• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde binek otomobili talebinin özellikleri hakkında bilgi sunulmakta, ardından bu bilgilerin ışığı altında çağdaş talep teorileri ve özellikle dinamik talep yaklaşımı açılarından binek otomobili talebi değerlendirilmektedir. Daha sonra bu değerlendirmelerden elde edilen verilere dayanılarak binek otomobili talep fonksiyonunun tanımı yapılmaktadır.

1.3.1 Binek Otomobili Talebinin Özellikleri Ve Çağdaş Talep Teorileri İle Dinamik Talep Yaklaşımı Açılarından Değerlendirilmesi

Dayanıklı tüketim malı, sermaye malı, rakibi olmayan mal ve tamamlayıcı mal gibi özelliklere sahip olan binek otomobiline olan talebin nitelikleri hakkında aşağıda

139

66

bilgi sunulmaktadır. Bu özellikler, binek otomobiline ilişkin talep fonksiyonunun bağımsız değişkenleri hususunda ipuçları vermektedir.

 Çeşitli markalar ve modeller açısından bakıldığında binek otomobili talebi rekabetçi bir taleptir. Ancak, tezde marka ve model gözetilmeden Türkiye piyasasındaki toplam binek otomobili talebi ile ilgili analiz yapıldığından burada rekabetçi talep bahis konusu değildir.

 Binek otomobili ile benzin veya mazot birbirini tamamlayan mallardır. Bu nedenle, binek otomobili talebi ortak veya tamamlayıcı niteliğe sahiptir.

 Binek otomobili, hem tüketicilerin özel seyahat ihtiyaçlarını karşılamak için ve hem de ticari amaçla talep edildiğinden dolayı aynı zamanda karma bir talep özelliğine sahiptir.

 Binek otomobili, dayanıklı tüketim malı ve sermaye malı özelliğine sahip olduğundan dolayı bireyler, bu maldan teknik ve ekonomik ömrü boyunca elde edecekleri faydayı gözeterek talepte bulunmaktadırlar. Bu nedenle binek otomobilinin talebi beklenen fayda yaklaşımını esas alan bir modelleme ile incelenmelidir.

 Binek otomobili talep eden bireyler satın alma anındaki bütçe gelirleri yerine gelecekteki gelirlerini göz önünde bulundurarak karar vermektedirler. Bu nedenle, bireylerin gelirleri yanında tüketici kredileri faizleri ile kredi olanakları satın alma kararlarının oluşmasında önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.

1.3.2 Talep Teorileri Bağlamında Binek Otomobili Talep Fonksiyonunun Tanımlanması

Talep teorileri, fayda fonksiyonlarından yararlanılarak talep bağımlı değişkeni ile talebi etkileyen bağımsız değişkenler arasındaki fonksiyonel ilişkileri açıklayan yaklaşımları kapsamaktadır.

Bireyin mal ve hizmetleri satın alma anındaki faydayı esas alan geleneksel talep teorileri, talep fonksiyonunu aşağıdaki gibi tanımlamaktadırlar.

67

Pi : i mal veya hizmetinin fiyatı, M : tüketici geliri,

Çağdaş talep teorilerine göre, bir mal veya hizmetin satın alma anındaki faydasının kesin olarak bilinmesi mümkün değildir. Bu faydanın ancak belirli olasılık modelleri ile tahmin edilmesi söz konusudur. Bu nedenle, geleneksel talep teorilerinin fayda fonksiyonu, çağdaş talep teorilerinde beklenen fayda fonksiyonuna dönüşmüştür. Dolayısıyla çağdaş talep teorilerine göre yukarıdaki talep fonksiyonu geçerliliğini korumaktadır. Ancak bağımsız değişkenler tahmine dayanmaktadır.

Geleneksel talep teorileri ile çağdaş talep teorileri başlıkları altında aktarılan yaklaşımlarda zaman boyutu ihmal edilmektedir. Başka bir ifadeye göre, bu yaklaşımların geliştirdiği talep modelleri tüketici gelirinin ilgili mal ve hizmetlerin satın alma anında ve tek seferde tamamının harcandığı varsayımına dayanmaktadır. Oysa gerçek yaşamda bireyler tasarruf ederek veya borçlanarak gelirlerinin altında veya üstünde harcama yapabilmektedirler. Talep teorilerinin bu eksiği dinamik talep yaklaşımı ile giderilerek, aşağıda sunulan talep fonksiyonu geliştirilmiştir.

T = f (P1, P2, ..., Pn, M, S, i) (1.84)

Pi : i mal veya hizmetinin fiyatı, M : tüketici geliri,

S : tasarruf veya borçlanma, i : faiz oranı.

Binek otomobili talebinin tamamlayıcı bir talep olduğu ve uygulamada çoğunlukla kredili satın alındığı varsayıldığı takdirde, binek otomobili talep fonksiyonunu aşağıdaki gibi tanımlamak mümkündür. Bağımsız değişkenler reel değerlerdir.

T = f (P1, P2, M, S1, S2, i) (1.85)

P1 : binek otomobili fiyatı, P2 : akaryakıt fiyatı,

S1 : ülkenin tasarruf hacmi, S2 : tüketici kredileri hacmi, M : toplam milli gelir,

68

i : tüketici kredileri faiz haddi

Yukarıda sunulan çeşitli talep teorilerine göre talep fonksiyonlarını tanımlayan yaklaşımlar Çizelge 1.1’de sunulmaktadır.

Çizelge 1-1 Çeşitli Talep Teorilerine Göre Fayda ve Talep Fonksiyonları

Talep Fonksiyonunda

Bulunan Parametreler

Geleneksel

Teoriler Çağdaş Teoriler

Dinamik Talep Yaklaşımı Binek Otomobili Talebi Malın Fiyatı (P1) √ √ √ Binek otomobili fiyatı Diğer Malların Fiyatları (Pi) i=2,…,n √ √ √ Akaryakıt fiyatı

Tüketici Geliri (M) √ √ √ Milli Gelir

Tasarruf (S) √ Tasarruf hacmi

Borçlanma (S) √ Kredi Hacmi

Faiz Oranı (i) √ Taşıt Kredisi Faizi

Fayda Fonksiyonu (U)

U = U1(y1) + U2(y2)

+ U3(y3) + … +

Un(yn)

Φ(y ) = P(y )Φ(y ) U = U (y1,1, …, yn,1, … ,

y1,t, …, yn,t, …, yn,T)

Talep Fonksiyonu

(T) f(P1,P2,...,Pn,M) f(P1,P2,...,Pn,M) f(P1,P2,...,Pn,M,S,i) f(P1,P2,M,S1,S2,i)

(Kaynak: Bu bölümde sunulan talep teorilerinden ve binek otomobili sektörü ile ilgili değerlendirmelerden yararlanılarak hazırlanmıştır.)

69

2 TALEP TAHMİN YÖNTEMLERİ

Literatürde, üretilen mal ve hizmetlerin gelecekteki tüketim miktarlarının öngörülmesi olarak tanımlanan talep tahmin yöntemleri, rasyonellik ilkesine göre yönetilen işletmeler açısından son derece önemli bir konudur140. Henri Fayol, “1916 yılında yayınladığı “Administration Industrielle et Générale” adlı baş yapıtında yönetiminin fonksiyonlarını planlama, organize etme, uygulama, koordine etme ve

kontrol etme olmak üzere beş aşamalı bir süreçle tanımlamaktadır141.

Planlama, kuruluşun amacına ulaşması için neyin, nerede, ne zaman, nasıl ve ne ile yapılacağı işlemlerinin önceden belirlenmesi faaliyeti olarak tanımlanmaktadır142. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi işletmelerdeki planlama faaliyeti geleceğe dönük öngörülerden oluşmaktadır. Bu nedenle planlama sürecinin başarıya ulaşmasındaki en önemli engellerden birisi günümüze ve özellikle geleceğe ait bilinmezliklerdir. Yöneticilerin geleceğe dönük tahminlerinin isabet derecesi, bilinmezlikleri asgari düzeye indirerek işletmelerin başarı oranını yükseltecektir.

İşletme planları kapsadıkları zamanın uzunluğuna göre; uzun vadeli planlar, orta vadeli planlar ve kısa vadeli planlar olmak üzere üç çeşide ayrılmaktadır143. Uzun vadeli planlar, ekonomide geleceği değerlendirme olanaklarının genişlik derecesine göre 5-25 yıllık süreleri kapsayan planlardır. Bu planlar büyük ölçüde belirsizliğin etkisi altında oldukları için ayrıntılı ve kesin rakamlarla ifade edilen hedefler yerine, genel prensipleri kapsamaktadırlar. 1-5 yıllık süreleri kapsayan planlar ise orta vadeli planlar olarak isimlendirilmektedir. Bu planlar, ekonomide öngörü olanaklarının elverdiği ölçüde ayrıntılı ve kesin rakamlarla ifade edilen hedefleri kapsamaktadır.

140

J. Scott Armstrong (2001), Principles of Forecasting, 1. Baskı, Springer Science, New York, s. 783.

141

Daniel A. Wren ve Arthur G. Bedeian (2009), The Evolution of Management Thought, 6. Baskı, John Wiley & Sons, Chennai, s. 221.

142

İlker Birdal (1986), İşletme Ekonomisi, 1. Baskı, Çağlayan Yayınevi, İstanbul, ss. 234-235. 143

70

İşletmelerdeki stratejik planlar bunlara güzel bir örnek teşkil etmektedir. En fazla bir yıllık süreyi kapsayan işletme bütçeleri ile buna bağlı olarak geliştirilen yıllık satış, üretim ve tedarik programları da kısa vadeli planları oluşturmaktadırlar.

Yukarıda bilgi verilen planların hemen hepsi işletmenin üretmekte olduğu mal ve hizmetlere olan talebin gelecekteki miktarının tahminine dayanan hedefleri gerçekleştirmek üzere hazırlanmaktadırlar. Bu nedenle talep tahminlerinin isabet derecesi, işletme planlarının gerçekçiliği açısından önemli bir rol oynamaktadır. Talep tahminleri, işletme fonksiyonlarının yönetiminde belirleyici bir niteliğe sahip olmasının yanında, ülke ekonomisini yönetenler bakımından da önemli bir rehberdir. Örneğin, bir ülkedeki talep açığı, o ülkede tüketicilerin ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığı anlamına gelmektedir. Günümüzde yaygın olarak benimsenmiş olan liberal ekonomik sisteme göre, bu sorun fiyat mekanizması içerisinde otomatik olarak çözümlenmektedir. Ancak, uygulamada söz konusu sorunun fiyat mekanizması içerisinde çözümlenememesi halinde, ekonomi politikasını yöneten otoritelerin yönlendirme politikaları uygulayarak sorunun çözümlenmesine katkı sundukları da gözlenmektedir. Ayrıca, ekonomiyi yönetenlerin çözümlenmesine katkı sunmaları gereken bir diğer sorun da ülkenin ihracat olanaklarının artırılmasıdır. Bu konuda da etkin ve uygulanabilir önlemler alabilmek veya politikalar belirleyebilmek için öncelikle ihracat potansiyeli olan mallarla ilgili yurt dışı talep tahminlerine ihtiyaç bulunmaktadır.

Bu bölümde, talep tahmin metodolojisi, talep tahmin stratejileri, talep teorileri ile talep tahmin yöntemleri arasındaki ilişki ve talep tahmin yöntemleri konularında teorik bilgi sunulmaktadır.