• Sonuç bulunamadı

Cehâletin Akidleri Etkileme ġartları

V. TEZ KONUSU ĠLE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR

I.4. CEHÂLETĠN KISIMLARI

1.5. CEHÂLETĠN AKĠTLERE ETKĠSĠ

1.5.1. Cehâletin Akidleri Etkileme ġartları

Fıkıhçılar, ivaza dayanıp dayanmaması açısından akidleri teberru ve ivazlı akidler olarak iki kısma ayırmıĢlardır.393 Hanefi fıkıh kaynaklarına baktığımızda cehâletin zarar verip vermediği akidleri görürüz. Dolayısıyla Hanefî fukahasına göre, bilinmezlik bazı akidlere zarar verirken bazı akidlere ise zarar vermemektedir. Onları bu düĢünceye sevk eden temel amil muhtemelen akitlerin ivaza dayanıp dayanmaması düĢüncesidir. Zira akidlerin geçersizlik nedenlerinden birisi de taraflar arasında çıkması kuvvetle muhtemel olan nizâ ve çekiĢmedir. Nizâ ve çekiĢme ivazlı akidlerde söz konusu olmaktadır. Bununla birlikte bazı akidlerin iĢgal ettikleri konum itibariyle de bilinmezliğin bu akidlere zarar vermediği müĢahede edilmektedir.

Bilinmezliğin akidlere zarar vermesi özellikle satım ve satıma benzeyen akidlerde söz konusu olmaktadır. Yani ivazlı ve lazım (bağlayıcı) olan akidlerde bilinmezlik akde daha fazla zarar vermektedir.394 Bu akidlerin temel dayanağı, tarafların rızâlarıdır, bununla birlikte satım akidleri, fayda ve zarara dayanan akidlerdir. Böyle akidler ise, tarafların nizâ ve çekiĢmelerine sebep olmaktadır. Taraflar arasında teslim

392 Zeydân, el-Medhal li dirâseti’Ģ-Ģerîati’l-Ġslâmîyye, s.357; bk. Muhammed b. Muhammed b.

Mahmud Ekmeluddin er-Rumî el-Babertî (v. 786/1384), el-‘Ġnâye ġerhu’l-Hidâye, I/X, Dârü‟l- Fikr, ty, yy, VI/397.

393 Serahsî, el-Mebsût, IX/15; bk. Komisyon, el-Mevsuatü’l-fıkhîyyetu’l-Kuveytiyye, VI/156.

394

103

ve tesellüm konusunda nizâ ve çekiĢmenin olmaması için akidlerin bilinmezliklerden hali olması Ģarttır. Bilinmezliğin zarar vermediği akidler ise genel olarak tek taraflı yani câiz ve teberru akidlerdir.395

Bilinmezliğin zarar verdiği akidleri ele almadan önce bilinmezliğin akde zarar vermesine neden olan bazı etkenlerden kısaca bahsetmek istiyoruz. Bu etkenler Ģunlardır: akdin ivazlı olması, bilinmezliğin aĢırı olması, cehâletin akdin aslına iliĢkin olması ve akdin zaruret ve ihtiyaç içermemesidir.396

ġimdi bunları sırasıyla açıklayıp konuyla ilgili fıkhî ihtilâfları ele alacağız.

1.5.1.1.1. Akdin Ġvazlı Olması

Ġvazlı akidler; fıkıhta, alıcı ve satıcı tarafından bedel (ivaz) verilerek yapılan akidlerdir. Akidler, tarafların bedel verip vermemesine ve birbirlerinden güvence alıp almamalarına göre muâvaza, teberru ve teminatʻ akidleri olmak üzere üç kısımda değerlendirilmiĢtir.397

Teminat akidlerine daha önce değindiğimiz için burada yeniden zikredilmesine gerek duymadık. Bilinmezliğin etkisine açık olan ivaz ve teberru akidlerini ele almaya çalıĢacağız. Bir Ģeye karĢılık bedel verilen akidlere muâvaza, karĢılıksız temlik ve temellük edilen akidlere ise teberruʻ akidleri denilmektedir. Yani bir malın karĢı tarafa temlikinde bir bedel isteniliyorsa bu akde ivazlı akid, eğer karĢı taraftan herhangi bir bedel veya bir mefaat beklenmiyorsa teberru‛ akid denilmektedir.

Fıkıhçılar, özellikle ivazlı akidlerin aĢırı cehâlet ve aldatmadan hâli olması gerektiği konusunda ittifak etmiĢlerdir. Yalnız ivazlı akidlerde değiĢik hükümlerin ortaya çıkmasının sebebi bilinmezlik konusundaki fıkıhçıların farklı bakıĢ açılarıdır. Daha önce değindiğimiz gibi bir fakihin az bilinmezlik olarak gördüğü bir bilinmezliği, baĢka bir fakih, aĢırı görebilmektedir. Bilinmezliğin zarar verdiği akidleri zikrederken bu farklı görüĢlere de değinmeye çalıĢacağız.

1.5.1.1.2 Cehâletin AĢırı Olması

Daha önce cehâletin kısımları baĢlığı altında aĢırı cehâletin etkisinden bahsetmiĢtik. Burada tekrar etmemizin sebebi cehâletin akidleri etkileme Ģartlarını bir arada zikretmektir. Fıkıh kitaplarından anlaĢıldığı gibi akidlerde fesada sebep olan cehâlet, aĢırı olan cehâlettir. AĢırı cehâlet fıkıh kitaplarında cinsi, nev‟i ve miktarı

395 Tusülî, el-Behce fî ġerhi’t-Tuhfe, II/411.

396 Komisyon, el-Meâyiîrü’Ģ-Ģerîyye, Bahreyn, 2010, s. 420.

397

104

bilinmeyen olarak tarif edilmektedir.398 Ya da her iki tarafın (يٗذلبعخولا) delilleri eĢit olduğundan dolayı münâzâayı ortadan kaldırmak mümkün olmayan ve teslim-tesellüme engel olan cehâlettir.399

Meselâ bir Ģahıs, kendi sürüsünden belli etmeden herhangi bir koyunu satsa, alıcı en iri olan koçu almak, satıcı ise cılız bir koyunu vermek ister. Hayvanın niteliğindeki bu aĢırı bilinmezlik onları anlaĢmazlığa düĢürür ve delilleri de eĢit olduğu için mahkemede de bu sorunun çözülmesi mümkün olmaz. Dolayısıyla bu nitelikte olan bir akid geçersiz sayılmaktadır.

Hulasa, aĢırı olan cehâletin akde ifsat ve iptal yönünde tesir etmesi konusunda mezhepler arasında hiç bir ihtilâf yoktur. Fakat örfün hakem olduğu prensibine dayanarak aĢırı bilinmezlik içerdiği halde insanlar arasında mutad olan akidlere cevaz verenler de olmuĢtur.400

1.5.1.1.3 Cehâletin Akdin Aslına ĠliĢkin Olması

Bilinmezliğin akde zarar vermesi için bu bilinmezliğin akdin aslında olması Ģarttır. Mebîin tâbilerinde olan bilinmezlik akde zarar vermemektedir. Zira tarafların mebîin tâbilerinde olan bilinmezlikten korunmaları mümkün değildir. Tâbi bilinmezlik için Ģunlar örnek getirilmektedir. Bir hayvanın, karnındaki yavrusuyla veya memedeki sütüyle beraber satılması câizdir. Fakat memelerdeki sütün tek baĢına veya hayvanın karnındaki yavrunun tek baĢına satılması aslî bilinmezlikten dolayı câiz değildir. Aynı Ģekilde bir evin veya bir arazinin irtifak haklarıyla birlikte satılması geçerli olmasına rağmen bu hakların tek baĢına satılması geçerli değildir.401 Demek ki Ġslâm ticâret

hukukunda bilinmezlik aĢırı da olsa bazı durumlarda akde zarar vermemektedir. Daha sonra da değineceğimiz gibi tek tarflı akidlerinin bir bölümünde aĢırı bilinmezlik akdi geçersiz kılmamaktadır.

398 Senhûrî, Masâdiru’l-hakk fi’l-fıkhı’l-Ġslâmî, III/63. 399

Zerkâ, el-Medhalu’l-fıkhiyyu’l-âm, II/742; bk. Meydânî, el-Lubâb fi Ģerhi’l-Kitâb, I/180.

400 Ġbn Nüceym, el-Bahru’r-râ’ik Ģerhu Kenzi’l-hakâ’ik, V/295.

401 Mâverdî, el-Hâvî fi fıkhı’Ģ-ġâfiî, V/269; bk. Ġbn Nüceym, el-Bahru’r-râ’ik Ģerhu Kenzi’l-Hakâ’ik,

105

1.5.1.1.4 Akdin Zaruret ve Ġhtiyaç Ġçermemesi

Ġslâm dini kolaylık dini olduğu için insanların zorluklarla karĢılaĢmasını istemez. Ġnsanlara kolaylık sağlamak için zor olan Ģeyleri kolay olanlarıyla değiĢtirmektedir. Bazen azimetleri ruhsatlarla değiĢtirdiği gibi zaruret olması durumunda da haram olanları da helal kılmıĢtır.402

Ayrıca zaruret ve ihtiyaçtan dolayı bilinmezlik veya aldatmayı barındıran akidleri câiz saymıĢtır. Ġstisnâ ve ârâyâ akdi gibi bilinmezlik ve faizi içeren akidlerin ihtiyaç ve zarurete binaen câiz olduğu hadislerce sabittir.403 Ayrıca âmmenin maslahatı da aĢırı bilinmezliğin hükmünü hafifletici bir etkendir.404

Zaruret ve ihtiyacın bulunduğu durumlarda aĢırı cehâletin akidleri geçersiz kılmadığı konusunda fıkıhçılar hemfikirdir.405

Zaruret ile ihtiyacın bulunmadığı ve iki tarafın onaylamasıyla meydana gelen akidlerde aĢırı bilinmezlik ve aldatma ise geçersizlik sebebidir.406 BaĢka bir ifadeyle bir akdin geçersiz olması için zaruret ile ihtiyacın bulunmaması ve içinde aĢırı bilinmezlik olan akidlerin tek taraflı akidlerden olmaması gerekmektedir. Cehâletin zarar vermediği akidler içerisinde mütalaâ edilen tek taraflı akidlerden daha sonra bahsedeceğimiz için Ģimdi bunlarla yetinip, icap ve kabule dayandığı halde aĢırı bilinmezliğin geçersiz kıldığı akidlerin açıklamasına geçeceğiz.

1.5.2. Cehâletin Etkilediği Akidler

Benzer Belgeler