• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

2.4. TURFAN SEFERLERİ

2.4.2. Birinci Turfan Seferi (1902-1903)

Dönem: Ekim 1902-Mayıs 1903

Rota: Gulca-Urumçi-Turfan (Gaochang, Bezeklik, Sangim, Toyuk Kasım 1902-Mart1903)-Toksun-Karaşar-Kuça-Kumutra-Kızıl-Aksu-Tumşuk-Maralbaşı Kaşgar139.

11 Ağustos 1902’de Albert Grünwedel, Georg Huth ve Theodor Bartus aylarca süren ön hazırlıktan sonra nihayet Wirballen’e 140 giden trenin yatak

vagonunda idiler. Kuzey Ekspresi ile yaklaşık 10 saatlik yolculuktan sonra St. Petersburg’a vardılar. Orada onları Rus arkadaşları Wilhelm Radloff bekliyordu, Ünlü Türkolog Radloff seyahatlerinin devamı için yer rezervasyonu ve evrakları

139 Turfan Studies, Berlin-Brandenburg Academy of Sciences and Humanities, Berlin 2007, s. 5. 140 Wirballen bugün Letonya sınırları içindeki Virbalis şehridir.

hazırlamıştı. Ekip için en önemli şey valizlerinin gümrük araması yapılmadan Rusya’dan geçebilmekti. Bu konu daha önce Berlin Dış İlişkiler Bürosu ve Alman Konsolosluğu aracılığı ile görüşülmüştü. Oradaki bilimler akademisi Rus Bakanlığı’na karşı Berlin’den gelen verileri onaylamıştı. Neticede Albert Grünwedel transit geçişi St. Petersburg’a alıp Rusya seferine başlayabildi. Hazırlanan bir tür koruma mektubu ile Alman heyetine orada kaldıkları süre boyunca her türlü güvence verilmişti. Bu onlara sınır yakınlarındaki giriş ve çıkışlarda çok yardımcı olacaktı. Bu mektup özellikle Georg Huth için çok önemliydi, çünkü bir İsrailli olarak Rusya topraklarında ve Moskova’da başka türlü kalamazdı. Radloff da Xinjiang’daki Rus konsolos ile iletişime geçmiş, Alman bilim adamlarının varışlarını bilgilendirerek yardım talep etmişti. St. Petersburg’ta Almanlar Rus arkadaşlarını da gördüler ve hepsi seyahatin sonucu hakkında heyecan içindeydiler. Bunların arasında öncelikle Orta Asya’daki Türklerin teslimiyeti hakkında bilgi sahibi olan Wilhelm Radloff, daha sonra İran bilimci Carl Hermann Salemann ve İndolog, aynı zamanda daha sonraki akademik bilimler belgeleri ile yakından ilgilenen Sergej Oldenburg141 vardı. Tabii ki Grünwedel

orada Turfan çalışmasını sürdüren Dimitri Klementz 142 ve son sefer hakkında birçok materyale sahip Grum-Grzimailo kardeşlerle de buluştu143.

19. yüzyılın ortasından itibaren Rus Coğrafya Kurumu ve İmparatorluk Rus Arkeoloji Derneği’nin Doğu Şubesi (VO IRAO) Orta Asya’nın genel keşfi için Xinjiang’a özel bir heyet gönderilmesi kararı aldı. Böylece Xinjiang’a Rus arkeolojik keşifleri S.F.Oldenburg tarafından 1891 Kasım’ında VO IRAO oturumunda başlatılmıştır. Bilimsel toplulukların ve yerel otoritelerin, özellikle Rus konsoloslarının ve diğer yetkililerin yardımıyla, Rus arkeologlar bu araştırmaya büyük katkıda bulundular. Rus arkeologların Xinjiang’da çalışmaları 1898’de Dmitriy

141 Sergey Fyodoroviç Oldenburg: Rus Doğu bilimci, Rus Hindoloji okulunun kurucularından birisi

olup, Rusya Bilimler Akademisi üyesidir. Soylu aileden gelmiştir. Büyükbabası general, babası albaydır.

142 Dimitri Klementz, Arkeolog, (27 Aralık 1848-8 Ocak 1914).

Alexandrovich Klementz’in keşif gezisi ve Kaşgar’daki Rus Konsolos Nikolai Fyodorovich Petrovsky’nin faaliyetleriyle başlamıştı. Yerel sanat eserleriyle büyük bi koleksiyona sahip olan Alexander İvanoviç Kokhanovski ve Nikolai Nikolaevich Krotkov ile Kuça'da arkeolojik araştırmalar yapan Мikhail Мikhailovich Berezovsky de bu çalışmalar kapsamında en çok adı geçenlerdendir144.

Böylece Alman heyeti tüm hazırlıklarını tamamlamış oldular. Artık önlerinde hiçbir engel kalmamıştı. Rus-Çin bankasında da bir hesap açılmıştı. Böylece Berlin’den yatırılan para Çin’de de çekilebilirdi ki bu durum onların işlerini çok kolaylaştırmıştır. St. Peterburg’ta sadece birkaç gün kaldıkları bilinmektedir. Rybinsk145 tren seyahatinden sonra Samara’ya146 gidiş birkaç gün sürdü. Ardından Omsk 147 tren seyahati ve “Michail Plotnikow” gemisi ile gittikten sonra 28 Ağustos’ta Semipalatinsk’e148 varmışlardı. Semipalatinsk’te dört gün kaldılar ve bu süre içinde

valizlerini düzenlediler. Bu süre aralığında iki vagon ve at kiraladılar. Bunun yanı sıra Grünwedel oradaki müzeyi ziyaret edip Kırgız koleksiyonunu dolaştı ve seyahat bir konaklamadan bir konaklamaya, her konaklamada ise atlar değiştirilerek devam etti. Böylece heyettekiler de geceleri uyumak için fırsat buluyordu. Bugünkü Ayagoz149

olan Sergiopol’e 5 Eylül’de vardıklarında Grünwedel hocası Ernst Kuhn’a “Keşke

Jaga Bagas’ın o eşsiz eserlerini alabilseydim” diye yazar. Herhalde o bu ifadeyle

“Balbals” denilen kahraman savaşçıların anıt taşlarını kasetmiş olmalı idi. Sayısız Kırgız mezarını ve taş anıtları da görmeden duramadılar. Ancak yolculuğa devam

144 Mikhail D. BUKHARİN, “Albert von Le Coq and the Russian Explorers of Eastern Turkestan, Le

Coq’s Letters to Sergei Fyodorovich Oldenburg”, Berlin İndological Studies, S. 23, 2016, 15-16.

145 Rıbinsk, Rusya’nın Yaroslavl Oblastı’nda bulunan bir şehirdir. Şehir Volga ve Şeksna Nehirlerinin

birleştiği noktada yer almaktadır. Şehir aynı zamanda Rıbinsk rayonunun merkezidir.

146 Samara Rusya’nın Volga Federal Bölgesi’nde bulunan Samara Oblastı’nın başkentidir. Tatarların

yoğunlukla yaşadığı bir şehirdir. Volga ve Samara Nehirlerinin birleştiği Rusya'nın Avrupa bölümünün güneydoğu kesiminde yer almaktadır.

147 Omsk Rusya'da Sibirya'nın güneybatısında bulunur ve Sibirya'da Novosibirsk'ten sonra en büyük

ikinci şehirdir.

148 Semey Doğu Kazakistan Eyaleti'nin kuzeydoğusunda, Sibirya sınırı yakınında, Almatı'nın 840 km

kuzeyi civarında ve Rusya'daki Omsk oblastının 700 km güneydoğusunda İrtiş Nehri boyunca yer alan Kazakistan'a bağlı bir şehirdir.

149 Eski adı Sergiopol olan Ayagoz veya Ayakoz, Doğu Kazakistan’ın Ayagoz bölgesinin idari merkezi

etmeleri gerekiyordu. Kopal üzerinden doğuya devam edip 12 Eylül’de Jarkent’e150 ve

birkaç gün sonra 18 Eylül’de de Korgas’taki151 Rus-Çin sınırına ulaştılar. Korgas, o dönemde henüz küçük bir şehirdi. Bölgenin en önemli ticaret merkezi bir gün yolculuğu uzaklıktaki Gulca idi152. Eski Gulca 1759’da Cungarların Mançular

tarafından yenilmesinin ardından 1762 tarihinde Ning-yüan adı ile İli Nehri’nin yukarı vadisinde kurulmuş bir şehirdir. İki yıl sonra Mançular bölgeye genel vali atayınca bu şehrin güneyine Hui-yuan adlı bir başka şehir kurulup “Büyük Gulca” adıyla eyalet başkenti oldu153. Gulca yıllardır Rus ticareti için önemli bir konum ve konsolosluk

durumundaydı. 1871 yıllardan 1881 yıllara kadar uzun uluslararası anlaşmalar merkezi konumundaydı. Bu antlaşmalarda büyük ihtimalle ilk İngiliz temsilci George Macartney154 de görev almış olmalıydı. Grünwedel onunla 1905 yılında tanıştı ve özellikle Albert von Le Coq ona çok şey borçluydu. Dönemin Gulca konsolosu S.A. Fedorow Alman heyetini 19 Eylül’de geçici bir süreliğine aldı. Rus-Müslüman-Tatar iş adamı Khazanow Fedorow konaklamalarını sağladı, onlara önemli bilgiler verdi, para bozdurmada ve erzak konularında yardımcı oldu. Ayrıca onlara Budist mağara resimlerini gösterdi. Gulca’da Grünwedel ve arkadaşları ilk ziyaretlerini bir Çin devlet memuru eşliğinde tamamladılar. Bunu yapmak seyahat edenler için zorunlu idi. Yeni

150 Eskiden Panfilov ve Dzharkent olarak bilinen Zharkent veya Jarkent, Kazakistan'ın Panfilov

Bölgesi'nin idari merkezi olan Almatı bölgesinde bir kasabadır.

151 Korgas, Xinjiang’da bulunan bir şehirdir. Şehir Kazakistan sınırında yer almaktadır. 152 Caren DREYER, a.g.e.,s. 21.

153 Kulca yeni yerleşimlerle, özellikle 1765’te Kalmuklar’dan kaçarak Kaşgarya’dan gelen 12.500 kadar

göçmenin bölgeye yerleşmesiyle gelişti. Yeni yerleşen müslüman Türkler “Tarançiler” (ziraatçılar) olarak adlandırıldı. Yine XVIII. yüzyılda bölgeye Çince konuşan ve muhtemelen Çinliler’le Uygurların karışmasından oluşan müslüman Dunganlar geldi. 1851 yılında Kulca’da İli havzasına yaklaşan Ruslar’la Çinliler arasında bir ticaret antlaşması yapıldı ve Rus tüccarlarına bölgenin yukarı taraflarında faaliyette bulunma imkânı sağlandı; dokuz yıl sonra da Rusya ve İngiltere’ye Kulca’da konsolosluk kurma izni verildi. Ahmet TAŞAĞIL, “Kulca” Maddesi, TDV, İslam Ansiklopedisi, C. XXII, 2002, s. 354-355.

154Babası Sir Halliday Macartney İskoç, annesi ise Çinliydi. Babası Sir Halliday Londra’daki Çin

Elçiliği’nde sekreterlik yapmıştı. Halliday Macartney, Edinburgh Üniversitesi’nde tıp eğitimi aldığı için Kırım Savaşı’nda doktor olarak görev yapmıştır. Daha sonra ise orduya girmiştir. 1860’lı yılların başında Çin’e görevli olarak gönderilmiş ve İngiltere adına Taiping İsyanı’nın (1851-1864) bastırılmasında çalışmıştır. İşte bu sırada Çinli bir hanımefendi ile tanışıp evlenmiştir. Bu evlilikten Nanjing’de George doğmuştur. Fransa ve İngiltere’ye geçmeden önce on yıl kadar eğitimini Çin’de sürdürdü. Bundan dolayı çok iyi Çince konuşan George Macartney diğer önde gelen Çinlilerle de çok rahat iyi ilişkiler kurabilmiştir. İngiltere, Rusya ile arasındaki siyasi istikrarsızlığı görmek için Sir Francis Younghusband’ı bölgeye göndermeye karar vermiştir. Görüşmelerde yardımcı olması için Çince tercüman olarak da George Macartney görevlendirilmişti. Macartney, resmi olarak bölgeye gönderilmiş olsa bile konsolos olarak bölgeye atanması 1904 yılında olmuştur. 24 yaşında geldiği Kaşgar’da tam 28 yıl görev yapmıştır. Murat ÖZKAN, “Kaşgar’da Bir İngiliz Ailesi: Maccartney” Asia

bir bölgeye geldiklerinde ziyaret kartlarını teslim etmek ve yeni bir ziyaret girişi yapmak zorunda idiler. Ertesi gün de ziyaret edildi ve böylece memuriyet bölgelerinde rahatça dolaşabiliyorlardı. Şehirde ayrıca Rus taşımacılarının bir ofisi bulunuyordu. Bu ofis onların eşyalarını güven altına alıyordu. Kiralık elemanları ile eşyaları aldırttılar. Kendilerine binek ve yük taşıma atı satın aldılar. Atlarını satın aldıktan sonra 3 Ekim günü küçük kervanları ile Gulca’dan ayrıldılar155.

Bundan sonraki yolu Albert Grünwedel eşi Marie’ye 15628 Ekim 1902’de yazdığı mektupta anlatıyor:

“3 Ekim’de Gulca’dan çıktık, 4 Ekim’de tekrar Shui-din’e vardık, tam yıllık

pazarın ortasında kendimizi bulduk, akşam da cami bahçesine karşı bir yerde çadırlarımızı kurduk. Orada bir Çinli memur ziyaretimize geldi, bu Çinli asker, bizi dağlık alana girişimize kadar götürdü ve karşıya geçince bizi orada bıraktı. 5 Ekim’de Usurgan’da geceledik. Boro-Choro Dağları’nı geçmemiz 6 ve 7 Ekim boyunca sürdü. Ancak 9 Ekim’de zirveye ulaşabildik. Aşırı soğuk ve rüzgârlıydı. Sayram Gölü binlerce metre yüksekte kalıyor ve onun koyu mavi suyu ile karla kaplı dağları muhteşem bir görüntü sergiliyordu. Ne yazık ki ahır görünümlü binada hava aşırı soğuktu ve fırtına vardı, bölgenin garip bir kervansarayında tavuk ve koyun eti bulabilmiştik. 10 Ekim’de U-tai’den geçip Ta-kuon-Se’ye ulaştık. Burada atlarımız çok yorulduğu için bir gece kaldık. 12 Ekim’de In-cho-ho’ya, 13 Ekim’de Xihuo’ya ulaştık. Her taraf tamamen Çin görünümlü idi. Tarançi’ler, Tatar’lar ve Sartlar toplumun sadece küçük bir kısmını oluşturuyordu. 14 Ekim’de Kumbulak kaynağına vardık. Burada konakladık ve ardından bir çölü geçmek zorunda kaldık. Gerçekten hayvan ve insan için tam bir eziyet ve bu yolu iki günden geçebildik.15 Ekim’de çölde küçük bir kalede aşırı soğukta sabahladık. 16 Ekim’de bir ormanlıktan geçip Toto’ya ulaştık, 17’sinde Kur-tu’yu

155 Caren DREYER, a.g.e., ibid.

156 Grünwedel 18 Ağustos 1890'da bankacı ev sahibinin kızı Maria Herrmann ile evlendi. Berlin’de Ağustos 1891'de ilk kızı Maria Franziska doğdu. Maria Grünwedel 5 Aralık 1928'de öldü. Bkz. Caren DREYER , a.g.m., s. 2.

geçtik. Yer yer çimenlik, bazen bozkır, ağaçlık, sülün, keklik, yaban kazları olan bu yeri geçtik. 18 Ekim’de Si-Gu-So’ya ulaştık, burada Moğolları gördük. 19 Ekim’de aşırı yağmur yüzünden gece konaklamak zorunda kaldık. 20 Ekim’de büyük şehir Shihezi’ye 石河子157 vardık. Şehre girerken dar pazar alanında bir tiyatro gösterisi vardı, harika, renkli bir görünümdü. Oradaki pazarda özellikle meyveler, şeftali ve harika üzümler vardı. Buradan itibaren bölge çok ilginç olmaya başladı. Her taraf eski kentlerin yıkıntıları ve tapınaklarla doluydu. 21’inde Yan-Tse-Hsi, 22’sinde Sen- Te-Cho-Dse’ye ulaştık. Orada Çinli kıyafeti giymiş olan Belçikalı misyonerlere rastladık, bizi Almanca selamladılar ve bizlere çok önemli tavsiyelerde bulundular. 23 Ekim’de büyük kent Manas’a, ardından To-Hu-Lo’ya 24’ünde, 25’inde Cho-Tu-By ve Yu-Fo-Go’ya varıp geceledik, 26’sında Sha-Da-Yo-Pe, ve nihayet 27’sinde Urumçi’ye ulaştık.158

Berlin’den gelen bilim adamları 27 Ekim 1902’de şehre vardıklarında büyük ihtimalle Tatar Schasgarow tarafından ağırlandı. Gulca’daki konsolosun sekreteri N.N. Krotkow onlardan üç gün önce şehre varıp Almanların konaklamaları ile ilgilenmişti. Ekim sonu Urumçi aşırı soğuktu, öyle ki sıcak bir yere taşınmanın mutluluğunu yaşadılar. Aynı gün Grünwedel eşi Marie’ye şunları yazdı:

“Nihayet başka bir eve taşınıyoruz. Konsolos bize konsolosluğun karşısında Tatar Mir Kasim’a ait olan sıcacık bir ev tahsis etti. Dün orda karşılandık, meyve, pasta, çay, şeker ile onurlandırıldık. Dün ilk kez bir Çin yemeği yedik ve o çubukları kullanmak bizim için çok zor idi. Üç büyük kâse çorbamız vardı, tadı çok ilginç idi, daha sonra üç büyük kâse lahanalı koyun eti, İspanyol karabiberi ve üç büyük kâse makarna getirdiler. Çok fazla yemiştik. Yemek harikaydı. Her şeyin toplamı 40 kuruş idi bizim paramıza göre, koyun etinin 200 gramı 20 kuruştu. Bir Çin şehrinde yaşamayı şu an tasvir edemiyorum, bunları çok daha ilerde belki açıklamak zorunda

157 Shihezi, Çin'in kuzey batısında Xinjiang Bölgesine doğrudan bağlı ilçe düzeyinde bir şehirdir. 158 Metindeki Çince yer isimlerinin Almanca Transkripsiyonundan neresi olduğu anlaşılamamaktadır.

olabilirim. Nerden başlayacağımı bile bilemiyorum. Köylerdeki kervansaraylarda konakladık, dört köşeli bir oda, yamuk delikli pencereler, her yerde tavuklar, koyun etleri ve yumurtalar vardı, bunları kendimiz bizzat pişirmek durumda kalıyorduk, akşamları soğuk bahçede oturur, ateş etrafında toplanırdık. Tam bir Çingene hayatı gibiydi”. Rus ev sahipleri tarafından birkaç gün ağırlanmanın mutluluğu tüm seyahat

edenler için çok güzeldi. Grünwedel birkaç yıl sonra tekrar kısa süreli gelişine kızmamıştı. 26 Temmuz 1906 tarihinde şunları yazacaktı:

“Çin kurumlarını ve Rus konsolosu ziyaret etmek ve tükenen erzaklarımızı temin etmek için geldim. Burada şu an sadece konsolosun sekreteri var, çok kibar bir genç adam, Bobrovkinov, Moğol gramerin yaratıcısı. Bizleri çok iyi doyuruyor ve bir haftalığına tekrar Avrupalı gibiyiz”.159

Onların bu seferdeki asıl amacı Turfan olduğu için, seferin adı “Turfan Seferi” olmuştur. Sonraki seferlerde başka yerlere gitmiş olsa da adı “Turfan Seferi” olarak kalmıştır. Bu ekip, Aralık 1902 yılından Nisan 1903 yılına kadar, Turfan’daki Singim, Bezeklik gibi yerlerde kazı yapmıştır. Onlar bu seferde Soğdca, Çince, Uygurca, Moğolca, Tibetçe yazılmış birçok el yazmaları, Budizm ve Maniheizm ile ilgili birçok duvar resmi ve başka tarihi eserler bulmuşlardır. Toplamda 44 sandık tarihi eser ele geçirilmiştir. Bu 44 sandığı önce deve ile St. Petersburg’a, sonra da gemi ile Berlin’e göndermiştir. Temmuz 1903 yılında ülkelerine döndüler. Kasım ayında ise sandıklar geldi160.İlk gezide elde edilen eser sayısı azdır ancak bu gezi daha sonraki yıllarda

yapılacak gezilere hazırlık mahiyetinde olmuştur161.

159 Caren DREYER, a.g.e., s. 31-33. 160 Jin Rong DUN, a.g.m., s. 37.

161 Ferruh AĞCA, “Maniheist ve Budist Türkçe Metinlerle İlgili Çalışmalar Üzerine Bir