• Sonuç bulunamadı

Ceza Hukuku Bakımından: Hukuka Aykırı Olarak YapılmıĢ Aramanın

Belgede Önleme araması (sayfa 112-118)

6- Hâkim Kararı Olmaksızın Arama Yapılabilen Haller

1.2. Ceza Hukuku Bakımından: Hukuka Aykırı Olarak YapılmıĢ Aramanın

KiĢilerin üstlerinin, konut, araç, özel evrak veya eĢyalarının aranması insan onuruna bir tecavüz teĢkil ettiği gibi, kiĢi dokunulmazlığının devamı olan özel hayatın gizliliğine karĢı da bir saldırı oluĢturur358

.

Hukuka aykırı aramanın suç teĢkil ettiği haller 5237 sayılı TCK'nin çeĢitli maddelerinde düzenlenmiĢ ve müeyyideye bağlanmıĢtır.

355 AKSOY, s.157 356 ERYILMAZ, s.262 357 BĠLEN, s.134 358 AKSOY, s.158

Hukuka aykırı arama ―haksız arama‖ madde baĢlığı ile 5237 sayılı TCK'nin 120. 359 maddesinde düzenlenmiĢtir. Bu maddede görevi kötüye kullanmanın özel bir Ģekli olarak bir baĢkasının üst ve eĢyasını hukuka aykırı olarak aranması suç olarak kabul edilmiĢtir360. Buna göre hukuka aykırı olarak baĢkasının üst veya eĢyasını arayan cezalandırılacaktır. 5237 sayılı TCK suç tanımına eĢya kavramını da eklemiĢtir ki suçun koruma kapsamına aldığı özel hayatın gizliliği prensibi açısından eĢya kavramını da koruma kapsamına sokmakla yerinde bir düzenleme yapmıĢtır361

. KiĢinin örneğin, ceplerinin, el çantasının, bavulunun, özel otomobilinin hukuka aykırı bir surette aranması bu suçu oluĢturacaktır362.

Bu madde ile korunan değer; özel hayatın gizliliği, kiĢi özgürlüğü ve insan haysiyetidir363. Madde gerekçesinde de belirtildiği gibi kiĢilerin üzerinin veya eĢyasının aranması insan haysiyetine bir tecavüz teĢkil ettiği gibi kiĢi dokunulmazlığın bir devamı olan özel hayatın gizliliğine karĢı da bir saldırı oluĢturur. Yine, bu hüküm, ĠHEB (m. 12), AĠHS (m. 8, fıkra 1) ve Anayasamızın koruduğu özel hayatın gizliliğini belli bir surette ihlâlin yaptırımını oluĢturmaktadır. Bu maddede, görevi kötüye kullanmanın özel bir Ģekli olarak bir baĢkasının üst ve eĢyasının hukuka aykırı olarak aranması, görevi kötüye kullanma suçundan bağımsız, ayrı bir suç olarak kabul edilmiĢtir364

.

765 sayılı TCK‘de bu hükme paralel bir hüküm, kanununu 183. maddesinde vardı. Bu hükme göre hem hukuka aykırı aramayı yapan hem de arama emrini veren cezalandırılmaktaydı. Oysa 5237 sayılı TCK'nin 120. maddesi sadece aramayı yapanın cezalandırılacağını öngörülmüĢ, arama emrini verenin cezalandırılacağına dair bir hüküm getirilmemiĢtir365

. Her ne kadar yeni düzenlemede hukuka aykırı arama emri veren kamu görevlisinden bahsedilmemiĢ ise de TCK‘nin 24/3. maddesinin ―konusu suç teĢkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur‖ hükmü karĢısında emri veren

359 Madde metni ―Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eĢyasını arayan kamu görevlisine

üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.‖

360

GÖKCEN Ahmet, Hürriyete KarĢı Suçlar, http://ceza—bb.adalet.gov.tr/makale/117.doc 361 BĠLEN, s. 142

362 5237 sayılı TCK‘nin 120.maddesi gerekçesinden

363 PARLAR Ali - HATĠPOĞLU Muzaffer,5237S. Türk Ceza Kanunun Yorumu, C.I,Yayın

Matbaacılık, Ankara, 2007, s. 955.

364 ÖZGENÇ, s. 828.

365 ARTUK Mehmet Emin - GÖKCEN Ahmet - YENĠDÜNYA Caner, Ceza Hukuku Özel

kamu görevlisi de bu suçtan müĢterek fail olarak sorumlu tutulacaktır. Suç failinin bir kamu görevlisi olması gerekmektedir. Bu açıdan her iki kanundaki suç da özgü suçtur366

.

Suçun maddi unsuru kamu görevlisinin bir kiĢinin üzerini ve/veya eĢyasını hukuka aykırı olarak aramaktır ve suçun oluĢması için aramanın tamamlanmıĢ olması gerekmez367. Yani arama için kiĢinin vücuduna dokunulması yeterli olup aramanın bitmiĢ olması gerekmez368

. Çünkü suç, neticesi harekete bitiĢik bir suçtur. Örneğin görevli olmayan ve yasal koĢulları oluĢmadığı halde arama yapan polis memuru ve gece bekçisi de bu suçu iĢlemiĢ olur369

. Suçun manevi unsuru kasttır, bu suç kastla iĢlenebilir taksirle suçun iĢlenebilmesi mümkün değildir. Bu suç kasten iĢlenebilen bir suç olup fail yetkisini aĢtığı bilincinde olmaksızın kasten yetkisini aĢmıyorsa suç oluĢmaz370. Bu suç kamu görevlisi tarafından iĢlenebilen bir suçtur. Kamu görevlisi tarafından iĢlenen bu suça kamu görevlisi olmayan baĢka kiĢilerin iĢtiraki de mümkündür371

. Bu suç özgü suç olduğundan kamu görevlisi olmayan kiĢiler bu suça ancak azmettiren veya yardım eden konumunda iĢtirak edebilirler372. Eğer fail kamu görevlisi değilse ve özel hayatın gizli alanına iliĢkin bir müdahale söz konusu ise suç kanaatimizce özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluĢturabilir. Özel hayatın gizliliğini ihlal eden her türlü davranıĢ bu suçu oluĢturacağından373

özel hayatını gizliliğini ihlal eder nitelikte olan arama da bu suçu oluĢturabilir374.

366 PARLAR - HATĠPOĞLU, s. 954.

367 SOKULLU AKINCI Füsun, KiĢinin Üzerinin Aranması ve Ġnsan Hakları,Ġdare Hukuku Ġlimleri

Dergisi, Prof.Lütfi Duran‘a Armağan Özel Sayısı, S.1-3, 1988, s.268

368 MALKOÇ Ġsmail, Açıklamalı Ġçtihatlı Türk Ceza Kanunu, Ankara 1998 s.355

369 "...polis memuru olan sanık M.G., ...polis memuru olan sanık B.A. ve S.K, gece bekçisi olan

sanık H.Ç. Olay aksamı bir lokantada içki içtikten sonra bir taksiye binerek sanık BA. ve H. Ç. nin görevli oldukları karakol yetkililerinden izin aldıkları, daha sonra aynı taksi ile saat 02.00 sıralarında, Gençlik Parkına gelerek, olay yerinde görevli olmadıkları halde, müĢteki Ö.D. nin çalıĢtığı kıraathaneye giderek, orada bulunan bazı Ģahısların üzerlerini aradıkları ve Tarsuslu olduğu bildirilen ve kimliği saptanamayan bir kiĢiyi de dıĢarıya çıkardıkları anlaĢılmaktadır. Olayın açıklanan oluĢ biçimine göre; polis memuru ve gece bekçisi gibi güvenlik görevlisi olan sanıkların eylemi, olay yerinde görevli olmadıkları halde, memuriyet görevlerini ve sıfatlarını kötüye kullanarak kiĢilerin üstlerini aramaktan ibarettir. Bu eylem de TCK‘nin 183(5237 sayılı TCK m. 120)maddesinde yazılı suçu oluĢturur…‖YCGK 26.6.1979, 5-235/306(SAVAġ Vural -

MOLLAMAHMUTOĞLU Sadık, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunun Yorumu, C. 2, Ankara,

1995, s. 2189)

370 SOYASLAN Doğan, Ceza Hukuku Özel Hükümler, Ankara 2005, s.207 371 YENERER, s.172

372

PARLAR - HATĠPOĞLU, s. 954, 955.

373 TEZCAN DurmuĢ - ERDEM Mustafa Ruhan - ÖNOK R.Murat, 5237 Sayılı TCK‘na Göre

Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, Ankara 2006, s.374

Metinde geçen hukuka aykırı olarak ibaresinden maksat, yürürlükteki mevzuatın izin vermediği hâl demektir. Kanun ve nizamların izin verdiği arama hâllerinde suçun oluĢmayacağı açıktır. Suçun oluĢması için kamu görevlisi, kiĢi hürriyetini, görevini kötüye kullanarak veya yetkisini aĢarak ihlâl etmiĢ olmalıdır. Böylece hukuka aykırı olarak sözcükleri görevin kötüye kullanılmasını ve yetkinin aĢılmasını kapsar375

.

Hukuka aykırı bir Ģekilde mesken ve müĢtemilatında yapılacak arama 765 sayılı TCK‘nin 194. maddesinde düzenlenmiĢti. Bu hükme göre memur mesken ve müĢtemilata girmekle beraber Ģartlarını taĢımadığı için keyfi bir muamele olan arama yapması durumunda ceza arttırılarak hükmolunacaktı 376

. 5237 sayılı TCK‘ye göre ise, aramanın konut dokunulmazlığının ihlali suçunun koruma kapsamındaki konut ve eklentilerinde gerçekleĢtirilmesi halinde, suç konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluĢturacak ve fail hem konut dokunulmazlığını ihlal suçu nedeniyle TCK‘nin 116 ve 119. maddeleri gereğince hem de haksız arama nedeniyle TCK‘nin 120. maddesi gereğince cezalandırılacaktır377. Yani bu durumda gerçek içtima kuralları uygulanacaktır378

.

Yapılan aramanın Ģartları hukuka uygun olduğu halde, aramanın icrasında hukuka aykırı eylemlerde bulunulması halinde; mesela zor kullanma yetkisi aĢılması halinde TCK 256. maddenin yollamasıyla, TCK'nin 86/3-d maddesi gereğince, "kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kasten müessir fiil" suçu, aramada ölçü kaçırılmıĢ ise TCK'nin 257. maddesi gereğince "görevi kötüye kullanma" suçu oluĢacak ve buna sebep olan

188 maddesindeki ―cebir istimali suçu‖ nu oluĢturmaktaydı. SAVAġ Vural -

MOLLAMAHMUTOĞLU Sadık, Türk Ceza Kanununun Yorumu, Ankara 1999 s.2115, 5237

sayılı TCK‘de cebir suçu 108. maddede düzenlenmiĢtir.

375 Özgenç; s. 828.

376 ġAVAġ - MOLLAMAHMUTOĞLU, TCK, s.2205 377

Nitekim Yargıtay 4. CD. E:2004/21680, K:2006/9696, T:19.04.2006 sayılı bir kararda, ―hâkim kararı olmaksızın veya hâkim kararı olmadan arama yapılabilecek durumlara iliĢkin Yasada öngörülen koĢullardan herhangi birinin gerçekleĢmeksizin sanığın yakalanması amacıyla bir baĢkasının evinde geceleyin arama yapılmasını hukuka aykırı saymıĢ ve eve giren kamu görevlileri açısından konut dokunulmazlığı suçunun da oluĢacağını belirtmiĢtir. Ayrıca bu kararda, gece bir baĢkasının evinde hâkim kararı olmaksızın yapılan arama, yakalamalı ve aramalı konumunda olan ki ileri araĢtırmak ve bu kiĢilerin suç iĢlemelerini önlemek amacıyla eylemlerin gerçekleĢtirildiği gerekçesine de dayandırılarak hukuka uygun kabul edilemez ‖ demiĢtir. (ERDAGÖZ, s.253)

kamu görevlisi hakkında soruĢturma yapılması söz konusu olacaktır379

. Bunun yanında 5271 sayılı CMK‘nin 161/5.380

maddesi gereğince, hukuka aykırı arama yapan kolluk görevlileri hakkında soruĢturmalar Cumhuriyet savcılarınca 4483 sayılı yasa koĢuları aranmadan doğrudan doğruya yapılır381. CMK‘nin ilk halinde kolluk amir ve memurları deyimi kullanılmıĢtı. En üst dereceli kolluk amiri deyimi yoktu ve konu Ġl, Ġlçe Jandarma Komutanları ile Ġl, Ġlçe Emniyet Müdür ya da amirlerinin adli görevleri konusunda nasıl soruĢturulacağı tartıĢılmakta idi. Yasa ile aynı gün yürürlüğe giren 5353 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanunun 24. maddesi ile ―en üst dereceli kolluk amirleri hakkında ise, hâkimlerin görevlerinden dolayı tâbi oldukları yargılama usulü‖ ibaresi eklenmiĢtir. Yasa bu değiĢiklikle en üst dereceli kolluk amirlerinin soruĢturulmasının hakimlerin görevlerinden dolayı tabi oldukları yargılama usulüne göre yapılacağını belirtilmiĢtir. TartıĢmaların bitmesine bu değiĢiklikte yetmemiĢtir. Yasa ―en üst kolluk amiri‖ ile neyi tanımlamaktadır. 5353 sayılı yasanın 24. maddesinin gerekçesinde ―5271 sayılı Kanunun 161 inci maddesinin beĢinci fıkrasına yapılan eklemeyle, ceza muhakemesi bakımından adli kolluk amiri olmakla birlikte, o yerdeki en üst kolluk amiri hakkında Cumhuriyet savcısının doğrudan soruĢturma yetkisi kabul edilmemiĢtir”denilmiĢtir. Madde gerekçelerinin doğrudan uygulanma yeteneği olmamakla birlikte kanun koyucu iradesini açıkça belirtmiĢtir. Bizimde katıldığımız görüĢe göre en üst dereceli kolluk amirleri deyiminden Emniyet Genel Müdürü, Jandarma Genel Komutanı, Sahil Güvenlik Genel Komutanı ve Gümrük Muhafaza MüsteĢarı anlaĢılmalıdır 382

. Adalet Bakanlığı Ceza ĠĢleri Genel Müdürlüğünün 01.01.2006 tarihli ―En üst dereceli kolluk amirleri hakkında yapılan inceleme ve soruĢturma iĢlemleri‖ konulu 15 sayılı genelgesi ile uygulamada birlik sağlanmıĢtır. Genelgeden ilçe Emniyet Amiri veya Müdürü, Ġlçe Jandarma Komutanı‘nın en üst dereceli kolluk amiri sayılacağı açıkça

379 ÖZGENÇ, s. 776.

380 Madde metni ―Kanun tarafından kendilerine verilen veya kanun dairesinde kendilerinden istenen

adliye ile ilgili görev veya iĢlerde kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kamu görevlileri ile Cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk âmir ve memurları hakkında Cumhuriyet savcılarınca doğrudan doğruya soruĢturma yapılır. Vali ve kaymakamlar hakkında 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri en üst dereceli kolluk amirleri hakkında ise, hâkimlerin görevlerinden dolayı tâbi oldukları yargılama usulüuygulanır.‖

381 MALKOÇ Ġsmail, Açıklamalı- Ġçtihatlı Memur Yargılaması, Ankara, 2006, s. 31.

382 ÖZTÜRK Bahri - ERDEM M.R. - SIRMA Özge - SAYGILAR Yasemin S., Ceza Muhakemesi

yazılmamaktadır. Ancak genelge bir bütün olarak düĢünüldüğünde bu sonuç ortaya çıkmaktadır. Bizce yasanın ―en üst dereceli‖ kolluk amiri ibaresini kullanması boĢuna değildir. . Üst kelimesi Türkçe sözlükte diğer anlamlarının yanında ― bir tipe göre ileri derecede olan, birine göre yüksek aĢamada olan kimse‖ anlamına karĢılık gelmektedir. En kelimesi Türkçe sözlükte zarf anlamı olarak ― bir sıfattan önce kullanılarak onun üstün derecede olduğunu gösterir.‖ Ģeklinde anlatılmıĢtır. Buradan kanaatimizce kolluk sisteminin en yüksek makamında bulunan kiĢilerin 2802 sayılı yasa kapsamında soruĢturulacağı sonucuna varılmaktadır. Kanımızca sorun açık bir yasal düzenleme giderilebilecektir. Ancak daha öncede belirttiğimiz gibi bağımsız Adli Kolluk kurulursa bu sorun kendiliğinden giderilecektir.

Hukuka aykırı arama (haksız arama) suçunun oluĢması için aramayı icra eden ya da arama emrini veren kiĢinin kamu görevlisi olması gerektiğini belirtmiĢtik. Malumdur ki arama kararı ister adli ister önleme araması olsun hâkim kararı ile verilir. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde adli arama için Cumhuriyet savcısının, ona ulaĢılamaması halinde ise, kolluk amirinin yazılı emri, önleme aramalarında Kaymakamın, kaçakçılık konusunda ise C. savcısının yazılı emri ile arama yapılabiliyordu. Hâkim, C. savcısı, Kaymakam ve Kolluk Amirince Ģartlar oluĢmaksızın verilen hukuka aykırı arama kararı ve emri sonucunda bu sayılan kiĢilerin cezai sorumluluğu doğacak mıdır? Hukukun üstünlüğü, hukukçunun üstünlüğü anlamına gelmediği için ve hukuk devletinin bir gereği olan yargı organının hukuka bağlılığı ilkesi uyarınca elbette ki sorumlu olacaklardır. ġöyle ki, hâkim aramanın Ģartlarının oluĢmamasına rağmen kasten arama kararı vermesi ile bu suçun faili olabilir. Savcı ve kolluk amiri ise, hem aramanın Ģartlarının oluĢmamasına rağmen verdiği hukuka aykırı emirle hem de hâkimden karar almak için gecikmesinde sakınca olan bir hal Ģartı gerçekleĢmeden verdiği arama emri ile bu suçu iĢleyebilir. Uygulamada C. savcılarının kolluk tarafından getirilen arama talep yazısının üzerine derkenar olarak ―gecikmesinde sakınca bulunduğundan... arama yapılsın...‖ Ģeklinde arama emri verdikleri görülmektedir. Bu durum hukuka aykırıdır. Zira C. savcısı niçin gecikmesinde sakınca bulunduğunu belirtmesi gerekir. Aksi hal cezai sorumluluğunu doğuracaktır. Örneğin; küçük bir ilçe merkezinde saat 13:30 sıralarında yasa dıĢı yollarla elde ettiği kültür ve tabiat varlığı sayılan tarihi eserleri evinde bulundurduğu iddia edilen kiĢinin evinde arama yapılması hâkimden

arama izni talep edilmemesi için gecikmesinde hangi sakıncanın bulunduğu açıklanmalıdır. Bilindiği gibi gecikmesinde sakınca yoksa arama emri her halükarda hâkim tarafından verilmelidir. Ayrıca bu kiĢilerin cezai sorumluluklarının doğması, aramanın Ģartlarının oluĢtuğuna dair takdir yetkilerini kanuna aykırı olarak açıkça kötüye kullanmıĢ olduklarının tespiti halinde mümkündür383. Yani bu kiĢilerin aramanın Ģartlarının oluĢtuğuna dair takdir yetkilerini kanuna aykırı olarak kötüye kullandıkları konusunda görevi kötüye kullanma suçundan hüküm giymiĢ olmalıdırlar.

1.3. Ceza Muhakemesi Hukuku Bakımından: Hukuka Aykırı Olarak

Belgede Önleme araması (sayfa 112-118)