Kryon Celsesi
11 Ekim 2020, Tucson, Arizona Medyum: Lee Carroll, Çeviri: Necati Tarýman
Ruh 7/24 hemen yanýbaþýnýzdadýr. Ruh sizi sever ve yardýma ihtiyaç duy-duðunuz zamanlarda Ruh’un eli size uzatýlmýþ hâlde olur. Eðer o eli tutmayý seçersiniz, bu hep sözünü ettiðimiz özgür irade ile olur. Maalesef pek çok insana bu gerçeklik unutturulmuþtur. Onlar belli bir yere veya belirli bir amaca ulaþmak için ya merdivenlerden týrmanmak veya belli bir yere gidip belirli sözleri tekrarlamak suretiyle Yaratýcý’nýn onlara dikkat etmesini veya arzularýný gerçekleþtirmesini bek-lerler. Bu algý ve düþünce tümüyle insan kaynaklýdýr sevgili dostlar. Bunun temeli de asillere veya güç sahiplerine nasýl hitap etmeniz ve kimlere ricacý olmanýz gerektiðini belirleyen hiye-rarþik yapýlarda yatmaktadýr. Ancak Ruh söz konusu olduðunda iþler böyle yürümez. Orada hiyerarþi deðil, sadece sevgi vardýr. Evreni ve her þeyi yaratan Yaratýcý Kaynak sizin isminizi bilir.
DEÐÝÞÝMLER GELÝYOR
Dünyada düþünce yapýnýzý deðiþtire-cek deðiþiklikler olmaktadýr. Size daha önce de geniþletilmiþ bilgi için bir kapý açýlacaðýný ve bu kapýnýn bir
bölümünün bildiðiniz ve kullandýðýnýz bilimde çok boyutlu enerjilerin geçerli olduðuyla ilgili ilham olacaðýný söylemiþtik. Buna “Çok Boyutlu Etki“ adýný bile verebilirsiniz. Þimdi bu konuyu ve daha ilerisini tartýþmak istiyorum.
Ýnsanlar belirli þekilde düþünürler ve bu çoðunlukla korunma amaçlýdýr.
Ýnsanlar böylece, bilinçsiz de olsa, kendilerini sahteliklere karþý korumak istemektedirler ve mesele sosyal ortam-da yaþamý sürdürmeyle ilgilidir. Her þey çok uzun zamandan beri dünyada kendi içinde tutarlý bir þekilde
geliþmiþtir ve dolayýsýyla doðru ve kesin olmalýdýr. Buraya kadar normal!
Bununla birlikte, hiç önyargýlý
olmadýklarýný iddia eden insanlarda bile pek çok gizli önyargý vardýr ve nedeni de insanlarýn doðumdan itibaren maruz kaldýklarý bilinçsiz eðitimdir.
Sevdiðiniz ve saygý duyduðunuz insan-lar size belirli þeyler öðretmiþler ve iþlerin nasýl yürüdüðünü göster-miþlerdir. Bu eðitime ev içinde, okullarda, ibadet yerlerinde ve akran-larýnýzla olan iliþkilerinizden öðrendik-leriniz dâhildir.
Bununla birlikte, zaman içinde birçok þeyin size öðretilmiþ olanlardan çok farklý olduðunu gösteren kanýtlar bul-duðunuzda, kafa karýþýklýðý ve hattâ iþlev bozukluðu ortaya çýkar. Her ne kadar þu aþamada pek çok insan açýk-lanmýþ olan hakikati görse de, buna katýlmaya pek istekli deðildir. Bunun yerine, yanlýþ veya eksikli olduðu kanýtlanmýþ da olsa, onlara öðretilen-lere baðlý kalmak istemektedirler. Onlara göre bunun aksini yapmak onlara kendi hakikatlerini öðretmek için ellerinden gelenin en iyisini yap-mýþ olan insanlara ihanet olacaktýr. Dolayýsýyla, özellikle bilim alanýnda olmak üzere, pek çok alanda gizli önyargýlar kol gezmektedir.
DENGELEYÝCÝ FÝZÝKÇÝ
Dengeleyici fizikçiyi size tanýtmak istiyorum. Yüksek fizik alanýnda çalýþanlar daha baþtan itibaren gerçekte gezegenin bildiðinden çok daha
fazlasýnýn olduðunu gayet iyi bilirler. Henüz açýklanmamýþ olan pek çok þey vardýr. Bilimin henüz her þeyi
bilmediði genel kabul gören bir olgudur. Henüz sonuçlarý tam olarak anlaþýlmamýþ olan deneyler yapýlmýþ ve yapýlmaktadýr. Baþtan itibaren ve hattâ fizik alanýnda bile üç boyutta olmasý gerektiði gibi davranýþ göstermeyen þeylerin klasik örnekleri görülmektedir. Iþýkla yapýlan çift yarýk deneyi iyi bir örnektir. Bu ýþýðýn ayný anda iki yerde olduðunu gösteren basit ve oldukça eski bir örnektir. Burada ayrýca parçacýk ile dalga
karþýtlýðý meselesi ve bunlarýn nasýl ve ne zaman yer deðiþtirdik-leri ile ilgili gizem de vardýr.
Fizik öðrencilerinin daha ilk yýlda
öðrendikleri bir þey vardýr. Öðretmenler onlara, “Biz her þeyi bilmiyoruz. Bu neden-le þu aþamada
bildiðimiz þeyleri öðretmekle yetinmek durumundayýz” derler. Ýyi ve dengeli bir fizikçi insanlýðýn henüz bilmediði pek çok þey
olduðunu baþtan kabul eder. Bu bilim insanlarý için gözlemledikleri ama izah edemedikleri olgular çok ilginç bir alan oluþturur.
Þimdi çoðunuz özellikle de fizik gibi yüksek bir bilim alaný bakýmýndan bunun çok iyi olduðunu söyleyecektir. Ancak, bilinmeyene karþý bu harika tutuma raðmen yine de “Fiziðin þu anki kanunlarý ile uðraþma!” þeklinde ifade edilebilecek önemli bir önyargý vardýr. Baþka bir ifadeyle, fiziðin bu kanunlarý altýndýr ve iþe yaramaktadýr, defalarca doðruluðu kanýtlanmýþtýr. Bunlar arasýnda Newton ve Kepler kanunlarý da vardýr. Onyýllardan beri yerçekimi kanununun doðruluðu uzay yolculuðu gibi yüksek bilim gerektiren alanlarda kanýtlanmýþtýr. Bu yasalar sayesinde
insan gezegenden ayrýlabilmiþ, baþka gezegenlere gidebilmiþ ve hattâ aste-roitlerin üstüne bile inebilmiþtir. Bu Newton ve Kepler yasalarýnýn doðru-lanmasýdýr.
MEYDAN OKUMA
Bir bilim insanýnýn ortaya çýkýp, “Newton yasasýndan çok farklý olan bir yeni yasa ile ilgili güçlü kanýtlarým var!” dediðini hayal edin. Bilim dünyasýnýn tepkisi sizce ne olurdu? Acaba, “Vay canýna, lütfen daha fazla anlat!” gibi bir tepki mi gelirdi? Yoksa bunun yerine “Bildiklerimiz bizim iþimizi mükemmelen görüyor. Bu durumda bizi lüzumsuz iþlerle meþgul etme!” diyerek kapýyý bilim insanýnýn yüzüne mi kapatýrlardý?
Ýþte tam da bu senaryo 1970’li yýllar-da astronom Vera Rubin vakasýnyýllar-da gerçekleþti. Onun yaptýðý keþif “sorun” olarak nitelendirilmiþti. Çünkü on yýl süreyle yaptýðý gözlem ve ölçümlerde elde ettiði sonuçlar Newton ve Kepler tarafýndan formüle edilmiþ yerçekimi yasalarýna ters düþüyordu. Bu nedenle bu yerleþik yasalarý geliþtirmek yerine bilim insanlarý iþin içinde daha fazla çekim gücü olmasý gerektiði sonucuna vardýlar. Böylece hesaplarý uygun hâle getirmek için “karanlýk madde” icat edildi. Belki de bu “kutsal” yasalarýn deðiþtirilebileceði fikri bilim insan-larýnýn aklýna bile gelmedi. Rubin bu sonuca itiraz etti ve karanlýk madde fikrini reddetti. Rubin çok uzak
mesafelerde geçerli olan “çekimsel güç” teorisini keþfettiðini öne sürdü.
Bir yerde bilim insanlarý “Tüm cevaplara sahip olmadýðýmýz için daha fazla bilgiye gerek var” derken, baþka bir yerde “Öðrendiðimiz ve ispatlanmýþ olan hususlara dokunmayýn!” demekte-dirler. Okulda, fizik alanýnda ve týp alanýnda öðretilenler geçerli yol olarak kabul edilmekte ve deðiþtirilmesi de neredeyse imkânsýz olmaktadýr.
BÝLÝM ÝNSANLARINA TAVSÝYE
Benim tüm bilim insanlarýna
tavsiyem þudur: Öðrendiðiniz yasalarý, bildiðiniz þeyleri gerçekliðinizin birinci bilimi olarak kabul edin. Bu fikirleri ihlal eder, onlara ters düþer veya uymuyor gibi görünen hususlar açýða çýktýðýnda, bunlarýn mutlaka sizin öðrendiklerinizi tümüyle devre dýþý býraktýðýný düþünmeyin. Aslýnda bu yeni fikirlerin eskileri geniþlettiðini ve eski yasalarý tamamladýðýný düþünün. Yeni bulgular þu anda geçerli olan anlayýþý derinleþtirip daha zarif hâle getirecektir.
Rubin meselesinde Newton ve Kepler yasalarý sadece temel yasalarsa ne olur? Ya da geçerli olmakla beraber sýnýrlarý olduðu açýða çýkarsa? Ya bu temel yasalar boyutsal farkýndalýkla deðiþiyorsa? Evren üzerinde
çalýþtýðýnýzda bu yasalarý fiilen deðiþtirebilecek bazý þeyler olduðu ortaya çýkarsa o zaman da, þimdi
olduðu gibi itiraz eder miydiniz? Acaba fizikçi mümkün olmasý halinde kütleyi deðiþtirip size bununla ilgili olarak öðretilmiþ olan yasalarý deðiþtirir miydi? Çoðu bilim insaný bilimsel verilere itiraz etmeyeceðini ama gerçekte kütlenin deðiþtirilemeye-ceðini öne sürerdi. Tamam da, bunu fizikçilere kim söyledi? Ya kütle gerçekten de deðiþtirilebiliyorsa?
Bunlar yapýlacak keþiflerdir ve bu keþifler þimdi Newton ve Keplerle ilgili bilinenleri çok boyutlu enerjileri kullanmak suretiyle bir sonraki aþa-maya taþýyacaktýr. Böylece bir taraftan öðrendikleriniz geçerliliðini muhafaza ederken, diðer taraftan bildiðinizden daha büyük olan gerçekliðe uyacak þekilde geniþletilecektir. Bunun bilim açýsýndan çok heyecan verici olduðunu düþünebilirsiniz ama bilinçaltýndaki önyargýlar gezegenin fizikçilerini öðrendiklerinden uzaklaþmama
konusunda etkilemektedir. Þimdi sizler-le bu hususlardan söz edeceðiz.
RESMÝN TAMAMINI GÖREMÝYORSUNUZ
31 yýl önce sandalyede oturan adam aracýlýðý ile celse yapmaya baþladýðým-da, o zamandan beri mantra olarak kul-landýðým bir þeyi sunmuþtum. Sizler gerçek olduðunu hissettiðiniz ama aslýnda gerçek olmayan bir enerji içinde yaþýyorsunuz. Aslýnda gerçekte var olanýn sadece küçük bir kesirinin farkýndasýnýz.
Benim açýmdan gerçeklik: Bütünlük olarak var olan durumdur diye taným-lanabilir. Buna var olan tüm boyutlarla birlikte henüz bilmediðiniz veya hak-kýnda bilgi sahibi olmadýðýnýz boyut-larýn özellikleri de dâhildir. Çevreniz-deki her þeyin görünmeyen ama duyumsanan özellikleri buna dâhildir. Maddenin tamamýný içeren bütünlüðü oluþturan tüm boyutlar buna dâhildir. Sizin Dünyanýz gerçi renklidir ama þu aþamada sadece siyah ve beyaz görebiliyorsunuz.
Bir süre önce “Kayalar canlýdýr. Onlarýn içlerindeki elementler Gaia içinde ve að sistemi dâhilinde yaþarlar. Her þeyin sizi bilen bir bilinci vardýr ve siz buna “Tabiat Ana” diyorsunuz. “Kayalar canlýdýr” þeklinde bir beyanda bulunmuþtum ve bu beyan pek çok insandan ciddi ölçüde eleþtiri aldý.
Birçok insan, bu beyan onlarýn gerçekliðine uymadýðý için, hayal kýrýk-lýðýna uðradý. Bana, “Kryon, çok ileri gittin. Kayalar canlý deðildir. Biz onlarý teste tabi tuttuk ve hiçbir canlýlýk bula-madýk.” dediler.
Buradaki önyargýyý görüyor musunuz? Eðer kayalarý sadece dört boyutlu özellikleri baðlamýnda test eden teknoloji ile teste tabi tutarsanýz, tabii ki canlý olmadýklarý sonucuna varýrsýnýz. Ancak, elinizde sadece bu var ve sadece bunu kullanabilirsiniz. Rengin çeþitli tonlarýný bir siyah ve
beyaz test kiti ile teste tabi tutabilir misiniz? Aslýnda bunu sürekli yapýyor-sunuz! Ondan sonra da sonuçlarý gurur-la açýkgurur-layýp “Þu aþamada bulunduðu-muz bilimsel düzeyde þöyle veya böyle olmasý mümkün deðildir” diyorsunuz.
1950’lerde yaþayan bir bilim
insanýnýn, bugün bu bölgeyi televizyon yayýnlarý açýsýndan test etmek için yaþadýðýnýz kente geldiðini hayal edin. Bu kiþi gururla, “Bu bölgede televiz-yon için transmisteleviz-yon olmayýp sadece radyo için birkaç adet vardýr. Hava neredeyse tüm transmisyondan ârîdir” diyecektir. Ancak, bu bilim insaný bu testleri yaparken tüm cep telefonu yayýnlarýný, Bluetooth, Wifi, Drone, Uydu ve GPS yer sinyallerini gözden kaçýrmýþ olacaktýr. Bu kiþi ayrýca sizin kültürünüzde televizyonun artýk eskisi gibi yayýnlanmadýðýný da bilmeyecektir. Ne demek istediðimi anlayabiliyor musunuz?
Sizin gerçeklik kontrolünüz
önyargýlýdýr ve sizler renkleri bir siyah-beyaz test kiti ile test ediyorsunuz ama bunun farkýnda bile deðilsiniz. Henüz keþfetmediðiniz þeyleri göremezsiniz. O zaman, bu iþler olmaya baþladýðýnda ne yaparsýnýz? Ýþte bilim alanýndaki yeni tartýþmalarýn odak noktasý budur.
ÖNYARGINIZIN TESTÝ BURADADIR
Ana akým biliminiz kýsa süre içinde beklenenlerin ötesine geçen þeyler
olduðunu fark edecektir. Ýþte size insanlýðýn ne kadar önyargýlý olduðu ile ilgili bir örnek: Daha 200 yýl öncesine kadar çok boyutlu olarak tezahür eden þeyler büyücülük eseri olarak etiketlendirilirdi. O zaman-lar inançzaman-larýnýzla uyuþmayan bir gerçeklik ortaya çýkardýðýnýzda, bunun þer olduðuna karar verilirdi. Bu durum hâlâ kýsmen de olsa geçer-lidir. Bu konuda fazla bir þey söyle-meyeceðim ama bunun gelmekte olanýn bir parçasý olduðunu belirte-ceðim. O geliþmiþ, ilâhi enerji kendisi-ni ne kadar çok gösterirse, Tanrý sevgisinin nasýl olduðunu bilmeyenler tarafýndan korku o kadar çok çoðaltýla-caktýr. Eskiden yaþamýþ olan üstatlar hayret edilecek iþler baþardýlar ama bugün herhangi bir insan bunlarý baþarabilirse, þerrin hizmetçisi olarak mahkûm edilir ve gerçek bilimden sayýlmaz. Sevgili dostlar, kendi görkeminizin kanýtlarýný görmeye hazýrlanýn. Nasýl bir dünyada yaþýyor-sunuz ama!..
KÝMYA ÝFÞAATI
Yýllar öncesinden hekimler ve araþtýrmacýlar DNA’ya farklý gözlerle bakmaya baþladýlar. Bildiðiniz gibi, fizik ve biyoloji dünyada birlikte düþünülmemiþ ve ayrý disiplinler olarak muameleye tabi tutulmuþtur. Üniver-sitelerde bugün bu disiplinler ayrý binalara yerleþtirilmiþtir. Dünya bilim insanlarý biyolojide ve fizikte ayrý ayrý çalýþýrlar.
Ancak, bu baðlamda bir deðiþiklik olmaya baþlamýþtýr. Ýnsanlarýn uðraþtýk-larý alanuðraþtýk-larýn tanýmýnda bile protokol-lerin nereye doðru geliþtiði görülmek-tedir. Týp ile fizik arasýnda bir ittifak kurulmaya baþlanmýþtýr. Kuantum biyoloðu terimini duymuþ muydunuz? Bu artýk kendi baþýna bir bilim alaný olarak kabul edilmektedir. Biyolojinin çok boyutlu bir bileþeni vardýr. 30 yýl-dan daha fazla süre önce bu durum belirlenmiþtir.
Iþýk çok boyutlu olarak kabul edilmektedir ve zaten bu yüzden de ayný anda iki ayrý yerde olabilmektedir. Iþýk ve DNA ile yapýlan bazý
deneylerde DNA molekülünün ýþýða karþý diðer maddelere kýyasla farklý tepki verdiði belirlenmiþtir. Açýkça çok boyutlu olan bazý maddeler (ýþýk gibi) çok boyutlu olmayan þeylere çekilmek-tedir. Bunu Kuantum Biyolojisi ders-lerinde görebilirsiniz. Sevgili dostlar, DNA’nýn çok boyutlu bir bileþeni vardýr!
Bugün kaç tane týp uzmaný size bu bilgileri verir? Kaç profesör ve hekim, “Bana daha fazlasýný anlat çünkü bunu bekliyorduk” diyecektir? Bugün bile týp bilimi siyah-beyaz üzerinde yoðun-laþmaktadýr.
Allopatik Týp (geleneksel) artýk doð-muþtur. “Bu kimyasal madde ile burayý itiniz ve bir þey tepki verecektir. Bu nedenle hastalýklarý tedavi etmek için beden kimyasýný bizim istediðimiz
þekilde iten bir kimyasal madde bulalým.” Maalesef bu “itme” genel-likle hastalýkla sýnýrlý deðildir ve yan etkiler söz konusu olmaktadýr. Bu iyi bir sistem deðildir ama þimdilik hâlâ temel sistemdir.
Eðer biyolojimizin çok boyutlu konseptini anlamaya baþlarsanýz, bazý enerjilerin de hastalýklar, içsellik ve genel beden zekâsý üzerinde etkili olduðunu fark edersiniz. Son 20 yýlda yeni çalýþmalarda bilincin aslýnda “enerji” olduðu ortaya çýkmýþtýr. Bundan dolayý bilinç çok önemli bir þifa unsuru olabilir.
Homeopati ne kadar zamandan beri kullanýlmaktadýr? Genel olarak home-opati Amerikan Týp Derneði tarafýndan iþe yaramayan bir yöntem olarak sýnýflandýrýlmýþtýr (JAMA Ekim 2009). Raporda bunun iþe yaramasýnýn mümkün olmadýðý belirtilmektedir. Temel olarak raporda, testlerde homeopatik ilaçta kullanýlan tentürün çok düþük miktar olmasý nedeniyle herhangi bir kimyasal reaksiyon yaratamayacaðý iddia edilmektedir. Bu nedenle týp endüstrisinin tamamý bu yöntemi ekarte etmiþtir. Bununla birlikte, iþin tuhafý yüzlerce yýldan beri ve Avrupa tarihinin tamamýnda bu yön-tem iþe yaramýþtýr. Bu nasýl olabilir? Ýþe yaramaktadýr çünkü ilaçtan bir enerji sinyali doðrudan bedenin çok boyutlu parçalarýna gönderilmektedir. DNA’nýz, hattâ kanýnýz bile bunu görmektedir ama kimyasal reaksiyon
yoktur. Ýþte burada da renkler siyah-beyaz testlerle deðerlendirilmeye çalýþýlmaktadýr.
Bedeninizin içsellik süreci aslýnda adale testine tabi tutulmasý gereken ve bu durumda bilinçenerjisi ile tepki verecek þekilde çok boyutludur. Bütün bunlar test edilmekte ve kanýtlanmak-tadýr. Bunlarýn hepsi tedricen gün yüzüne çýkmaya, kullanýlmaya, ispat edilmeye ve test edilmeye baþlamýþtýr. Ama daha fazlasý da vardýr.
Ya DNA’nýzýn çok boyutlu halinde bir hikâye anlatan enerji örüntüleri varsa ne olur? Ýþte bu noktada çok boyutlu bilim, doðrusal olan her þeyden tümüyle ayrý düþmektedir. Bu sadece DNA’nýn baþka bir bileþeni deðildir. Doðrusal olan bir parça deðildir. Bunun yerine geniþleyicidir, hikâyeler anlatmaktadýr, örüntüleri vardýr, sýrlar ve hakikatler muhafaza etmektedir. Aslýnda çok boyutluluk hafif rüzgâr estiðinde denizin yüzeyi gibi bir þeydir. Onuneyin etkilediðine baðlý olarak örüntüler ortaya çýkar. Sizler bunu daha önce görmediðiniz için bu hususlarý izah etmek son dere-cede zordur. Bu bir kalýp gibidir. Sadece bir hücreden fazla olarak bir hikâye anlatýr ve kalýp görevi görür. Sizin soyunuzla veya görkeminizle, hattâ yaratýlýþýnýzla ilgili bir hikâye anlatabilir. Yeni Lemurya’da (dünyanýn bundan sonraki enerjisi) bunlarýn hepsi görülmeye baþlanacaktýr ve sizler bunu ayný zamanda týpta da göreceksiniz.
SON SÖZLER
Biraz sonra karþýlaþacaðýnýz týp dok-toru (konferansa katýlan Dr. John Ryan’a atýf yapýlmaktadýr) büyücek bir kentte bulunan bir hastanede çalýþmak-ta olan bir hekimdir. Onda sözünü ettiðimiz çok boyutlu ifþaatlardan var. Her insanda bulunan DNA’nýn içinde kütüphaneler dolusu hikâye olduðunu bilir. Eðer ona tüm eðitimi boyunca öðrendiði bilgilere ne olduðunu sorar-sanýz, eðitimin hâlâ geçerli olduðunu ama yaptýðý keþiflerin bu eðitimin öte-sine geçmekte ve onu geliþtirmekte olduðunu söyleyecektir. Ýçrek keþiflerin öðrendiklerini hükümsüz kýlmadýðýný, aksine büyüttüðünü anlatacaktýr.
Ýþte bunlar sizin bakarak olmanýzý istediðim bazý konulardýr. Bilim kadýn-larýna ve bilim adamkadýn-larýna “Bekleme-diðiniz þeyler için hazýrlýklý ve açýk olun. Bu baðlamda bildiðinizden fazlasý vardýr. Geçmiþte size öðretilmiþ olanlara nihai ve mutlak hakikat olarak tutunmayýn. Size öðretilmiþ olanlar ne silinecek, ne hükümsüz olacak ne de kötü olarak sýnýflandýrýlacaktýr. Aslýnda bildiðiniz her þey çok daha fazlasýnýn temel taþlarý olarak görülecektir. Hikâyenin geri kalan kýsmýna açýk olun. Eðer bunu yapabilirseniz, kendi-nizi yeni ve daha geliþmiþ bilimin içinde bulacaksýnýz. Zaten bu da “Yeni Lemurya'nýn güzelliðidir.” diyorum.
Ve öyledir. KRYON