Cezaevi Arkadaşlığı Üzerine Kurulu Organize Suç Örgütleri

Türk Organize Suç Örgütlerinin hücre yapılanmasını sağlayan bir diğer unsur, cezaevi arkadaşlığıdır. Yani Coscanın çekirdek yapısını cezaevi arkadaşlığı oluşturmaktadır (Saçan, 2004: 94). Bu tip organize suç örgütlenmelerinin sosyal sermayesi, cezaevlerinde yaşanan arkadaşlık ilişkilerinde yatmaktadır (Beşe, 2005: 188). Adi bir suçtan ceza evine giren birey, içerde her türlü suçu işleyen insanlarla aynı ortamda, aynı koğuşta kalmakta ve kader arkadaşlığı yapmaktadır. Cezaevinde bilmediği suçların işleniş şekilleri hakkında en ince detaya kadar bilgi sahibi olabilmekte, cezaevinde başlayan arkadaşlıklar dışarıda örgütsel düzeyde birlikteliklere dönüşmektedir. Organize suç örgüt üyelerinin büyük çoğunluğunun geçmişte aynı cezaevinde yatan arkadaşlardan oluştukları ülkemizin bir gerçeğidir (Özcan, 2006: 42). Ülkedeki durum böyle bir görünüm arz ettiğinde, mafya tipi organize suç örgütleri ortaya çıkmaktadır. Bu örgüt elemanlarının büyük çoğunluğunun genellikle bir suç geçmişlerinin olması gerekmektedir. Çünkü ceza evlerine herhangi bir sebeple giren kişiler için oralar eğitim kurumu niteliği taşımamakta, aksine suç işleme konusunda, suçlar ve cezalar konusunda ehil kişiler olarak yetişmelerine zemin hazırlayan mekânlar niteliğine bürünebilmektedir. Cezaevindeki tecrübeli suçlular tarafından kanunlardaki boşluklar kendilerine öğretilmektedir. Ayrıca cezaevi sonrasındaki zor olan sosyokültürel ortama kendilerini kabul ettirme sürecinde karşılaşacakları problemler için çözümler üretmektedirler. Bu çözümler genellikle, suç örgütleri ile tanıştırılmaları ve bundan sonraki hayatlarında da suç işleyerek hayatlarını sürdürmek şeklinde tezahür ediyor (Şenol, 2007: 217). Cezaevlerinde paylaşılan zaman ve mekân, tahliye olmanın ardından arkadaşlığın en karizmatik olanın etrafında toplanılarak sürdürülmesiyle devam eder (Beşe, 2005: 188). Suç grupları içerisindeki organik yapılanma, bu kişilerin cezaevlerinde başlayan arkadaşlıklarının cezaevi sonrasında sürdürülmesi ile daha da kuvvetlenmektedir (Aydın, 2010: 418).

Cezaevine girmiş olmak bu grup üyeleri için bir dezavantaj değil, aksine kazanç olarak değerlendirilmektedir. Bilhassa örgüt üye ve liderleri cezaevinden çıktıktan sonra

kendilerini daha güçlü görmeye başlarlar, hatta bu süreci bir kariyer olarak değerlendirmektedirler (KOSMDB 2005 Raporu, 2006: 79).

Yeni Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Đnfazı Hakkında Kanun hükümleri ve ceza infaz kurumlarının yüksek güvenlikte olması, suç örgütlerinin kendi hayat tarzlarını geliştirmelerini: "cezaevinden örgüt yönetmelerini" engellemeye çalışmak için atılan ilk adımlardandır (Candan, 2009: 88). Ayrıca Türkiye’de son yıllarda F Tipi cezaevi uygulamasına geçilmesinin nedeni özellikle organize suçlardan ve uyuşturucu suçlarından hüküm giyenlerin, cezaevlerinde birbirleriyle etkileşime girmelerini engellemek ve cezaevlerini bir suç mekânı niteliğinden çıkarmaktır.

3.5.4. Siyasi Görüş Motifli Organize Suç Örgütleri

“Aynı siyasi görüşü paylaşan, ancak, zaman içerisinde siyasi düşüncelerinin peşinden koşmaktan bıkan bazı gruplar, kısa yoldan para kazanmanın cazip olduğunu düşünerek suç örgütlenmelerine gitmişlerdir. Bu tip örgütlenmelerde Capo, (Şef) genellikle siyasi görüşü nedeniyle sıkıntı çekmiş ve diğerlerine oranla daha kıdemli kişidir. Çoğu daha önce bu görüşler nedeniyle cezaevinde yatmış olan suç örgütü üyeleri, örgütlenmelerini de gayet profesyonelce yapmaktadırlar. Eleman sayıları fazla olmasa da bu tür gruplar çok etkili olmaktadır. Eskiden Ülkücü, Solcu, Kürtçü, Kökten Dinci örgütlere üye olupta bu gün suç örgütü kuran birçok Capoya rastlamak mümkündür. Hüseyin Baybaşin Kürtçü, Ümit Ölmez Ülkücü, Behçet Cantürk Solcu, Mehmet Sümbül Kökten Dinci temelli suç örgütü capolarına örnek olarak verilebilir (Saçan, 2004: 95). Bu tip organize suç örgütlerinin de, ortak ideolojik ve siyasi değerleri paylaşma ve geçmişte birlikte yaşanmış eylem ve örgütlenmeler söz konusudur. Ülkemizde bazı organize suç örgüt ya da liderleri için kullanılan ‘Ülkücü mafya’ kavramı, bu insanların geçmişlerinde belirli bir ideoloji ya da siyasi gruba bağlı olmalarından dolayıdır. Bu tip yapılanmalarda, örgütsel yapının temelini oluşturan unsur ‘siyasi görüş’ ya da ‘ideolojik’ birlikteliktir” (Beşe, 2005: 188). Günümüz Türkiye’sinde Danıştay saldırısı olarak gündeme düşen ve ülkücü kökenli olduğu iddia edilen Alparslan Aslan, dava sürecinde başörtüsü yasağından dolayı bu cinayeti işlediğini belirtmiştir. Fakat şimdilerde Ergenekon soruşturması kapsamında, bu kişinin, ne ülkücü bir kökeni olduğuna dair ne de başörtüsü meselesi kapsamında cinayet işlediğine dair, herhangi bir ilişkinin söz konusu olmadığı medya aracılığıyla gün yüzüne çıkarılmaktadır. Yani şunu belirtmeliyiz ki ülkemizde her ne kadar siyasi görüş motifli oluşan suç örgütleri varsa da, bu tip suç örgütlerini kullanarak daha kötü emeller

arzulayan büyük çapta suç örgütleri bulunmaktadır. Bu sayede ülkenin istikrarını bozma amacı güden suç örgütleri kendilerine kazanç kapısı açma yoluna girmektedirler.

Türkiye’de organize suç örgütlenmelerinin yapısını analiz etmek için aşağıdaki şekil işimizi daha da kolaylaştıracaktır.

Şekil 4: Türkiye’de Organize Suç Örgütlerinin Temel Örgütlenme Şeması (Fonksiyonel Açıdan).

(Reis, ağa, abi, komutan vs.)

Kaynakça: (Saçan, 2004: 97).

Zaten bu tip örgütlenmelerde genellikle devlet içerisindeki fikirdaşlarından destek almakta, partito ilişkilerinin temelini de bu özellik oluşturmaktadır (Saçan, 2004: 95). Yukarıda ki şemada temel fonksiyonların bazı unsurları farklı kullanımlara sahne

LĐDER

Partito Đlişkileri Açısından Mali ve Hukuki Konular Açısından AAçısından Eylem Açısından Politikacılar Saygın Đş Adamları Basın Kamu Görevlileri *Avukatlar *Bilirkişiler *Öğretim *Üyeleri *Karapara Aklanması *Örgüt Hesaplarının Tutulması *Paranın Saklanması Đstihbaratçıl Tetikçiler

olmaktadır. Bunu da ancak organize suç örgütlerinin stabil bir yapıya sahip olmadığını, değişen sosyo- ekonomik, siyasal, toplumsal koşullara göre kendini yenileyebildiği özelliği ile açıklayabiliriz.

3.6. Türkiye’de Organize Suç Örgütlerinin Tespit Edilen Karakteristik

Belgede Değişim sürecinde Türkiye'de organize suçluluk üzerine sosyolojik bir araştırma / A sociological research on organised criminality in Turkey in the transformation process (sayfa 98-101)