• Sonuç bulunamadı

2.1. KURAMSAL BİLGİLER

2.1.1. Birlikte Çalma

2.1.1.3. Birlikte Çalmada Dikkat Edilmesi Gereken Öğeler

Birlikte çalma etkinliklerinin, bireyin temel müzikal davranışlarına ve işitsel öğelere getireceği fayda kaçınılmazdır. Ancak eğitimciler tarafından dizayn edilmiş bir grup performansı, hem grup aktivitesini hem de bireysel müzikal gelişimin kontrol edilebilmesini mümkün kılacaktır. Bu sebeple birlikte çalmada dikkat edilmesi gereken müzikal öğeler aşağıda verilmiştir.

2.1.1.3.1. Ritim

Birlikte çalma etkinliklerinde devamlı meydana gelen problemlerin başında ortak ritmik karakteri muhafaza edememe sorunu gelmektedir. Birlikte çalma etkinliklerinde özellikle deşifre aşamasında temponun duyulabilir bir şekilde vurulması ritmik muhafazayı kolaylaştıracaktır. Boey’e (2004:29) göre eğitimci tarafından ritmik özelliklerin (senkop, üçleme vb.) ayrıca çalıştırılması ve grup dışı provalarda her çalıcının partisyon çalışmalarını metronom ile yapması da birlikte çalma etkinlik- lerindeki ritmik aksaklıkların önüne geçmek açısından önemli bir çözüm olarak gösterilmektedir.

2.1.1.3.2. Eşleştirme

Birlikte çalma etkinliklerinde bulunan öğrencilerin; kişisel ve müzikal becerilerine göre şef ya da eğitimci tarafından eşleştirilmesi birlikte çalma etkinliklerine önemli bir katkı sağlamaktadır. Bu görüşü destekler nitelikte Boey de (2004) bir müzik eğitimcisinin, örneğin; ritmik duygusu zayıf olan bir öğrenci ile ritmik duygusu güçlü olan bir öğrenciyi eşleştirerek birlikte çalmada doğal bir referans oluşturabileceğini belirterek, provalar dışında bireysel çalışmalarda da ilgili eşleştirmelerin efektif sonuçlar doğurabileceğine vurgu yapmıştır (s. 82). Bu tip eşleştirmelerin çalıcılık seviyesi gözetilerek yapılması da yine önemli faydalar sağlayacaktır.

2.1.1.3.3. Grup olabilme

Birlikte çalma etkinliklerinde en önemli unsurlardan biri de üyeler arasındaki grup olabilme yetisi olarak gösterilebilir. Müzikal süreçlerde grup olabilme özellikleri geliştirilebilir. Yapıcı eleştiriler, grup içi arkadaşlıklar, topluluk ya da birey için birlikte risk alabilme bu süreçlerde önemli bir rol oynar. Di natale (1995), bu tip grupların aynı zamanda oldukça hassas olduğunu belirterek çalgı topluluklarında hizipleşme gibi

olguların oluşmasına mümkün mertebe izin verilmemesi gerektiğini savunmuştur (s. 27). Duo performanslarda bile grup olabilmenin birinci şartının birlikte zaman geçirme, ajilite gerektiren pasajların beraber çalınması ve tartışılması gerekir Boey (2004:29). Müzikal ve ritmik dinamiklerin de grup olabilmek için beraber çalınması ve çalışılması gereklidir. Örneğin tempo rubato çalmak, duo performanslarda oldukça zordur.

2.1.1.3.4. Artikülâsyonlar

Birlikte çalma etkinliği iki veya daha fazla kişiden oluşan bir etkinlik olduğu için, müzik metnine yönelik performans sırası müzikal yorumlar da farklılık gösterebilmektedir. Artikülâsyon, müzikal metinde karakteristik bir ifade sağlayan aksan çeşitlerinin tümü olarak ifade edilebilir. Birlikte çalma etkinliklerinde yorumsal farklılıklarda artikülâsyon problemlerinin giderilebilmesi yoğun bir şekilde beraber çalma ve çalışmaya bağlıdır. Örneğin, staccato notalarının vurgu ve aynı zamanlama içerisinde beraber çalışılması gerekebilir.

2.1.1.3.5. Müzikal Dinamikler

Çoğu müzik öğrencisinin müzik eğitimi boyunca öğrendiği müzikal dinamikler, en basit tabiri ile besteci tarafından yorumsal belirlenen müzikal şiddetin yeniden performe edilmesi olarak tanımlanabilir.

Müzikal dinamikler solo çalma etkinliklerinde oldukça önemli bir yere sahiptir; ancak birlikte çalma etkinliklerinde artikülâsyonda olduğu gibi hem bestecinin yorumunun hem de kişisel yorumun birleştirilerek dinleyiciye aktarılması gerekliliği söz konusudur. Bundan dolayı müzikal dinamiklerin beraber performe edilerek çalışılmasının yanı sıra seslendirilecek eserin de beraber analiz edilmesi gerekmektedir (Boey,2004:45).

2.1.1.3.6. Stil

Müzik icrasında dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus, müzikal stil veya müzikal dönem özellikleridir. Her müzikal dönem, çalgısal teknik ve müzikal ifade yönleri ile karakteristik özelliklere sahiptir. Bu açıdan müzikal dinamiklerde olduğu gibi müzikal stil özellikleri de birlikte çalma etkinliklerinde önemli bir ayrıntıya sahiptir. Bu

sebepten; öğrencilerin duo ya da birlikte çalma etkinliklerinde karakteristik özellikleri birlikte yorumlamaları müzikal stilin dinleyiciye doğru bir biçimde aktarılmasında oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Boey (2004:52) de benzer şekilde eğitimci tarafından dönem özelliklerinin grup etkinliklerine katılan bireylere aktarılmasının son derece faydalı olacağını belirtmiştir.

2.1.1.3.7. Denge (Balans)

Birlikte çalmada, müzikal tekstin katmanlarını tümleşik bir performans ile sergilemek önemli bir yer tutmaktadır (Boey, 2004:53). Birlikte çalma performansında, her bir çalıcının, besteciye ait olan müzikal tekste, nasıl bir role ve anlama sahip olduğunu iyi bir şekilde anlaması ve yansıtması gerekir. Örneğin; ana ezgiyi çalan kişinin, kendini diğer eşlik eden çalıcılara net ve temiz bir şekilde duyurması ve eşlik eden diğer çalıcıların da mümkün mertebe ana ezgiyi domine etmemesi gerekmektedir (Boey, 2004:54).

2.1.1.3.8. Sözsüz İletişim (Sinyal)

Birlikte çalma etkinliğini gerçekleştiren bireyler arasındaki iletişim ve bu iletişim şekilleri veya sinyallerini bilmek oldukça önemli katkılar sağlamaktadır. Örneğin birlikte bir eserin girişi ya da bir pasajın girişinde veya bitişinde bu tip sözsüz iletişim oldukça önemlidir. Birlikte çalmayı gerçekleştiren bireylerin giriş ve çıkış, armonik değişimler ve senkoplar gibi müzikal öğeleri birlikte ele alması doğru bir performans gerçekleştirmede oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Bu tip çalışmalarda genellikle ana ezgiyi çalan kişinin sinyal veren konumda olduğu görülmektedir.

Şeflerin de sözsüz iletişimde görsel sinyalleri önemli bir konumdadır. Şefin bilinen sinyalleri olarak; nefes alma ve tempoya uygun özgün kol hareketleri söylenebilir. Göz kontağı, dikkat çekme ve anlık uyum ise telepatik düzey olarak belirtilmektedir (Di natale, 1995:27). Boey (2004:66) tarafından en çok kullanılan sinyal ve sözsüz iletişim şekilleri şu şekilde belirtilmiştir;

 Bir vuruş öncesi derin nefes alma.

 İki vuruş öncesi vuruş ile paralel kafa kaldırma ve indirme.

 El, bilek ya da parmak ile giriş komutu veya bir vuruş öncesi belirgin bir hareket.

Sözsüz iletişimde unutulmaması gereken en önemli nokta göz kontağının devamlılığıdır.

2.1.1.3.9. Deşifre Becerisi

Deşifre; bir çalgı ya da ses eşliğinde daha önce karşılaşılmamış bir eser, etüt veya okuma parçasının anlık olarak icra edilmesi ya da vokal yol ile seslendirilmesi olarak tanımlanabilir. Fenmen (1991:31) deşifreyi; notanın ele alınarak yavaş yavaş okunması veya eseri gerçek hızına yakın, temiz çalmanın gerekli olmadığı ve sadece müzikal karakteristiği ve özelliği anlamaya yönelik olarak iki çeşidinin olduğunu belirtmiştir. Deşifre becerisinin çalgı pedagoglarınca oldukça önem verilen bir olgu olduğu bilinmektedir. Deutsch (1959) deşifrenin çalıcıya olan yararını “Kişinin müzikal derinliğini geliştiren ve daha kompleks eserleri sevmesini sağlayan bir olgu” olarak belirtmiştir (akt. Boey, 2004:78). Birlikte çalma etkinliklerinde deşifre becerisi hem diğer müzikal öğelerin hızlıca yorumlanabilmesi için hem de müzikal bütünün anlaşılıp, nitelikli icraya geçilebilmesi için kilit bir rol taşımaktadır (Boey, 2004:78).