• Sonuç bulunamadı

1.8 KRİPTOPARALAR & BİTCOİN(BTC)

1.8.2 Bretton Woods Sistemi

Çok eski devirlerde para olarak çeşitli nesneler kullandıktan sonra değerli metallerin keşfedilmesiyle birlikte altın gümüş gibi değerli metaller kullanılmaya başlandı. Fakat dünyada ticaretin gelişmesi bir takım sıkıntıları da beraberinde getirdi. En büyük sıkıntılardan biri de kilometrelerce yolu deniz ve karadan kat eden ticaret kervanlarını yağmalayan haydutlar ve korsanlardı. Mal almak üzere üzerinde yüklü miktarda altın veya gümüşle yola çıkan tüccarlar yolları kesilerek soyulmaya başladığında, bir çözüm geliştirme yoluna gittiler. Bu çözüm gittikleri ticaret şehirlerinde güvenilir kişilere altın ve gümüşlerini emanet etmekti. Emanet ettikleri bu altın ve gümüş karşılığında üzerinde miktarını ve emanet alan kişinin bilgilerinin yazdığı bir kâğıt alıyorlardı. Böylece yolda soyulma riskinden kurtuluyorlardı. Ödemelerini de bu kâğıtla yapıyorlardı. Yani ticaret tüccar, satıcı ve altınları tutan kişiler arasında üçlü bir takasla yürüyordu. Altın ve gümüş gibi değerli metalleri emanet alan kişilere bu işlemleri yaptıkları esnada üzerinde oturdukları banktan dolayı zamanla banker denilmiştir. Sonrasında gelişen süreçte bankerler ellerinde bulunan altın rezervinden daha fazla altın sertifikası dağıtmaya başlamışlardır yani kaydi para oluşturmaya başlamışlardır. Bir düzenleme olmaksızın oluşturulan kaydi para sonucunda bazı ekonomik sıkıntılar baş göstermiştir. Ve devletler bankerlerin ekonomi üzerindeki güçlerini keşfederek bu işlere bir düzenleme getirmeye başlamıştır. Bunun sonucunda da ilk merkez bankaları ortaya çıkmıştır. O zamanlarda insanlar ellerindeki değerli metalleri bu bankalara götürür karşılığında da para alırlardı. Verilen para kadar altın ve değerli metal de bankada tutulurdu.

Fakat gelinen nokta ve sağlanan bütün bu kolaylıklar da yeterli olmamıştır. Devletlerin merkez bankalarının para basarak elde ettikleri kaydi paraya senyoraj geliri denilmektedir. Uluslararası ticaretin yürütülebilmesi için merkez bankaları ellerinde belirli miktarlarda diğer ülkelerin para birimlerini de rezerv olarak bulundururlar. Elde tutulan bu yabancı paralar, parayı basan ülkenin parayı elinde bulunduran ülkeye olan altın borcu miktarını ifade etmekteydi. Fakat birinci dünya savaşı ve ikinci dünya savaşı

46

gibi büyük savaşların baş gösterdiği yıllarda devletler finansman için aşırı bir şekilde kaydi para oluşturmuşlardır. Savaşa giren ülkenin kaderinin belli olmaması ve piyasada artan kaydi para miktarından dolayı paranın değeri tartışılır olmuştur. İkinci dünya savaşının sonlarına doğru 1944 Temmuz’unda ABD’nin New Hampshire eyaletinin Bretton Woods kasabasında, 44 ülkenin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda uluslararası para sisteminin kuralları belirlenmiştir. Alınan karara göre bütün katılımcı ülkeler, paralarını dolara endeksleyecek ve ABD doları da (35$ = 1 ons altın) şeklinde altına endekslenecektir. Diğer bir deyişle ABD bastığı her 35 dolar karşılığında 1 ons altını rezervinde bulunduracaktır. Bretton Woods sisteminin yürümesi için International Monetary Fund (IMF) World Trade Organization (WTO) ve World Bank (WB) kurulmuştur. Başlarda sistem sorun çıkarmadan işlemiştir. Fakat 1970’lere gelindiğinde ABD’nin bütçe açığı ödenemeyecek noktaya gelmiştir. Yani ABD elinde bulundurduğu altından kat ve kat fazla dolar basmıştır. 1971 yılında dönemin ABD başkanı Robert Nixon yaptığı bir açıklamayla doların artık bir altın karşılığı olmadığını açıklar. Fakat kurulu düzen çeşitli düzenlemeler ve kurtarma operasyonlarıyla günümüze kadar bu şekilde sürmeye devam eder.

Grafik 10: Ülkelerin Dış Borçları 2019

Kaynak: Ceicdata

Grafik 10’da ülkelerin güncel dış borçlarını görmektesiniz. ABD’nin dış borcu 20 trilyon dolar seviyesindedir. Kendisine en yakın İngiltere, Fransa ve Almanya’nın dış

20,00 8,30 6,20 5,60 4,00 3,70 3,70 2,40 2,40 2,00 2,00 1,90 1,60 1,60 0,61 0,46 0,45 0 5 10 15 20 25 Trilyon Dolar

Ülkelerin Dış Borçları 2019

47

borçları toplamından da fazla dış borcu vardır. Bunu mümkün klan Bretton Woods sistemidir. Özetleyecek olursak mevcut durumda hemen hemen dünyadaki tüm ülkeler uluslararası ticarette ve ihtiyat amacıyla rezerv para olarak merkez bankalarında dolar tuttukları için, teknik olarak ABD bütün dünya ülkelerinin dış borç potansiyeli kadar dış borçlanmaya gidebilmektedir. Başka bir ifadeyle ABD sadece kağıdı yeşile boyayıp dolar basarak karşılıksız olarak gelir elde etmektedir. Bu bozuk düzen ne kadar ayakta tutulmaya çalışılsa da zaman zaman krizlerle ekonomileri çökme noktasına getirmektedir. Tablo 3: 2007 ve 2008 Küresel Kriz Döneminde Büyük Finansal Kuruluşlara Kaynak Sağlayan

Ulusal Varlık Fonları

TARİH ÜLKE FON FİNANSAL KURUM YATIRIM

TUTARI (Milyar USD)

Mayıs 2007 Çin China Investment Corporation

BLACKSTONE GROUP

3.0

Temmuz 2007 Singapur Temasek Holdings BARCLAYS 2.0

Kasım 2007 BAE Abu Dhabi Investment Authority

CITIGROUP 7.5

Aralık 2007 Singapur Goverment Investment Corporation

UBS 11.5

Aralık 2007 Çin State Administration of Foreign Exchange (SAFE)

MORGAN STANLEY 5.0

Aralık 2007 Singapur Temasek Holdings MERRILL LYNCH 4.4

Ocak 2008 Singapur Goverment Investment Corporation

CITIGROUP 6.9

Ocak 2008 Kuveyt Kuwait Investment Authority

CITIGROUP 3.0

Ocak 2008 Güney Kore Korea Investment Corporation

MERRILL LYNCH 2.0

Ocak 2008 Kuveyt Kuwait Investment Authority

MERRILL LYNCH 2.0

TOPLAM 47.3

Kaynak: AKBULAK, Sevinç& AKBULAK, Yavuz, Marmara Üniversitesi, İ.İ.B.F Dergisi, Yıl 2008,

Sayı 2, s 243

Tablo 3’te ise bu bozuk parasal düzenin neden olduğu 2008 krizinde ABD’nin büyük şirketlerine fon sağlayan ulusal varlık fonlarını görmektesiniz. Bu tür müdahalelerle sistem ayakta tutulmaya çalışılmaktadır. Günümüzde dolara endeksli ekonominin tıkandığını düşünen veya bu tür sorunlardan mağdur olan ülkeler kendi aralarında yerel ekonomik gruplaşmalar oluşturmaktadır. Çin ve Rusya ticaretlerini yerel paralar üzerinden yürütme kararı almışlardır. Aynı şekilde Türkiye de Rusya ile ve daha pek çok ülke ile yerel para birimleri üzerinden ticaret antlaşmaları yapmaktadır. Dolar cephesinin dağılmaya başladığı söylenmektedir. Bu durumda ekonomik sebeplerin etkisi olduğu kadar, ABD’nin elindeki dolar basma yetkisini uluslararası arenada çıkarlarının ters düştüğü ülkelere karşı adeta ekonomik bir silah olarak kullanmasının da etkisi yadsınamaz.

48

Benzer Belgeler