• Sonuç bulunamadı

 MAĞDUR - Gökçe

 UZMAN - Kaç yaşındasın?

 MAĞDUR - 17.

 UZMAN - Babanın ve annenin adı nedir?

 MAĞDUR - Babamın adı Ahmet, annemin adı Sema.

 UZMAN - Adresini biliyor musun?

 MAĞDUR - Hayır, bilmiyorum.

 UZMAN - Kullandığın telefon var mı? Numarasını biliyor musun?

 MAĞDUR - Var, ama numarasını bilmiyorum.

 UZMAN - Sana haklarını anlatmıştım. Şimdi bir kez daha burada anlatmam gerekiyor.

Biliyorsun, ablan ve öğretmene anlattığın olayla ilgili konuşacağız. Az önce tanıştığın Avukat Dilek sana yardımcı olmak için burada. Senin haklarını koruyacak. Bizi şu an o da izliyor.

 Başına gelenleri anlamamıza yarayacak istediğin her şeyi bize söyleyebilirsin. Yani olanları gören, duyan olduysa onların da olayı bize anlatmasını isteyebilirsin.

 Bu görüşmeyi Savcı da izliyor ve başına gelen olayı anlamaya çalışıyor. Bunun için olayla ilgili başka kişilerle de görüşecek. Bir dosya hazırlayacak. O dosyayı sen de sonra görebilirsin. İstersen Savcının yazdıklarına avukatınla birlikte bakabilirsin, an-lamadığın şeyleri ona sorabilirsin.

 Savcı seni dinledikten sonra sana zarar verdiğini söylediğin kişi hakkında dava aça-bilir. Yani ceza alsın mı diye hâkim görsün isteyeaça-bilir. Ama dava açmazsa sen avuka-tınla birlikte buna karşı gelebilirsin ve dava açılmasını isteyebilirsin.

 UZMAN - Bütün bu söylediklerimi anlayabildin mi? Anlamadığın bir şey varsa bana sorabilirsin.

 MAĞDUR - Anladım.

 UZMAN - Şimdi sana yaşadığın olay ile ilgili sorular soracağım, sorumu anlamazsan anlamadığını bana söyle, ben seni anlamazsam ben de sana söyleyeceğim.

 MAĞDUR - Tamam.

 UZMAN - Anlaştık o zaman. Şimdi yaşadığın olayla ilgili konuşmak istiyorum. Olan-ları bana anlatabilir misin?

 MAĞDUR - Nedim Amcanın ne yaptığını mı anlatayım?

 UZMAN - Evet, oradan başlayabiliriz.

 MAĞDUR - Ben ablamlardaydım, o da oradaydı. Beni öptü ve benim vücuduma do-kundu.

 UZMAN - Nereni öptü, nerelerine dokundu?

 MAĞDUR - Göğsüme dokundu, sıktı, dudağımı öptü, boynumu öptü, her yerime do-kundu.

 UZMAN - O sırada giyinik miydin?

 MAĞDUR - Evet.

 UZMAN - O giyinik miydi?

 MAĞDUR - Hayır.

 UZMAN - Elbiselerinin üzerinden mi dokundu, yoksa vücuduna değdi mi?

 MAĞDUR - Kıyafetimin içine elini soktu.

Üzerime çıkınca uyandım, eliyle ağzımı kapattı. “Sus bağırma” dedi, her tarafıma dokun-du.

 UZMAN - Nerelerine dokundu?

 MAĞDUR - Mememi sıktı, arkama dokundu, okşadı.

 UZMAN - Başka neler oldu?

 MAĞDUR - Kanepede beni ters çevirdi, arkamdan orasını soktu.

 UZMAN - Orasını derken?

 MAĞDUR - İşte şeyini orama soktu, işediği yer var ya.

 UZMAN - İşediği yerini senin nerene soktu?

Bu örnekte olduğu gibi görüşme sırasında sorularınızı mağdurun ifadeleri üzerinden yöneltiniz (“işediği yerini senin nerene soktu”,

“kaka yaptığın yer acıdı mı” gibi). Yönlendirici sorulardan sakınınız.

UZ

SAKININLÜTFEN

 MAĞDUR - Arkama, kaka yaptığım yere soktu.

 UZMAN - O bunu yaparken kaka yaptığın yer acıdı mı?

 MAĞDUR - Evet çok acıdı, tuvalete gittiğimde kanadı.

 UZMAN - Bunu yaparken sana bir şey söyledi mi?

 MAĞDUR - Evet, söyledi.

 UZMAN - Ne söyledi?

MAĞDUR - Bana bağırdı, “Birine söylersen seni döverim” dedi.

 UZMAN - Bütün bunları duyan ya da gören oldu mu?

 MAĞDUR - Evde kimse yoktu, kardeşlerim içeride uyuyordu, biz salondaydık. Onlar bir şey duymadılar. Zaten onlar çok küçükler. Ben de bağıramadım korktum.

 UZMAN - Peki, bu olay bir daha oldu mu?

 MAĞDUR - Sonraki günde oldu.

 UZMAN - Ağzını kapattı. Başka neler oldu?

 MAĞDUR - Öptü, memelerimi sıktı gene, her yerimi elledi.

 UZMAN - Başka ne oldu?

 MAĞDUR - Başka bir şey yapmadı.

 UZMAN - Bir şey söyledi mi sana?

 MAĞDUR - Gene “Birine söylersen seni döverim” dedi.

 UZMAN - Bu olayı duyan ya da gören oldu mu?

 MAĞDUR - Olmadı. Biz odada yalnızdık.

 UZMAN - Siz neredeydiniz?

 MAĞDUR - Misafir odasında.

 UZMAN - Gökçe, bir kere salonda, bir kere misafir odasında olduğunu söyledin.

Başka oldu mu?

 MAĞDUR - Olmadı. Bir daha ablama gitmedim.

 UZMAN - Peki Gökçe, Nedim amcadan başka, sana böyle şeyler yapan birileri oldu mu?

 MAĞDUR - Başka kimse yapmadı.

 UZMAN - Sadece Nedim Amca mı yaptı?

 MAĞDUR - Evet.

 UZMAN - Peki, bu olanları anlattığın kimse oldu mu?

 MAĞDUR - Ablama söyledim, ama arkadan soktuğunu söyleyemedim, zaten çok kızdı bana “Bir daha onun yanına yaklaşırsan seni döverim” dedi. Bir tek burada söyle-dim, bir de öğretmenim biliyor. Ona da hepsini anlatmadım.

 UZMAN - Çok haklısın, konuşulması çok zor olmalı senin için. Ama şimdi burada istediğin her şeyi anlatabilirsin, başka anlatmakta zorlandığın şeyler var mıydı?

 MAĞDUR - Yok. Şimdi ben her şeyi anlattım.

 UZMAN - O zaman anladığım kadarıyla bu olayı ablana, öğretmenine ve şimdi bana anlattın.

 MAĞDUR - Evet.

 UZMAN - Evet, onlara anlatmadığını anladım, ama ablan ya da öğretmenin anlatmış olabilir mi?

 MAĞDUR - Bilmiyorum.

 UZMAN - Artık bu olayla ilgili bir dava süreci başladı. Yani sana bunları yapan kişi ceza alsın diye öğretmenlerin seni buraya gönderdi. Bunun için seni ve anlattığın olayı iyice anlamaya çalışacağız. Ancak bu sırada ailen olanları öğrenecektir.

 MAĞDUR - Her şeyi mi?

 UZMAN - Onu tam bilemiyorum ama Nedim Amca’nın sana nasıl bir şey yaptığını bilecekler.

 MAĞDUR - Peki

 UZMAN - Bunu öğrendiklerinde ne olur diye düşünüyorsun (Uzman çocuğun koru-ma ihtiyacını araştırkoru-maya başlar…)

Uzman önceki sorularına net bir cevap alamayınca korunma ih-tiyacını anlamak için mağdura kendisine karşı kötü davranılıp davranılmayacağını doğrudan olarak sormak durumunda kala-bilir. Böyle bir durumda - söz konusu kişi mağdur olduğunda - suçlanmasını arttırmamak için ‘bu tür olaylar başka insanların da başına gelebiliyor. Böyle bir olay kesinlikle mağdurun (ya da saldırıya uğrayanın) suçu değildir. Kimsenin, hiçbir koşulda bir başkasına isteği dışında dokunmaya hakkı yoktur, olamaz. Kim-se böyle bir davranışı hak etmez. Ancak…’ ifadeleri kullanarak soruya giriş yapmakta yarar vardır. Genelde adli görüşmelerde bu tür yargılarda bulunurken söz konusu olay netleşmediği için

‘insanlar’, ‘kimse’ gibi ifadelerle genellemeler üzerinden konuş-mak daha doğrudur. Ancak buradaki örnekte çocuk Hafif MR ol-duğu için konuyu daha iyi takip edebilmesini sağlamak amacıyla

‘senin suçun değil’ ifadesi kullanılmıştır.

UZ

BULUNSUNAKLINIZDA

 MAĞDUR - Çok üzülürler… annem ağlar…

 UZMAN - Evet sanırım üzülürler. Peki başka ne olur?

 MAĞDUR - Bilmiyorum

 UZMAN - Biliyorsun bu olay senin suçun değil. Kimsenin bir başkasına isteği dışında dokunmaya hakkı yok. Ancak bazen anne babalar bu tür durumlarda istemeden de olsa çocuklarına kötü davranabiliyorlar. Senin anne-baban nasıl davranır?

 MAĞDUR - İyi davranırlar, kötü bir şey yapmazlar.

 UZMAN - Senin güvende olman bizim için önemli. Sana zarar geleceğini düşünüyor-san senin başka bir yerde kalmanı sağlayabiliriz, bunu ister misin?

 MAĞDUR - Hayır, annem babam bana hiçbir zaman zarar vermez. Ben eve gitmek istiyorum başka yer istemiyorum.

 UZMAN - Peki o zaman. Teşekkür ederim gösterdiğin gayret için. Başka söylemek istediğin bir şey var mı bu olayla ilgili?

 MAĞDUR - Nedim Amcayı görürsem diye korkuyorum.

 UZMAN - Bu görüşmeyi sana yardımcı olmak için yapıyoruz, seni korumak için eli-mizden geleni yapacağız.

 MAĞDUR - Tamam.

 UZMAN - Tekrar teşekkür ediyorum. Görüşmeyi burada bitiriyoruz.

 UZMAN - Anne ve baba ile gerekli görüşmeleri yaparak çocuğun korunma ihtiyacı hakkındaki son kararı verir.

5 ADLİ GÖRÜŞME SONRASI