• Sonuç bulunamadı

2.2. Mesleki ve Teknik Eğitimin Tarihi GeliĢimi

2.2.2. Cumhuriyet Dönemi

Ġmparatorluk Dönemindeki mesleki ve teknik eğitimin geliĢtirilmesi ve endüstrinin ıslahı çalıĢmalarına Cumhuriyet Döneminde de devam edilmiĢtir.

Kalkınma iĢine nereden ve nasıl baĢlanacağını bilimsel yönden tespit etme çalıĢmalarında milli eğitime verilecek yön, önemli bir konu olarak ele alınmıĢtır (MEB, 2005: 31).

1921’de Atatürk’ün önderliğinde düzenlenen Maarif Kongresinde ilkokul programlarının geliĢtirilmesi ve orta eğitim kurumlarının programları ve ders konuları ele alındı. Atatürk bu kongrede yaptığı konuĢmasında, öncelikle milli maarifin kurulmasını ister (Altın, 2007: 23).

1923 yılında eğitim sorunlarını görüĢmek üzere toplanan ilk Heyet-i Ġlmiye programında, mesleki ve teknik eğitime de değinilmektedir. Büyük Millet Meclisince kurulan ilk Ġcra Vekilleri Heyetinin Mecliste okunan programında teknik ve mesleki eğitim konusuna pek değinilmemektedir. Sadece “Cidali hayatta muvafık” ifadesi teknik öğretimle ilgilidir. Birinci Dünya SavaĢı ve KurtuluĢ SavaĢı dönemlerinde çekilen büyük sıkıntıları bilen Atatürk, 1 Mart 1922 tarihinde Büyük Millet Meclisinde yaptığı konuĢmasında, “ Memleket evladını hayatı içtimaiye ve iktisadiye de fiilen müessir ve müsmir kılabilmek için, elzem olan iptidai malumatı ameli bir tarzda vermek usulü, maarifimizin esasını teĢkil etmektedir.” Diyerek mesleki ve teknik öğretimin önemini belirtmiĢtir (MEB, 2005: 31).

3 Mart 1924’de çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile tüm okullar Maarif Nezaretine bağlanmıĢ ve böylece o zamana kadar süre gelen çok baĢlılık sorunu ortadan kaldırılmıĢtır. Bu döneme kadar ihtiyaçlar dâhilinde her türlü okul açılmıĢ, fakat bunların kontrol altına alınması mümkün olmamıĢtır. 1896 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile okulların açılması ve denetimi sağlanmaya çalıĢılsa da, çeĢitli nedenlerle bu kanun istenildiği Ģekilde hayata geçirilememiĢtir (Altın, 2007: 23).

1923’lerden sonra eğitim düĢüncesinde geliĢen üretkenlik, yaĢama yönelik, öğrencinin etkinliği, iç denetimi temel alan disiplin, bilginin pratik yönü, bilimsellik,

ulusallık, dil ve tarih bilinci, genel ve ortak eğitimde birlik, laiklik ve benzeri temel düĢünceleri sürekli yer almıĢtır (Altın, 2007: 23).

1927 yılında Milli Eğitim Bakanlığı mesleki ve teknik eğitim veren okullarla ilgili görev üstlenmiĢtir. Okulların ve hizmetlerin geliĢmesi sonucu 1933 yılında 2287 sayılı Kanunla Mesleki ve Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü kurulmuĢtur. 1935 yılından itibaren 2765 sayılı Kanunla da okulların masrafları tamamen devlet tarafından karĢılanmaya baĢlanmıĢtır. Bakanlık Merkez Örgütü Kanunu 1941 yılında 4113 sayılı Kanunla değiĢtirilerek Mesleki ve Teknik Öğretim MüsteĢarlığı kurulmuĢtur. 1942 yılında baĢlatılan planlı çalıĢmalarla mesleki ve teknik öğretim kurumları günümüze kadar büyük geliĢmeler göstermiĢtir. VI. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı’nda, ekonominin ihtiyacı olduğu nitelikli ara insan gücünün yetiĢtirilmesinde mesleki ve teknik eğitime öncelik verilmesi temel ilke edinilmiĢtir. VII. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı’nda, örgün ve yaygın eğitim kurum ve programları arasında her aĢamada yatay ve dikey geçiĢlere imkân veren esnek bir yapı oluĢturulması, eğitim ve öğretimini tamamlayarak hayata atılan veya herhangi bir nedenle okuldan ayrılmıĢ herkese hayatlarının her döneminde, kendi dallarında bilgi ve becerilerini geliĢtirme imkânlarının sağlanması desteklenmiĢtir. VIII. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı’nın da meslek yüksek okulları ile mesleki ve teknik orta öğretim kurumları arasında program bütünlüğünü esas alan iĢ bölümü ve iĢ birliği kurulmasıyla nitelikli iĢ gücünün yetiĢtirilmesi yönünde karar alınmıĢtır (MEB, 2005: 54).

Mesleki ve Teknik eğitimin ulusal düzeydeki geliĢim çizgisinde baĢlangıç, kuruluĢ, yayılma ve ulusal nitelik kazanma evrelerinin yer aldığı görülmektedir. Bu evrimsel geliĢim seyri içinde çıraklık uygulamaları, ordudaki giriĢimler, endüstrileĢme giriĢimleri, öncü okullar, yabancı uzman çalıĢmaları, yurtdıĢına eleman gönderme, örgütlenme, planlı geliĢme hareketleri Milli Eğitim ġuraları ve kalkınma planları programları gibi kilometre taĢlarının yer aldığı görülmektedir (Alkan ve diğerleri, 1998: 43).

Bugün Mesleki ve Teknik Liseler dört temel grupta faaliyetlerini sürdürmektedirler. Bunlar; Erkek Teknik Öğretim Okulları, Kız Teknik Öğretim Okulları, Ticaret ve Turizm Öğretimi Okulları ve Din Öğretimi Okullarıdır (MEB, 2005).

ġekil - 1: Ortaöğretim Öğrencilerinin Okullara Göre Yüzde Dağlımı Gen. Orta 63,7 % Meslek ve Tek. Orta 36,3 % Erkek Tek. 42,9 % Din Öğ. 9,7 % Tic. Tur. 25,2 % Kız Tek. 18,7 % Sağlık. 3,1 % Diğer 0,3 %

Kaynak: (Yalçın ve diğerleri, 2007:292).

ġekil-1’de de görüldüğü gibi Türkonfed’in yapmıĢ olduğu çalıĢmalarda verilen istatistik değerlere bakıldığında, Türkiye’de örgün mesleki eğitim MEB bünyesinde mesleki eğitim veren kurumlar eliyle gerçekleĢtirilmektedir. 2006-2007 öğretim yılında ortaöğretimde eğitim gören öğrenci sayısı 3,4 milyona yakındır. Toplam öğrencilerin %36,3’ü mesleki ve teknik eğitim kurumlarına giderken, geri kalan % 63,7’si genel ortaöğretim kurumlarına devam etmektedir (Yılmaz, 2007).

Mesleki ortaöğretimin kendi içine baktığımızda ilk sırayı erkek teknik liselerinin %43 ile aldığı görülmektedir. Erkek tekniği %25 ile ticaret ve turizm liseleri izlemektedir. Üçüncü sırayı ise %18,7 ile kız teknik okulları almaktadır. Bu üç okul grubu toplam mesleki ortaöğretimin %87’sini oluĢturmaktadır.

Türkiye’de mesleki eğitimin genel eğitime oranı Kalkınma Planlarının tam tersi gerçekleĢmiĢtir. Türkiye’de mesleki ve teknik öğretimin genel ortaöğretim içerisindeki payı planlananların hep altında kalmıĢtır. Ülkemizde mesleki eğitim görme oranı %25- 35’ler civarındadır. Yıllardır hedeflediğimiz %65-70 oranına henüz ulaĢılamamıĢtır (Yılmaz, 2007).

Mesleki ve teknik eğitimde ciddi bir öğrenci kaybı yaĢanmaktadır. Büyük kentler dıĢındaki yerleĢim birimlerinde bu kaybın endiĢe verici olduğu söylenebilir.

Mevcut sorun eğitim sistemindeki planlama çalıĢmalarının yetersizliğinden çok çalıĢma hayatının, piyasanın, endüstrinin çok iĢi az insana yaptırma ve sorunlara sahiplenmeme anlayıĢından kaynaklanmaktadır (Yılmaz, 2007).

ġekil -2: Genel ve Mesleki Ortaöğretimde Yıllara Göre Öğrenci Dağılımı

0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 1923 1943 1953 1963 1973 1983 1994 2000 2004 2006 Yıllar G en el ve M esl eki O rta öğ re tim % D ağ ılı m ı Geenl Ortaöğretim

Mesleki ve Teknik Ortaöğretim

Kaynak: (Yalçın ve diğerleri, 2007:290).

Grafikte de görüleceği gibi cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllardan baĢlayarak genel bir tablo çizildiğinde mesleki ve teknik eğitimin genel ortaöğretimdeki oranı 1980’li yıllarda eĢitlenmesine karĢın 1990’lı yıllar ve sonrası makas sürekli açılmakta ve genel eğitime kaymaktadır (Yalçın ve diğerleri, 2007: 290).

Mesleki ve teknik ortaöğretimin iki temel sorunu olduğu düĢünülmektedir. Bunlardan biri sunulan eğitimin niteliği, diğeri ise iĢgücü piyasasının taleplerine uyumda sistemin zorlanmasıdır.

Tablo - 1: Mesleki ve Teknik Ortaöğretimde Yeni Kayıt ve Mezun Öğrenci Sayıları (1999-2005)

Öğretim yılı Yeni kayıt öğrenci sayısı Mezun öğrenci sayısı

Toplam Erkek Kız Toplam Erkek Kız

1998-1999 261.400 157.546 103.854 1999-2000 277.675 174.656 103.019 223.278 133.575 89.703 2000-2001 255.169 166.608 88.561 223.408 137.130 86.278 2001-2002 298.178 189.322 108.856 207.280 128.944 78.336 2002-2003 320.356 209.204 111.152 182.891 113.199 69.692 2003-2004 356.265 229.815 126.450 230.640 139.013 91.627 2004-2005 380.123 239.905 140.218

Kaynak: (Yalçın ve diğerleri, 2007:296).

Tablo -1’de dikkat çeken husus, yeni kayıt öğrenci sayısındaki artıĢa rağmen, mezun öğrenci sayısında bir artıĢın görülmemesidir. Bu veriler mesleki ve teknik lise öğrencileri arasında mezuniyetten önce okuldan ayrılma oranının yüksek olduğuna iĢaret etmektedir.

VIII. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı dönemi baĢında 470 özel lisede toplam 56.657 öğrenci eğitim görürken, Plan dönemi sonunda özel lise sayısı 650’ye, bu okullarda eğitim gören öğrenci sayısı ise 71.253’e yükselmiĢtir. Ancak bunlar içerisindeki 20 özel mesleki ve teknik lisedeki öğrenci sayısının 2.024’ten 1.090’a düĢtüğünü de belirtmek gerekir (Yalçın ve diğerleri, 2007: 296).

Öğrencilerin genel ve mesleki eğitime dağılımlarında planlananlar ile gerçekleĢme arasındaki farklılıklar sistemin kronik sorunu haline gelmiĢtir. Tablo -2’de son üç beĢ yıllık kalkınma planında bu konudaki hedefler ve gerçekleĢmeler gösterilmiĢtir. Mesleki eğitime iliĢkin hedeflere ulaĢılmasında ciddi güçlükler bulunduğu görülmektedir.

Tablo-2: Son Üç BYKP Döneminde Genel ve Mesleki-Teknik Liselerdeki Öğrenci Sayıları

Beş Yıllık Kalkınma Planları

VI. BYKP VII. BYKP VIII. BYKP

Genel Mes. Genel Mes. Genel Mes.

Tek Tek Tek

Beş Yıllık Plan Başlangıcı (Mevcut durum)

Öğretim yılı 1988-1989 1994-1995 1999-2000

Öğrenci sayısı (bin) 741 531 1.227 898 1.506 938 Okullaşma oranı (%) 20,5 14,7 30,6 22,4 36,6 22,8

PLANLANAN

Öğretim yılı 1993-1994 2000-2001 2004-2005

Öğrenci sayısı (bin) 978 864 1.640 1.397 1.539 1.346

Okullaşma oranı (%) 24 21,2 40,5 34,5 40 35

GERÇEKLEŞME Öğrenci sayısı (bin) 1.154 800 1.704 903 1.937 1.102

Okullaşma oranı (%) 28,4 19,7 42,1 22,3 50,3 28,6

Kaynak: (Altın, 2007: 35).

IX. BeĢ Yıllık Kalkınma Planında (2007-2013) ise; değiĢen ve geliĢen ekonomi ile iĢgücü piyasasının gerekleri doğrultusunda, kiĢilerin istihdam becerilerini artırmaya yönelik yaĢam boyu öğrenim stratejisi geliĢtirilmesi üzerinde durulmuĢtur. ĠĢgücü piyasasına iliĢkin bilgi sistemleri geliĢtirilmesi, eğitim ve iĢgücü piyasasının daha esnek bir yapıya kavuĢturulması ve istihdamın ve iĢgücü verimliliğinin artırılması için, yaĢam boyu eğitim stratejisi dikkate alınarak ekonominin talep ettiği alanlarda insan gücü yetiĢtirilmesi gerektiği vurgulanmıĢtır.

Mesleki ve teknik eğitimde modüler ve esnek bir sisteme geçilecek, yükseköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki mesleki eğitim, program bütünlüğünü esas alan tek bir yapıya dönüĢtürülerek, mesleki eğitimde, nitelikli iĢgücünün yetiĢtirilmesinde önemli yeri olan uygulamalı eğitime ağırlık verileceği belirtilmiĢtir. ĠĢletmeler ve sivil toplum kuruluĢlarının nitelikli iĢgücü yetiĢtirmeye yönelik faaliyetleri desteklenerek, meslek standartlarına dayalı yeterliliklerin geliĢtirilmesi, belgelendirilmesi, belge ve eğitim veren kuruluĢların akreditasyonu gibi temel iĢlevleri içeren Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemine iliĢkin çalıĢmaların tamamlanması ve bu sisteme duyarlı bir mesleki eğitim yapısı geliĢtirilmesi planlanmıĢtır (www.dpt.gov.tr/DocObjects/Download/1968/plan9.pdf).

Benzer Belgeler