• Sonuç bulunamadı

Cephe Özellikleri

Belgede Kütahya'daki tren istasyonları (sayfa 160-164)

İstasyonlardaki yolcu binalarının cephe düzenlemelerinde genellikle kemer, yüzey bezemeleri, silme kuşakları ve saçak gibi öğeler kullanılmıştır. Eklektik üslubun ön planda olduğu cephelerde, Gotik, Barok, Neoklasik ve Osmanlı motifleri sentezlenerek uygulanmıştır. Ana girişler, süsleme ve cephe düzenlemeleriyle ön plana çıkarılarak

vurgulanmıştır. Girişler daha özenli ve simetrik tasarlanmış, farklı mimari elemanlar kullanılarak dikkat o noktaya çekilmeye çalışılmıştır.

Yapıların orta bölümleri dışa taşırılarak cephelerdeki simetri ve hareket vurgulanmıştır. Kat araları birbirlerinden silmelerle ayrılmıştır. Yapıların köşelerinde geniş derzli, kesme taştan yapılan dekoratif süslemeler vardır. Genellikle pencereler çift kanatlı, altı ya da sekiz bölümlü, kapılar iki kanatlı olarak yapılmıştır. Kapı ve pencerelerin etrafını, ortalarında kilit taşı vurgulu taş kemerler sınırlandırır. Kapı ve pencerelerdeki kilit taşları belirginleştirilmiştir. Katlar arasında farklı pencere biçimleri kullanılmıştır. Genellikle alt kat pencereleri kemerli, üst kat pencereleri kemersiz olarak ele alınmıştır. Yapıların zemin katlarındaki kapı ve pencerelerin kemerleri bosajlı taştan yapılmıştır. Cephelerde çatı saçakları genellikle uzatılmıştır.

Kütahya’daki istasyonlar, demiryolu hattına paralel olarak konumlandırılmıştır. Binaların uzun cepheleri genellikle cadde ya da perona göre düzenlenerek, caddeyle olan ilişkisi güçlendirilmiştir.

Osmanlı Dönemi’nde inşa edilen Alayunt, Sabuncupınar ve Dumlupınar İstasyonlarının yolcu binaları, cephe düzenlenişi bakımından birbirlerine benzemektedir. İki katlı yapıların orta bölümleri dışa çıkma yapmaktadır. Alayunt İstasyonu’nun kuzey ve güney cephelerinin alt kat merkezlerinde yan yana iki kapı, kapıların sağında ve solunda birer pencere ve köşelerde birer kapı bulunmaktayken, üst katlardaki düzenlemede yan yana altı pencere sıralanmıştır. Sabuncupınar ve Dumlupınar İstasyonlarının güney cepheleri aynı düzenlemeyle ele alınmıştır. Cephelerin alt katında merkezde pencere, pencerenin iki yanında birer kapı bulunmaktadır. Dumlupınar İstasyonu’nun güney cephesinin sağında yer alan kapısı sonradan pencereye dönüştürülmüştür. Ayrıca yapıların kuzey cephelerinin alt katlarında Sabuncupınar’da merkezde pencere, pencerenin iki yanında kapı yer alırken, Dumlupınar’da merkezde kapı, kapının iki yanında pencere bulunmaktadır. Yapıların üst kat düzenlemelerinde kuzey ve güney cephelerinde üçer pencere vardır.

Alayunt, Sabuncupınar ve Dumlupınar İstasyonlarındaki yolcu binalarının cepheleri boyadan boya geçen silme kuşakları kat aralarını belirginleştirir. Yapıların zemin katlarındaki kapı ve pencereleri, ortalarında kilit taşı belirginleştirilmiş basık kemerler sınırlandırır. Kemerler bosajlı taştan yapılarak cepheye hareket katmaktadır. Üst kat pencereleri de basık kemerliyken, kemerlerde bosajlı taş uygulaması yoktur. Kapı ve

pencerelerdeki söve, denizlik ve kemerlerdeki taşlar dışa taşma yapmaktadır. Kapı ve pencereler altı bölümlü ve çift kanatlıdır. Yapılarda kullanılan yatay silmeler ve dikey pencereler cephelere hareket katmakta, pencere ve kapı dizilimleriyle ritim oluşturulmaktadır. Çatı saçakları uzatılarak cephelerden çıkma yapmaktadır. Yolcu binalarına bitişik olarak yapılan tek katlı ambarlarda aynı cephe düzenlemesine sahiplerdir. Ambarların girişleri bir platform aracılığıyla yükseltilmiş, merdivenlerle ulaşım sağlanmıştır.

Kütahya’daki Alayunt, Sabuncupınar ve Dumlupınar İstasyonları cephe düzenlemeleri açısından Haydarpaşa-Eskişehir Hattında Bozüyük İstasyonu (1892), Karaköy İstasyonu (1892) ve İnönü İstasyonu (1892); Eskişehir-Ankara Hattında Beylikova İstasyonu (1892) ve Beylikköprü İstasyonu (1892); İzmir-Afyon Hattında Çiğli İstasyonu (1865), Horozköy İstasyonu (1865), Ahmetli İstasyonu (1875), Yeniköy İstasyonu (1875), Salihli İstasyonu (1875), Alaşehir İstasyonu (1875), Güneyköy İstasyonu (1887), Eşme İstasyonu (1887), İnay İstasyonu (1887), Banaz İstasyonu (1890), Oturak İstasyonu (1890) ve Yıldırımkemal İstasyonu (1890); Manisa-Bandırma Hattında Susurluk İstasyonu (1912); Eskişehir-Konya Hattında Gökçekısık İstasyonu (1894), İhsaniye İstasyonu (1895), Sultandağı İstasyonu (1895), Gölçayır İstasyonu (1895) ve Alaşehir İstasyonu (1895); Konya-Durak Hattında Karaman İstasyonu (1904), Ereğli İstasyonu (1904), Arıkören İstasyonu (1904) ve Ulukışla İstasyonuna (1911) benzemektedir454.

Kütahya’da Osmanlı’nın Batılılaşma Dönemi’nde inşa edilen istasyon yapıları, bölgede aynı dönemde inşa edilen kamu yapılarıyla üslupsal açıdan benzer özellikler gösterebilmektedir. Kütahya İdadisi (Lisesi) (1890) ve Kütahya Eski Hükümet Konağı’nın (1907) cephe düzenlemeleri istasyon binalarıyla benzerdir. Bodrum üzeri iki katlı olarak inşa edilen dikdörtgen planlı kamu yapıları, kesme taştan inşa edilmiştir. İdadi ve hükümet konağındaki cephelerin kat araları, istasyon yapılarında da olduğu gibi silmelerle belirginleştirilmiştir. İdadi ve hükümet konağının cephelerinin alt ve üst katlarında kullanılan kapı ve pencerelerin kilit taşları belirgin, basık kemerli ve dikdörtgen formludur. Kapı ve pencerelerin kemerleri dışa taşırılarak belirginleştirilmiştir. Kütahya’daki İdadi ve Eski Hükümet Konağı’nın cephe düzenlemesinde yer alan bu özelliklerin benzer örnekleri, Alayunt, Sabuncupınar ve

Dumlupınar İstasyonlarında görülmektedir. Ayrıca idadi ve hükümet konağında ana girişlerin yer aldığı cephelerdeki orta bölümlerin, dışa taşma yaparak vurgulanması, aynı düzenlemeye sahip istasyon yapılarıyla döneminde inşa edilen kamu yapıları arasında üslup açısından benzerlik göstermektedir. Bu yapılarda cepheler simetrik ve hareketli olarak ele alınmıştır.

Cumhuriyet Dönemi’nde inşa edilen Balıköy, Demirli, Emirler ve Köprüören istasyon binaları benzer cephe düzenlemesine sahiptir. Bu yapılar cephe özellikleri açısından, Almanların inşa ettiği Alayunt, Sabuncupınar ve Dumlupınar istasyonlarına, küçük farklılıklar dışında benzemektedir. Genel olarak cephe düzenlemesi aynı olan yapıların Cumhuriyet Dönemi örneklerinde; alt kat kapı ve pencerelerde basık kemer yerine sivri kemer kullanımı ve aralarından geçen silme kuşağı, üst kat pencerelerinin kemersiz ve düz söveli olarak ele alınması, cephe köşelerini taş silmeyle sınırlandırma ve kat aralarında cepheden çıkma yapan geniş saçaklar gibi farklılıklar görülmektedir. Emirler, Köprüören, Demirli ve Balıköy İstasyonlarının güney (peron) cephelerinin alt kat merkezinde pencere ve pencerenin iki yanında birer kapı vardır. Yapıların ambarları cephe düzenlemesi açısından aynı üsluptadır. Emirler istasyonunda yolcu binasına bitişik olan tek katlı ek hizmet binası, plan kurgusu ve cephesinde kullanılan pencere düzenlemesi sebebiyle Köprüören, Demirli ve Balıköy yolcu binalarından ayrılmaktadır. Bu küçük farklılık dışında dört yapı aynı cephe düzenlemesine sahiptir. Yapıların üst kat düzenlemelerinde üçer dikdörtgen ve kemersiz pencere yer almaktadır. Alt kat kapı ve pencerelerdeki kemerlerin köşelerinde bosajlı taşlar kullanılırken, kemer iç yüzeyleri yivlidir.

Cephe özellikleri bakımından, Balıköy, Demirli, Emirler ve Köprüören İstasyonları yolcu binalarına, Irmak-Zonguldak Hattında Kalecik İstasyonu (1931) ve Çatalağzı İstasyonu (1936); Ankara-Ulukışla Hattında Irmak İstasyonu (1925); Sivas- Samsun Hattında Turhal İstasyonu (1928), Zile İstasyonu (1928) ve Kalın İstasyonu (1932); Kayseri-Sivas Hattında Sarımsaklı İstasyonu (1927), Tuzhisar İstasyonu (1927) ve Gömeç İstasyonu (1927); Fevzipaşa-Çetinkaya Hattında Fevzipaşa İstasyonu (1929) ve Pazarcık İstasyonu (1929); Balıkesir-Kütahya Hattında Dursunbey İstasyonu (1931), Nusrat İstasyonu (1931) ve Çandır İstasyonu (1931) yolcu binaları benzerdir455.

İncelenen yapılardan Değirmisaz İstasyonu, Cumhuriyet Dönemi’ndeki diğer yapılarla aynı hat üzerinde ve aynı zamanda inşa edilmesine rağmen, pencere ve kapı düzenlemesinde farklılık vardır. Emirler, Köprüören, Demirli ve Balıköy İstasyonlarında yer alan yolcu binalarına göre; kütlesel olarak daha düz ve sade olan bu yapıda, alt ve üst kat pencereleri kareye yakın dikdörtgen formlu, düz söveli ve kemersizdir. Yapının kapıları da dikdörtgen formlu, düz söveli ve kemersizdir. Cepheler daha modernist anlayışla, süslemeden uzak olarak ele alınmıştır. Değirmisaz İstasyonu yolcu binası cephe düzenlemesi açısından, Irmak-Zonguldak Hattında Filyos İstasyonu (1930) ve Ortaköy İstasyonu (1934); Sivas-Samsun Hattında Yeşilyurt İstasyonu (1930) ve Artova İstasyonu (1930); Kayseri-Sivas Hattında Karaözü İstasyonu (1928), İhsanlı (1928) ve Bedirli İstasyonu (1929); Malatya-Kurtalan Hattında Gezin İstasyonu (1934) ve Leylek İstasyonu (1935); Balıkesir-Kütahya Hattında Gökçedağ İstasyonu (1930), Piribeyler İstasyonu (1930), Gazellidere İstasyonu (1931) ve Mezitler İstasyonu (1931) yolcu binasına benzemektedir456.

Cumhuriyet Dönemi’nde inşa edilen istasyon binaları, aynı dönemde inşa edilen kamu yapılarına cephe düzenlemesi ve kullanılan üslup açısından benzerlik göstermektedir. Bölgede inşa edilen Ziraat Bankası (Cumhuriyet’in İlk Yılları), Sabuncupınar Eski Askerlik Şubesi Binası (20. Yüzyılın İkinci Çeyreği) ve Demirciköy İlkokulu (1927) cephe kurgusu açısından benzerdir. İki katlı kagir yapılar dikdörtgen planlı olup, cephelerindeki kapı ve pencerelerde sivri ve dikdörtgen formlu kemerler kullanılmıştır. İstasyon binalarında uygulanan pencereleri birbirine bağlayan ve kat aralarını belirginleştiren silmeler Ziraat Bankası’nın cephelerinde de görülmektedir. Askerlik şubesi ve ilkokul binalarının cephelerindeki kemer düzenlemeleri, kat aralarındaki silme kuşakları, üzeri Marsilya kiremit kaplı ahşap konstrüksiyonlu beşik çatıları istasyon binalarındaki örneklere benzemektedir.

Belgede Kütahya'daki tren istasyonları (sayfa 160-164)