• Sonuç bulunamadı

Cezaevlerinde Açlık Grevleri ve İntihar Eylemleri Sonucu Meydana Gelen Ölüm Olayları Gelen Ölüm Olayları

ÖZEL ÖLÜM OLAYLARI KARŞISINDA YAŞAMA HAKKI

B. Cezaevlerinde Açlık Grevleri ve İntihar Eylemleri Sonucu Meydana Gelen Ölüm Olayları Gelen Ölüm Olayları

Açlık grevi belirli bir hedefe varmak, bir davranışı, uygulamayı ya da olayı protesto etmek, birtakım istekleri yetkililere kabul ettirmek, bir görüşü destekleyen kişilerin sayısını arttırmak, kamuoyu oluşturmak düşüncesiyle kişinin tek başına ya da bir grupla beraber vücut için gerekli olan besini tüketmeme, bazen de besin ve sıvı tüketmeme şeklinde aç kalma eylemi olarak ifade edilmektedir. Bahsi geçen fiillere katılmaya akli melekeleri yerinde ve bilinçli bir halde karar veren, ancak belli bir süre yemek yemeyen ve sıvı tüketmeyen kişinin de açlık grevcisi olduğu kabul edilir.

Açlık grevi ile ulaşılmak istenen hedef, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü hakkının muhteviyatında yer almaktadır.460

Yaşama hakkı, dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez özellikte bir haktır.461 Dünyaya gözlerini açan her insanın, vücudunun durumu elverdiği müddetçe yaşaması en doğal hakkıdır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi,       

459 YALÇIN, s.45.

460 Bedia BORAN, “Açlık Grevi/Ölüm Orucuna Müdahale Sorunu Tıbbi ve Hukuki Yaklaşım”, Ankara Barosu Dergisi, Yıl:65, Sayı:3, Yaz 2007, s.96.

461 Bkz. Özlem Yenerer ÇAKMUT, Tıbbi Müdahaleye Rızanın Ceza Hukuku Açısından İncelenmesi, Legal Yayıncılık, Birinci Baskı, İstanbul, Ocak 2003, s.187. Kişi için yaşama hakkı devredilemez ve vazgeçilmez nitelikte temel haklardan sayıldığı için, ölme hakkı anayasal bakımdan kabul edilmemiştir. Bu sebeple ölüme sebebiyet verecek nitelikte olan açlık grevine müdahalede bulunulması hukuka aykırı addedilmeyecektir. Benzer biçimde kişinin bedeninde kalıcı hasarların meydana gelmesine sebep olacak bir eylem de, kişinin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının ihlali yanında, topluma ve ailesine karşı yerine getirmekle sorumlu olduğu ödev ve yükümlülüklerin ihmali ile sonuçlanacaktır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalınması halinde açlık grevine müdahalede bulunulması hukuka aykırı sayılmayacaktır. Hürriyetinden yoksun bırakılmış olan veya olmayan kişiler açısından müdahalede bulunma gerekçesinde değişiklik olmayacaktır.

129

3’üncü maddesinde yaşamanın, özgürlüğün ve kişi güvenliğinin herkesin hakkı olduğunu ifade etmektedir. İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi ve diğer genel nitelikte bulunan bildiriler yaşama hakkını hiçbir şüpheye yer bırakmayacak biçimde tanımaktadır. Bireyler yaşama hakkını korumakla yükümlü olduğu gibi, insanın yaşama hakkını sonlandırma özgürlüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle intiharın yasak edilmesi eski tarihlere dayanmaktadır.

Günümüze kadar ulaşan tüm insan hakları belgelerinde ölüm hakkını tanıyan bir hükümle karşılaşılamaz.462 Yaşama hakkı, diğer tüm hakların temelidir. Bunun yanında diğer bütün haklar yaşama hakkının bir uzantısıdır. Yaşama hakkı olmadığı yerde diğer hakların varlığının bir önemi yoktur. Yaşama hakkından feragat etmek diğer bütün haklardan vazgeçmek anlamına gelmektedir. Ölümün gerçekleşmesinin hedeflendiği açlık grevlerinin aksine yaşama hakkı, amacı ne olursa olsun hiçbir protestonun ya da eylemin konusunu teşkil etmez. Ancak insanın üstün değerler uğruna yaşamını feda etmesi, mesela bir kişinin vatanı, milleti ya da inançları yolunda hayatını kaybetmesi veya üçüncü kişilerin yaşamlarını korumak için ölümü göze alarak hayatını tehlikeye sokması yaşama hakkından feragat ettiği şeklinde yorumlanamaz.463

Toplumdan bir şeyler beklemenin ve istemenin doğuştan bir hak olduğunu öne süren insan, aynı zamanda topluma yönelik olarak var olan sorumluluklarını üstlenmek durumundadır. Kişiyi insan haysiyetine uygun biçimde yaşatma gayretinde olan bir toplumda kişinin yaşamından feragat etme özgürlüğünden bahsedilemeyecektir. Kişi toplum içinde onurlu bir şekilde hayatını idame ettirme olanağına haiz olmadığı takdirde ölme hakkına sahip değildir. Böyle bir hayatın kendisine sağlanmasını toplumdan talep etme hakkına haizdir. Kişi ve toplum arasında ölme ve öldürme ilişkisinden değil, yaşama hakkı ve yaşatma yükümü ilişkisinden bahsedilebilecektir.464

Tıp bilimi istatistiklerine göre, yaşaması konusunda kendisinden umut beklenmeyen insanın belli hukuksal şartlar yerine getirilerek acılarına son       

462Ahmet TAŞKIN, Türkiye’de Ve Dünyada Açlık Grevleri, Eda Matbaacılık, Ankara, Aralık 2004, (“Türkiye’de ve Dünyada”), s.93.

463 TAŞKIN, Türkiye’de ve Dünyada, s.93.

464 TAŞKIN, Türkiye’de ve Dünyada, s.94.

130

verilmesini istemesi, kişinin kendi iradesine tabi olsa da, hukuk ve tıp bilimi çevrelerinde üzerinde tartışılan bir konu olmuştur. Devlet her insanın yaşama hakkını korumak zorunda olduğu gibi bu konuda üçüncü kişilerin yaşama hakkına yönelik tecavüzlerini de engellemelidir. İnsanın, devlete ve topluma karşı yaşama hakkının korunma altına alınması konusunda kendisini güvende hissetmesi gerekmektedir.465

Daha önce de ifade edildiği gibi, açlık grevi belirli bir amaca varmak, bir fiili protesto etmek veya bir görüşü destekleyen kişileri bulmak için ve kamuoyu oluşturmak adına kişinin tek başına ya da bir grupla besin almayı durdurarak veya sıvı tüketmeyerek aç kalma eylemi şeklinde tanımlanmaktadır.466Açlık grevi, belli bir gayeye ulaşmak için kullanılan bir yöntemdir. Açlık grevlerinde temel hedef ölüm değildir, ancak ölüm tehlikesi her zaman bulunmaktadır. Açlık grevleri çoğu kez uzun bir zaman zarfında sürer ve insan vücudunun açlığa dayanma sınırı uzmanlara göre yaklaşık olarak yetmiş gündür.467

Açlık grevinin ölümle neticelenebilmesi intihar ile eşdeğer görülmesine neden olmaz. Çünkü intihar, isteğe ya da depresyona bağlı olarak gelişen ve yaşamı sona erdirmeyi hedefleyen bir eylemdir. Hâlbuki açlık grevine başlamaktaki maksat ölüm değildir. Fakat ölüm ulaşılmak istenen gayeye varan yolda her daim meydana gelebilecek bir neticedir.468

Bazı ülkelerde özel amaçlar uğruna kişilerin açlık grevlerine başladıkları görülse de, söz konusu fiil daha çok siyasi saikler ile bilhassa hükümlüler ve onları destekleyenler tarafından gerçekleştirilir. Greve katılan kişiler, taleplerinin yerine getirilmesi için mücadelelerini çoğunlukla uzun müddet sürdürürler. Bu nedenle sonuçlanamayan grev uzun süre devam edebilir. Grevciler için her zaman ölüm tehlikesi var olsa da, hedefe ulaşmak için ölüm dahi göze alınmış olsa da, bazen varılmak istenen netice gerçekleşmeden de eylem, grevcilerin kendi iradeleriyle ya       

465 TAŞKIN, Türkiye’de ve Dünyada, s.94.

466Metin FEYZİOĞLU, “Açlık Grevi”, AÜHFD, Sayı: 1-4, Cilt: 43, 1993, s.157; Şahin AKINCI,“İrade Muhtariyeti İlkesi ve Şahsiyet Hakları Açısından Ötenazi, Açlık Grevi ve Ölüm Orucu”, SÜHFD, Prof. Dr. Süleyman Arslan’a Armağan, Sayı: 1-2, Cilt: 6, 1998, s.733; Doğan SOYASLAN, “Türk Hukuk Düzeni ve Açlık Grevi Yapan Kişilere Müdahale Sorunu”, YD, Sayı: 3, Cilt:16, Temmuz 1990, s.269.

467 ÇAKMUT, s.184.

468 ÇAKMUT, s.184.

131

da devlet organlarının olaya müdahalede bulunmasıyla son bulabilmektedir.469

Kişi yasal düzenlemelerle teminat altına alınmış, insan olması sebebiyle kendisine bahşedilmiş hak ve özgürlüklere sahip bir varlıktır. Bahse konu hak ve özgürlüklerin, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez nitelikte olduğu 1982 Anayasası’nın 12’nci maddesinde, söz konusu hak ve özgürlüklerin, kişinin topluma, ailesine ve diğer bireylere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva ettiği aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenleme altına alınmıştır.470

1789 Fransız İnsan Hakları Bildirgesi ile ilk kez düzenlenen dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez nitelikteki temel hak ve özgürlükler uluslararası belgelerde de sarih bir biçimde belirtilmiştir.471

Esas itibariyle açlık grevleri, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti kapsamında ele alınabilir. Açlık grevi yapan kişi veya kişiler düşüncelerini ifade etmek ve bunları paylaşmak gayreti içindedirler. 1982 Anayasası’nın 25 ve 26’ncı maddeleri ile düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti teminat altına alınmıştır.

Anayasa söz konusu özgürlükten yararlanmak için kullanılan vasıtalara sınırlama getirmemiştir.472

Ancak bahse konu hakkın, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olmak koşuluyla sınırlanabilmesi mümkündür. Diğer taraftan devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler için düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti koruma altına alınmamıştır.473

Kişilerin özgür iradeleri ile yeme ve içmeyi kabul etmeme yönündeki tercihlerine saygı gösterilmelidir. İnsanları yemek yemeğe ve sıvı tüketmeye zorlayan herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Fakat söz konusu fiil farklı

      

469 ÇAKMUT, s.184.

470 ÇAKMUT, s.186.

471 ÇAKMUT, s.186.

472ÇAKMUT, s.184.

473ÇAKMUT, s.185.

132

türden yasal düzenlemeleri ihlal ettiği takdirde ilgili hükümlere göre eyleme katılanlar hakkında yasalar dâhilinde gereken işlemler başlatılabilecektir.474

Açlık grevlerinde asıl gaye ölüm olmamakla beraber kişinin ölme ihtimali her zaman bulunduğu için kişinin yaşamına son verebilecek bir eylemin, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün bir vasıtası görülerek, söz konusu hakkın Anayasal teminatı kapsamında kabul edilip edilmeyeceği ayrı bir sorun teşkil etmektedir. Kişi kendi geleceğini belirleme hakkına sahip olmasının gereği olarak kendi serbest iradesi ile yiyip içmek istemeyebilir. Kişiyi bu anlamda zorlamak mümkün olmayacağı gibi, kendisine bu anlamda sorumluluk yükleyecek bir hukuki düzenleme de bulunmamaktadır. Askeri Ceza Kanunu’nun 79’uncu maddesi kişinin askere gitmemek maksadıyla kendisini sakatlaması durumunda yaptırım öngörmektedir.

Fakat söz konusu hüküm ile asıl koruma altına alınmak istenen amaç askerlik hizmetinin yerine getirilmesine ilişkin devlet menfaatinden başka bir şey değildir.475

Bilindiği gibi açlık grevi, bir olayı, tutumu ya da davranışı kabul etmeyerek, bu konuda tepkide bulunmak, muhtelif talepleri yetkili kişi ya da makamlara kabul ettirmek veya desteklenen düşüncelere ilgi duyulmasını sağlamak çabası içerisinde olan kişilerin ihtiyaç duydukları besinleri tüketmeyerek aç kalmaları şeklinde beliren bir protesto biçimidir. 476 Açlık grevi demokratik bir toplumda kişi hak ve özgürlüklerinin koruma altına alınması için başvurulan yöntemlerden sadece biri olmakla birlikte Türk hukuk düzenince sağlanan hukukî güvencelerin haricinde hukuk dışı ya da politik hukuka uygun diğer güvenceler de bulunmaktadır. Kişinin idarenin emirlerini yerine getirmeyi kabul etmemesi, baskıya karşı direnç gösterme, şiddet hareketlerine kalkışma, toplu grev ve açlık grevi eylemlerinde bulunma bu yollardan birkaçıdır.477

Hak hukuken korunan menfaat anlamına gelmektedir. Hak arama hürriyeti ise hukuk tarafından koruma altına alınan hakların önkoşulu ve teminatı niteliğindedir.

      

474ÇAKMUT, s.185.

475ÇAKMUT, s.186.

476Ahmet TAŞKIN, “Açlık Grevleri Ve Hak Arama Hürriyeti”, Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:7, Sayı:3-4, Yıl:2003, (“Hak Arama Hürriyeti”), s.555.

477 TAŞKIN, Hak Arama Hürriyeti, s.555.

133

İdare, yasama meclisi ve yargı makamlarına başvuruda bulunmak suretiyle hak arama hürriyeti kullanılabilmektedir. Hem ulusal hukukta hem de uluslararası hukukta, bu üç yol haricinde başka bir hak arama yöntemi bulunmamaktadır.478

Hak arama hürriyetinden bahsedebilmek için öncelikli olarak ortada hukuken korunan bir menfaat olmalıdır. Bunun yanında söz konusu hak hukukun belirlediği yöntemlere göre korunmaya çalışılmalıdır. Kişilerin yasal vasıtalar kullanarak haklarını arayabilmeleri mümkün olmalıdır. Başlıca yasal hak arama yolları dava, resmî başvuru ve ifade özgürlüğü, dernek, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakları ve diğer sivil hakların kullanımından oluşmaktadır. Hak arama özgürlüğünün, dava yolu ile kullanılabilmesi için yargının bağımsız ve tarafsız olmasının yanı sıra hâkimlik teminatının ve doğal hâkim ilkesinin varlığının sağlanması gerekmektedir.479

Hak aramanın diğer bir yöntemi ise resmî makamlara yapılan başvurudur. Bu başvuru dilekçe hakkının kullanılması suretiyle yasama organına yazılı olarak gerçekleştirilen cevap talep edebilme hakkını ifade etmektedir. Anayasa ile koruma altına alınmış hak ve hürriyetleri çiğnenen herkes, yetkili makama derhal başvurma olanağının sağlanmasını talep etme hakkına haizdir.480

Temel hak ve hürriyetlerinin çiğnendiğini öne süren kişiler, bu duruma verdiği karar ile yol açan veya kanun ve diğer düzenleyici işlemlerde gösterilen idarî makama başvurmak suretiyle hak talep edebilirler. Fakat Sözleşme bireyin Mahkeme’ye başvuruda bulunabilmesi için, idarî makamın, ilgilinin talebi konusunda olumsuz yönde karar alması yanında kişinin diğer bütün iç hukuk yollarını da tüketmesi şartını aramaktadır. Sözleşme’ye taraf diğer devletlerde olduğu gibi idarenin kişi hakkında verdiği olumsuz karara karşı gidilecek son iç hukuk yolu ise yargı yoludur. Sözleşme etkili başvuru yerinin belirlenmesi konusunda taraf devletlerin iç hukukunun esas alınmasını kabul etmekle beraber, etkili başvuru yolu

      

478 TAŞKIN, Hak Arama Hürriyeti, s.555.

479 TAŞKIN, Hak Arama Hürriyeti, s.555.

480TAŞKIN, Hak Arama Hürriyeti, s.556.

134

olarak kullanılacak yargı yolunu bu doğrultuda gözetilmesi gereken bütün asgarî usul kuralları ile birlikte Sözleşme’nin 6’ncı maddesinde açık bir biçimde ele almıştır.481

Hak kavramının var olduğu yerde, söz konusu hakkın tanınması, korunması ve aranması kavramları da beraberinde ifade edilir. Sahibine tanınan hak, hukuk tarafından koruma altına alınır; ihlâl edilen hak ise, sahibi tarafından yasal yollar kullanılarak elde edilmeye çalışılır. Bütün bu sebeplerle protesto ve mücadele metodu olarak başvurulan süreli, süresiz ya da ölüm amaçlı açlık grevi; biçimi, nedeni ve gayesi ne olursa olsun hak arama özgürlüğü çerçevesinde ele alınmayacaktır. Çünkü bir eylemin yasal görülebilmesi için, elde edilmeye çalışılan hakkın varlığı yanında söz konusu hakkın hukukun kabul ettiği yollarla aranması da gerekmektedir.482

Protesto sınırını aşmaması şartıyla sivil hayatta ya da cezaevlerinde şekli olarak gerçekleştirilen açlık grevleri yasal ancak hukuka aykırı bir fiil olarak değerlendirilebilir. Bu halde bile açlık grevleri hak arama hürriyeti kapsamında kullanılan bir yöntem olarak görülemeyecektir.483Hükümlü, tutuklu ve gözaltında bulunan kişilere yönelik olarak devletin ayrıcalıklı bir özen yükümlülüğü söz konusudur. Bu kişilerin yaşama haklarının koruma altına alınması bakımından açlık grevi ve ölüm oruçlarına ilişkin gerçekleştirilecek müdahalenin hürriyetinden mahrum bırakılmamış kişilerle birebir aynı olması düşünülemeyecektir. Hastanın tedaviyi kabul etmeme hakkı ile devletin özen gösterme yükümlülüğü ölçülü şekilde yorumlanmalıdır. Bilincini kaybeden ve yaşamı tehlike altında olan hükümlü, tutuklu ve gözaltında bulunan kişilerin açlık grevleri ve ölüm oruçlarına müdahalede bulunulabilecektir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2’nci maddesi de bu yöndeki bir uygulamaya izin vermektedir. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları da bu yöndedir.484 Zorla tedavi ve beslemeye yönelik düzenlemeler çerçevesinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik

      

481TAŞKIN, Hak Arama Hürriyeti, s.556.

482TAŞKIN, Hak Arama Hürriyeti, s.556.

483TAŞKIN, Hak Arama Hürriyeti, s.556.

484Ömer ÖMEROĞLU, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Işığında Hükümlü, Tutuklu ve Gözaltındakilerin Açlık Grevi, Ölüm Orucu ve Müdahale Sorunu”, Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: XV, Sayı:3-4, Aralık 2011, (“Ölüm Orucu ve Müdahale Sorunu “), s.105.

135

Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun grevcinin rızasının şart olduğunu belirtmemekle beraber hekimler, meslek kuralları gereği grevde olan kişinin rızasını aramaktadırlar. Hukuki ve cezai sorumluluk bakımından rızanın varlığı ya da yokluğu oldukça önem taşımaktadır. 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatların Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 70’inci maddesi, zorunlu müdahale için grevcinin rızasının varlığının gerektiğini açık bir şekilde düzenleme altına almıştır.485 Yani kişinin bilinci yerinde olduğu takdirde rızası aranacaktır. Kişi özgür iradesi ile yeme ve içmeyi kabul etmemiş ve kendisine müdahalede bulunulmama isteğini hekime sözlü ya da yazılı şekilde belirtmiş ise iradesine göre hareket edilmesi gerekmektedir.486 Diğer taraftan hekimler, hastayı yaşatmakla sorumludurlar. Greve katılan kişi ölme yönünde bir irade sergiliyorsa, hekim bu durumda kişiyi yaşamaya döndürmek için uğraşır. Hastanın bilinci yerinde değilse ya da hekimin yanında hastanın rızasının ne yönde olduğunu sorabileceği bir yakını bulunmuyorsa, hastanın kendisine müdahalede bulunulmasını reddettiği yönünde bir belge de yoksa aynı diğer acil durumlarda olduğu gibi, hekim Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 3’üncü maddesine göre kişiyi hayata döndürmek için müdahalede bulunur. Bahse konu rızanın sağlıklı olarak gösterildiğinden şüphe duyan hekim, her daim yaşama hakkının korunması yönünde bir tutum sergileyerek, bilinci bulanık ya da kayıp hastanın bilincinin yerine gelmesini sağladıktan sonra rızasını alır ve bu rıza doğrultusunda müdahalede bulunur.487

Hekim, hükümlünün açlık grevini sürdürme iradesinin zayıfladığını belirler ve ailesi tarafından hayatının korunması yönünde istemde bulunulursa, ayrıca söz konusu somut durum açlık grevlerinin sonlandırılması ile alakalı görüşlerle desteklenirse ve grev bitinceye kadar bir ya da daha fazla açlık grevcisinin       

485 Bkz. ÇAKMUT, s.188. İlgilinin rızasına müdahale için başvurulmalıdır. Kişinin rızası olmaksızın gerçekleştirilecek bir müdahale yaralama veya hürriyetten yoksun bırakma suçunun sübutuna neden olacaktır. 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 70’inci maddesi de müdahalede bulunmak için ilgili kişinin rızasının şart olduğunu tereddüde yer bırakmayacak şekilde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede açık bir biçimde müdahalede bulunmak için kişinin, şayet kişi fiil ehliyetine haiz değil ise kanuni mümessilinin rızası gerekli görülmüştür. İlgili kişinin kanuni temsilcisi yoksa veya kendisinin rızasına başvurma imkânı bulunmuyorsa hekimin gereken müdahalede bulunarak tedaviyi gerçekleştirmesi gerekecektir. Kişinin bilinci yerinde olduğu müddetçe müdahalede bulunabilmek için rızası aranmaktadır. Ancak rızası alındıktan sonra beslenmesi ve gerekli tedaviye başlanması söz konusu olabilecektir.

486BORAN, s.98.

487BORAN, s.98.

136

ölebileceği öngörülürse greve katılan kişinin özerkliğine saygı ilkesi gereğince hükümlünün kabul etmeme kararı ile bilhassa bilinçli bir şekilde karar verme yeteneğini kaybetmesinden sonra yaşanan gelişmeler arasında bir denge sağlanmalıdır. Açlık grevi, greve katılan kişinin amacı doğrultusunda sonuçlandığı takdirde tedavi süratle uygulanmalıdır.488

Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi’nin 3’üncü maddesinin birinci fıkrası; tabibin görevi ve ihtisas alanı ne olursa olsun gereken bakımın tesis edilemediği acil durumlarda mücbir sebep olmadıkça, ilk yardımda bulunur hükmüne yer verirken, adı geçen Nizamname’nin 18’inci maddesi tabibin ve diş tabibinin, acil yardım, resmi ya da insani görevin yerine getirilmesi halleri dışında mesleki ya da şahsi nedenlerle hastayı tedavi altına almayı kabul etmeyebileceği yönünde düzenleme öngörmüştür.489

Söz konusu düzenlemelerden hareketle hekim, acil vakalarda ilk yardım gayesiyle hastaya müdahalede bulunma yükümlülüğünde olduğu gibi; bunun yanında müdahalede bulunmak resmi ya da insani bir görev ise, izafe edilen bu görevden çekinmesi imkânsız olacaktır.490 Açlık grevi, grevde bulunan açısından tehlike sınırına yaklaşmış ise müdahalede bulunma bir vazife haline dönüşecektir. Diğer yandan müdahale emri söz konusu ise, görev, resmî bir niteliğe bürünerek zorunlu hale gelecektir. Verilen bir emir olmasa da grevde bulunan kişiye müdahalede bulunmak insani bir görev olarak addedilebilir. Ayrıca söz konusu durum hekimlik meslek etiği ile de uyumlu olacağından yine müdahale gerekliliği oluşacaktır.491

Açlık grevine başlama kararının grup ile birlikte verildiği durumlarda rızanın bulunup bulunmadığının belirlenmesi görüş ayrılıklarına sebep olmaktadır. Açlık grevine katılan hükümlülerin örgütlerin kararı doğrultusunda greve zorlandıkları şüphesinin bulunduğu durumlarda hekimin açlık grevine dâhil olan hükümlülerin kendi serbest iradeleri veya grubun direktifleri yönünde eylemi gerçekleştirdiklerini anlayabilmesi, hükümlü veya tutuklu ile güven ilişkisi kurmasına bağlıdır. Fakat       

488BORAN, s.99.

489 ÇAKMUT, s.191.

490 ÇAKMUT, s.191.

491 ÇAKMUT, s.191.

137

hekim, kişiyi açlık grevi yapan grubun diğer üyelerine karşı kışkırtmamaya ya da grev kırıcısı konumunda görünmemesine dikkat etmelidir.492

Hapishanelerde başlatılan açlık grevlerinde diğer hükümlülerin grevcileri sürekli gözlemlemesi, hapishanede bulunan görevlilerinin yaklaşımı, basın yayın organlarının konuya bakış açıları, ailelerin grevin tıbbi müdahale ile veya müdahalede bulunulmadan neticelendirilmesi yönündeki istekleri siyasi mahkûmlar üzerinde ciddi baskı unsuru oluşturmaktadır.493

Kişi, söz konusu eyleme başladığı esnada veya eylemi sürdürürken samimi iradesini beyan etmelidir. Genellikle grup halinde greve başlama kararı verildiği için kişinin bireysel iradesi baskı altında kalabilecektir. Hükümlünün kendi özgür iradesini gösterebilmesi bakımından gruptan ayrı tutularak başka bir yerde tek başına

Kişi, söz konusu eyleme başladığı esnada veya eylemi sürdürürken samimi iradesini beyan etmelidir. Genellikle grup halinde greve başlama kararı verildiği için kişinin bireysel iradesi baskı altında kalabilecektir. Hükümlünün kendi özgür iradesini gösterebilmesi bakımından gruptan ayrı tutularak başka bir yerde tek başına