berḫur-dār oluñ.” ²⁰diyüp bunları nevāzş eyledi. “İmdi eger didügim gibi Ḳattāl zeng baña ġālib gelürse, ġālib gelecegüne iştibāh yoḳdur.

²¹Zrā er erüñ mertebesin ibtidāki günde teşḫṣ eyler. uṣūṣā biz on sekiz gündür ceng

eylerüz. Çünkim ben Ḳattāl zengye tābi‛ ²²olursam ġayrı bu cānibe geçmem, Ḳattāl’üñ yanında ḳalıram, hemān ol maḥal bārū bün-gāhı ḳaldırup Ḳattāl ‛askerine geçesiz. ²³Bir nesne ḳalmasun, cümlesin alup gelesüz.” didi. Bunlar da “N’ola sulṭān.” didiler. Āndan ḳalḳup el altından on iki biñ ²⁴‛askere bu ṭarz üzere tenbh eyledi. Çünki ol gice mürūr

idüp vaḳtāki ṣabāḥ irişdi. Anı gördiler. Ḳattāl zeng ṭarafından ṭoḳsan

²⁵altı çift kūs-ı

sūr-nāylara ṭurralar urdılar. Ol ṣaḥrāyı velvele ve zelzeleye getürdiler. Hindler ne ġarib temāşā āhir zaman ceng ṭablı [148a] ṭablı her zaman bizüm ṭarafdan çalınurdı. Bugün ne ‛aceb Ḳattāl zeng çaldurdı? ‛Acelesi var ise ecldür.” diyüp her biri bir ma‛nā ²virdi. El-ḳıṣṣa: İki ‛asker ‛azm-i meydān idüp bir birlerine muḳābil olınca anı gördiler. Ḳattāl zeng ṭoḳsan beş arış ³ḳaddiyle bir rivāyetde yüz arış ḳaddiyle altında olan ḳuṭb-ı āteş-demi şr-i zebān gibi sürüp meydāna girdi. Zrā Ferāmurẕ’uñ ⁴aṣlında Ḳahramān-ı Ḳatl

gibi ḳaddi seksen sekiz arışdur. Şimdi Heykel-i feylesofuñ ḫāṣṣasıyla bir rivāyetde yidi arış bir rivāyetde

⁵on iki arış ḳaddi ziyāde gösterürdi. Yidi arışa göre ṭoḳsan beş on iki

arışa göre tamām yüz arış olur. Ḳanġısı

⁶olursa olsun Ferāmurẕ at sürüp meydāna

girince bu ḳadar biñ pehlüvān çifte otaġ ve çifte ḳılıç ṭaşur. Serverler

⁷piyāde öñüne

düşüp medḥ iderek miyān-ı meydāna getürdiler ve selāmlayup döndiler. Ferāmurẕ meydānda yalıñuz ḳaldı.

⁸Ṣaġında Ṣarṣar, ṣolunda Ḳırṭās. Dil-āver-i ‛ālem, el ālāt-ı

ṣāḥib-ḳırāna urup ol ḳadar fenn-i silāḥşör ‛arż eyledi kim dost

⁹düşmen ḫayrān oldı.

Āndan Ferāmurẕ ḳol ḳaldırup çalınan kūs-ı ḥarbleri diñdürdi ve na‛ra urup “Gele yā Ehrimān

¹⁰meydānuma. Bugün senüñle ayırd oluruz. Görelüm devlet kime yār ḳalır.”

didükde Ehrimān daḫı altında olan raḫş-ı peymāsına ¹¹mahmūz urup meydāna girdi ve Ferāmurẕ öñin alup ādābıyla ‛aşḳ eyledi. Ferāmurẕ merḥabā idüp “Diñle imdi yā Ehrimān.

¹²İşte bugün senüñle ber-ṭaraf oluruz inşallah. Likin var maḳdūriñi ṣarf eyle

ve naṣıl ālāt-ile ḥamle eylerseñ eyle

¹³ve arzuñ ḳalmasun, ‛öẕür, bahāne ber-ṭarafdur.”

didi. Ehrimān “N’ola ammā yā Ḳattāl, senden bir su’ālüm var. Bunuñ aṣlı nedür? Baña bildür.” didi.

¹⁴Ferāmurẕ “Söyle yā Ehrimān, bilürsem söyleyem.” didükde Ehrimān

eyitdi. “Biz senüñle bugün tamām on sekiz gündür ki ceng ¹⁵eylerüz. Bu on sekiz günde her bār çeng-i ḥarb, ibtidā bizüm ṭarafımuzdan çalınurdı ve ibtidā meydāna ben girmedükçe sen girmezdüñ.

¹⁶Bugün ne oldı kim ibtidā çeng-i ḥarb çaldırup evvel

meydāna girdüñ yoḫsa ‛acele eyledügin ecle veya maġlūb olacaġıña ¹⁷bir nişān mıdur?” didi. Ferāmurẕ güldi. “Dil-āver ya sen kendi diyārınuñ ṣāḥib-ḳırānı geçinürsin daḫı bu

ḳāideyi bilmez misin?

¹⁸Şimdi ṣāḥib-ḳırānlarda ḳāide-i külliye ḳadm eyyāmdan

Gürşasp ḳahramān zamānından berü böyledür. Senüñ gibi bir pehlüvān ile

¹⁹imtiḥān

cengi eyledükleri zaman evvel miḳdārına göre ḳuvvetine göre bir gün, üç gün, yidi gün, ḳırḳ gün ruḫṣat virüp

²⁰aḳrāniyyet üzre yek-ā-yek ceng idüp ol dil-āverüñ ‛ırżuñ

yıḳmazlar maḥall-i ma‛mūrede ol dil-āver tābi‛ olduḳda ‘Ben ṣāḥib-ḳırān

²¹

ile şu ḳadar gün ceng eyledüm’ diyüp beynü’l-aḳrān iftiḫārına sebeb olur. Aṣlı budur ve ayırd olacaḳları gün ibtidā çeng-i ḥarb

²²çaldırup ibtidā meydāna girer. Ol dil-āver ile elbet

de ayırd olur. Her ne yüzden olursa olsun.” didi. “Ya öyle mi ḥamleyi daḫı ²³ẓāhir evvel sen eylersin.” didi. Ferāmurẕ “Yoḳ yā Ehrimān ḥamle senüñdür. Zrā dünki gün saña bir ḍarb urup nevbet senüñ

²⁴iken biz cengden ferāġat eyledük. Şimdi ben ḥamle

eylesem senüñ bende bir gürz ḥaḳḳuñ ḳalur.” didi. Ehrimān “İmdi ḳonuḳ umduġın

²⁵yimez bulduġın yir. Senüñ de ümdüñ baña ġālib gelmekdür ammā orasın Nār-ı nūr

bilür.” diyüp el nzeye urdı. İrüp Ferāmurẕ’a iḳdām-ı tām [148b] ile bir nze zerk eyledi. Ferāmurẕ siperin berāber virüp men‛ eyledi. Ferāmurẕ daḫı nze-yi devr-i mih ile ḥamle idüp Ehrimān daḫı ne

²ḥāl ise men‛ eyledi. Üçer nze urışup ba‛dehū el gürze

urdılar. Birbirlerinüñ vücūdların sendān-ı āhen-girān miāli ḳıldılar. Gün

³ḳubbe-i

felege dikildügi maḥal nevbet Ferāmurẕ’a geldükde raḫşınuñ başın çeküp ṭurdı. Ehrimān’a “Yā Ehrimān, bugün senüñle on sekiz

⁴gündür ceng eylerüz. Arada ġālib

maġlūb bellü olsun.” didi. Ehrimān eyitdi. “Yā Ḳattāl, sen evvel inseñ olmaz mı?” didi. Ḳattāl zeng

⁵ya‛n Ferāmurẕ “Yā Ehrimān, yol senüñdür. Zrā ben maġlūb degilüm.”

didi. Ehrimān eyitdi. “Ya ben maġlūb mıyum?” didi. Ferāmurẕ eyitdi “On

⁶sekiz

günden berü benüm hiç saña atdan inecek deñlü ġalebem ẓāhir olmadı mı?” didi. Ehrimān eyitdi. “Yā Ḳattāl on sekiz

⁷gün daḫı ceng eylesem ḥācetüm degildür.” didi.

Ferāmurẕ “oş imdi yā Ehrimān, öyle ise bu gürzümden ġāfil olma.” diyüp

⁸gürz-i

İskender’üñ on birinci baḫşından ṭutup irişdi. Ehrimān’a bir gürz-i şedd ḍarb ḥavāle eyledi. Ehrimān gürz berāber

⁹virdi ki men‛ eyleye. Ferāmurẕ’uñ sāir gürzlerine ḳıyās

eyledi. Gürz gürze indükde Ehrimān’uñ bāzūları uyuşup ḳolları ¹⁰büküldi. Baş ḳaçurup arḳaya alınca arḳasında olan siperi çn ṭabaḳ gibi ṭaġıldı. Başı at başına berāber oldı. Şiddet-i

¹¹ḍarb-ı gürzden lenger virince altında olan raḫşınuñ miyānı şkest olup

Ehrimān’ı-la bile yıḳıldı. Ehrimān lā ya‛ḳıl olup

¹²iki dizi ve iki pençesi zemne geldi.

Ferāmurẕ raḫş ḳuvvetiyle geçüp gitdi. Öteden dönüp Ehrimān’uñ üzerine geldi.

¹³Ehrimān’ı ol ḥālde görince atından inüp Ḳırṭās’a virdi. Kendi apul apul Ehrimān’uñ

eṭrāfın dolanup gezinmege ¹⁴başladı. Bir zamān Ehrimān kendüye gelüp ol ḥāli gördi ve Ferāmurẕ’ı gördi. Raḫşından inmiş, eṭrāfın gezinüp

¹⁵kendi ‛askerinden ḥicāb idüp bir

de Ḳattāl zeng kendüye bir ḍarbla ol ḥāle ḳoduġına ‛ār ve ġayret eyledi. Ammā ¹⁶kendi bu ḥāle varınca raḫşından inüp kendüyü baġlamaḳ ṣadedinde olmayup gezindügine inṣāf eyledi. “Ḥaḳḳā ki merd kermen

¹⁷imiş. Eger bu fırṣat benüm elüme girse amān

zamān virmez baġlardum, çoḳ mürüvvetdür.” diyüp Ferāmurẕ’a bi’ż-żarūr muḥabbet eyledi

¹⁸ve yine ġayret ile yirinden ḳalḳup “Sen misin beni raḫşımdan ayırup yire

indiren.” diyüp muştun dögüp Ferāmurẕ’uñ üzerine

¹⁹yürüdi. Ferāmurẕ ellerin ḳarşu

virüp bir adım miḳdārı ḳıçınladı. Kendin żabṭ idüp Ferāmurẕ da Ehrimān’a bir muşt

urup

²⁰Ehrimān iki üç belki dört beş adım ḳıçınlayup ḥāṣılı muşt muşta, yaḳa yaḳaya,

Benzer Belgeler