• Sonuç bulunamadı

BOLSONARO’NUN GEÇMİŞİ VE İKTİDARI

Belgede TÜRKİYE CUMHURİYETİ (sayfa 137-146)

Dilma Rousseff’in azlinden sonra onun görev süresinin dolmasına kadar yerine Başkan Yardımcısı Michel Temer refakat etmiştir. 2018 yılının Ekim ayında gerçekleşecek başkanlık seçimlerine kadar devam edecek olan bu refakat sürecinde Lula’nın aldığı hapis cezası gerekçesiyle sonra başkanlığa aday olamayacağı kesinleşmiştir. Rousseff’in iki dönem başkanlık süreci dolduğu için PT başkan adayı olarak Fernando Haddad’ı göstermiştir. Ancak 2018 seçimlerini yüzde 55 oy alan Jair Bolsonaro kazanmıştır (Stefani, 2018). Peki Jair Bolsonaro kimdir? Siyasi yönelişleri nelerdir ve popülist stratejiyi kullanan sol parti PT neden seçimleri kaybetmiştir? Bu soruların cevabı Bolsonaro’nun kişiliğini ve iktidara geliş sürecini anlama onun iktidarındaki yönelimi anlamak noktasında kolaylık sağlayacaktır.

Jair Bolsonaro, 28 Ekim 2018’de gerçekleşen başkanlık seçimlerini Partido Social Liberal (Liberal Toplumsal Parti - PSL) adayı olarak %55.1 ile kazanmıştır (Fierro, 2019: 3). Bu oy oranıyla Bolsonaro Haddad’a 10 milyon kişilik bir üstünlük sağlamıştır. Haddad’ın oy oranı yüzde 44.87’de kalmıştır. (Oulalau, 2019: 68). Bolsonaro, orta sınıfı ve neoliberal kar payının çok azını dağıttığı yoksulları kaybeden PT’nin oylarını kazanarak 13 yıllık PT iktidarına son vermek isteyen sağ grupların bir ittifakı olarak iktidara gelmiştir.

Bolsonaro, Latin Amerika’nın en büyük ülkesi olan Brezilya’nın Askeri Diktatörlük döneminden itibaren iktidara gelen en sağcı başkanı olmuştur. Bolsonaro’nun seçilmesikabinesindeki askerlerin sayısıyla birlikte düşünülünce anayasayı askıya alacağı korkularını beraberinde getirmiştir(Daly, 2019: 18).

Tablo 3: Seçim Sonuçları (Hunter ve Power, 2019: 70).

Aday – Parti İlk tur İkinci tur

131

Jair Bolsonaro (PSL) 46.03 55.13

Fernando Haddad (PT) 29.28 44.87

Ciro Gomes (PDT) 12.47 -

Geraldo Alckmin (PSDB) 4.76 -

Joao Amoedo (Novo) 2.50 -

Cabo Daciolo (Patriota) 1.26 -

Henrique Meirelles (MDB) 1.20 -

Marina Silva (Rede) 1.00 -

Diğer adaylar (5) 1.50 -

Toplam 100.00 100.00

Bolsonaro başkan seçilmeden önce 27 yıllık Río de Janeiro milletvekilliği kariyerine sahiptir.Bolsonaro bu süre zarfında yalnızca üç yasa tasarısı vermiştir. Milletvekilliği yıllarında emeklilik ve özelleştirme karşıtı reformlara, petrol ve telekomünikasyondaki tekellerin dağıtılmasına karşı çıkmasıyla tanınır. Bolsonaro, herhangi bir siyasi geleneğe bağlı olmadığını ısrarla vurgulamıştır. 1986’da orduda görevliyken bir dergiye askerlerin ve subayların daha fazla maaşı hak ettiğini söylemiştir. Bu yüzden iki haftalık hapis cezasına çarptırılmıştır. Siyasete 1988’de Hıristiyan Demokrat Parti ile giren Bolsonaro 1993’te İlerleme Partisi’nde, 1993-1995 arası Brezilya İlerleme Reform Partisi’nde, 1995-2003 arası Brezilya İlerleme Partisi’nde görev almıştır. Bolsonaro 2005’te Liberal Cephe Partisi’ne geçmiştir. Bolsonaro 2005-2016 arasında İlerleme Partisi’nde siyaset yapmıştır (Langevin, 2017: 2). Bolsonaro 1999’da Devlet Başkanı Fernando Henrique Cardoso için ölüm cezası isteğiyle de gündeme gelmiştir (Hunter ve Power, 2019: 75).

Bu eğilimleri onun kişiliği noktasındaki en önemli referanslardır. Bolsonaro seçim sürecinde kendisini 2013 yılındaki gösterilerde ortaya çıkan PT karşıtlığının temsilcisi olarak sunmuştur. Seçim sürecinde işçilerden, emekçilerden ve muhafazakârlardan yana bir söylem tutturmuştur. Aile değerlerinin ve Hıristiyanlığın önemini vurgulamıştır. Bolsonaro’ya göreideolojiler önemsizdir. Kendini çürümüş solun karşısında geleneğin, aile değerlerinin ve iyi yurttaşların sesi olarak sunmuştur.

132 Bolsonaro Rousseff’in azli için oy kullanırken 1964 Askeri Darbesi’nin sloganı olan

“Tanrı, aile ve özgürlük için” sloganını kullanmıştır. Bolsonaro destekçileri kendilerini yozlaşmışların karşısında temiz kalanlar gibi hissetmişlerdir. Bolsonaro köleciliği en son kaldıran Latin Amerika ülkesi olan Brezilya’da orta sınıfın ayrıcalık kaygılarına oynamıştır. Bu orta sınıf siyahilerin üniversitelere gitmesinden,uçakla seyahat etmelerinden,Bolsa Familia gibi yardım politikalarından ve feminist taleplerden korkmuştur. Bolsonaro bu sınıflara düzen ve ilerleme vaat etmiştir. Düzeni sağlayacağının referansı olarak 17 yıllık ordu kariyerini göstermektedir. Düzenden kastı ise bu taleplere karşıt olmasıyla bağlantılıdır. “Düzeni bozanlar” olarak tanımlananlar sözü edilen bu topluluklardır.Bolsonaro’nun planları da eski askerler üzerine kuruludur.

Danışmanlarının çoğu eski askerdir: General Augusto Heleno, General Hamilton Mourao ve Gustavo Bebiano (Goldstein, 2018b: 8-9).

Bolsonaro ülkenin geleneksel olarak zengin ve sağ destekçisi olan güney kesiminden destek almıştır. Başkanlığı kazanması için sağın kalesi olan yerlerin dışına çıkması gerekmiştir. Bolsonaro ülkenin en fakir bölgesi olan kuzeydoğudan dahi destek bulmuştur (Talavera, 2018: 13). Bolsonaro ülkedeki PT karşıtı partilerin programını kabul etmiştir.Ancak bunu antidemokratik ve muhafazakâr bir ajandayla birleştirmiştir (Paikin, 2018: 19).

Bolsonaro toplumsal cinsiyet düşüncesine karşı çıkmış ve eğitim alanında “partisiz okul” adı altında bir propanda izlemiştir (Perrotta, 2018: 22). Askeri diktatörlük dönemindeki gelenek ve göreneklere önem veren eğitim anlayışını yeniden oturtacağını savunmuştur. Askeri okul eğitim ağını arttırma vaadinde bulunmuştur.

Buna göre 2023’e kadar 200 askeri okul yapılacaktır. Eğitimin Marksizmin etki alanına girdiği savunur ve bunun önüne geçeceğini söyler. Üniversitelerdeki azınlık kotalarını

133 azaltacağını söyler.Bilim ve teknoloji gibi alanlardaki kamu harcamalarını azaltacağını dile getirir. Bolsonaro bu alanlarda özel sektöre daha fazla imkân tanıyacağını ifade etmiştir. Seçimlerde dikkat çeken vaatlerinden biri de çevre korumaya yönelik yapılan harcamaları azaltacağını söylemesidir. Bu harcamaların içerisinde Amazon bölgesinde yaşayan toplulukları korumak için yapılan harcamalar da vardır (Perrotta, 2018: 22).

Bolsonaro seçim sürecindesosyal medya araçlarındanyararlanmıştır. Bolsonaro seçim sürecinde “fake-news” adı verilen yöntemi kullanmıştır (Porcelli, 2018: 28). Bolsonaro seçim sürecinde sporu etkili bir araç olarak kullanmıştır: Spor müsabakalarına katılmış, sosyal medyadan bunları paylaşmış ve ülkede önemli bir değer olarak futbol taraftarlarının desteğini almaya çalışmıştır (Mejía, 2018).

Bolsonaro iktidarını anlamak için Brezilya’daki kilise kurumunu anlamak gerekmektedir.

Son yıllarda Evanjelik Kilise Katoliklikten kopanları kazanmaktadır. Evanjelik Kiliseleri, Brezilya’nın en yoksul bölgelerinde ortaya çıkmaktadır. Evanjelik Kiliselerine geçenler düşük gelirli kesimlerdir ve toplumdaki ayrımcılıktan mağdurdurlar. Evanjelikler, Katoliklikteki ve kapitalizmdeki bürokrasi ve hiyerarşiyi eleştirirler. Dolayısıyla Evanjelik kiliseler büyük şehirlerde ortaya çıkar aynı zamanda iş kolları içerisindedir.Kadına yönelik şiddet ve uyuşturucu gibi sorunlara çözüm ararlar. Uyuşturucu çetelerinin yarattığı terörize ortamı pasifize etmeye çalışırlar. Zamanla Evanjelik Kilise Brezilya siyasetinde önemli bir noktaya taşınmıştır. Brezilya’daki siyasi partiler ve örgütler Evanjeliklerin desteğini sağlamak için kanallar aramaktadırlar. Lula’nın yoksul ailelere yardım projesi olan Bolsa Familia’da yardımların dağıtımında Evanjelikler görev almıştır. Evanjelik Kiliselerin siyasi evrimi Lula karşıtlığı, Lulacılık ve Lula karşıtlığışeklinde gerçekleşmiştir (Carbonelli, 2018: 1-2).

134 Bolsonaro seçilmeden iki sene önce 12 Mayıs 2016’da Ürdün Nehri’nde vaftiz olmuştur. Bolsonaro’nun vaftiz babası Hristiyan Demokrat Parti Başkanı Everaldo Pereira’dır. Vaftiz töreninden üç hafta sonra Bolsonaro Brezilya gündemine Rousseff’in azlinde oy kullanırken askeri diktatörlük lehine yaptığı konuşmayla girmiştir. Bolsonaro ile birlikte Evanjelik Kilise bir sözcüye kavuşmuştur (Oulalau, 2019: 68). Bolsonaro’nun orta adının Messias (Mesih) olması datakındığı dini tavrıetkilemektedir. Kimilerine göre Bolsonaro’nun 2016’da vaftiz olması onun seçim kampanyasının başlangıcıdır (bkz.:

Kourliandsky, 2019).

Bolsonaro PT döneminde inşa edilen dış politikaya bütünüyle karşıdır. Diğer Latin Amerika ülkeleriyle dayanışma odaklı kurulan Mercosur gibi ağlara karşıdır. Bu ağların Latin Amerika solunun ideolojik aygıtı olduğunu savunan Bolsonarobu ülkeler yerine ABD ve İsrail ile ilişkiler geliştirmeyi savunmuştur. Bolsonaro’ya göre PT Venezuela rejimiyle birlikte komünizmi güçlendirmeye çalışmaktadır. Bolsonaro’nun dış politikadaki ideali desamericanizacion olarak nitelenebilir. Bu, Brezilya’nın 1889’da Cumhuriyete geçişiyle birlikte güç kazanmaya başlayanamericanizacion’a karşı bir süreçtir. Americanizacion ile anlatılan 1889 ve 1902 arasında Brezilya’nın, Latin Amerika’nın İspanyol hâkimiyetinden bağımsızlıklarını kazanan diğer cumhuriyetleriyle yakınlaşmasıdır. Bu süreçte, Avrupa ve ABD ile olan ilişkiler minimuma indirilmiştir.

Bolsonaro’nun önerdiği desamericanizacion topluma, özgürlüğe, ekonomiye ve aileye bakışıyla doğru orantılıdır. Bolsonaro Birleşmiş Milletler’i komünistlerin toplantı yeri olarak niteler (Frenkel, 2018: 2).

Bolsonaro hakkındakiotoriterlik tartışması askeri diktatörlük dönemini Brezilya’nın tarihindeki en güçlü an olarak kodlaması ile başlamaktadır. Bolsonaro, fikirlerin hızlıca yayıldığı sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanmaktadır. Seçim döneminde Bolsonaro

135 yabancı düşmanlığı ve gelenekselciliği birleştiren sahte haberler yaymıştır. Bu yöntemde çevrimiçi sohbet programı olan Whatsappönemli bir yer tutmuştur.

Bolsonaro, Brezilya’nın en fakir bölgesi olan ve askeri diktatörlük döneminde diktatörlüğe karşı direnen kuzeydoğu bölgesinin temsil ettiği değerlere, eşcinsellere ve PT’lilere karşıdır (Bustamante Olguín, 2018: 123).

Bolsonaro seçimden yaklaşık altı hafta önce bıçaklanmıştır. Bu bıçaklanma ona yönelik ilgiyi ve toplumsal kutuplaşmayı daha da arttırmıştır. Bolsonaro bu süreçte, aile değerlerini savunduğu için PT tarafından hedef tahtasına konduğu algısını yaratmıştır (Oulalau, 2019: 7).

Eski bir asker olan Bolsonaro 2011’de askeri diktatörlük döneminde işlenen insan hakları ihlalleri için Rousseff tarafındankurulması planlanan Hakikat Komisyonu’na karşı çıkmıştır. Bolsonaro PT tarafından eğitim sistemine dâhil edilen eşcinsellik konularına (gay kit) karşı çıkmıştır. Bolsonaro 2014’te Rio de Janeiro’da 500 binden fazla oy alarak bir rekor kırmıştır. Aynı yıl oğlu Eduardo da federal milletvekili seçilerek siyasete girmiştir. Bugün Bolsonaro’nun dört oğlundan üçü siyaset yapmaktadır. Bolsonaro 2014’te Rousseff karşıtı kampanyada çalışmıştır. Mart 2015’teki eylemlere katılan Bolsonaro bir ay boyunca eylemi diri tutmaya çalışmıştır. Bu PT karşıtlığı seçim sürecinde ana gündem maddesini oluşturacaktır. Bolsonaro’nun başkan seçildiği parti PSL 2012’de kurulmuştur. Parti’nin sloganı “daha az vergi, daha az harcama, daha az bürokrasi, daha az devlet ve daha fazla özgürlük”tür. Bolsonaro PSL’ye 2018’de katılmıştır. Bolsonaro daha önce PSC’dedir: Yani kendisini vaftiz eden liderin başkanlığını yaptığı Hıristiyan Demokrat Parti. Bu parti Maranhao eyaletinde Brezilya Komünist Partisi’yle seçim ittifakına girinceBolsonaro ve oğulları partiden istifa ederler ve Vatansever Parti’ye (PP) katılırlar. Bolsonaro 2017’de başkan adaylığını ilan ettiğinde

136 bu partiye üyedir. 2018’in başlarında ise Bolsonaro, PP ve PSL’nin seçim ittifakı yapmasına karar verir (Rocha, 2019). Bolsonaro’nun bunun haricinde resmi bir ittifakı yoktur: O, ittifakın kendisidir.

Bolsonaro insan haklarına ve çevreye olan tutumu yer yer sözlü saldırıları nedeniyle dikkat çeker. Araçatuba şehrinde yaptığı seçim propagandasında Bolsonaro insan hakları örgütlerini kınayan bir dil kullanmıştır. Bolsonaro’ya göre bu örgütler Brezilya’ya ihanet etmektedir. İktidara geldiğinde bu örgütlere hükümet yardımını keseceğini ilan etmiştir. Bolsonaro seçim kampanyasında Brezilya için –özellikle Amazonlar bölgesinde- önemli bir konu olan ekolojik problemlere dair herhangi bir vaatte bulunmamıştır. Bolsonaro ülkedeki güvenlik problemini ulusu birleştirmek için bir propaganda aracı olarak görmektedir. Seçimlerden üç hafta önce Facebook sayfasından yaptığı canlı yayında Brezilya’daki sol partilerin tıpkı Venezuela ve Arjantin’deki gibi başarısız olduklarını beyan etmiştir. Bolsonaro’ya göre solcular kötüdür ve dışlanmayı hak etmektedirler. Bolsonaro’ya göre askeri diktatörlük zamanları mükemmeldir.

Brilhante Ustra liderliğindeki askeri diktatörlük dönemindeki işkenceyi her daim savunmuştur. Kadın haklarına yönelik herhangi bir programı olmayan Bolsonaro aynı zamanda kadınlara yönelik beyanlarıyla tepki çekmektedir. Milletvekili bir kadına yönelttiği, “Sana tecavüz etmezdim çünkü hak etmiyorsun” şeklindekisözleri oldukça tepki çekmiştir. Bolsonaro bu söylemi için para cezasına çarptırılmıştır. Bolsonaro medya üzerinde sahte haberler yayma şeklindeki stratejisiyle hegemonya kurmaya çalışır. Basın kuruluşlarına yönelik sistematik saldırılarda bulunur. Bolsonaro’nun ideal devleti Hıristiyanlığın değerlerini yaşatabilen bir devlettir. Bir dergiye verdiği röportajda işçi haklarına dair perspektifini şu şekilde özetlemiştir: “Daha fazla hak ve işsizlik ya da daha az hak ve iş”. Sanata ve entelektüellere karşı değersizleştirme kampanyası

137 yürüten Bolsonaro Kültür Bakanlığı’nı Eğitim Bakanlığı’na bağlayacağını dile getirmiştir.

Askeri diktatörlüğü örnek alan Bolsonaro, sansürü geri getireceğini söylemiştir.

Bolsonaro güvenlik problemine çetelerin silahlı, halkın ise silahsız oluşuna vurgu yaparak dikkat çeker. Güvenlik problemine dair çözüm önerisi daha fazla silahlanmadır (Alcoforado, 2019b: 1-2).

Bolsonaro’nun destekçileri orta sınıflardan, informal sektörde çalışan işçilerden ve Evanjelik Kilise tabanından oluşmaktadır. Bolsonaro, seçim döneminde yolsuzluğa ve enflasyona karşı bir söylem tutturur. Bolsonaro muhafazakâr değerlere önem verdiğini göstermiş, güvenlik kaygısını öne çıkarmıştır. Özellikle orta sınıflar bu şiddetten oldukça korkmaktadır. Bunun yanı sıra, polis ve ordu gibi zor aygıtları neoliberal politikaların uygulanması için onu desteklemektedir. Bolsonaro, bu süreçte medyadan özel bir destek görmemiştir. Ancak büyük medya kuruluşları bu dönemde PT karşıtlığı yapmıştır. Sağ ve muhafazakâr güçler birleşmişken, PT iktidarının yolsuzluk skandalları solun gücünü kırmıştır. Bolsonaro için iki yol vardır: Aile, Tanrı, din ya da Venezuela.

Toplumsal cinsiyet alanında ise kadınlığı erkekliğin karşısında konumlandırır. Verdiği mesaj, yolsuzluğun ekonomide devletin rolü azaltılırsa azaltılacağı yönündedir.

Bolsonaro, yalnızca PT karşıtlığı yapmamıştır. O askeri diktatörlük döneminden sonraki tüm iktidarların sorunlu olduğunu düşünür. Bu anlamda mevcut düzene karşıdır.

Bolsonaro dışlayıcıdır: Halk inşası sürecinde halkın içinde değil, dışına koydukları daha önemlidir. Bolsonaro, toplumun en dinamik kesimi olan gençlerden büyük destek almıştır. Gençlerin yüzde 60’ı Bolsonaro’ya oy vermiştir. Bunun gerekçelerinden biri geleneksel bir seçim kampanyası yürütmeyişi olarak gösterilebilir. Özetle yapılan araştırmalarda PT döneminden kalan yedi önemli sorun vardır: Şiddet, ekonomik büyüme, işsizlik, sağlık sistemi, yolsuzluk, enflasyon/vergiler ve eğitim. Bolsonaro

138 topluma LGBT’leri, siyahları, yerlileri ve feministleri bu sorunların müsebbibi olarak kodlar. Halkın korkularına hitap eden Bolsonaro, orta ve üst sınıfları bu şekilde cezbeder. Bolsonaro tüm kampanyasını korkular üzerine örgütlemiştir: Güvenlik, suçların artışı ve işsizlik korkusu. Bu korkular, halkın sorunların otoriter bir anlayışla çözüleceğine yönelik inancını arttırmıştır (Chagas-Bastos, 2019: 95). Korku, Brezilya gibi tarihinde kolektivitenin az görüldüğü toplumlarda ayrıştırmacı politikalara yol açmaktadır (Oliveira ve Veronese, 2019: 261). Brezilya’nın tarihinde hatırlanacağı üzere oligarşi ve halk arasındaki ayrım çizgileri oldukça kalındır.

Bolsonaro’ya oy verenler üzerine yapılan detaylı bir incelemede varoşlarda yaşayan düşük gelirli halktan büyük miktarda oy aldığı görülmektedir. Bu bölgeler geleneksel olarak PT’nin oy depolarıdır. Ancak, 2018 seçimlerinde bu bölgelerden Bolsonaro’ya büyük miktarda oy akışı gerçekleşmiştir. Müreffeh bölgeler ve kuzeydoğu, Lula ve Rousseff zamanında PT’ye oy vermiştir. Bu bölgelerdaha sonra Bolsonaro’ya oy vermiştir. PT’nin oyları Sao Paulo belediye seçimleri incelendiğinde görülecektir ki yüzde 23’ten, yüzde 10’a (2014 seçimleri); daha sonra da yüzde 6’ya (2018 seçimleri) düşmüştür. Rio de Janeiro’da bu değişim daha dramatiktir: 2014’te Rousseff için oy veren bölge 2018’de Bolsonaro’ya oy vermiştir. PT’nin endüstriyelleşmeyi durdurmasının sonuçları kendileri için ağır olmuştur. Mahalle odaklı sivil toplum örgütlerigüçlerini kaybetmiş, bu örgütlerin yerini silahlı çeteler alır hale gelmiştir.

Katolik Kilisesi’ni terk eden kitleler Evanjelik Kilisesi’ne geçmeye başlamıştır. Evanjelik Kilisesi bireysel girişime önem vermektedir (Richmond, 2018). Evanjelik Kilisesi’nin toplumsal ve ekonomik vizyonu Bolsonaro’nun vizyonu ile örtüşmektedir.

139

Belgede TÜRKİYE CUMHURİYETİ (sayfa 137-146)