• Sonuç bulunamadı

Ciroda Kişiler

C. Değerlendirme

V. Ciroda Kişiler

Kambiyo senedinde ilk ciroyu, ilk hamil278 olan kambiyo senedinin lehtarı ya- par. Lehtar (ve sonraki hamiller) ciroyu temsilci vasıtasıyla da yapabilir. Bu durumda temsilci sıfatının açıkça belirtilmesi gerekir. Aksi takdirde, ciro zincirinde kopukluk meydana gelebilir. Kambiyo senedini ciro yoluyla devralan veya beyaz ciro ile dev- redilmiş kambiyo senedini sadece zilyetliğin devri ile iktisap eden kimse de ciranta sıfatı ile senedi devredebilir.

Mirasbırakanın ölümü halinde kambiyo senedinin mirasçılar tarafından nasıl devredileceği hususunu incelemek gerekir. Kambiyo senedinin miras yolu ile iktisabı halinde, cironun tüm mirasçılar tarafından; miras ortaklığına bir mümessil tayin edilmiş ise, mümessil tarafından yapılması gerektiği öğretide ve uygulamada genel- likle kabul edilmektedir279. ÖZTAN, maddi hamil - şekli hamil ayrımının burada önemli olduğunu, şeklen hamil olmayan bir kimsenin ciro zincirinde ciranta sıfatı ile

278 “Poliçe, çek ve bonolarda, senet kime veya kimin emrine ödenecekse o kimseye hâmil denir”

(YILMAZ, Hukuk Sözlüğü 313). Buna karşılık, ÜLGEN (HELVACI / KENDİGELEN / KA-

YA 127)’de, ilk hamil olarak, lehine ciro yapılan kişiden bahsetmektedir. Oysa kambiyo senedinin

lehtarı, senedin ilk alacaklısı sıfatına sahiptir ve senette ilk hamil olan kişidir.

279 İMREGÜN 74; POROY / TEKİNALP 160, N. 262; PULAŞLI 142; ÜLGEN (HELVACI /

yer alamayacağını savunmuştur280. Maddi hukuk açısından hamil olup, şeklen hamil

olmayan kişilere örnek olarak mirasçıları veren yazar, akabinde şeklen hamil olma- yan kimselerin kambiyo senedini bir temlik işlemi ile devredebileceğini belirtmiştir. Aynı başlık altında, yazar belirttiğimiz açıklamalarının aksine miras halinde, mirasçı- ların tamamı tarafından poliçenin cirosunun yapılması gerektiğini belirtmiştir281

. Ka- naatimizce, kambiyo senedinin miras yoluyla intikali söz konusu olduğu durumlarda da ciro edilebilmesi gerekir. Zira veraset belgesi poliçeye iliştirilerek mirasçılar tara- fından ciro yapılması mümkündür. Böylece yazarın282

ileri sürdüğü, her seferinde senedin gerçekten devre yetkili bir kimse tarafından ciro edilip edilmediğinin etraflı şekilde araştırılması gereği ortadan kalkmış olur. Aynı şekilde haczolunmuş kambiyo senedini devralmak (İİK 120) veya bir işletmeyi devralmak (TBK 202) yoluyla külli ya da cüzi halefiyet ilkesi gereği iktisap eden kişiler de ciranta sıfatı ile senedi devre- debilirler.

Tüzel kişilerin organ veya temsilcileri de kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre tüzel kişi adına kambiyo senedini ciro yoluyla devredebilirler283

. Buna karşılık bir kimse, tüzel kişi adına temsile yetkili olmadığı halde tüzel kişi unvanı altında ciro yapar veya birlikte temsilin zorunlu olduğu durumlarda temsilci tarafından tek başına imza atmak suretiyle ciro yapılır ise, bu durum tüzel kişinin sorumluluğunu doğur- maz284. Yetkisiz temsilci, kambiyo senedinden şahsen sorumlu olur (TTK 678).

280 ÖZTAN 562.

281 ÖZTAN 565; ayrıca bkz. ÖZTAN 654, küllî halefiyet ile senedin iktisabı hakkındaki açıklamalar. 282 ÖZTAN 563.

283

Tüzel kişinin devlet, belediye, ticaret şirketi, vakıf veya dernek vs. olmasına göre temsil yetkisine sahip organ veya temsilci statüsü değişken olduğundan biz çalışmamızda temsilci kavramını kulla- nacağız.

Adi şirket, donatma iştiraki ve yapı ortaklığının tüzel kişiliklerinin bulunma- ması sebebiyle kambiyo senetlerinde lehtar olarak gösterilmeleri mümkün değildir285

. Dolayısıyla kambiyo taahhüdü yolu ile hakları iktisaba ve borçları yüklenmeye ehil olmayan adi şirket, donatma iştiraki ve yapı ortaklığının tam cironun lehtarı olarak da gösterilmeleri söz konusu değildir. Bu nedenle, tüzel kişiliği bulunmayan ortaklıklar lehine tam ciro ancak tüm ortaklar belirtilerek yapılabilir.

Kambiyo senedinin hamili birden fazla ise, senedin devrine ilişkin usul arala- rındaki ilişkiye göre belirlenir. Senedin hamilleri alternatif hamil olarak görünüyor- lar ise, herhangi biri tarafından yapılan ciro geçerlidir286. Örneğin “L

1 veya L2’ye

ödeyiniz”, şeklinde düzenlenen bir poliçede, L1 ve L2’den herhangi biri diğerinin

iradesinden bağımsız olarak senedi ciro ile devredebilir. Birden fazla kişi kümülatif hamil olarak gösterilmişler ise, müşterek hamillerden her birinin ayrı olarak (ya da ortak temsilci vasıtası ile) imzalarının bulunması suretiyle kambiyo senedini ciro etmeleri gerekir287. Örneğin “L1, L2 ve L3’e ödeyiniz”, şeklinde düzenlenen bir poli-

çede, lehtarların tamamının imzaları ile senedin ciro edilmesi gerekir. Aksi takdirde, kısmi ciro söz konusu olur ve bu ciro TTK 682/2 hükmü çerçevesinde batıldır.

Ciro, daha önce kambiyo senedinde yer almayan bir kişiye yapılabileceği gibi, herhangi bir şekilde kambiyo senedinde yer alan kişilere de yapılabilir288

: Örneğin keşideci (düzenleyen), avalist, lehtar, ciranta… Bu konuda bir sınırlama getirilme- miştir (TTK 681/3). Burada kambiyo senedinin muhataba, keşideciye ve avaliste ciro edildiği durumlar özellik arz eder.

285

DOMANİÇ, Şerh 117; ERBEN, Ekbel: Bono, Poliçe Benzeri Kıymetli Evrakta Lehtar veya Mu- hatap Sıfatı ile Yer Alan İsimlerin Hukuki Geçerliliği, ABD, 1976, S. 6, s. 1004; GÖLE, Celal: Kambiyo Senetlerinde Lehdarın Belirsizliği, BATİDER, C. XIV, 1988, S. 3, s. 18; ÖZTAN 460;

POROY / TEKİNALP 130; N. 202.

286

KARAYALÇIN 137; ÖZTAN 564; PULAŞLI 142; TEKİL 135.

287 KARAYALÇIN 137; ÖZTAN 564; PULAŞLI 142.

288 KINACIOĞLU 165; ÖZTAN 565; POROY / TEKİNALP 160, N. 262; ÜLGEN (HELVACI /

Poliçeyi kabul etmiş muhataba, keşideciye veya bonoda düzenleyene yapılan ciro, kambiyo senedindeki hakkı dondurur289. Zira kabul eden muhatap (bonoda dü- zenleyen) senet bedelini nihayetinde ödeyecek kişidir; keşideci ise (bonoda düzenle- yen), senedi tedavüle sokan ilk kişidir. Bu kimseler senedi tekrar ciro yoluyla tedavü- le sokabilirler (TTK 681/3-2.c). Kabul etmiş muhatap, keşideci veya bonoda düzen- leyen vadede senedi ciro yoluyla elinde bulunduruyor ise, burada alacaklın ve borç- luluk sıfatları birleşmiş olacağından borç sona erer290. Kabul etmemiş muhataba ya- pılan ciro, kambiyo senedindeki hakkı dondurmaz. Nitekim, böyle bir durumda mu- hatap, sadece müracaat borçlusu durumundadır ve kambiyo senedinin asıl borçlusu sıfatını taşımamaktadır. Dolayısıyla, muhatabın müracaat borçlusu sıfatıyla hamile yapacağı ödeme kambiyo ilişkisini sona erdirmez.

Kambiyo senetlerinden çekte cironun özellik arz ettiği durumlar vardır. Bun- lardan bir tanesi, muhatabın yaptığı cironun batıl olmasıdır (TTK 789/2). Çekte kabul müessesesinin bulunmamasına paralel bir hüküm getirilerek muhatabın çekte ciranta sıfatıyla yer almasına izin verilmemiştir. Bu hükmün amacı muhatabın herhangi bir şekilde kambiyo ilişkine girmesini önlemektir291

. Bir diğer özellik ise, muhataba ya- pılan cironun makbuz hükmünde olmasıdır (TTK 789/4). Bu hususta bir istisna geti- rilerek, muhatabın birden fazla şubesi olması halinde, muhatap şubeden başka bir şube üzerine yapılan ciro geçerli sayılmıştır (TTK 789/4). Muhatap banka üzerine yapılan cironun makbuz hükmünde sayılabilmesi için tam ciro ile devredilmiş olması gerekmektedir292.

Avalist, kambiyo ilişkisi içinde olduğu halde senette ciranta sıfatına sahip ola- bilmesi için, senedin kendisine devredilmiş olması gerekir. Sadece avalist sıfatı ile

289 KINACIOĞLU 166; POROY / TEKİNALP 160, N. 262; PULAŞLI 142; TEKİL 135; ÜLGEN

(HELVACI / KENDİGELEN / KAYA) 127.

290 KINACIOĞLU 166.

291 KENDİGELEN (ÜLGEN / HELVACI / KAYA) 212.

senette imzasının bulunması avaliste ciro zincirinde bulunma yetkisi vermez. Aksi takdirde son cironun beyaz ciro olduğu bir senette avalistin yapacağı devir işlemi, ciro zincirinde kopukluk meydana getirebilir.

Kambiyo senedinde ciranta olarak görünen bir kişiye yapılan ciroya öğretide mükerrer ciro denmektedir293. Böyle bir durumda cirantaya rücû edilir ise, bu kişi,

kendisinin iki cirosu arasında kalan kişilere müracaat edemez; ancak ilk cirosundan önceki kişilere müracaat edebilir294. Örneğin, L-C

1-C2-C3-C4-C2-C5-H ciro zincirine

sahip bir kambiyo senedinde C2’ye müracaat borçlusu sıfatıyla başvurulması duru-

munda, ödeme yapan C2, C3 ve C4’e senet bedelini ödemeleri için başvuramaz. Zira

kendisi de aynı zamanda onların müracaat borçlusu sıfatına sahiptir. C2 için sadece L

ve C1 müracaat borçlusu konumundadır. Görüldüğü gibi böyle bir durumda alacaklı-

borçlu sıfatı tek kişi üzerinde birleşmekte fakat kambiyo ilişkisi devam etmektedir. Bu kıymetli evrak hukukuna ilişkin özel bir durum olup, TTK 681/3, TBK 135/1’in düzenlemesinin istisnasını oluşturmaktadır.

VI. Cironun Çeşitleri