• Sonuç bulunamadı

KÜLTÜREL FAKTÖRLER

7- Tüketici davranışı kişilerden kişilere göre esnekliği temsil eder: Bireylerin içinde bulundukları durum olsun, şahsi özellikleri olsun birbirinden farklılık teşkil

1.3.3. Bireylerin Harcama Eğilimler

Tüketici, elde ettiği gelirle sınırla olmak kaydıyla, sonsuz sayıdaki mal ve hizmetten kendisine en fazla fayda sağlayacak mal ve hizmet bileşenlerini seçmekte özgürdür. Tüketici gelir kısıtı altında, en çok gereksinim duyduğu mala öncelik verip, en az ihtiyaç duyduğu malı da az önemseyip en son satın alarak maksimum fayda sağlama çabası içerisindedir. Gelir düzeyi ihtiyaçların önceliğini belirlemede etkili bir unsurken, harcama grupları arasındaki dağılımı da etkilemede önemli bir faktördür(Tarı ve Pehlivanoğlu,2007:193).

Tüketiciler satın alma eğilimi gösterirken çok sayıda etkenin tesiri altında kalmaktadırlar. Bu faktörlerin başlıcaları; gelir, faiz oranı, fiyatlar, beklentiler, deneyimler, enflasyon, bireylerin eğitim durumları, meslekleri ve yaşları, tasarruflar, harcamalar, borçlanmalar, geçmiş tüketim alışkanlıkları, teknoloji ve sosyo-kültürel faktörler olarak sayılabilir.

Tüketim harcamalarını en fazla etkileyen faktör iktisadi faktörlerdir. Bir ülkedeki gelirin ve gelir dağılımının tüketim üzerindeki etkisi kaçınılmazdır. Tüketim harcamalarında ve davranışlarında gelir önemli bir unsurdur. Gelir, bir bireyin veya topluluğun çalışmaları karşılığı belirli bir dönem için elde ettiği satın alma gücünün parasal olarak ifadesidir. Gelir dağılımı ise, milli gelirin bireyler arasında bölüşülmesini ifade eden bir kavramdır. Bireylerin milli gelirden aldıkları paylar ve oluşturuldukları gelir grupları tüketimleri hakkında bilgi vermektedir. Tüketicilerin sahip oldukları gelir dilimleri tüketim miktarlarını ve bileşimlerini etkilemektedir. Bu yüzden tüketim harcamalarını belirlemek için gelir önemli bir unsurdur.

Gelir ve tüketimle ilgili ilk çalışmaları 18. Yüzyılın sonlarına doğru Ernest Engel’in yaptığı çalışmalardır. Engel, gelir ve tüketim arasında sıkı bir ilişki olduğunu

açıklamaya çalışmış, tüketicinin gelirinin sürekli değişmesi halinde herhangi bir maldan satın almak istediği miktarların seyrini ortaya koymuştur. Engel düşük gelirli grupların harcamaları içinde zorunlu harcamaların payının yüksek, yüksek gelirli grupların ise daha düşük olduğu sonucuna ulaşmıştır. Gelir ile harcama grupları arasındaki ilişkiyi açıklayan bu sistem Engel Kanunu olarak anılmakta ve literatürde sonuçlar şöyle ifade edilmektedir (Tarı ve Pehlivanoğlu,2007:197):

 Tüketicinin geliri arttıkça değişmez giderleri olarak gıda harcamalarına ayrılan bütçedeki payda düşüş görülmektedir.

 Tüketicinin geliri arttıkça yine sabit gider olarak değerlendireceğimiz giyim, konut gibi harcamalarına ayrılacak payın değişmediği söylenebilmektedir.

 Tüketicinin geliri arttıkça değişken giderleri olarak nitelendireceğimiz eğlence, eğitim, kültür gibi sosyal amaçlı yapılan harcamalara ayrılan payda artış görüleceği ifade edilmektedir.

Tüketimi önemli derecede etkileyen bir diğer faktör enflasyondur. Fiyatlar genel seviyesinin sürekli olarak yükselmesi olarak tanımlanan enflasyon, sabit gelirlilerin satın alma gücünü azaltması, küçük bir grubun refahını arttırması ve yüksek gelirlilerin aleyhine işlemesiyle gelir dağılımı üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir. Gelir dağılımında meydana gelen dengesizlik, sosyal ve siyasal sorunların artmasına, tasarruf hacminin daralmasına, tüketimin ise artmasına neden olmaktadır (Arman,2013:50).

Tüketim harcamalarını etkileyen bir diğer faktör ise demografik unsurlardır. Demografik faktörlerden kasıt, tüketicinin yaşı, medeni durumu, kentte ya da kırsalda yaşaması, eğitim durumu, mesleği gibi unsurlardır. Ülkemizde 1980’den sonra yaşanan hızlı kentleşme süreciyle bir çok şey değişmiştir. Eğitim seviyesi yükselmeye başlamış böylece daha bilinçli bir tüketici kesimi ortaya çıkmıştır. Gerek kırsal kesimden kentsel geçişin hızlanması, gerekse de eğitim seviyesinin her geçen gün iyileşmesiyle bilinçli tüketimin gelişmesi tüketim harcamalarına yön vermiştir. Dolayısıyla tüketim davranışlarında değişiklikler yaşanmaya başlanmıştır.

Ülkemizde tüketim harcamalarına etki eden diğer bir faktörde tüketicilerin davranışsal özellikleridir. Ülkemizde yaşanan ekonomik dalgalanmalar, istikrar ortamının sağlanması ya da sağlanamaması gibi durumlarda tüketici beklentileri ve harcamaları da değişmektedir. Ülkemizde bir kriz alarmı hissedildiğinde tüketim harcamalarının azaldığı ya da kısıtlı yapıldığı dikkat çekmektedir. Bu sebeple ülkemizde

yaşanan ekonomik dalgalanmalara göre hane halklarının tüketim harcamaları da değişim gösterecektir.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı 2014 ve 2015 yılları “ Hane Halkı Tüketim Harcamaları Anketi” sonuçlarına göre hane halklarının tüketim amaçlı yaptıkları harcamalar içinde bütçelerinden en fazla payı ilk sırada konut ve ev kirası harcamaları yerini almıştır.

Kaynak: TUİK, (http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=24)

Şekil 4: Harcama Türlerine Göre Hane halkı Tüketim Harcamalarının Dağılımı

Hane halkları bütçelerinden en fazla payı konut ve kira harcamasına ayırmıştır. Hane halkı bütçe araştırmasının 2015 yılı sonuçlarına göre; Türkiye genelinde hane halklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı %26 ile konut ve kira harcamaları alırken, ikinci sırada %20,2 ile gıda ve alkolsüz içecekler yer almıştır. Alkollü içecek, sigara ve tütün (%4,2), haberleşme (%3,7) ile çeşitli mal ve hizmet (%4,3) harcamalarının payı ise 2014 yılına göre 2015 yılında da değişmediği

Konut ve Kira Gıda ve Alkols üz İçecek ler Ulaştı rma Ev Eşyası Otel, Lokan ta, Pasta ne Giyim ve Ayakk abı Çeşitli Mal ve Hizme tler Alkoll ü İçecek , Sigara ve Tütün Haber leşme Kültür , Eğlen ce Eğitim Hizme tleri Sağlık 2014 24,8 19,7 17,8 6,8 6 5,1 4,3 4,2 3,7 3 2,4 2,1 2015 26 20,2 17 6,1 6,4 5,2 4,3 4,2 3,7 2,9 2,2 2 0 5 10 15 20 25 30 H ar cam a Pay ı (% )

saptanmıştır. Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan gruplar ise %2 ile sağlık ve %2,2 ile eğitim hizmetleri olmuştur.

Türkiye’de 2015 yılı hane halkı başına aylık ortalama tüketim harcaması bir önceki yıla göre %6,8 artarak3 bin 43 TL olduğu gözlemlenmiştir. Hane halkı başına aylık ortalama tüketim harcaması 2014 yılında 2 bin 848 TL iken 2015 yılında 3 bin 43 TL olarak tahmin edilmiştir.