• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.5. Üstbiliş

2.5.4. Bilişsel Gelişim Bakımından Üstbiliş

Genel olarak çocuklarda üstbiliş yaşla birlikte gelişir ve bu gelişim aynı zamanda zihinsel davranışlardaki yaşa bağlı gelişme ile ilgilidir. Ancak üstbiliş becerilerinin kazanılmasında öğretimin etkisinin, olgunlaşmanın etkisinden daha fazla olduğu belirtilmektedir. Araştırmacılar üstbilişin çocuklarda var olduğunu belirtirken diğer yandan çocuklarda üstbiliş öğretiminin etkisi araştırılırken bilişsel gelişim düzeyinin de göz önüne alınması gerektiğini vurgulamışlardır (Cohen ve diğerleri, 1981; Nichol ve diğerleri, 1982; Akt.Özsoy, 2008, s. 721).

Üstbiliş stratejilerinin kullanımı genel olarak üç döneme ayrılır. Bu dönemlerden ilki, 0-5 yaşı kapsayan, stratejilerin kullanılamadığı aşamadır. Daha sonra 6-9 yaş aralığını kapsayan ikinci dönemde stratejiler kullanılabilir. Üçüncü aşama ise çocukların dördüncü sınıf düzeyinde oldukları yaş aralığını kapsamaktadır. Bu noktada çocuk stratejiyi anlayabilir ve uygun stratejiyi kendiliğinden kullanabilir (Senemoğlu, 2005). Üstbiliş yeteneklerindeki bireysel farklılıklar ise biyolojik sebepler ve yaşantı farklılıkları nedeniyle oluşmaktadır. Swartz ve Perkins (1989; Akt. Özsoy, s. 721) üstbilişsel düşünme gelişimini dört düzeye ayırmıştır: 1) Sessiz kullanım: Birey verdiği kararları söyleyebilir, bunu düşünmeden yapar. 2) Farkında olarak kullanım: Birey bilinçli olarak düşünebilir, nedenini sorgulayabilir. 3) Stratejik kullanım: Birey düşüncelerini daha etkili hâle getirmek için bilinçli olarak seçtiği özel stratejiler kullanabilir. 4) Yansıtıcı kullanım: Daha önceki deneyimleriyle ilişkiler kurar; sürecin başında, sonunda veya ortasında düşüncelerinin doğruluğunu sorgulayabilir.

Üstbiliş bireyin nasıl öğreneceğini öğrenmesine ilişkin öz-bilgisi ve yeteneğiyle ilişkili olarak geliştiği için, yüksek düzeyde bir öğrenme becerisi olarak düşünülmektedir. Son derece zengin olan ve hızlı gelişen teknoloji dünyasındaki sürekli değişim, bireylerin bütün bilgileri elde etmelerini imkânsızlaştırmakla beraber gelecekte hangi bilginin daha gerekli olduğunu kavramalarını da zorlaştırmaktadır. Bundan dolayı üstbilişin okul programlarının içeriğinde yer alması tamamen mantıklı gibi görünmektedir. Üstbilişle ilgili literatür incelendiğinde çocukların üstbiliş becerilerinin geliştirilmesini ve öğrencilerin nasıl öğrendiklerini belirlemeyi hedefleyen birçok strateji olduğu görülmektedir. Bu stratejilerden biri olan işbirlikli öğrenme yoluyla öğrenciye öğretim tekniğinde işbirliğine dayalı problem çözme üstbilişi geliştirmede faydalı bir stratejidir (Blakey ve Spence, 1990; Akt. Pilten, 2008). Bu şekilde bir eğitim

90

sisteminde geçerli, sağlam bilgi tabanı geliştirmede, bilgiyi düşünme ve uygulamada, performansını ve öğrenme sürecini değerlendirmede başarılı olan bir öğrenci kitlesi oluşturulabilmektedir. Bu sistemde öğrencinin neyi bilmediğinin farkında olabilmesi veya yetersiz bilgiye sahip olduğunu anladığında bunu telafi etmek için ne yapacağını bilebilmesi ve bunu işbirliği içinde öğrenmesi söz konusudur.

Öğrencilerin üstbiliş becerilerinin gelişmesini sağlayan önemli etkinliklerden biri de rol yapmadır. Çünkü öğrenciler diğer bir kişinin rolünü üstlendiklerinde, bu kişinin özelliklerini ve vasıflarını da ortaya koymaktadırlar. Bu tür bir drama bu kişinin bazı durumlarda nasıl düşüneceği, ne hissedeceği ve nasıl hareket edeceğinin tahminini de beraberinde getirmektedir (Costa, 1987; Trilianos, 1997; Akt. Pilten, 2008). Öğrenciler drama ve rol yapma etkinlikleriyle hem eğlenerek hem de öğrenerek üstbiliş becerilerini geliştirme olanağı bulurlar. Araştırmacılar üstbilişin, bilginin sözel yolla iletimi, sözel ikna, sözel kavrama, okumayı kavrama, dil kazanma, dikkat, hafıza, problem çözme, sosyal biliş ve öz-kontrol gibi alanlarda önemli rol oynadığı sonucuna varmıştır. Dolayısıyla eğlence içerikli etkinlikler (drama, oyun, rol yapma, vb.) aracılığıyla da üstbilişin; çocukların düşünme, unutma, bilme, düşünme süreçleri hakkında düşünmesi ve bu süreçleri izleme ve düzenlemesi gibi bazı önemli zihinsel fiiller üzerinde önemli etkisi olduğu söylenebilir.

Kramarski, Mevarech ve Arami (2002), işbirlikçi öğrenme ve üstbiliş stratejilerinin sadece işbirlikçi öğrenmenin, problem çözümünde başarılı ve başarısız öğrencilerin problem çözme becerilerine etkisinin araştırıldığı bir araştırmada, başarılı ve başarısız öğrenciler üzerinde işbirlikçi öğrenme ve üstbiliş stratejilerine dayalı eğitim uygulanırken; bazı öğrencilere de sadece işbirlikçi öğrenme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonunda işbirlikçi öğrenme ve üstbiliş eğitimi uygulanan öğrencilerin problem çözme performanslarında, sadece işbirlikçi öğrenmenin uygulandığı öğrencilere kıyasla daha yüksek bir artış olduğu görülmüştür. Aynı zamanda sonuçlar, işbirlikçi öğrenme ve üstbiliş eğitiminin, öğrencilerde olumlu etkiyi sağladığını göstermektedir. Yine Öztürk (1995) tarafından hazırlanan doktora tezinde dikkat, tekrar, anlamlandırma, zihne yerleştirme, hatırlama, üstbiliş ve duyuşsal stratejilerin öğrenciler tarafından ne kadar kullanıldığıyla ilgili durumlar araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin bu stratejileri istenilen nitelikte kullanmadığı bunun sebebi olarak da öğretmen ve aile bireylerinin öğrenme stratejileri konusunda yeterince bilinçli olmadığı

91

ortaya konulmuştur. Özet olarak araştırmada, öğrenme stratejilerine ve üstbilişe gereken önemin verilmediği ve öğretmenlerin bu konuda yeterli bilince sahip olmadığı ifade edilmektedir. Son olarak Swanson (1993) ise, dördüncü ve beşinci sınıfların düşük, orta ve üst başarı gruplarındaki öğrencilerle yaptığı çalışmasında, öğrencilerin başarı açısından aralarındaki farklılıkların, üstbilişten kaynaklanıp kaynaklanmadığını araştırmıştır. Grupların sesli düşünme, problem çözme ve üstbiliş ölçümleri arasındaki kolerasyon, düşük başarı seviyesindeki öğrenciler açısından düşük çıkmış, orta başarı seviyesindeki öğrencilerin kolerasyonu orta değerde bulunmuş ve son olarak üstün başarılı öğrencilerinki ise yüksek bulunmuştur. Araştırmada, öğrenme yetersizliği içindeki öğrencilerin problem çözme ve üstbiliş becerilerini yeterince bütünleştiremediği sonucuna varılmıştır. Bu araştırmaların sonucunda başarı ile üstbiliş arasında olumlu yönde bir ilişkinin olduğu söylenebilir.