• Sonuç bulunamadı

Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’nin Türkiye Üzerine Sonuç Gözlemleri (2005) 21,22

CEDAW/C/TUR/CC/4-5 15 Şubat 2005

Orijinali: İngilizce

Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi23 Otuz ikinci Oturum, 2005

Sonuç gözlemleri: Türkiye

1. Komite, 20 Ocak 2005 tarihinde gerçekleştirdiği 677. ve 678. toplantılarında Türkiye’nin birleştirilmiş dördüncü ve beşinci dönemsel raporlarını (CEDAW/C/

TUR/4-5 ve Corr.1) incelemiştir.

Taraf Devlet’in Sunduğu Bilgiler

2. Temsilci, raporu sunarken, Hükümet’in kadın haklarının hayata geçirilmesi için üzerine düşen uluslararası yükümlülüklere bağlı olmak yönündeki siyasi iradesinin bir ifadesi olarak Taraf Devlet’in Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne koyduğu tüm çekinceleri 1999 yılında kaldırdığına işaret etmiştir. 9.

maddenin 1. fıkrasına ilişkin beyanının kaldırılması için de çalışmalar yürütülmekte-dir. 2002 yılında İhtiyari Protokol’ün onaylanmış olması da vurgulanmıştır.

3. Temsilci, Taraf Devlet’in geçirmekte olduğu hızlı dönüşüm sürecine dikkat çe-kerek, yakın tarihte hukuk alanında gerçekleştirilen gelişmelerin altını çizmiştir. Bu gelişmeler arasında en önemlilerinden biri, Mayıs 2004 tarihinde Anayasa’nın 10.

maddesinin değiştirilerek, Devlet’in sadece kadın ile erkek arasında ayrımcılık yapıl-mamasını sağlamakla değil, tüm alanlarda kadınlara uygulamada eşit hak ve fırsatlar tanınması için gerekli tedbirleri almakla da yükümlü kılınmış olmasıdır. 90.

madde-21 Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’nin Türkiye Üzerine Sonuç Gözlemleri’nin (2005) (United Nations Committee on the Elimination of Discrimination against Women, Concluding Comments: Turkey) orijinal metni için bkz. http://www.un.org/womenwat-ch/daw/cedaw/cedaw32/conclude-comments/Turkey/CEDAW-CC-TUR-0523813E.pdf (erişim:

28 Eylül 2009).

22 Bu belgenin İngilizceden Türkçeye çevirisi Defne Orhun tarafından yapılmıştır.

23 CEDAW Komitesi olarak anılmaktadır.

birleşmiş milletler kadınlara karşı ayrımcılığın önlenmesi komitesi’nin türkiye üzerine sonuç gözlemleri (2005) 123

nin değiştirilmesi ile de, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşme-si de dahil olmak üzere uluslararası sözleşmelerin tüm ulusal yasalar karşısında üstün-lüğü sağlanmıştır.

4. Temsilci, 2001 tarihli yeni Medeni Kanun’un kadın haklarını ve evlilik içerisin-de ve aile ilişkileriniçerisin-de kadın ile erkek arasında eşitliği güvence altına aldığını belirtmiş-tir. Bu kanunun yürürlüğe konmasında sivil toplum kuruluşları önemli bir rol oyna-mışlardır. 1998 tarihli Ailenin Korunmasına Dair Kanun, aile içi şiddet meselesini ilk kez ele almış ve hakim ve savcılar bu kanunun hükümleri ile ilgili olarak eğitimden geçmişlerdir. Belediye Kanunu ise nüfusu 50.000’i aşan belediyelerin, şiddet mağdur-larına, kadınlar ve çocuklar için sığınma evleri de dahil olmak üzere, çeşitli hizmetler sunmasını öngörmüştür.

5. Nisan 2005’te yürürlüğe girmesi planlanan yeni Ceza Kanunu, cinsel suçları topluma karşı işlenen suçlar kategorisine koymak yerine, kişiye karşı işlenen suçlar olarak nitelemiştir. Kanun ilk kez, evlilik içi tecavüz ve işyerinde cinsel taciz meselele-rinin yanı sıra, insan ticareti konusunu da ele almıştır. Namus cinayeti24 faillerine indi-rim sağlayan hükmün 2000 yılında ilga edilmiş olmasından başka, yeni Kanun söz ko-nusu failler için müebbet hapis cezası getirmek suretiyle Hükümet’in bu tür suçları ön-lemek yönündeki kararlılığını sağlamlaştırmıştır. İş Kanunu’nda 2003 yılında yapılan değişikliklerle, cinsiyete dayalı ayrımcılık yasaklanmış ve kadınlara yönelik olarak, medeni hal ve aile yükümlülüklerinden kaynaklananlar da dahil olmak üzere, ayrım-cı uygulamalar ortadan kaldırılmıştır.

6. Hukuk alanında önemli ilerlemeler yaşanırken, geleneksel değerler ile örf ve adetler yeni yasaların hayata geçirilmesine etkide bulunmaya devam etmiştir. Bu yasa-ların hayata geçirilmesine destek sağlamayı amaçlayan bir Zihniyet Dönüştürme Pro-jesi yürütmek Hükümet’in öncelikli hedefleri arasında bulunuyordu. Kadınlara yöne-lik şiddetle mücadele etme çabaları içerisinde, Şiddeti Önleme Platformu oluşturulma-sı ve kadınlara yönelik şiddetin sona erdirilmesi için bir yıl süren bir kampanya yürü-tülmesi de yer almıştır. Namus cinayetlerinin ortadan kaldırılması için harcanan çaba-lar artırılmıştır; bu çabaçaba-lar, Genel Kurul’da bu konuda bir karar tasarısı çıkarılması için ülkenin baş destekçi olmasıyla da gözler önüne serilmiştir.

7. Kadınların ilerlemesini amaçlayan ulusal mekanizma, Kasım 2004 tarihinde Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un yürür-lüğe girmesi ve daha etkili politikalar geliştirilmesi ve düzenlenmesini sağlamak için Kadının Statüsü Danışma Kurulu oluşturulmasıyla güçlendirilmiştir.

8. 1997 yılında zorunlu temel eğitimle ilgili olarak yürürlüğe konulan bir yasa ile bilhassa kırsal alandaki kız öğrencilerin sayısının artırılması ile kız çocuklarının eği-timine önemli katkılar sağlanmış; aynı şekilde, Haydi Kızlar Okula adıyla başlatılan ulusal kampanya da bu yönde katkılarda bulunmuştur. Okuma yazma kursları, gri resmi eğitim programları ve eğitimde kullanılan materyallegrin cinsiyete dayalı ay-rımcılık yapan unsurlardan arındırılması amacıyla gözden geçirilmesi de bu çabalara 24 Komite, aşağıda sunulan 25. paragrafta Ceza Kanunu’nda “töre” kavramının kullanılmasından

kaynaklanan sorunlar nedeniyle endişesini yansıtmaktadır – ed.n.

124 temel belgeler

katkı sağlamıştır. Kadınların istihdam anlamında erkeklerin çok gerisinde kalmış ol-ması ve iş gücüne yaptıkları katkıların giderek düşmesi nedeniyle, kadınların istih-dam oranını artırmak amacıyla politikalar geliştirilmiş ve çeşitli projeler ve eğitim programları uygulamaya konulmuştur. Kadınların sağlığı konusunda da, birtakım göstergelerin ortaya koyduğu üzere, önemli bir ilerleme kaydedilmiştir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada medyanın rolünü artırmak amacıyla çeşitli projeler baş-latılmıştır.

9. Kadınların, başta siyaset alanı olmak üzere, karar alma mekanizmalarına katı-lımı henüz tatmin edici bir düzeye ulaşmamıştır. Meslek alanlarında ve akademi dün-yasında kadınlar yüksek bir oranda yer alıyorlarsa da, meclisteki sandalyelerin yalnız-ca yüzde 4,4’üne sahiptirler ve Bakanlar Kurulu’nda sadece bir kadın bakan bulun-maktadır. Kadınların yerel yönetimlerdeki temsil oranı son derece düşüktür. Ancak, kadınlar son zamanlarda siyasete katılım alanına büyük ilgi göstermeye başlamışlar-dır. Yakın bir gelecekte bu alanda bir hamle gerçekleşmesi beklenmektedir.

10. Temsilci, kaydedilen ilerlemelere rağmen, bölgesel eşitsizliklerin devam ettiği-ni ve hizmetlerin planlanması ve sunulmasında bu gerçeğin dikkate alındığını dile ge-tirmiştir.

11. Sonuç olarak temsilci, Hükümet’in kadın ile erkek arasında eşitliğin sağlanma-sı yönündeki kararlılığını vurgulamış ve Komite’nin yanı sağlanma-sıra, ülkenin akademik ve si-vil toplum kuruluşlarının destek ve işbirliğine duydukları güveni dile getirmiştir.

Komite’nin Sonuç Gözlemleri Giriş

12. Komite, dönemsel raporların hazırlanması konusundaki talimatlarına uygun bir biçimde hazırlanmış ve açıklıkla ve aydınlatıcı bir biçimde yazılmış olan birleştiril-miş dördüncü ve beşinci dönemsel raporlar için Taraf Devlet’e teşekkürlerini sunmak-tadır.

13. Komite, kadından sorumlu Devlet Bakanı’nın başkanlığında, Sözleşme’nin uy-gulanmasından sorumlu farklı bakanlık temsilcilerinden ve akademisyenlerden kuru-lu üst düzey delegasyon huzurunda Taraf Devlet’e saygılarını sunmaktadır. Komite, Sözleşme’nin uygulanmasıyla ilgili olarak en son gelişmeleri ayrıntılı olarak aktaran sözlü sunumdan, Komite’nin oturum öncesi çalışma grubu tarafından dile getirilmiş olan hususlara ve sorulara ilişkin sunduğu yazılı yanıtlardan ve Komite tarafından sözlü olarak ifade edilen sorulara getirdiği ayrıntılı açıklamalardan dolayı Taraf Devlet’e teşekkürlerini sunmaktadır.

14. Komite, Sözleşme’nin 15. maddesinin 2. ve 4. fıkraları ile 16. maddesinin 1.

fıkrası (c), (d), (f) ve (g) bentleri ile ilgili koymuş olduğu çekinceleri kaldırdığı için Ta-raf Devlet’e takdirlerini sunmaktadır.

15. Komite, Taraf Devlet’in Sözleşme’nin 9. maddesi, 1. fıkrasına ilişkin olarak getirdiği beyanın kaldırılması için de, bu beyanın dayanağını teşkil eden Vatandaşlık Kanunu’nun ilgili hükümlerinin kaldırılmasını müteakiben çalışmaya başladığını be-lirtmektedir.

birleşmiş milletler kadınlara karşı ayrımcılığın önlenmesi komitesi’nin türkiye üzerine sonuç gözlemleri (2005) 125

16. Komite Taraf Devlet’in, raporun hazırlanmasında kadın sivil toplum kuruluş-larıyla, ilgili kamu kuruluşlarıyla ve akademisyenlerle yürüttüğü işbirliğini takdir et-mektedir. Komite, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında ilerleme kaydetmek için sivil toplum ve akademisyenler tarafından verilen güçlü desteği kabul ettiği için Taraf Devlet’e takdirlerini sunmaktadır.

Olumlu Yönler

17. Komite, Taraf Devlet’in Anayasa’nın 10. maddesini, Devlet’in kadınların eşit konumlarından yararlanmalarını güvence altına alma yükümlülüğünü açıkça ifade eder ve kadınlarla erkekler arasında de facto eşitliğin (eylemli/fiili eşitliğin) teminini hızlandırmayı amaçlayan geçici özel tedbirler alınması için sağlam bir temel yaratır şe-kilde değiştirmiş olmasından dolayı Taraf Devlet’e takdirlerini sunmaktadır. Komite bunun yanı sıra, Anayasa’nın 90. maddesini değiştirerek, Sözleşme de dahil olmak üzere, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası andlaşmaların iç hukuk karşısın-daki üstünlüğünü güvence altına aldığı için de Taraf Devlet’i takdir etmektedir.

18. Komite, Taraf Devlet’in birleştirilmiş ikinci ve üçüncü dönemsel raporlarının (CEDAW/C/TUR/2-3) 1997 yılında incelenmesinden bu yana hukuk alanında, top-lumsal cinsiyet eşitliğinin artırılmasını ve kadınlara yönelik ayrımcılığın ortadan kal-dırılmasını hedefleyen ve aile içi şiddetle mücadele (1998 tarihli Ailenin Korunmasına Dair Kanun), kadının evlilik içerisindeki yasal konumu (2001 tarihli Medeni Kanun) ve evlilik içi tecavüzün ve işyerinde cinsel tacizin suç olarak nitelenmesi (2004 tarihli Ceza Kanunu) de dahil olmak Sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerine uyan önem-li reformlar gerçekleştirmiş olduğunu takdirle beönem-lirtmektedir.

19. Komite, 20 Aralık 2004 tarihinde kabul edilen 59/165 sayılı ve “Namus Adı-na Kadınlara ve Genç Kızlara Yönelik İşlenen Suçların Ortadan Kaldırılması Doğrul-tusunda Çalışmak” başlıklı Genel Kurul kararının çıkmasını desteklediği için Taraf Devlet’e takdirlerini sunmaktadır.

20. Komite, Taraf Devlet’in kızların okula kaydolma oranlarının yükseltilmesine özel önem atfetmek suretiyle zorunlu temel eğitimi beş yıldan sekiz yıla çıkarmasını takdirle karşılamaktadır.

21. Komite, Taraf Devlet’in Ekim 2002 tarihinde Sözleşme’nin İhtiyari Proto-kol’ünü onaylamış ve Komite’nin Aralık 1999 tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda Sözleşme’nin 20. maddesi 1. fıkrasında yaptığı değişikliği kabul etmiş olmasını takdir-le karşılamaktadır.

Endişe Uyandıran Temel Konular ve Tavsiyeler

22. Komite, Taraf Devlet’in Sözleşme’nin tüm hükümlerinin sistematik ve devam-lı surette uygulanması yönündeki yükümlülüğünü dile getirmektedir. Komite aynı za-manda, işbu sonuç gözlemlerinde ifade edilen endişe uyandırıcı konuların ve tavsiye-lerin, bir sonraki dönemsel raporun sunulmasına dek geçen süre boyunca, Taraf Devlet’in öncelikli ilgisini gerektirdiği görüşündedir. Dolayısıyla, Komite Taraf Devlet’ten, uygulamaya koyma faaliyetlerinde bu alanlara özel önem atfetmesini ve bir sonraki dönemsel raporunda atılan adımları ve ulaşılan sonuçları bildirmesini

ta-126 temel belgeler

lep etmektedir. Ayrıca Taraf Devlet’in, tam uygulama sağlayabilmek için işbu sonuç gözlemlerini tüm ilgili bakanlıklara ve Meclis’e sunmasını da istemektedir.

23. Komite, kadın erkek eşitliği konusundaki mevcut anayasal ve yasal hükümle-ri dikkate almakla birlikte, Taraf Devlet’in mevzuatında kadınlara yönelik ayrımcılı-ğa ilişkin olarak Sözleşme’nin 1. maddesine uygun bir tanım bulunmadığını endişeyle belirtmektedir.

24. Komite, kadınlara yönelik ayrımcılığa ilişkin olarak Sözleşme’nin 1. maddesine paralel bir tanımın Anayasa’ya veya ilgili yasalara dahil edilmesini tavsiye etmektedir.

Komite ayrıca, kamuoyunda ve özellikle de milletvekilleri, hakim-savcılar ve avukatlar arasında Sözleşme ve kadınlara yönelik ayrımcılığın anlamı ve kapsamı ile ilgili olarak bilincin artırılması amacıyla kampanyalar yürütülmesini tavsiye etmektedir.

25. Komite, Medeni Kanun ile Ceza Kanunu’nun bazı hükümlerinin kadınlara ve genç kızlara yönelik ayrımcılık yaratmaya devam ettiğini endişeyle dile getirmektedir.

Komite özellikle de, halen belirli bazı koşullar altında kadının rızası dışında genital muayene ya da bekâret testi yapılabiliyor oluşundan ve Ceza Kanunu’nda “namus ci-nayeti” yerine “töre cici-nayeti” ifadesinin kullanılıyor olmasının kadınlara yönelik işle-nen bu tür suçların gerektiği gibi kovuşturmaya tabi tutulmamasına ve bu suçların fa-illerinin daha hafif cezalara çarptırılmasına sebebiyet verebileceğinden dolayı endişe-lenmektedir.25 Komite ayrıca, 15-18 yaş arasındaki gençlerin rızaları dahilinde gerçek-leştirdikleri cinsel ilişkilerin cezalandırılmasının da, özellikle süregiden ataerkil yakla-şımlar göz önüne alındığında, genç kızları daha ağır biçimde etkileyebileceğinden en-dişe etmektedir.26 Komite bunların yanı sıra, Medeni Kanun’da yapılan değişiklikle eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanmasının esas kabul edilme-si kuralının geçmişe dönük olarak uygulanmadığını kaygıyla dile getirmektedir.

26. Komite, Taraf Devlet’in, yasal mevzuatını Sözleşme’nin 2. maddesiyle uyumlu hale getirmek için, varlığını sürdüren ayrımcı hükümlerin gecikmeksizin değiştirilme-sine öncelik tanımasını talep etmektedir. Komite Taraf Devlet’ten özellikle, genital muayeneden geçirilmek için kadının her türlü koşul altında kendi rızasının önkoşul olarak aranmasını; töre ya da namus adına işlenen her türlü suçun ağır adam öldürme suçu olarak nitelenmesini ve yasa tarafından bu suça ağır cezaların verilmesini ve 15-18 yaş arasındaki gençlerin rızaları dahilinde gerçekleştirdikleri cinsel ilişkileri ceza-landıran hükümlerin gözden geçirilmesini sağlayacak değişiklikleri gerçekleştirmesi için çağrıda bulunmaktadır. Ayrıca Taraf Devlet’in, Medeni Kanun’da yapılan ve edi-nilmiş mallar üzerinde kadının ortak mülkiyet sahibi olmasına yol açan değişikliklerin geriye dönük olarak uygulanamamasının yarattığı etkileri, bu değişikliklerin yürürlü-ğe girmesinden önce evlenmiş olan kadınlar aleyhine ortaya çıkan sonuçların gideril-mesi niyetiyle gözden geçirgideril-mesini de tavsiye etmektedir.

27. Komite, aile içi şiddet de dahil olmak üzere kadınlara yönelik şiddetin devam etmesinden ötürü kaygı duymaktadır. Kadın şiddet mağdurlarının, sahip oldukları 25 Bu konuda ayrıca bakınız Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Şiddet, Sebepleri ve Sonuçları Özel

Raportörü Yakın Ertürk’ün Türkiye Ziyaretine İlişkin Raporu, 56. ve 57. paragraflar – ed.n.

26 Bu konuda ayrıca bakınız Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Şiddet, Sebepleri ve Sonuçları Özel Raportörü Yakın Ertürk’ün Türkiye Ziyaretine İlişkin Raporu, 58. paragraf – ed.n.

birleşmiş milletler kadınlara karşı ayrımcılığın önlenmesi komitesi’nin türkiye üzerine sonuç gözlemleri (2005) 127

haklardan ve yasa kapsamında kendilerine tanınan koruma mekanizmalarından ha-bersiz olduğundan endişe etmektedir. Komite bunların yanı sıra, sığınma evleri de da-hil olmak üzere, kadın şiddet mağdurlarına yönelik destek hizmetlerinin sayıca yeter-siz olması itibariyle kaygılanmaktadır. Ayrıca, yakın bir tarihte yürürlüğe giren Bele-diye Kanunu uyarınca sığınma evi tesis etme sorumluluğunun, bu sorumluluğun uygu-lamasını izleyecek ve finansmanını sağlayacak yeterli mekanizmalar oluşturulmaksı-zın belediyelere yüklendiğini de endişeyle dile getirmektedir.

28. Komite, aile içi şiddet de dahil olmak üzere, kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimini oluşturan ve kadınların sahip olduğu insan haklarına yönelik bir ihlal teşkil eden kadınlara yönelik tüm şiddet biçimlerinin önlenmesi ve bununla mücadele edil-mesi için harcanan çabaların artırılması için Taraf Devlet’e çağrıda bulunmaktadır.

Komite, kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi, mağdurlara koruma ve destek hizmet-lerinin sağlanması ve suçluların cezalandırılıp rehabilite edilmesi için Ailenin Korun-masına Dair Kanun’un ve ilgili politikaların tam olarak uygulanması ve ne kadar et-kili olduğunun dikkatli bir biçimde incelenmesi gereğinin altını çizmektedir. Bu bağ-lamda Komite, 19 No’lu Genel Tavsiye’ye dikkat çekmektedir. Komite ayrıca Taraf Devlet’in, Belediye Kanunu’nun, Taraf Devlet’in tüm ülke üzerinde yeterli sayıda sı-ğınma evi bulunacak, bu evlere yeterli finansman temin edecek ve bu alandaki araştır-ma sonuçları ve sivil toplum kuruluşlarının uygulaaraştır-ma kaynaklı tecrübeleri dikkate alı-nacak şekilde uygulanmasını sağlayarak izlemesini talep etmektedir. Komite, başta kolluk kuvvetleri, hakim-savcılar ve sağlık görevlileri olmak üzere kamu görevlileri-nin, kadınlara yönelik her türlü şiddete karşı tam anlamıyla duyarlılık kazanmaları ve bu tür durumlara yeterli yanıtı verebilmeleri amacıyla sürekli olarak eğitim görmele-rini tavsiye etmektedir. Komite ayrıca, Taraf Devlet’i, medya ve halk eğitim program-ları aracılığıyla, bu tür şiddetin sosyal ve ahlâki açıdan kabul edilemez olduğu ve ka-dınlara yönelik ayrımcılık teşkil ettiği görüşünü yerleştirmek üzere, sürekli bilinçlen-dirme tedbirleri almaya davet etmektedir.

29. Komite, kadın ile erkeğin toplumdaki rolleri ve sorumlulukları söz konusu ol-duğunda, kadınları aşağı bir konuma itmeyi sürdüren ataerkil yaklaşımların ve kök-leşmiş geleneksel ve kültürel kalıpların yaygınlığından dolayı büyük kaygı duymakta-dır. Komite, bu yaklaşımların, “namus cinayetleri” de dahil olmak üzere, kadınlara yönelik şiddetin sürüp gitmesine katkıda bulunduğu ve kadınların haklarından yarar-lanmalarını pek çok alanda olumsuz yönde etkilediği; Sözleşme’nin eğitim, iş, sağlık ve karar alma mekanizmalarına katılım alanlarını da içerecek şekilde tam olarak ha-yata geçirilmesini engellediği yönündeki kaygılarını dile getirmektedir. Komite ayrıca, Medeni Kanun’un ilgili hükümlerine rağmen erken evlilik, zorla evlilik ve çokeşlilik gibi kadınlara yönelik ayrımcılığa yol açan belirli bazı geleneksel ve kültürel uygula-maların süregitmekte oluşunu da endişeyle karşılamaktadır.

30. Komite, Taraf Devlet’in, kadınlarla erkeklerin toplumun her seviyesinde eşit konuma sahip oldukları anlayışını yerleştirmek ve bu eşitlik için destek sağlamak için hem kadınlara hem de erkeklere yönelik bilinçlendirme ve eğitim kampanyaları da da-hil olmak üzere, Sözleşme’nin 2(f) ve 5(a) hükümlerine uygun bir biçimde, kadınların ve erkeklerin rolleri ve sorumlulukları ile ilgili kalıplaşmış yaklaşımların ortadan

kal-128 temel belgeler

dırılması için gösterdiği çabayı artırmasını istemektedir. Komite, Taraf Devlet’ten bu tür tedbirlerin etkisini dikkatli bir biçimde izlemesini talep etmektedir. Komite, kadın-larla erkeklerin özel ve kamusal alanda eşit konum ve sorumluluklara sahip oldukla-rına ilişkin olarak medyanın, kadınlara olumlu bir görüntü yansıtmaya teşvik edilme-sini tavsiye etmektedir. Komite ayrıca Taraf Devlet’ten, Komite’nin evlilikte ve aile ilişkilerinde eşitlik hakkında çıkardığı 21 No’lu Genel Tavsiye’yi göz önünde bulun-durmak suretiyle, evlilikte ve aile ilişkilerinde kadınlara yönelik ayrımcılık yaratan ge-leneksel ve kültürel uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla, öğretmenler ve medya-nın yanı sıra sivil toplum kuruluşları, kadın grupları ve cemaat liderleri ile işbirliği içe-risinde ve gecikmeksizin ek tedbirler getirmesini talep etmektedir.

31. Komite, kadınların siyasal ve kamusal hayatın tüm alanlarında son derece ye-tersiz temsil ediliyor olması ve başta karar alma seviyeleri olmak üzere, hem ulusal, hem yerel düzeyde eşitliğin sağlanması yönündeki gelişmelerin üzücü derecede yavaş olması nedeniyle endişe duymaktadır. Komite ayrıca, dışişleri hizmetindeki yüksek kademelerde de kadınların yetersiz temsil ediliyor olduğunu dile getirmektedir.

32. Komite Taraf Devlet’i, kamusal hayatın tüm alanlarındaki seçilmiş ve atanmış organlarda kadınların temsilini artırmak için sürekli tedbirler almaya teşvik etmekte-dir. Komite, Taraf Devlet’in Meclis’te, belediye organlarında ve dışişleri hizmetindeki yüksek kademelerde yer alan kadınların sayısını artırmak için Sözleşme’nin 4. madde-si 1. fıkrasına ve Komite’nin 25 No’lu Genel Tavmadde-siye’ye uygun bir biçimde geçici özel tedbirler almasını tavsiye etmektedir. Komite ayrıca Taraf Devlet’in, kadınların siya-sal ve kamusiya-sal hayata ve karar alma yetkisine sahip konumlara katılmasının önemi hakkında bilinçlendirme sağlayacak kampanyalar yürütmesini ve bu gibi tedbirlerin

32. Komite Taraf Devlet’i, kamusal hayatın tüm alanlarındaki seçilmiş ve atanmış organlarda kadınların temsilini artırmak için sürekli tedbirler almaya teşvik etmekte-dir. Komite, Taraf Devlet’in Meclis’te, belediye organlarında ve dışişleri hizmetindeki yüksek kademelerde yer alan kadınların sayısını artırmak için Sözleşme’nin 4. madde-si 1. fıkrasına ve Komite’nin 25 No’lu Genel Tavmadde-siye’ye uygun bir biçimde geçici özel tedbirler almasını tavsiye etmektedir. Komite ayrıca Taraf Devlet’in, kadınların siya-sal ve kamusiya-sal hayata ve karar alma yetkisine sahip konumlara katılmasının önemi hakkında bilinçlendirme sağlayacak kampanyalar yürütmesini ve bu gibi tedbirlerin