• Sonuç bulunamadı

Antropometrik ölçümler ve kişilerin genel özellikleri toplumun genel yapısı ve fiziksel özellikleri konusunda araştırmacılara fikir veren kriterlerdir.

Tablo 6’da kadınların medeni durum, eğitim durumu ve mesleklerine göre dağılımları verilmiş, % 80.0’ inin evli, % 50.1’ inin ev hanımı olduğu, % 62.5’ in eğitimi durumunun da lise ve alt eğitim gruplarından olduğu görülmektedir.

Tablo 6: Bireylerin Medeni Durum, Eğitim Durumu ve Mesleklerine Göre Dağılımı Demografik Özelikler n % Medeni Durum Bekâr 14 17.5 Evli 64 80.0 Dul, Boşanmış 2 2.5 Eğitim Durumu

Okur yazar değil 1 1.3

Okur yazar 17 21.2

Ortaokul mezunu 11 13.8

Lise mezunu 21 26.3

Üniversite/ Yüksek lisans 30 37.5

Meslek Durumu

Memur, İşçi 29 36.3

Emekli 9 11.3

Serbest meslek 2 2.5

Erge (2000) ‘nin yaptığı çalışmada BKİ 27.0−29.9 kg/m2 olan bireylerin % 50’si evli iken, BKİ ≥35 kg/m2 olan bireylerin % 100’ü evli bulunmuştur. BKİ arttıkça evli olma oranı da artış göstermektedir. Benzer bir sonuç veren başka bir çalışmada ise (Toksöz vd., 1998), evli kadınların % 85.3’ ünün obez olduğu saptanmıştır. Sağlam (1989)’ ın dörtyüz yetişkin kadın üzerinde yaptığı çalışmada, kadınların % 79.6’ sının ev hanımı olduğu ve % 50.7’ sinin şişman olduğu bulunmuştur. Evlilikle beraber yaşam şeklinde meydana gelen farklılıklar sonucu obezite gelişme oranı da artmaktadır. Bizim çalışmamızda da benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır.

Toksöz vd (1998)’ nin yaptıkları bir çalışmada, araştırma kapsamındaki kadınların % 54.9’ unun hiç eğitim görmedikleri ve bu grupta obezite görülme oranının % 61.6 olduğu saptanmış, eğitim düzeyinin yükselmesine bağlı olarak obezite görülme sıklığının azaldığı saptanmıştır (p < 0.01).

Tablo 7’ de bireylerin boy uzunluğu, vücut ağırlığı, BKİ, bel çevresi, kalça çevresi, bel/kalça oranı, üst kol çevresi, baldır çevresine ilişkin özellikleri gösterilmiştir.

Tablo 7: Bireylerin Antropometrik Ölçümleri ve Genel Özelliklerine Göre Dağılımı (n:80)

Özelikler x SS S x Alt-Üst Değer

Yaş (yıl) 40.8 6.9 0.8 30–59

Boy uzunluğu (cm) 159.6 6.2 0.7 146–178

Vücut ağırlığı ( kg ) 84.8 13.9 1.6 61.8–131.5

Bel çevresi ( cm ) 97.8 14.2 1.6 70–154

Kalça çevresi ( cm ) 118.8 14.4 1.6 98–205

Bel/Kalça Oranı( cm ) 0.8 0.09 0.01 0.6–1.0

Üst kol çevresi ( cm ) 33.4 5.0 0.6 25–62

Baldır çevresi (cm ) 39.4 5.5 0.6 30–68

Obezite, çağımızın estetik anlayışı ile bağdaşmadığından genç insanlar için üzücü olduğu kadar, orta yaşlılar için de istenilmeyen, çeşitli organların fonksiyonel bozukluğu sonucu yaşam süresinin kısalmasını, fiziksel ve düşünsel hareketsizliğe yol açan tehlikeli bir durumdur (Toksöz vd., 1998).

Çalışmaya katılan kadınların yaş ortalaması 40.79 ± 0.8 yıl, boy uzunluğu 159.6 ± 0.7 cm, vücut ağırlığı da 84.8 ± 1.6 kg, bel çevresi 97.8 ± 1.6 cm, kalça çevresi 118.8 ± 1.6 cm, bel/kalça oranı 0.8 ± 0.01 dır. Beden kütle indeksinin ortalaması 33.4 ± 0.6 kg/m² dir. Beden kütle indeksi aralıksal olarak incelediğinde 40 kg/m² ve üzerinde kişi sayısı 11 (% 13.8) dir. Üst kol çevresi ortalaması 33.4 ± 0.6 cm, baldır çevresi de 39.4 ± 0.6 cm dir.

Öztütüncü (1999)’ nün endokrin polikliniğine başvuran 20-40 yaş arası obez olan ve olmayan 52 kadın üzerinde yaptığı bir araştırmada boy uzunluğu 159.6 ± 0.1 cm, vücut ağırlığı 90.0 ± 22.5 kg dır. Beden kütle indeksinin ortalaması 33.4 ± 0.6 kg/m², bel çevresi 102.0 ± 17.8 cm kalça çevresi 124.0 ± 17.8 cm bulunmuştur. Kılıç (2005)’ ın üç kuşak kadın (kız, anne, anneanne) üzerinde yaptığı çalışmada, kadınların beden kütle indeksleri sırasıyla 20.4 ± 2.5 kg/m², 26.3 ± 4.4 kg/m²ve 27.9 ± 4.5 kg/m² bulunmuştur. Solukçu (2002) ‘ nun koroner kalp hastalıkları ile ilgili yaptığı çalışmada araştırmaya

katılan kadınların beden kütle indeksi 30.0 ± 0.7 kg/m², erkeklerin 28.1 ± 0.3 kg/m² bulunmuştur. Denizli çevresinde 21 yaş ve üzeri 902 kadın üzerinde yetişkin kadınların kendilerine özgü antropometrik değerlerini saptamak ve çevresel etmenlerin antropometrik ölçümlere etkilerini saptamak için yapılan bir çalışmada (Anon, 2000a) sosyo ekonomik durum farklılığının boy uzunluğu üzerine etkisi önemsiz, ağırlığa etkisi anlamlı derecede önemli olduğu bulunmuştur.

Kumar vd (2006) tarafından Norveç Oslo'da beş farklı etnik grup üzerine yapılan bir araştırmada Türk kadınlarının bel çevresinin 88.1cm (86.7–89.5), İranlı kadınların bel çevresinin 80.2cm (78.9–81.4), Pakistanlı kadınların bel çevresinin 89.4cm (88.0–90.8), Sri Lankalı kadınların bel çevresinin 84.2cm (83.2–85.1), Vietnamlı kadınların bel çevresinin 72.7cm (71.6–73.9) olduğu bulunmuştur. Pouliot vd, (1990) bel çevresi 100 cm’ den büyük olan bireylerin daha fazla kardiovasküler risk altında olduğunun ileri sürmüşlerdir. Han vd (1997) bel çevresini iki aşamada incelemiştir. Birinci aşamada bel çevresi erkeklerde 94 cm, kadınlarda 80 cm, ikinci aşamada erkeklerde 102 cm, kadınlarda 88 cm olarak belirlenmiştir. Buna göre iki etki grubu bulunmaktadır; uyarı bölgesi (erkeklerde 94–102 cm, kadınlarda 80–88 cm) ve eylem bölgesi (erkeklerde > 102 cm, kadınlarda > 88cm). Eylem bölgesi sınırının üzerine çıkıldığında kardiavasküler riskin üç kat arttığını ileri sürmüşlerdir. Çin’ de 793 kadın üzerinde yapılan bir araştırmada (Lei vd, 2006) bel çevresinin 20–24 yaş grubunda 0.65 ± 0.05 m, 25–29 yaş grubunda 0.66 ± 0.05 m, 30–34 yaş grubunda 0.70 ± 0.06 m, 35–39 yaş grubunda 0.72 ± 0.07 m olduğu belirlenmiştir. Ayrıca bu çalışmada vücut yağ kütlesi arttıkça bel çevresinin, kalça çevresinin, BKİ’ nin de arttığı da gösterilmiştir.

Çalışmaların sonuçları bu araştırmanın sonuçlarını desteklemektedir. Antropometrik ölçüm sonuçları kadınların çoğunun ev hanımı olmasıyla ve beslenme alışkanlıklarıyla ilişkili olabilir.

Tablo 8: Bireylerin Beden Kütle İndeksi Aralıklara Göre Dağılımı BKİ Aralıkları (kg/m²) n % 24.9–29.9 24 30.0 30.0–34.5 30 37.5 35.0–39.9 15 18.8 40.0 ve üstü 11 13.8 Toplam 80 100.0

Beden kütle indeksi veya alışılmış kısaltmasıyla "BKİ" (Body Mass Index: BMI) tıbbın üzerinde anlaştığı ve en yaygın kullandığı vücut ağırlığı değerlendirme ölçüsüdür.

BKİ; 18.5 kg/m² 'in altındaysa kişi zayıf, 18.5–24.9 kg/m² arasında normal, 25–29.9 kg/m² arasında kilolu, 30 kg/m²’un üstünde şişman (obez) sayılmaktadır. Bu

veriler ışığında Tablo 8’ e bakıldığında kadınların 30.0 unun hafif toplu, % 70.0’inin şişman (obez) olduğu görülmektedir.

Vanesse vd (2006)’ nin 2003 yılında Kanada'da üç eyalette 20 yaş ve üzeri yüz otuz bin kişi üzerinde yaptığı bir araştırmada katılımcıların % 45.9’ unun normal ağırlıkta (BKİ 18.5–24.9 kg/m² arasında ), % 33.9’ unun fazla kilolu (BKİ 25-29.9 kg/m² arasında), % 20.5’ inin obez (BKİ 30 kg/m²'un üzerinde) olduğu saptanmıştır.

Onat vd (2000) nin TEKHARF çalışmasında bulduğu sonuçlara göre BKİ 30 kg/m² ve üzeri değerleri kriter alındığında erkeklerin % 5.4’ ü, BKİ 29 kg/m² ve üzeri alındığında kadınların % 23.6’ sının obez olduğu saptanmıştır.

BKİ şişmanlığın objektif ve basit bir ölçüsüdür. Ancak tek ölçüsü değildir. Bel kalınlığı, kalça çevresi sağlık için bakılması gereken bir başka kriterdir. Vücudun kilosu kadar, o kilonun vücutta dağılımı da önemlidir. Bu verilere de bakıldığında kadınların bel çevresi ortalaması 97.8 ± 1.6 cm, kalça çevresi 118.8 ± 1.6 cm dir. Bu veriler ışığında bel çevresi değerlendirmesi yapıldığında kadınlarda 80–87 cm kilolu 88 cm ve üzerine de şişman denilmektedir. Buna göre kadınların % 30.0 ‘unun hafif şişman olduğu görülmektedir.

Bel/kalça oranı erkeklerde 1.0, kadınlarda 0.85 üzerine çıkmamalıdır. Çıkarsa şişmanlığa bağlı kronik hastalıkların görülme riski artar. Çalışmadan elde ettiğimiz sonuca göre de bel/kalça oranın ortalaması 0.8 ± 0.01 çıkmıştır.

Solukçu (2002) ‘ nun koroner kalp hastalıkları ile ilgili yaptığı çalışmada araştırmaya katılan kadınların bel/kalça oranı 0.9 ± 0.01, erkeklerin 1.0 ± 0.0 bulunmuştur. Sonuçta yaş ve BKİ arttıkça bel/kalça oranı da arttığı söylenebilir.

Çalışmaların sonuçları bu araştırmanın sonuçlarını desteklemektedir. Kadınların çoğunun obez (BKİ ≥ 30.0) olması, yaş ortalamasının yüksek olması ve türk kadınının genetik yapısı bel/kalça oranının yüksek olmasında etkili olabilir.

Tablo 9: Bireylerin Medeni Durum, Eğitim Durumu ve Meslekleriyle Beden Kütle İndeksi Arasındaki İlişki

Beden kütle indeksi (kg/m2) 25.0–39.9 40.0–51.0 n % n % X2 p Eğitim Okur yazar-değil, 12 66.7 6 33.3 İlkokul mezunu Orta-lise mezunu 28 87.5 4 12.5 14.52 0.02 Üniversite- 29 96.7 1 3.3 yüksek lisans Meslek Memur 27 96.4 1 3.6 Emekli-ev hanımı 38 79.2 10 20.8 12.5 0.04 İsçi-serbest meslek 4 100.0 -- -- Medeni durum Bekar 16 100.0 -- -- 4.01 0.26 Evli 53 82.8 11 17.2

Tablo 9’da kadınların ağrılık durumu BKİ (kg/m²)’ne göre değerlendirildiğinde 18.5’ in altı ve 25’in üstü sağlık sorunlarının başladığı değerler olarak kabul edilmektedir. Diğer bir deyimle bireyin ideal ağırlık sınırları, BKİ’nin 18.5–25.0 kg/m² olması gerekmektedir. Fakat araştırmaya katılan kadınların hepsinde kilo sorunu olduğundan bu kıstas çalışma için geçerli değildir. Sonuçta veriler incelendiğinde eğitim seviyesi çok düşük, ev hanımı ve evli olan kadınların beden kütle indeksinin çok yüksek olduğu görülmektedir. Bu araştırmayı 0.05 anlam düzeyinde X² testi uygulayarak baktığımızda da beden kütle indeksinin eğitim ve meslek ile arasında ilişkisi olduğu (p< 0.05), medeni durumla ilişkisi olmadığı (p>0.05) görülmektedir.

Tablo 10: Bireylerin Beden Kütle İndeksi ile Yaş ve Bel / Kalça Oranı Arasındaki İlişki

Beden kütle indeksi 25.0–39.9 40.0–51.0

n % n % X2 p

Yaş aralığı (yıl)

30–39 33 84.6 6 15.4

40–49 29 93.5 2 6.5 7.24 0.29

50 ve üzeri 7 70.0 3 30.0

Bel kalça oranı

0.60–0.80 45 84.9 8 15.1

11.80 0.08

0.81 ve üzeri 24 88.9 3 11.1

Tablo 10’a bakıldığında bel-kalça oranı 0.8 ’den büyük olan kadınların sayısı 27 (% 34.0) dir. Orana göre bu kadınları ileride ciddi sağlık sorunları bekleyebilir. Yaşın ve bel kalça oranının beden kütle indeksine etkisinin olup olmadığını 0.05 anlam düzeyinde ki-kare testiyle bakıldığında yaş için; p=0.29 bel kalça oranı için; p=0.08 olduğundan hipotezler reddedilemez. Yani yaş ve bel kalça oranının beden kütle indeksi ile arasında bir ilişki bulunamamıştır (p> 0.05).

Kumar vd (2006) tarafından Norveç Oslo'da beş farklı etnik grup üzerine yapılan bir araştırmada tüm gruplarda beden kütle indeksi ile bel/kalça oranı arasında pozitif ilişki bulunmuştur. Öztütüncü (1999)’nün endokrin polikliniğine başvuran 20–40 yaş arası obez olan ve olmayan 52 kadın üzerinde yaptığı bir araştırmada yaş ile bel/kalça oranı arasında pozitif yönde bir anlamlılık bulunmuştur (p< 0.05).

Çalışmamızda ise bu çalışmalardan farklı olarak yaşın ve bel/kalça oranının BKİ üzerine etkisi olmadığı saptanmıştır.

Tablo 11: Bireylerin Antropometrik Ölçümleri Arasındaki Korelasyon (r)

BKİ Bel Kalça Bel/Kalça Üst Kol

Çevresi Çevresi Oranı Çevresi

Yaş 0.088 0.047 0.206 -0.125 0.168

BKİ 0.757** 0.701** 0.198 0.742**

Bel Çevresi 0.641** 0.638** 0.691**

Kalça Çevresi 0.442 0.656**

Bel / Kalça Oranı 0.177

* p < 0.05 ** p < 0.01

Kadınların beden kütle indeksleri arttıkça bel çevresi (r= 0.757, p< 0.01), kalça çevresi (r= 0.701, p< 0.01), üst kol çevresi (r= 0.742, p< 0.01) de artmaktadır. Ayrıca bel çevresi ile kalça çevresi (r= 0.641, p< 0.01), bel/kalça oranı (r= 0.638, p< 0.01), üst kol çevresi (r= 0.691, p< 0.01) arasında anlamlı korelasyon olduğu bulunmuştur. Kalça çevresi ile ise üst kol çevresi (r= 0.656, p< 0.01)arasında da anlamlı bir korelasyon bulunmuştur (Tablo 11).

Benzer Belgeler