• Sonuç bulunamadı

Birinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

4.1. Sonuçlar

4.1.1. Birinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

BÖLÜM IV

SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Bu bölümde araştırma bulgularından elde edilen sonuçlar ve bu sonuçlar ışığında uygulanan programın geliştirilmesi ile benzer konu alanlarında yapılacak çalışmalara rehberlik edebilecek öneriler yer almaktadır.

bildirmişlerdir. Bu nedenle, okutmanlara hangi etkinlikler içinde ne kadar yer almaları gerektiği konusunda rehberlik etme gereği ortaya çıkmıştır.

• Etkinliklerde öğrencilerin nasıl gruplanacağı konusunda ifade edilen görüşler öğrencilerin yer alacakları gruba çoğunlukla kendilerinin karar verdiği ve okutmanların bu konuda dikkate değer ölçüde kararsız oldukları görülmektedir. Bu durumda fiziki koşulların da etkili olabileceği ancak öğrencilerin sürekli aynı çalışma gruplarında bulunmalarının da sakıncaları dikkate alınarak okutmanların etkinliklerde öğrencilerini nasıl gruplayabilecekleri hakkında daha fazla bilgilendirmeye ihtiyaç duydukları sonucuna ulaşılmıştır.

• Öğrencilerinin sözlü sunumlar dışında da bireysel çalışmalarını sunmaları konusunda okutmanların öğrencilerini bu konuda nasıl teşvik edeceği konusunda rehberliğe ihtiyaç duydukları görülmüştür.

• Öğrencilerin konuşma sırasında yaptıkları hataların ne zaman ve ne şekilde düzeltilmesi başka bir deyişle öğrencilere bu konuda nasıl dönüt verecekleri konusunda rehberliğe ihtiyaç duydukları sonucuna ulaşılmıştır.

• Öğrencilerin konuşma becerilerinin gelişiminin takibi açısından okutmanların gözlemlerini daha sistemli biçimde gerçekleştirebilmeleri için nasıl çalışmalar yapabilecekleri konusunda

• Ancak, verilen dönütler doğrultusunda öğrencilerin öz değerlendirmelerini ve akran değerlendirmesi yapmalarının sağlanmasında okutmanların kararsız olduklarını ve olumsuz görüş bildirdiklerini göz önünde bulundurarak bu konu hakkında rehberlik ve uygulama örneklerine ihtiyaç duydukları sonucuna varılmıştır.

• Değerlendirme açısından programda yer alan çıktıların gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi konusunda da okutmanların rehberliğe ihtiyaç duydukları görülmüştür.

Yöneticiler ile Yapılan Görüşmelerden Elde Edilen Sonuçlar:

• Yöneticiler, konuşma becerisinin öğretiminde yaşanan temel sıkıntılardan ilkini derslerde ve ders dışında anadil / Türkçe kullanımı olduğu düşünmektedirler.

Okutmanların ihtiyaç analizi anketine verdikleri cevaplar da bu görüşü desteklemektedir.

• Yöneticiler, öğrencilerin arkadaşları önünde konuşmaktan ve konuşurken hata yapmaktan çekindiklerini de ifade etmişlerdir. Okutmanlar ile yapılan görüşmeler ve ihtiyaç analizi anketinde “kendilerine verilen görevler dışında öğrencilere sunum yaptırılması” maddesine verilen yanıtlar da bu düşünceyle aynı doğrultudadır. Bu bağlamda öğrencilerin bu korkuyu yenmelerine yardımcı olabilecek çeşitli ve yöntem ve teknikler konusunda okutmanlara rehberlik edilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır.

• Yöneticiler, doğal ortam sağlama güçlüğünün konuşma becerisinin öğretiminde önemli bir sorun olduğunu ifade etmişlerdir. Okutmanlarla yapılan görüşmeler sonucunda bunun ortak bir görüş olduğu sonucuna varılmıştır. Bu sorunun tamamen ortadan kaldırılabilmesi mümkün olmadığında en aza indirilebilmesi için öğrenme ortamının var olan koşullar içerisinde düzenlemesi konusunda bir düzenlemeye ve bilgilendirmeye ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.

• Konuşma becerisinin öğretiminde okutmanların sahip olması gereken nitelikler bakımından temel olarak iki noktada birleşmişlerdir. Bunlardan ilki okutmanların telaffuz becerisi açısından donanımlı olmalarıdır. Okutmanlarla yapılan görüşmeler doğrultusunda da alınan benzer cevaplar bu düşünceyi desteklemektedir. İhtiyaç belirleme anketinde öğrencileri ile kitapta yer alan telaffuz alıştırmalarına zaman ayırdıklarını ifade eden okutmanların yanıtları da bu görüşü desteklemektedir.

• Yöneticiler, konuşma becerisinin öğretiminde sınıf yönetiminin de önemini vurgulamışlardır. Öğretmen ve öğrenci arasında iyi ilişkilerin kurulmasının öğrencilerin korkmadan ve çekinmeden konuşma etkinlikleri içinde yer almasını sağlayacağı düşüncesindedirler.

• “Konuşma Becerisinin Öğretimi Hizmet İçi Eğitim Programı”nın hazırlanıp uygulanmasının kuruma ve mesleki gelişime sağlayacağı pek çok yarar olduğunu belirlen yöneticiler, böyle bir programın 2012-2013 akademik yılında uygulanmaya

başlanan İngilizce Öğretim Programı’nın işlerliğine katkı sağlayacağı ve konuşma becerisini ön plana çıkaracağını ifade etmişlerdir.

• Yöneticiler programın düzenlemesi konusunda hem teorik hem de uygulamaya yönelik konuların yer alması gerekliliğinde birleşmişlerdir. Konuşma becerisinin öğretiminde karşılaşılan zorlukların bu şekilde aşılabileceği ve okutmanların sahip olması gereken donanımların arttırılabileceği düşünceleri bu konuda temel oluşturmuştur.

• Okutmanlar, konuşma becerisinin öğretiminde hedefler açısından karşılaşılan zorluklar konusunda hedeflerin tam olarak bilinmemesini işaret etmişlerdir. Bu durum, bazı yöneticilerin görüşleri ile aynı doğrultuda olmakla birlikte ihtiyaç analizi anketinden elde edilen sonuçlar ile çelişmektedir.

• Okutmanlar, İngilizce Öğretim Programı’nın içeriğini yoğun bulduklarını ve bu durumun konuşma becerisi etkinliklerine zaman ayırmada sıkıntılar yarattığını ifade etmişlerdir.

• Konuşma becerisinin öğretimi için verilen materyallerin yeterli olmadığı görülmüştür. Bu materyallerin uygulanmasında zaman ayırma sorunu yaşandığı ortak görüş olmuştur. İhtiyaç analizi anketine verilen cevaplar da dikkate alındığında materyal ve etkinlik seçimi hazırlama konusunda rehberliğe ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkmaktadır.

• Konuşma becerisinin değerlendirilmesinde belirli ölçütlerin var olduğu fakat bunun standart düzeyde uygulanmadığı sonucuna varılmıştır. Yöneticiler ile yapılan görüşmelerden elde edilen sonuçlar ve ihtiyaç analizi anketinde yer alan ölçme-değerlendirme uygulamalarına yönelik maddelerde alınan yanıtlar, konuşma becerisinin öğretiminde ölçme-değerlendirme uygulamaları konusunda rehberlik ihtiyacı bulunduğunu göstermiştir.

• Telaffuz becerisinin konuşma becerisinin öğretiminde okutmanın sahip olması gerekli bir nitelik olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yöneticilerle yapılan görüşmelerden elde edilen sonuçlar da bu görüşle paraleldir.

• Konuşma becerisinin öğretiminde farklı yöntem ve teknikler kullanılmasının okutmanlar açısından önemli bir mesleki donanım olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İhtiyaç analizi anketinde bu yönde olumlu görüş elde edilen cevaplar bu görüşü desteklemektedir.

• Hedefler konusunda bilgilendirmenin okutmanlara öğrencilerine dönüt verme konusunda da yardımcı olacağı sonucuna varılmıştır.

• Konuşma becerisinin öğretimine yönelik bir hizmet içi eğitim programının hazırlanıp uygulanması gereği ortaya çıkmıştır.

• Program hedeflerinin uygulanan İngilizce Öğretim Programı’nın hedefleri ile paralel ve bu konuda bilgilendirici olması gereği doğmuştur.

• Program içeriğinde işbirlikli çalışmalara yer verilmesi böylece meslektaşların kendi uygulama deneyimlerini paylaşabilme fırsatı bulmak istedikleri görülmüştür.

• Program içeriğinde konuşma becerisinin öğretiminde kullanılabilecek güncel yöntem ve tekniklere yer verilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır.

• Program içeriğinde Ortak Başvuru Metni konusunda rehberliğe yer verilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Bu görüş ihtiyaç analizi anketinde Ortak Başvuru Metni’nin bilinip uygulamada yararlanılması yönünde olumlu görüş bildiren okutmanların yanıtları ile çelişmektedir.

• Programda kullanılan materyallerin okutmanların kendi uygulamalarına örnek oluşturabilecek şekilde pratik ve çeşitli hazırlanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

• Program değerlendirme sürecinde gözlemler yapılarak edinilen bilgilerin uygulamaya ne ölçüde transfer edildiğinin saptanması gerektiği görülmüştür. Bu uygulama ihtiyaç analizi anketinde meslektaşlarının derslerinde gözlem yapmadıklarını ifade eden okutmanlar için örnek bir uygulama olacağı düşünülmüştür.