• Sonuç bulunamadı

1.2 SOSYAL GÜVENLĠĞĠN DÜNYADA VE TÜRKĠYE‟DE GELĠġĠMĠ

1.2.2 Türkiye‟de Sosyal Güvenlik Sisteminin Tarihi GeliĢimi

1.2.2.2 Cumhuriyet Dönemi Sosyal Güvenlik

Cumhuriyet dönemindeki sosyal güvenlik uygulamalarının temelini oluĢturan 1921 tarih ve 151 sayılı Ereğli Havza-i Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun Zonguldak-Ereğli Kömür Havzası ve madencilik sektörü ile sınırlı olarak çıkarılmıĢ ise de söz konusu kanun sosyal sigortaların ilk uygulamalarındandır. Yasa, iĢçi ve iĢverenlerin zorunlu katkılarına dayanan yardımlaĢma sandıklarının kurulmasını ve bu yardımlaĢma sandıklarının “Amele Birliği” adı altında örgütlenmesini öngörmekteydi.38

Ancak söz konusu kanun meslek bazında bir örgütlenme sistemine dayandığından meslek örgütü dıĢında kalan kitlelerin katılımı sağlanamamıĢtır.

Cumhuriyetin ilanından, 3008 sayılı ĠĢ Kanunun çıkarıldığı 1936 yılına kadar sosyal güvenlik ile ilgili kapsamlı bir düzenleme yapılmamıĢtır.39 Söz konusu yasa ile sosyal güvenliğin kademeli olarak kurulması hedeflenmiĢtir. Ancak Türkiye‟de sosyal güvenlik alanında köklü değiĢiklikler söz konusu kanunun yayımlanmasından yaklaĢık on yıl sonra gerçekleĢtirilebilmiĢtir.

Türkiye‟de sosyal güvenlik ile ilgili geliĢmeler II. Dünya SavaĢından sonra Dünyada sosyal güvenlik ile ilgili meydana gelen geliĢmelerin paralelinde hız

37

http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/tr/kurumsal/tarihce, (29.06.2014).

38 ġenay Gökbayrak, “Türkiye‟de Sosyal Güvenliğin DönüĢümü”, ÇalıĢma ve Toplum Dergisi, 2010, http://calismatoplum.org/sayi25/gokbayrak.pdf (29.06.2014), s.144.

kazanmıĢtır. 27.06.1945 tarih ve 4772 sayılı ĠĢ Kazaları Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortaları Kanunu, 09.07.1945 tarih ve 4792 sayılı ĠĢçi Sigortaları Kanunu ve 02.07.1949 tarih ve 4792 sayılı Ġhtiyarlık Sigortası Kanunu ile sosyal güvenlik sisteminin temelleri ve biçimlendirilmesinin ilk adımları atılmıĢtır. Daha sonra, 08.06.1949 tarih ve 5434 sayılı T.C Emekli Sandığı Kanunu ile dağınık haldeki memur yardımlaĢma sandıkları birleĢtirilmiĢ, 02.07.1949 tarih ve 5417 sayılı Ġhtiyarlık Sigortası Kanununun yerini 30.01.1957 tarih ve 6900 sayılı Maluliyet Ġhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Kanunu almıĢtır. 04.01.1950 tarih ve 5502 sayılı Kanunla da Hastalık ve Analık Sigortaları birlikte düzenlenerek 4772 sayılı ĠĢ Kazaları Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortaları Kanununun analık sigortasıyla ilgili hükümleri yürürlükten kaldırılmıĢtır.

Ayrıca 1952 yılında çıkarılan 6379 sayılı Deniz ĠĢ Kanunu ile gemi adamları sosyal sigorta kapsamına alınmıĢtır. 1961 Anayasasının 48. maddesinde sosyal güvenlik ilk defa anayasal bir hak olarak düzenlenmiĢtir. Bu bağlamda, 17.07.1964 tarih ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile iĢçilere yönelik dağınık mevzuat toparlanmıĢ ve izleyen yıllarda 02.09.1971 tarih ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ile Diğer Bağımsız ÇalıĢanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, 24.05.1983 tarih ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabii Olarak Geçen Hizmetlerin BirleĢtirilmesi Hakkında Kanun, 17.10.1983 tarih ve 2925 sayılı Tarım ĠĢçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, 17.10.1983 tarih ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına ÇalıĢanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve 08.05.1095 tarih ve 3201 sayılı Yurt DıĢında Bulunan Türk VatandaĢlarının Yurt DıĢında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile primsiz sosyal güvenlik alanını düzenleyen diğer yasalarla sosyal güvenlik sisteminin kapsamı oldukça geniĢletilmiĢtir. 40

Sosyal güvenlik sistemiyle ilgili yapılanma arayıĢları 1990‟lı yıllarda hız kazanmıĢtır. 1999 yılında kabul edilen 4447 sayılı Kanun ile sosyal güvenlik sisteminde ortaya çıkan açıkları kapatmak amacıyla, kısa dönemli ve sistemin

40 Hüseyin Akyıldız, Sosyal Güvenlik Reformuyla UlaĢtığı Son ġekliyle Sosyal Güvenlik Hukuku, Alter Yayıncılık, Isparta 2004, s. 2-3.

ekonomik parametrelerine iliĢkin düzenlemeler yapılmıĢtır. Böylece sistemin gelirini artırmaya ve giderlerini azaltmaya yönelik olarak kadınlarda emeklilik yaĢı 58‟e, erkeklerde ise 60‟a çıkarılmıĢ, var olan prime esas kazançlar artırılmıĢ, bazı sigorta kollarına iliĢkin primler yükseltilmiĢ, yeni primler getirilmiĢ, kayıt dıĢı çalıĢmayı engellemek amacıyla iĢyerinin ve sigortalı çalıĢacakların önceden bildirimi zorunlu hale getirilmiĢtir. Yine söz konusu kanunla SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı adı altında farklı isimlerle faaliyetlerini sürdüren sosyal güvenlik kuruluĢları arasında bir ayrıma gidilmiĢ, kamu çalıĢanları bu düzenlemelerin dıĢında tutulmuĢtur. Ayrıca sigortalılar açısından sınırlayıcı düzenlemelere olan tepkiyi azaltmak amacıyla, koĢulların yetersizliği nedeniyle uzun yıllar düzenlenemediği belirtilen iĢsizlik sigortası düzenlenmiĢtir.41

2001 yılında 4632 sayılı Bireysel Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile kamu sosyal güvenlik programlarının yanı sıra, bireylerin yaĢlılıklarında daha yüksek bir gelir güvencesine sahip olmalarını sağlamak amacıyla, bireysel tasarruflarını değerlendirebilecekleri emeklilik sistemi oluĢturulmuĢtur. Söz konusu sistem, gönüllü katılımı esas alması nedeniyle, kamu sosyal güvenlik programlarına alternatif olmamakta; tamamlayıcı bir özellik taĢımaktadır.42

Türkiye‟de hizmet akdiyle çalıĢanların sosyal güvenlik hakları 506 sayılı Kanunla, kendi nam ve hesabına çalıĢanların sosyal güvenlik hakları 1479 sayılı Kanunla, devlet memuru olarak çalıĢanların sosyal güvenlik hakları 5434 sayılı Kanunla, tarımda hizmet akdiyle çalıĢanların sosyal güvenlik hakları 2925 sayılı Kanunla, tarımda kendi nam ve hesabına çalıĢanların sosyal güvenlik hakları 2926 sayılı Kanunla olmak üzere, sigortalıların sosyal güvenlik hakları 5 ayrı yasa ile düzenlenmiĢti. Ayrıca, 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesindeki sandıklara tabi olanlar da kendi vakıf senetlerine göre sosyal güvenliklerini sağlamaktaydı. Sosyal güvenlik sistemindeki finansman açıklarının giderilmesi ihtiyacı duyulmakta, norm birliğinin sağlanması, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin oluĢturulması amacıyla sosyal güvenlik reformuna ihtiyaç duyulmaktaydı.

41 Gökbayrak, a.g.e., s. 146. 42 Gökbayrak, a.g.e., s. 146.

Bu doğrultuda, 20.05.2006 tarih ve 26173 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5502 sayılı Kanunla, 08.06.1949 tarih ve 5434 sayılı T.C Emekli Sandığı Kanunu ile kurulan Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü, 17.07.1964 tarih ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile kurulan Sosyal Sigortalar Kurumu(SSK), 02.09.1971 tarih ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ile Diğer Bağımsız ÇalıĢanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile kurulan Bağ-Kur Genel Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çatısı altında birleĢtirilmiĢtir. 506 sayılı Yasanın geçici 20. maddesi kapsamında bulunan banka sandıklarının kapsama alınması önce 30.04.2011 tarihine ertelenmiĢ daha sonra yapılan düzenlemelerle bu süre 4 yıl daha uzatılmıĢtır. 23.04.2015 tarih ve 29335 sayılı resim gazetede yayınlanan 6645 sayılı Kanun ile bu sandıkların Sosyal Güvenlik Kurumuna devrine iliĢkin devir tarihinin Bakanlar Kurulunca belirleneceği belirtilmiĢtir.

20.05.2006 tarihli ve 26173 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5502 sayılı Kanunla sosyal güvenlik alanında önemli bir reform gerçekleĢtirilmiĢtir. Yapılan reform ile nüfusun tamamına yönelik eĢit, kolay ulaĢılabilir ve kaliteli sağlık hizmeti sunumunu amaçlayan genel sağlık sigortası sisteminin oluĢturulması hedeflenmiĢtir. Bu bağlamda, 31.05.2006 tarihinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kabul edilmiĢ, ancak 5510 sayılı Kanununun bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi, kanuna ek ve değiĢiklik getiren mevzuatın çıkarılması gibi nedenlerle 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiĢtir. 5510 sayılı Kanun ile sosyal sigortalar alanında birçok konuda norm ve standart birliği sağlanarak uygulamaya konulmuĢtur.43

Sosyal güvenlik, kuĢaklar arası bir dayanıĢma esası üzerine kurulmuĢtur. Bu gün sistem içerisinde bulunanlar ve sistemden istifade edenler, bu sistemin kaynaklarını, gelecek kuĢakları dikkate almadan harcarlarsa, gelecek kuĢaklara ağır bir yük devretmiĢ olurlar. Sosyal güvenlik sisteminin temelinde bu kuĢaklar arası paylaĢımın adil bir Ģekilde kurgulanması öngörülmüĢtür. Genel anlam itibariyle Türkiye‟de yapılan bu düzenlemeler, bir sosyal korumayı amaçlamaktadır. Gerek

sigortacılık açısından gerekse sosyal yardımlar açısından bir sosyal koruma sisteminin kurulması amaçlanmıĢ, bununla ilgili düzenlemeler mevcut yasalarda yer almıĢtır. 44