• Sonuç bulunamadı

Boş İşlerle Uğraşmak

2. Kötülenen Ahlâki Özellikler

2.10. Boş İşlerle Uğraşmak

Boş işler ifadesinin Kur’ân-ı Kerim’deki karşılığı

“Lağv” kelimesidir. Lağv sözlükte, “hatalı söz söylemek, konuşmak, hükmü geçersiz kılmak, boş ve faydasız konuşmak, saçmalamak, kaybetmek, boşa

çıkmak”223 gibi anlamlara gelmektedir.

Lağv, “çirkin, yalanla karışık söz, boş ve lüzumsuz söz” demektir.224

Kur’ân-ı Kerim’de mü’minlerin özellikleri sayılırken onların faydasız işlerden ve boş sözlerden uzak durduklarından bahsedilmektedir. “Onlar ki, faydasız

işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.”225 Âyette geçen faydasız işler ve boş sözlerle, her türlü haram ve mekruh işler, insanın yapmak zorunda olmadığı mübah

işler ve özellikle de konuşmadaki günahlar kastedilmektedir.226

Furkân Sûresi’nde herhangi bir boş işle karşılaştıklarında buna aldırmayıp boş şeylere dalmadan geçip gitmeleri, mü’minlerin özellikleri arasında yer almaktadır. “Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları

zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip giderler.”227 Bu âyette geçen boş şeylerle karşılaşmak; yalan ve batıl sözlerle karşılaşmak, şirkle karşılaşmak, Allah (cc)’a

223 İbn Manzûr, Lisânu’l-Arab, “Lağv”md., c.3, s.378 224 Öztürk Yaşar Nuri, Kur’ân’ın Temel Kavramları, s.340 225 Mü’minûn 23/3

226 Râzi, Mefâtîhu’l-Ğayb, c.XXIII, s.70 227 Furkân 25/72

saygısızlıkta bulunanlarla karşılaşmaktadır. Aynı zamanda boş ve faydasız şeyler

bütün günahları içine alır.228

Böyle bir durumda müslüman bu tür meclislerden ve ortamlardan yüz çevirerek onlara meyletmez ve onlarla birlikte olmaz. Onlarla birlikte olmayarak bu ilişkilerden razı olmadığını gösterir. Kasas Sûresi’nde de inananların kendilerini Allah (cc)’tan ve O’nu anmaktan alıkoyan boş işlerle karşılaştıklarında uzaklaşıp gittiklerinden bahsedilir. “Boş sözü işittikleri vakit ondan yüz çevirirler ve ‘Bizim

işlerimiz bize, sizin işleriniz de size. Selam olsun size (bizden size zarar gelmez). Biz cahilleri istemeyiz’ derler.229

İnsanı Allah (cc)’a kulluktan uzaklaştırıp günaha çeken hususlardan birisi de “Lehve’l Hadis”tir.

Lehve’l Hadis, “istek ve tutkuları kışkırtan, azdıran, kişiyi oyalayan, Allah

(cc)’a itaatten uzaklaştıran, boş, gereksiz, faydasız şeyler”dir.230 Lehve’l Hadis

ifadesi, Kur’ân-ı Kerim’de sadece Lokman Sûresi’nde geçmektedir. “İnsanlardan

öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik, asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.”231

Allah Resulü (s.a.s) insanlara Kur’ân okuduğunda, Mekkeli müşriklerin bazıları insanlara gelip çeşitli hikâyeler, efsaneler anlatmaktaydılar. Bazıları da birisi müslüman olacağı zaman, güzel bir şarkıcı cariye satın alıp cariyesini o kişinin yanına göndererek şarkı söyletiyorlardı. Böylelikle müslüman olacak kimselere; “Bizim hikâyelerimiz ve şarkılarımız Kur’ân’dan daha güzel ve daha etkilidir”

diyerek onları Kur’ân dinlemekten uzaklaştırmaya çalışıyorlardı.232

Onların bu durumunu Allah Teâla, “bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik, asılsız ve faydasız sözleri satın almak” olarak değerlendirmektedir. “Bilmeyerek Allah yolundan saptırmak” ifadesiyle saptırdığını hissettirmeden, yaptığı işin sonunu sezdirmeden dini ve ahlâkı bozmak

228 Kurtubi, el-Cami’li Ahkâmi’l-Kur’ân, c.XIII, s.54 229 Kasas 28/55

230 Ece Hüseyin, İslâm’ın Temel Kavramları, s.373 231 Lokmân 31/6

kastedilmektedir. İnsanı oyalayan, işinden alıkoyan hikâye, masal, efsane, şarkı gibi

bütün işler Lehve’l Hadis kapsamına girmektedir.233

Müslüman, amacı ve hedefi olan kişidir. Hayatının bir anlamı vardır. Yerine getirmesi gereken sorumlulukları vardır. Bu dünya hayatına sınırlı bir süre için, imtihan olmak maksadıyla gönderildiğini bilir. Asıl hayat, öldükten sonra başlayacak olan ebedî hayattır. Bundan dolayı dünya hayatını, ebedî hayatta ona fayda sağlayacak işlerle geçirir.

Kendisini bu amacından uzaklaştıracak faydasız ve boş işlerle uğraşmaz. Ahlâksız davranışlara karşı herhangi bir eğilim taşımaz. Eğlence ve dinlenme süresini bile kendisini daha yararlı işlere hazırlayıcı etkinliklerle geçirir.

Müslüman, boş ve amaçsız sözlerin konuşulduğu ortamlardan uzak durur. Özellikle buralarda insanı oyalayan, nefsin hoşuna giden, Allah (cc)’a kulluktan yüz çevirmesine yol açan konuşmalar yapılıyorsa, programlar düzenleniyorsa öncelikle bu durumu düzeltmeye çalışır. Çevresindekileri uyarır. Buna rağmen bir şey değişmiyorsa vakarlı bir biçimde o ortamı terk eder. Böylece onların işine ortak olmaktan kurtulmuş olur.

SONUÇ

Müslüman olmanın ilk şartı kişinin Allah (cc)’a inanmasıdır. İnsan, bu inanç üzerine hayatını şekillendirir. İman olmadan, müslüman kişinin yaptığı bütün iş ve davranışların Allah (cc) katında herhangi bir değeri yoktur. Zaten sahih bir inanç olmadan istenilen ibadetlerin ve bu ibadetlere uygun davranışların insan hayatında gerçekleşmesi beklenemez.

Kur’an’ın hedeflediği müslüman tipi bağlamında karşımıza başlıca şu sonuçlar çıkmaktadır:

1. Müslümanın sahip olduğu inanç, sadece kalbinde var olan bir inanç değildir. Bu inanç mutlaka o kişinin davranışlarını da şekillendirir. Kişinin söyledikleriyle yaşantısı birbiriyle uyumlu değilse, bu durum ya o insandaki kişilik bozukluğundan kaynaklanmaktadır ya da inandığını söylediği inanç, sağlam bir temele oturmamaktadır.

2. İbadet, Yüce Allah (cc)’ın razı olduğu davranışlar doğrultusunda müslümanın yaptığı her türlü davranışı içine alır. “İslâmın şartları” olarak ifade edilen namaz kılmak, zekât vermek, oruç tutmak ve hacca gitmek, başlıca ibadetlerdendir. Bunların dışında, kişinin Allah (cc) rızasını kazanmak maksadıyla kendisi, ailesi ve insanlık için yaptığı bütün davranışlar da ibadet olarak değerlendirilir. İlk grupta sayılan ibadetler sayesinde hayatın tamamının ibadetle geçirilmesi sağlanır. Bu amaçla yerine getirildiğinde müslümanın çalışması, ihtiyaçlarını gidermesi, dinlenmesi ve eğlenmesi de ibadet haline dönüşür.

3. İbadetler sadece belirli hareketlerin taklit edilmesinden ve tekrarından ibaret değildir. İbadetler esnasında yapılan hareketlerin tamamı müslümana maddi ve manevi faydalar sağlar. İbadetlerdeki bu hareketler, anlamı bilinmeden tekrar edildiğinde umulan fayda gerçekleşmez. Bu durum ibadetlerin yerine getirilmesinde isteksizlik meydana getirir.

4. İslâm Dini’nde insanların davranışlarını nitelendirmek için kullanılan ahlâkın kaynağı, Allah (cc)’ın kitabı Kur’ân ve Resulü (sas)’nün sünnetleridir. Bu iki kaynaktan beslenerek ortaya çıkan ahlâk, güzel ahlâktır.

Müslüman, Allah (cc) inancının ve O’nun için yapılan ibadetlerin gereği olarak her zaman ahlâklı olmaya çalışır. Bu sağlam inanç ve ibadetler doğrultusunda

ortaya çıkan salih ameller, ister istemez müslümanın hayatında güzel davranışları ortaya çıkarır.

5. Kur’ân’ın insanlar için ortaya koymuş olduğu ahlâki ilkeler iki gruba ayrılır:

a. “Ahlâk-ı Hamide” olarak ifade edilen, övülen ahlâki davranışlar: Kur’ân müslümanlardan bu davranışları yerine getirmelerini, hayatlarında bu davranışlara önem vermelerini istemektedir.

b. “Ahlâk-ı Zemime “ olarak açıklanan, kötülenen ahlâki özellikler: Allah (cc), insanların bu davranışlardan kaçınmalarını istemektedir. Çünkü bunlar, insanın ve toplumun huzurunu bozan davranışlardır.

6. Müslümanın inanç, ibadet ve ahlâk dünyası birbirleriyle iç içedir. Biri olmadığında diğerleri de bundan olumsuz etkilenir. İnanç tek başına varlığını devam ettiremez. İnanca uygun bir ibadet hayatı ortaya çıkmazsa bu inanç ya zaman içinde bozulabilir ya da insan yaşadığı gibi inanmaya başlar. Allah (cc)’ın razı olmadığı bu yaşantı inancını şekillendirir.

İbadetin gerçekleşmesi için inanç zarurîdir. İbadetler inanca bağlı olmadan düzenli olarak yerine getirilemez. İnanç olmadan yapılan ibadetler, Allah (cc) katında herhangi bir kıymet de kazanmaz.

İman esasları, İslâm Dini’nde insanları iyilik etmeye teşvik ederken kötülüklerden de uzaklaştırır. İbadetlerin amacı da inancın bu hedeflerini gerçekleştirebilmek ve müslümanı ahlâken olgunlaştırmaktır. İman, ibadet ve ahlâk üzerine inşa edilen bu hayat sayesinde Kur’ân’ın hedeflediği müslüman tipi ortaya çıkmış olur.

BİBLİYOGRAFYA

Abdulbâki, Muhammed Fuâd, (1968), el-Mu’cemu’l-Mufehres li elfâzi’l-Kur’âni’l-

Kerim, Çağrı Yayınevi, İstanbul 1990

Aydın, Mehmet S., Din Felsefesi, İzmir İlâhiyat Fakültesi Yayınları, İzmir 2001 Berg, C. C, “Oruç”, İA, Eskişehir 1997, (VIIII/408)

Behiy, Muhammed, İnanç ve Amelde Dini Kavramlar, çev. AliTurgut, Yöneliş Yayınevi, İstanbul 1995

Buhârî, Abu Abdillah Muhammed b. İsmail (256/870), el-Câmiu’s-Sahîh, İstanbul 1979

Çağrıcı, Mustafa, Anahatlarıyla İslâm Ahlâkı, Ensar Neşriyat, İstanbul 1985 --- “Adâlet”, DİA, İstanbul 1988 (I/341)

--- “Af”, DİA, İstanbul 1988 (I/394) --- “Ahlâk”, DİA, İstanbul 1989 (II/1) --- “Cimrilik”, DİA, İstanbul 1993 (VIII/4) --- “Cömertlik”, DİA, İstanbul 1993 (VIII/4) --- “İftira”, DİA, İstanbul 2000 (XXI/522) Cilacı, Osman, “Dua”, DİA, İstanbul 1994 (IX/529)

Cüceloğlu, Doğan, Anlamlı ve Coşkulu Bir Yaşam İçin Savaşçı, Sistem Yayıncılık, İstanbul 2000

Dihlevi, Şahveliyyullah, Hüccetullâhi’l-Bâliğa, çev.Mehmet Erdoğan, İz Yayıncılık, İstanbul 1994, I-II

Duman, Zeki, Nûzulünden Günümüze Kur’ân ve Müslümanlar, Fecr Yayınları, Ankara 1996

Ebu Zehra, Muhammed, İslam’da Savaş Kavramı, çev. Cemal Karaağaçlı Fikir Yayınları, İstanbul 1985

Ece, Hüseyin K., İslam’ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları, İstanbul tsz. Elmalılı, Muhammed Hamdi Yazır (1942), Hak Dini Kur’ân Dili, Azim Dağıtım,

İstanbul tsz., I-X

Erdem, Selman, Felsefe, Fil Yayınevi, İstanbul 2005

Ersoy, Mehmet Akif, Safahat, Sadeleştirilmiş baskı, Feza Gazetecilik, İstanbul tsz. Esed, Muhammed, Kur’ân Mesajı Meal-Tefsir, çev. Cahit Koytak, Ahmet Ertürk,

İşaret Yayınları, İstanbul 1997

Fayda, Mustafa, “İffet”, DİA, İstanbul 2000 (XXI/506)

Gazâli, Hüccetü’l-İslam Zeynüddin İmam Gazâli (505-111), İhyâu Ulumi’d-Din, çev. Ahmed Serdaroğlu, Badir Yayınları, İstanbul 1973, I-IV

Gölcük, Şerafeddin, Allah, Kur’ân, İnsan, Esra Yayınları, Konya 1990 Gölcük, Şerafeddin, Toprak, Süleyman, Kelam, Tekin Kitabevi, Konya 1991

Haşimi, Muhammed Ali, Kur’ân ve Sünnette Müslüman Şahsiyeti, çev. Resul Tosun, Risale Yayınları, İstanbul 1995

İbn Kesir, Ebu’l-İmaduddin Ebu’l Fida İsmail b. Ömer (774/1373), Tefsiru’l-

Kur’âni’l-Azim, Daru’l-Hadis, Kahire 1990, I-IV

İbn Mâce, Ebu Abdillah Muhammed b. Yezid el-Kazvînî (275/888), çev. Haydar Hatipoğlu, Sünen-i İbni Mâce, İstanbul 1992

İbn Manzûr, Ebu’l-Fadl Cemalüddin Muhammed b. Mükerrem (711/1311), Lisânu’l-

Arab, Dâru Lisânu’l Arab, Beyrut 1970, I-III

İslamoğlu, Beşir, Kur’ân’da Mü’minlerin Özellikleri, Pınar Yayınları, İstanbul 2003 İslamoğlu, Mustafa, İman Risalesi, Denge Yayınları, İstanbul 1993

İzutsu, Toshihiko, Kur’ân’da Allah ve İnsan, çev. Süleyman Ateş, Kevser Yayınları, Ankara tsz.

--- Kur’ân’da Dini ve Ahlâki Kavramlar, çev. Selahattin Ayaz, Pınar Yayınları, İstanbul 1997

Kandemir, Yaşar, Örneklerle İslam Ahlâkı, Nesil Yayınları, İstanbul, 1986 Kallek, Cengiz, “İsrâf”, DİA, İstanbul 2001, (XXIII/179)

Karaman, Hayreddin, İslam’ın Işığında Günün Meseleleri, İz Yayıncılık, İstanbul 2003, I-III

--- “Zekât”, İA, Eskişehir 1997, (XIII/495)

Kılıç, Recep, Ahlâkın Dini Temelleri, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 1992 --- Âyet ve Hadislerin Işığında İnsan ve Ahlâk, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları,

Ankara 1995

Kurtubî, el-İmam Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed Ensari el-Kurtubi (671/1273),

el-Cami’ li Ahkami’l-Kur’ân, Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, Beyrut 1988, I-XXI

Kutub, Seyyid, Fizılal-il-Kur’ân, çev.Bekir Karlığa, M.Emin Saraç, İ.Hakkı Şengüler, Hikmet Yayınları, İstanbul 1971, I-XVI

Mâlik b. Enes (179/795), Muvatta’, thk. Muhammed Fuad Abdulbaki, Dârü İhyâ-i Kütübü’l-Arabiyye, y.y., 1951

Macdonald, D.B., “Kader”, İA, Eskişehir 1997, (VI/ 41)

Mevdudi, Ebu’l Al’a, Gelin Müslüman Olalım, çev.Filiz Handan Türedi, İstanbul 1993

--- Tefhimu’l Kur’ân, İnsan Yayınları, İstanbul 1991, I-VII

Müslim, Ebu’l-Huseyn b. Haccâc en-Nisâburî (261/874), el-Câmiu’s-Sahîh, İstanbul 1955, I-V

Nurbaki, Haluk, Kur’ân-ı Kerim’den Âyetler ve İlmi Gerçekler, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 1993

Özel, Ahmet, “cihad”, DİA, İstanbul 1993, (VII/527)

Öztürk, Yaşar Nuri, Kur’ân’ın Temel Kavramları, Yeni Boyut Yayınevi, İstanbul 1993

Râğıb, el-İsfehani, Ebu’l-Kasım Husayn b.Muhammed (502/1108), el-Müfredât fi

Garibi’l-Kur’ân, Dâru’l-Kalem, Beyrut 2002

Râzi, Fahruddin Muhammed b. Ömer (606/1209), Mefâtihu’l-Ğayb (et-Tefsiru’l-

Kebir), Dâru’l-Kütübü’l İlmiye, Beyrut 1990, I-XXXII

Sabık, Seyyid, Kur’ân ve Sünnete Göre Müslüman Nasıl Olmalı, İhtar Yayıncılık, İstanbul 1999

Sâbuni, Muhammed Ali, Safvetu’t-Tefasir, Dersaadet Matbaası, İstanbul tsz, I-III Sert, H. Emin, Kur’ân’da İnsan Tipleri ve Davranışları, Bilge Yayınevi, İstanbul

2005

Şeker, Mehmet, İslam’da Sosyal Dayanışma Müesseseleri, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 1991

Tirmizî, Ebû Îsâ Muhammed b. Îsâ (279/892), çev. Osman Zeki Mollamehmetoğlu, es-Sünen-i Tirmizî, Yunus Emre Yayınevi, İstanbul tsz.

Ünal, Ali, Kur’ân’da Temel Kavramlar, Beyan Yayınları, İstanbul 1986

Yeken, Fethi, Müslüman Olmam Neyi Gerektirir, çev. Nusreddin Bolelli, İslamoğlu Yayıncılık, İstanbul tsz.

Zindani, Abdülmecid, İman, çev. Mehmet Ali Seraceddin, Risale Yayınları, İstanbul 1987

Zuhayli, Vehbe, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, Risale Yayınları, İstanbul 1992, I-X

Benzer Belgeler