• Sonuç bulunamadı

2.1. Kuramsal Çerçeve

2.1.4. Bilimsel Okuryazarlığın Ölçülmesi

Bilimsel okuryazarlık nitelikli birey yetiĢtirmeye yönelik temel özellikleri içerdiğinden, bu kavramın çerçevesinin tam olarak çizilmesi, içeriğinin detaylı bir Ģekilde belirlenmesi önemlidir. Bu amaca yönelik Amerika‘da ve Ġngiltere‘de özel ölçme ve değerlendirme merkezleri vardır. Bu merkezler müfredatta yer alan kavramların nasıl ölçüleceğine dair standartları belirlemekte, ölçme değerlendirme de bu kuruluĢlar tarafından gerçekleĢtirilmektedir. Peki, bilimsel okuryazarlık kavramının altında ölçülmesi gerekenler

28

nelerdir ve nasıl ölçülebilmektedir? Literatür incelendiğinde genellikle araĢtırmacıların bilimsel okuryazarlığı bütüncül yapıda ölçmediği görülmektedir. Turgut (2007) daha çok karĢılaĢılan durumun, boyutların tek tek ele alınmasının bilimsel okuryazarlık ölçütleri olarak anılması veya kullanılması Ģeklinde olduğunu ve ifade etmektedir.

Bilimsel okuryazarlığının bilim ve bilimsel sürece iliĢkin boyutunu ölçen Durant ve arkadaĢları (1989) maddelerin çoğu ―Evet‖-―Hayır‖ Ģeklinde olan bazı maddeleri ise çoktan seçmeli olan 23 maddelik bir ölçme aracı geliĢtirmiĢlerdir. Durant ve arkadaĢları bu çalıĢmada madde sayısını az tutmuĢ ve maddeleri olabildiğince sade ve anlaĢılır olmasına dikkat etmiĢlerdir. Brossard ve Shanahan (2006, s. 53) ise aynı Ģekilde bilimsel okuryazarlığın bilimsel içerik bilgi boyutunu ölçmeye çalıĢmıĢlar, fakat alıĢılagelmiĢin dıĢında kitle iletiĢim araçlarında düzenli olarak yer alan terimler üzerinden hareketle bir araç geliĢtirmeyi hedeflemiĢlerdir. Bunun için ilk etapta biyoloji, fizik, yer bilimleri, astronomi gibi alanlardan 9000 terimi (matematiksel terimler dıĢarıda bırakılmıĢtır) ayrıntılı olarak içeren standart bir bilimsel içerik bilgisi kaynağına ―Oxford Bilim Sözlüğü‖ne baĢvurmuĢlardır. Daha sonra her sayfadan 10. sıradaki sayıya rastgelen bir terimi seçmek suretiyle 896 terime ulaĢılmıĢ ve bu terimlerin her birinin Lexis-Nexis veri tabanı üzerinden ulaĢılabilinen makalelerde kaç kez geçtiğini tespit etmiĢler. Sonraki aĢamada bu terimlerin kullanılma frekansları bazında bir değerlendirme yaparak en çok kullanılan yüzde 10‘luk dilimi oluĢturan 72 terimle yeni bir liste oluĢturmuĢlardır. Son basamakta ise bu listedeki terimlerden boĢluk doldurma soruları düzenleyerek bilimsel okuryazarlığın bilimsel içerik bilgisi boyutunu değerlendirmeye yönelik bir araç geliĢtirmiĢlerdir.

Bilimsel okuryazarlığı tek boyutu dıĢında, üç boyutuyla bir bütün olarak da ölçülmeye çalıĢılmıĢ ve bu amaca yönelik ölçme araçları da geliĢtirilmiĢtir. Laugksch ve Spargo (1996) bu amaçla ―Bütün Amerikanlar için Bilim‖ çalıĢmasında özellikle bilimsel okuryazarlığın üç boyutunu ölçmek için 110 doğru-yanlıĢ seçenekli ―Temel Bilimsel Okuryazarlık Testi‖ (TBSL) adında bir ölçme aracı geliĢtirmiĢlerdir. Laugksch ve Spargo yaptıkları çalıĢmada Miller (1983)‘in ortaya koyduğu; bilimin doğası, bilim-teknoloji- toplum iliĢkisi ve bilimsel içerik bilgisi Ģeklinde adlandırılabilecek boyutlarına yönelik TBSL ölçme aracını geliĢtirmiĢlerdir. "Bilimsel Ġçerik Bilgisi" boyutunda; Fiziki bilimler, YaĢam, Yeryüzü ve Uzay ve Sağlık Bilimi içeriğini kullanmıĢlardır.

Bilimsel okuryazarlığın bütüncül yapıda ölçülmesine yönelik olarak yapılan uluslararası düzeyde en kapsamlı ölçmelerin PISA ve TIMMS sınavları ile yapıldığı görülmektedir.

29

TIMMS (Trends in International Mathematics and Science Study) uluslararası düzeyde 4. ve 8. sınıf öğrencilerinin fen ve matematik alanlarında kazandıkları bilgi ve becerilerin değerlendirilmesine yönelik bir tarama araĢtırmasıdır (EARGE, 2013). TIMMS bu sınavları öğrenme alanı ve zihinsel alan olmak üzere iki boyutu dikkate alarak değerlendirmektedir. Bu boyutlarda Ģu kategorilerden oluĢmaktadır:

1. Öğrenme Alanı: Öğrenme alanı 4. sınıflar için; Canlı bilimleri, Fiziksel bilimler ve

Yer bilimlerinden oluĢmakta iken; 8. Sınıflar için; Biyoloji, Fizik, Kimya ve Yer bilimlerinden oluĢmaktadır.

2. Zihinsel Alan: Öğrencilerden zihinsel alan boyutunda; Bilgi, Uygulama ve Akıl

yürütme davranıĢları beklenmektedir.

PISA ise uluslararası düzeyde 15 yaĢındaki öğrencilerin Fen/Bilimsel okuryazarlık düzeylerini, öğrencilerin sahip oldukları fen bilimleri bilgisi ve fen bilimlerine yönelik tutumları ile günlük yaĢamda karĢılaĢabilecekleri durumlarda bu bilgileri kullanma becerilerine göre bu dört boyutu dikkate alınarak değerlendirmektedir. Bunlar (1) becerilerin içinde bulunduğu bağlam, (2) düĢünme süreçleri, (3) öğrencilerin bilgi birikimleri (4) öğrencilerin fen bilimlerine yönelik tutumlarıdır. Belirtilen bu dört boyut, aslında birbirinden tam olarak bağımsız olmayıp her birinin çerçevesi ve kapsamı olabildiğince birbiriyle örtüĢmeyecek biçimde ele alınmalıdır (OECD, 2006).

30

1. Bağlam: Değerlendirmede yer alan maddeler, öğrencinin okul içinde öğrendiklerinin

yanı sıra ailesi, sosyal çevresi ve kültürel sorunlarla da ilgilidir. Böylece fen bilimleriyle ilgili maddelerin bağlamı, öğrenci olarak bireyin kendisi, ailesi ve arkadaĢ grubu (kiĢisel), yaĢadığı toplum (sosyal) ve dünya üzerindeki yaĢamı (küresel) dır.

2. Düşünme Süreçleri: DüĢünme süreçleri üç temel bileĢenden oluĢmaktadır. Söz konusu bileĢenler; (a) bilimsel sorunları tanımlama, (b) bilimsel olguları açıklama ve (c) bilimsel delilleri kullanma olarak verilmektedir.

3. Bilgi: Fen bilimleri alan bilgisi olarak, fiziksel sistemler (fizik ve kimya), canlılarla

ilgili sistemler (biyoloji), yerküre ve uzay sistemleri ve teknoloji sistemleri içermektedir.

4. Tutum: Fene yönelik tutum, öğrencilerin fen bilimlerini öğrenmedeki inancı, kendi ve

çevresine karĢı sorumluluğu ile fen bilimlerine yönelik ilgisi olarak ifade edebiliriz. Bilimsel okuryazarlığı ölçmek için geliĢtirilen araçlar ve araĢtırmalar hakkında bilgi edinmek için literatürü incelediğimizde, PISA dıĢındaki kurum ya da bireysel araĢtırmacıların bilimsel okuryazarlığın boyutlarını tam olarak bütüncül yapıda ölçmediğini söyleyebiliriz. Yapılan araĢtırmalar daha çok bir ya da iki boyuttan yola çıkarak bireylerin bilimsel okuryazarlılıkları belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Örneğin, sadece bilgi boyutundan hareketle bireyin bilimsel okuryazarlık düzeyi hakkında fikir yürütülmesi gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Böyle olunca da geri kalan boyutlar değerlendirilmeye katılmamaktadır. Ülkelerin fen eğitim programlarının vizyonu ve amacı haline gelmiĢ bu denli önemli bir kavramın tam olarak ölçülememesi, nitelikli birey yetiĢtirme hedefi için sağlıklı bir değerlendirme yapılamamasına neden olacağını söyleyebiliriz. Bu amaçla bu araĢtırmada bilimsel okuryazarlığın Bilgi, Beceri, FTTÇ (bilimin doğası dahil)ve Duyuş boyutunu içine alacak Ģekilde bütüncül olarak ölçülmeye çalıĢılmıĢtır.

31

Benzer Belgeler