• Sonuç bulunamadı

2.4 Sözleşmeye Özel Etkenler

2.5.6 Coğrafi Konum

Sendikasyon kredilerinde faiz oranını belirleyen etkenlerden biri de coğrafi konumdur. Coğrafi konum borçlunun bulunduğu ülke ya da faaliyetlerini yürüttüğü ülkeler kadar gruba katılan bankaların da hangi ülkelerden oldukları ya da hangi ülkelerde faaliyet gösterdiklerini de kapsayan geniş bir faktördür. Bu alanda yapılan çalışmalardan Carey ve Nini (2007) Avrupa piyasalarında verilen kredi faizlerinin ABD piyasalarında verilen kredi faizlerine oranla ortalama 30 baz puan daha düşük olduğunu ortaya koyarlarken, borçluya, borç verene ve kredi sözleşmesine özel değişkenlerin bu farklılığı açıklayamadığını belirtmişlerdir. Carey ve Nini (2007) ile aynı sonuca ulaşan Champagne ve Coggins (2012) ise iki piyasa arasındaki fiyat farklılığını sendikasyon yapısına özel değişkenler ile açıklamışlardır. Yazarlara göre, Avrupa piyasasında verilen kredilerdeki gruplar daha düşük kaliteli bankaların liderliğinde ve katılımı ile oluşturulan geniş gruplardır. Bu tür gruplarda bankaların sağlayacağı sertifikasyon etkisi daha düşük olacağı için talep edecekleri sertifikasyon primi de düşük olacaktır.

Houston, Itzkowitz ve Naranjo (2007) 1998-2004 yılları arasında genel merkezleri on farklı ülkede bulunan 4.713 firmaya verilen 13.000 adetten fazla sendikasyon kredisini incelemişler ve literatürdeki sonuçlara benzer şekilde ABD piyasasındaki borçluların daha yüksek oranlardan borçlandıkları ancak gruba Avrupa bankalarının liderlik etmesinin borçlanma maliyetini 40 baz puan düşürdüğü sonuçlarına ulaşmışlardır. Yazarlar ayrıca büyük firmaların yabancı piyasalardan daha düşük oranlardan borçlanabildiğini, sendikasyon piyasalarındaki küresel

118 rekabetin bu piyasalara ulaşabilen büyük firmaların işine yaradığını ve bu tür firmalara daha ucuz maliyetli borçlanabilme imkânları sunduğunu ortaya koymuşlardır. Yazarlara göre bu sonuçlar küresel sendikasyon kredisi piyasalarının tüm firmalar için olmasa da büyük ölçekli ve yabancı ülkelerde faaliyetleri olan firmalar için uluslararası anlamda entegre piyasalar haline geldiğini göstermektedir. Yazarların ulaştığı bir başka sonuç ise yabancı ülkelerde varlıkları ve operasyonları olan firmaların bu ülkelerdeki bankalar başta olmak üzere yabancı bankalardan borçlanmayı tercih ettikleridir. Yazarlara göre bu durum borç alan açısından bakıldığında bir firmanın yabancı bir ülkede faaliyet gösteriyor olmasının onu özellikle o ülkenin bankaları için daha bilinir kıldığını ve bilgi asimetrisinden kaynaklanan maliyetlerin düşmesine yardımcı olduğunu göstermektedir. Borç veren açısından bakıldığında ise bankaların firmanın genel merkezinin hangi ülkede olduğundan ziyade varlıklarının ve operasyonlarının ağırlıklı olarak hangi ülkede olduğu ile daha fazla ilgilendiklerini göstermektedir.

Sendikasyon kredisi literatüründe cevap aranan sorulardan biri de sendikasyon grubunda borçlu ile aynı ülkede faaliyet gösteren yerel bankalar bulunmasının kredi maliyetleri üzerinde bir etkisi olup olmadığıdır. Bunlar o ülkede kurulmuş ulusal sermayeli bankalar olabileceği gibi yabancı bir ülkede kurulmuş ancak o ülkede de faaliyetleri bulunan bankalar olabilir. Yerel bankalar borçlu ile aynı ülkede faaliyet göstermelerinden dolayı bilgi asimetrisi ve kredi sonrası izleme kaynaklı sorunları çözmede yabancı bankalardan daha başarılıdırlar. Bu sebeple sendikasyon grubunda yerel bankaların varlığı bilgi asimetrisi ve kredi sonrası izleme maliyetlerini azaltarak tüm gruba avantaj sağlamalı ve bu avantaj borçluya daha düşük oranlardan borçlanma imkânı sunmalıdır.

Fungacovai, Godlewski ve Weill (2011) çalışmalarında 528 Rus firmasına verilen sendikasyon kredilerini incelemişler ve sendikasyon grubunda yerel banka bulunmasının kredi oranı üzerinde bir etkisi olmadığı sonucuna ulaşmışlardır. Yazarlar ayrıca grupta ulusal sermayeli ya da yabancı sermayeli bankalar olması ile faiz oranları arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığını ortaya koymuşlardır.

119 Nini (2004) gelişmekte olan 13 ülkedeki firmalara verilen 1.143 sendikasyon kredisini karşılaştırmış, yerel bankaların katıldığı gruplar tarafından verilen kredi maliyetlerinin yerel bankaların dâhil olmadığı, tamamının yabancı bankalar tarafından verildiği aynı risk grubundaki benzer kredilere göre ortalama %10 daha düşük olduğu sonucuna ulaşmıştır. Yazar ayrıca yerel bankaların bu maliyet düşürücü etkisinin yüksek riskli borçlular için daha da fazla olduğunu ortaya koymuş ve bu durumun yabancı bankaların düşük riskli krediler için kendi aralarında oluşturdukları sendikasyon grubu ile birlikte hareket ettiklerini; yüksek riskli krediler için ise borçlu ile aynı ülkeden olan yerel bankaları da sendikasyona dahil etmeyi tercih ettikleri anlamına geldiğini belirtmiştir. Bu sonuç yerel bankaların bilgi asimetrisi ve vekalet problemi konularında sahip oldukları göreceli avantaja bağlı olarak daha riskli kredi sendikasyonlarına katılmayı tercih ettikleri sonucunu da desteklemektedir. Yazar ayrıca yerel bankaların katıldığı kredilerin daha uzun vadeli, büyük tutarlı ve daha az teminatlandırılmış krediler olduğunu belirtmiştir.

Yerel bankaların sendikasyon grubuna katılmalarının kredi maliyetleri üzerindeki etkisini araştıran bir başka çalışmada Barbosa ve Ribiero (2007), diğer çalışmalara paralel olarak borçlu ile aynı ülkeden hiçbir bankanın olmadığı kredilerdeki faiz oranlarının aksi durumdaki kredilere göre daha yüksek olduğunu ortaya koymuşlardır. Yazara göre bu sonuç yerli bankaların bilgiyi değerlendirmede yabancı bankalara göre daha iyi oldukları hipotezini desteklemektedir ve grupta yerli bir banka olmaması yabancı bankalar tarafından bu işlemin yüksek risk taşıdığı şeklinde algılanmaktadır. Yazarlara göre elde ettikleri bu sonuç sendikasyon kredileri piyasalarında yerli ve yabancı bankalar arasında bilgi asimetrisi oluşabileceğini göstermektedir.

Yabancı bankaların sendikasyon kredilerine katılma nedenlerini araştırdıkları çalışmalarında Haselmann ve Wachtel (2011) literatürde kabul gören, yabancı bankaların borçluya dair bilgiye ulaşmasının yerel bankalara göre daha zor ve yüksek maliyetli olması nedeni ile daha şeffaf firmaların sendikasyonlarına katılmayı tercih ettikleri hipotezinin sadece küçük finansal sistemlerde geçerli olduğunu; büyük ve gelişmiş finansal piyasalarda yabancı bankaların özellikle riskli firmaların sendikasyonlarına katılmayı tercih ettikleri sonucuna ulaşmışlardır.

120