• Sonuç bulunamadı

Dârü’l-Fünûn’un Diğer Fakülte ve Yüksekokul Öğrencilerinin de Dersleri Boykot Etmeler

Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin derslere girmeme kararı almalarından sonra bu eylemin kısa süre içinde geniĢ bir tabana yayıldığını ve üniversite ile yüksekokulların birçoğunda da öğrencilerin derslere girmeme kararı aldıkları bilinmektedir.

Ġkdâm Gazetesinin 8 Nisan 1922 tarihli nüshasında yer alan “Dârü‟l-Fünûn

Öğrencisinin Kararı” baĢlıklı bir haberde; Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin davasını

44Ġkdâm Gazetesi, 6 Nisan 1922

haklı bulan diğer fakülte öğrencilerinin de Cenab ġahabettin ve Ali Kemal Beylerle Barsamyan Efendi’nin iĢten el çektirilmesine kadar derslere girmeme kararı aldıkları yazılmıĢtı. Ġlgili haberde Tıp ve Fen Fakülteleriyle Ticaret ve Baytarlık Mektebi öğrencilerinin derslere girmeyecekleri izah ediliyordu.46

Bu kararda ise Edebiyat öğrencilerinin katkısı büyüktü.

1.8.1. Tıp Öğrencilerinin Dersleri Boykot Etmesi

Edebiyât öğrencisi ilk iĢ olarak Tıbbiyelilerle temasa geçmiĢ ve olumlu sonuç almıĢlardı. Osman (HORASANLI), ReĢat ġemsemdin (SĠRER), Sedat, Halil Vedat (FIRATLI), Necmettin Halil (ONAN) Beylerden oluĢan Edebiyât Fakültesi öğrenci temsilci heyeti, HaydarpaĢa’ya giderek Tıp Fakültesi konferans salonunda tıp öğrencileri ile bir toplantı yapmıĢlardı. Tıp öğrencilerine, baĢlatılan grevin geniĢletilmesinin gerekçeleri anlatılıp onların da greve katılmaları istenmiĢti. Tıbbiyeliler, oy birliği ile greve katılma kararı aldılar. Yazılı hale getirilen karar; Tıp öğrencilerinden Ruhi Refik (SOYER) tarafından Fakülte Dekanı (Reisi) Ziya Nuri PaĢa’ya bildirilmiĢti.

“Dârü‟l-fünûn Tıp Fakültesi Talebe Heyet-i Umumiyesinden” baĢlığıyla kaleme

alınan bildiride Edebiyât Fakültesi öğrencilerinin yanında yer aldıkları Ģu Ģekilde belirtiliyordu47:

“Dârü‟l-Fünûn Edebiyât Fakültesi öğrencilerinin millî ve dinî hislerinin rencîde edilmesinden ve öğrencilerin isteklerinin tamamen kabul edilmemesinden doğan pek haklı kırgınlığı; büyük bir topluluk halinde bulunan bütün üniversite öğrencilerini topluca hareket etmeğe mecbur kıldığından bütün Tıp Fakültesi öğrencileri, hakkın yerini bulmasına değin, derslere girmeme kararı vermiştir.”

Ali Kemal, Tıp öğrencilerinin kararının gazetelerde yayınlandığının ertesi günü, Peyâm-ı Sabah’taki köĢesinde “Ateş Karşıyaka‟nın baldırı çıplaklarına da sirâyet etti” diyerek Tıbbıyelilere saldırmıĢtı.48

1.8.2. Fen Fakültesi Öğrencisinin Dersleri Boykot Etmesi

Ali Kemal’i kızdıracak bir baĢka geliĢme de Edebiyât Fakültesi öğrencileriyle öteden beri tam bir uyum içinde bulunan Dârü’l-Fünûn Fen Fakültesi (Medresesi) Öğrenci derneğinin aldığı karardı. Fen Fakülteliler, aldıkları kararı

46“Dârü‟l-Fünûn Talebesinin Kararı”, Ġkdâm Gazetesi, 8 Nisan 1922; “Dârü‟l-fünûn meselesi müzmin

bir şekil alacak, Tıp Fakültesi Talebesinin Kararı, Fen Fakültesinde Bir İçtima, Fen Fakültesinde de dersler Tatil edildi, Mülkiyelilerin bir tavzifi”, Vakit Gazetesi, 7 Nisan 1922

47“Edebiyat Fakültesi Talebesinin Tatil-i Tedrisat Kararına Tıp ve Fen Fakülteleri de İştirak Etti.”, Tevhîd-i Efkâr Gazetesi, 7 Nisan 1922; “Tıp Fakültesi Talebesinin Kararı”, Vakit Gazetesi, 7 Nisan 1922

doğrultusunda Türklük ve Millî Mücâdele düĢmanı beĢ müderrise karĢı Edebiyât Fakültesi öğrencileri yanında yer aldıklarını belirterek onlara Ģu bildiri ile destek vermiĢlerdi49

:

“Edebiyât Fakültesinin ma‟lûm beş müderrisi hakkında verdiği vicdânî hükmü benimsemiş bulunan Fen Fakültesi öğrencileri, bu hükmün tamamen gerçekleşmesine kadar millî ve vicdânî duygularıyla iktifa ederek bugünden başlamak üzere derslere girmemeye karar verdiklerini ilân eder.”

1.7.3. Yüksekokul Öğrencilerinin Dersleri Boykot Etmesi

9 Nisan 1922 tarihli gazetelerde de öğrenci hareketinin bir çığ gibi büyüdüğü belirtiliyor ve “Mekâtib-i Âliye Talebesinin Umumî Galeyânı” baĢlığıyla öğrencilerin dersleri tatil etmeleriyle ilgili geliĢmelere yer veriliyordu. Ayrıca, “Dârü‟l-Fünûnun bütün fakülteleri,

Edebiyât Fakültesinin kararına iştirâk ediyorlar. Diğer mekâtib-i âliye öğrencisi de aynı fikirde olduklarını beyân etmişlerdir.” denilerek Hukuk Fakültesi ve değiĢik bakanlıklara bağlı

yüksek okulların verdikleri kararlarıyla ilgili ayrıntılı bir bilgi söz konusuydu.

Gazetelerde, hukuk dıĢındaki diğer fakültelerin hepsinde öğrencilerin derslere girmeme kararı aldığı ve dersanelerin bomboĢ olduğu haberleri yer almaktaydı. Eczacı-DiĢçi Mektebi öğrencilerinin de Edebiyat Fakültesi öğrencisine destek verdikleri belirtilerek 8 Nisan 1922 tarihinden itibaren derslerini terk ettikleri yazılmıĢtı. Öğrenciler, “Eczâcı ve

Dişçi Öğrencisinin galeyân-ı samîmisi” baĢlıklı bir bildiri hazırlamıĢ ve bu bildiri Ġkdâm

Gazetesinde yer almıĢtı50

:

“Edebiyât Fakültesi öğrencisi arkadaşlarımızın muhikk davasını son vaziyet üzerine umum Dârü‟l-Fünûn ve gençlik üzerine terettüp eden millî bir vazife telakki ettiğimizden ma‟lumü‟l-esâmî beş hoca Dârü‟l-Fünûn haricine çıkarılıncaya kadar Edebiyât Fakültesi öğrencisinin mukarrerâtına iştirâk ile tedrisâtımızı tatile karar verdiğimizi ilân ederiz.”

1.7.4. Hukuk Fakültesi Öğrencilerinin Tutumu

Dârü’l-Fünûn öğrencileri, hareketin ilk günlerinde fire vermiĢlerdi. Hukuk Fakültesi öğrencileri hayal kırıklığı yaratmıĢtı. Hukuk Fakültesi öğrencileri, 8 Nisan 1922 tarihinde saat 11:00’dan 15:00’a kadar dört saatlik bir toplantı gerçekleĢtirmelerine karĢın ortak bir karara

49Tevhîd-i Efkâr Gazetesi, 7 Nisan 1922; “Fen Fakültesinde Bir İçtima, Fen Fakültesinde de dersler Tatil

edildi”, Vakit Gazetesi, 7 Nisan 1922

50Tevhîd-i Efkâr Gazetesi, 9-10 Nisan 1922; AkĢam Gazetesi, 9 Nisan 1922; Tercümân-ı Hakikat Gazetesi, 9 Nisan 1922; Vakit Gazetesi, 9 Nisan 1922; Ġkdâm Gazetesi, 9 Nisan 1922; Hakimiyet-i Millîye Gazetesi, 10 Nisan 1922; Anadolu’da Yeni Gün Gazetesi, 10-U Nisan 1922; Yeni ġark Gazetesi, 8 Nisan 1922; Ġleri Gazetesi, 9 Nisan 1922

varamamıĢlardı. Hukuk Fakültesi öğrencilerinin belirli bir bölümü, derslerin tatil edilmesine karĢı idi.

Yapılan toplantıyla ilgili haber gazete sütunlarına taĢınarak öğrencilerden bir kısmının “bilâ kayd u şart” Edebiyât Fakültesindeki arkadaĢlarının fikirlerine iĢtirak edip, derslerin hemen tatil edilmesinden yana oldukları ifade edilmiĢti.

Gazete, diğer bir kısım öğrencinin de Ģimdilik manevî bir destekle yetinilerek Dârü’l-Fünûn senatosunun (divan) bu konuda vereceği kararının beklenmesini savunduklarını yazmıĢtı. Haberde belirtildiği üzere üçüncü bir kısım öğrenci de Hukuk Fakültesi öğrencilerinin tarafsız kalmasını istiyordu.

Sonuçta, oylama yapıldığı ve ikinci Ģıkkı savunan öğrencilerin düĢüncesinin geçerlilik kazandığı ifade edilmekteydi. Bununla beraber, diğer arkadaĢlarının fikirlerini tasvibe, gerektiğinde onlara yardımda bulunmaya da oy çokluğuyla karar verilmiĢti. Toplantıda; gözlemci olarak bulunan Tıp ve Fen temsilcilerinin, alınacak olan kararı etkileyecekleri gerekçesiyle salondan çıkmaları istenmiĢ ve karar bu geliĢmeden sonra Ģu Ģekilde alınmıĢtı51

:

“Hukuk Fakültesi genel kurulu 8 Nisan günü gerçekleştirdiği toplantıda Edebiyât Fakültesi öğrenci derneğinden gelen bildirideki kararları görüşmüş ve adı geçen fakültenin öğrenci derneği kararlarına manen katılmakla beraber maddeten katılmalarının ancak Dârü‟l-Fünûn divânının vereceği karara değin askıya alınmasına, maddi yardım ve desteğin de ayrıca genel kurulda belirlenmesine oy çokluğuyla karar vermiştir.”

Hukuk öğrencileri, kısa bir süre sonra Üniversite senatosunun aldığı olumsuz karar üzerine bir kez daha toplanarak eylemlerine fiili olarak katıldıklarını ilân etmiĢlerdi.52

1.9. Öğrenci Hareketinin Üniversite Senatosunda GörüĢülmesi