• Sonuç bulunamadı

Biçimsel İletişim Kanalları

Örgütün biçimsel yapısım bir gibi saran biçimsel iletişim kanalları dikey, yatay ve çapraz olarak ayrılırlar. Bunlann içerisinde mesajlar göndericiden alıcıya aktarılırlar. Bu kanallar, aym zamanda, resmi olarakta onaylanmıştır ve çoğunlukla örgütü ilgilendiren tüm önemli etkileşimler bunlar aracılığı ile gerçekleştirilir.

Örgütlerdeki üyelerin hepsi, bireysel ve örgütsel rollerin bir karışırrum oynar. Örgütsel

iletişim, "örgütlerin çalışmaları için belirli iletişim kalıplarının yerleştirilmiş olması gerekir "

anlayışı içerisinde oldukça biçimsel olabilir (Williams; 1984, s.224). Örgütlerdeki biçimsel

iletişim kanalları aşağıda sıralanmıştır.

a. Dikey Kanallar

Örgütlerde dikey iletişim kanallarına, yatay iletişim kanallarına oranla daha fazla önem verilir. Çünkü dikey iletişim kanalları örgütsel operasyonlar için vazgeçilmez hayati ögeler arasındadırlar (Hall; 1972, s.275). Örgütün, amaçlarına en etkin biçimde en kısa sürede

ulaşması için, üst düzeyler ile alt düzeyler arasında emir ve bilgi akışım sağlayan dikey iletişim kanallarının sağlıklı çalışması gerekir. Bu kanallar "yukarıdan aşağıya" ve "aşağıdan yukarıya"

olmak üzere iki yönlü işler.

a.a Yukandan aşağıya iletişim

Yukarıdan ~şağıya doğru iletişim, mesajların, genellikle biçimsel örgüt yapısımn hiyerarşik

kademe ve kanalları boyunca, üstten asta doğru akmasıdır. Yukarıdan aşağıya iletişimin

özünü, yukarıdan gönderilen emirler oluşturur. Emirler, "alt aşamalara herhangi bir konuda

nasıl hareket etmeleri gerektiğinin bildirilmesi" anlarnım taşır. Klasik biçimsel örgütlerde, örgütün merkezci yöntemlerle yönetitmesine ve amaçlann gerçekleştirilmesi için yukarıdan gönderilen emirlerin en kısa zamanda astıara ulaşmasına olanak sağladığından, bu tür iletişime

büyük önem verilir. Fakat örgüt yapısındaki basamak sayısımn artması durumunda iletişim yavaşlar ve zaman kaybı olur (Sabuiıcuoğlu; 1984, s. 120).

Yukarıdan aşağıya doğru iletişim, örgütlerde genellikle aşağıdaki amaçları karşılamak

için yapılmaktadır (Katz -Kahn; 1966, s.239-243 ; Aktaran; Dicle; 1974, s.72):

*

Görevin ve örgütteki diğer görevlerle ilişkisinin anlaşılınasım sağlayacak bilgilerin ilgililere iletilmesi;

*

Göreve ilişkin emirlerin yerine getirilmesi;

*

Örgütün çeşitli işlem ve uygulamalarına ilişkin bilgilerin ilgililere dağıtılması;

*

Astıann kişilik ve işteki başan durumlanna ilişkin bilgi ve değerlendirmelerin

kendilerine iletilmesi ve

*

Örgüt amaçlarının benimsenmesi ve gerçekleştirilmesini kolaylaştıracak haber ve bilgilerin örgüt üyelerine iletilmesi.

Belirtildiği gibi, yukarıdan aşağıya doğru iletişimin temel amacı, astın örgütü ve işini anlamasını sağlamaktır. Eğer insanlar, yerine getirdikleri görevlerin nedenlerini bilirlerse, bu onlann görevlerini daha etkili olarak yerine getirmelerini sağlayacaktır. Bunun yamnda, kendi görevlerinin alt sistemlerle ilgisinin ne olduğunu anlayan örgüt üyeleri, örgüt amaçlarım daha benzer olarak tammlayacaklar ve benzer amaçlara ulaşmak için gayret göstereceklerdir.

Araştırmalar, astların, yöneticilerin kendileriyle yeterince iletişim kurmadıkianna inandıklarını

göstermektedir. Astıarın üstlerden bilgi arzu etmelerine rağmen, yukandan aşağıya iletişimin

örgüt katmanları arasında aktanını esnasında mesajın içeriğinde bir azalma meydana gelir.

Buna karşın üstler bu azalmadan habersizdirler ve astlarımn aldıkları bilgi miktarım, herzaman, gerçekte olduğundan daha fazla olarak düşünürler (Longeneceker-Pringle, 1984, s.464).

Yukarıdan aşağıya iletişim süreçlerinin etkinliğini azaltan nedenler "örgüt içi iletişimde engel ve bozukluklar" bölümünde ele alınarak irdelenecektir.

a. b Aşağıdan yukanya iletişim

Aşağıdan yukanya iletişim, örgütün alt kademelerinden üste doğru olan her türlü biçimsel ileti aktanmım kapsamına almaktadır. Yukandan aşağıya iletişimi tamamlayan bu tür

iletişimde iletiler, astlardan üstlere doğru gönderilmekte ve genellikle yukandan gelen bilgi ile emidere cevap veya tepki özelliğini taşımaktadır. Kısaca aşağıdan yukanya iletişim,

yöneticilerin örgütle nelerin olup bittiğini anlarnalarım sağlar ve bunun için tasarımlanmıştır

(Baron-Greenberg; 1990, s.345). Burada iletiler, yukandan aşağıya iletişimintersine büyük bir üye kitlesinden, küçük bir yönetici grubuna doğru akmaktadır. Aşağıdan yukanya iletişim,

yöneticiler için planlama, karar verme, denetim, ... vb. yönetim görevlerinin yerine getirilmesinde önemli olduğu kadar, örgüt üyelerinin kişisel amaçlanın ve psikolojik gereksinimlerini gidermek için de gereklidir. Çünkü, örgüt üyeleri aşağıdan yukanya iletişimi, kişisel amaçlanın gerçekleştirmek için bir araç olarak görmektedirler (Dicle; 1974, ss.77-78).

Örgütlerde aşağıdan yukanya iletişimi zorunlu kılan birçok öğe vardır. Herşeyden önce, yöneticiler yukandan aşağıya gönderdikleri bilgi, istek ve buyruklann sonuçlarım öğrenme gereğini duyarlar ki, bu aşağıdan yukanya iletişimi zorunlu kılmaktadır. İkinci olarak, örgütün verimlilik ve etkinliğinin yükseltilebilmesi veya devam ettirilmesi, elde edilen

başanların sık sık değerlendirilmesine bağlıdır. Bu da alt kademelerde periyodik faaliyet ve başarı raporlaorun düzenlenmesini ve üst aşamalara sunulmasım gerektirir. Üçüncü olarak, örgüt üyeleri tirsat buldukça kişisel sorunlanın üstlerine duyurmak isterler. Örgüt üyeleri zaman zaman bu amaç için de aşağıdan yukanya iletişimi kullamdar (Cohen; 1958, s.4l-53;

Aktaran; Dicle; 1974, s.79). Bunun yanında, aşağıdan yukanya doğru iletişim, daha önce

yapılmış olan yukandan aşağıya doğru iletişimin alımp-alınmadığım ve anlaşılıp-anlaşılmadığım ''yansıma" ile sağlamaya da yarar. Son olarak, aşağıdan yukanya iletişim bazı yönetim biçimlerinde olduğu gibi -katılımcı yönetim, amaçlara göre yönetim, ... vb.-, alt düzeydeki örgüt üyelerinin örgütsel planlamalara ve kararalma süreçlerine katılmalarına yardım eder (Longenecker-Pringle, 1984, s.465).

Aşağıdan yukanya doğru iletişim, yukandan aşağıya doğru iletişimin tersi değildir.

Çünkü aralannda bazı açılardan farklılıklar vardır. Bu farklılıkların en ayırd edici özelliği,

iletişimde bulunulma oranlannda yatar. Son araştırmalar, aşağıdan yukanya iletişimin,

yukandan aşağıya iletişimden daha az meydana geldiğini göstermektedir. Daha da

belirginleştirmek gerekirse, aşağıdan yukanya doğru iletişim, yukandan aşağıya doğru iletişimden % 70 daha az meydana gelmektedir. Hatta bu durum, üst düzey örgüt üyelerinin yukanya doğru iletişimlerinde daha fazla görülmektedir. Öyle ki, üst düzey örgüt üyelerinin yukanya doğru iletişimleri, toplam iletişim aktivitelerinin yalnızca % 15' ini bulmaktadır.

Bunun yanında, aşağıdan yukanya doğru iletişimde gerçekleşen ileti alış-verişi, yukandan

aşağıya doğru ve yatay iletişimden daha kısa sürmektedir (Baron-Greenberg; 1990, s.345).

Görüldüğü gibi örgütlerde, aşağıdan yukanya iletişimde bulunmaktan kaçınılmaktadır.

Bunun en önemli nedenleri, örgüt üyelerinin, üst düzey yöneticilerin ilişkilere önem

vermediğine inanmalan sonucunda ve astın üste güvenınediği durumlarda ortaya çıkmaktadır

( Longenecker-Pringle; 1984, s.466). Bu durum örgüt açısından, kişiler ve bölümler arasında

koordinasyon bozukluğu, planlama eksikliği, ... vb.; örgüt üyeleri arasında ise işten

tatminsizlik, kendini gerçekleştirmek için tirsatlar elde edememe, kendilerini değersiz bulma gibi örgüt açısından ciddi problemlere neden olabilir.

b. Yatay ve Çapraz Kanallar

Yatay iletişim, bir örgütte aynı statüdeki örgüt üyeleri arasında gerçekleşen etkileşimiere verilen addır. Yatay iletişim, yukanya veya aşağıya doğru iletişimden daha nedensel -causal- ve daha çabuk olarak gerçekleşir. Çünkü iletişimciler arasında statü engelleri yoktur (Baron-Greenberg, 1990, s.345). Bu yüzden, çoğu örgütlerde bilginin büyük bir miktan, yukan ve aşağıya iletişim kanallanndan daha çok, yatay iletişim kanallan ile aktantır

( Newman vd.; 1967, s.226).

Örgütlerde dikey iletişim kanallanna yatay iletişim kanallanndan daha fazla önem verilmesine rağmen, örgütsel etkinlik bakımından herikisi de eşit öneme sahiptir. Geleneksel örgüt yapısının en ateşli savunuculan bile, örgüt içinde dikey iletişim kanallannın her zaman

verimli ve etkin çalışmadığım, herkesten önce kendileri kabul etmek zorunda kalnıışlardır.

Örneğin, yaşadığı çağın işletmecilik anlayışına büyük yenilikler getiren ve dikey örgüt modelinin yaratıcısı olarak bilinen Henri Fayol, sadece hiyerarşik ilişkilerin olduğu bir

işletmede iletişim sorunlanın giderek yoğunlaştığını ve çözüm olarakta yatay ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini ilk savunanlardan olmuştur (Sabuncuoğlu; 1984, s. 123). Çünkü, örgütsel iletişimde iletilerin en az değişikliğe uğradığı ve aym zamanda diğerlerine oranla oldukça hızlı hareket ettiği kanal, yatay iletişim kanallarıdır. Bunun en önemli nedenlerinden biri, yatay iletişim kanallarında emir zincirlerinin bulunmayışıdır (Gürgen; 1972, s.24; Evans,

1978, s. IS).

Bilginin yatay olarak akışı (Longenecker-Pringle; 1984, s.466):

*

Farklı bölümlerin aktiviteleri ile ilgili bilgilerin paylaşımı ve dağılmasımn

koordine edilmesine ;

*

Bölümler arasındaki problem ve çatışmaların ortadan kaldınlmasına ve

*

Örgüt üyelerinin duygusal ve sosyal açılardan desteklenmesine yardım eder.

Bilginin yatay akışı aym zamanda, dikey iletişim kanallaorun üzerindeki yükün

azalmasına da hizmet ederek, büyük bir gereksİnıneyi de karşılamaktadır. Ancak burada taraflar, yani aym kadernede bulunan örgüt üyeleri birbirlerini emir ve yetke ile değil, inandırma yoluyla etkilerneye çalışırlar. Bu etkileşim sonucunda, örgütün aym kademelerinde ve aym amacı gerçekleştirmeye yönelmiş üyeleri arasında eşgüdümün sağlanması kolaylaşır.

Fakat yatay iletişim aksıyorsa, eşgüdüm işlevinde aksaklıkların çıkması doğaldır. Örgütün sosyal ve ekonomik yapısı geliştikçe ve genişledikçe, yetkiterin giderek yayılması sonucu yönetimin ortak amaç doğrultusundan sapma tehlikesi de büyüyecektir. Katı bir merkezi yönetim geçerliliğini her geçen gün yitirirken, yatay organlar arasında kurulan ilişkiler amaç ve

işbirliğini sağlamada daha etkili olmaktadır (Sabuncuoğlu; 1984, s.l32). Bunun yamnda, yatay

iletişim kanalları örgüt üyelerine geniş ölçüde toplumsal ve psikolojik destekte sağlar.

Toplumsal ve psikolojik sorunlar, aym düzeyde bulunan örgüt üyelerini birbirleriyle iletişim

kurmaya zorlar. Üyeler diğer kadernelere başvurmadan aym kadernede bulunan örgüt

arkadaşlanyla iletişimde bulunarak gereksinmelerini gidermeye çalışırlar. Bu durum, onlann birbirlerini daha iyi anlamalanna, morallerinin yükselmesi ile örgütle dayanışma ve birlik ruhunun gerçekleşmesine yardırncı olur (Dicle; 1974, s.92-93). Modem örgütlerde yatay

iletişimin önemi anlaşılarak, bu tür iletişimin desteklenmesi için çeşitli yazılı -örgüt gazeteleri, periyodikleri, duyum panolan vb.-, sözlü -biçimsel olmayan toplantılar, takımlar

vb.-yazılılsözlü ve görsel/işitsel iletişim araçlan kulanılmaya başlanmıştır (Koontz vd.; 1986, s.426).

Çapraz iletişim, örgüt içinde farklı düzeyler ile bölümlerde ve aralannda doğrudan ilişki bulunmayan örgüt üyelerinin etkileşimlerini kapsar. Çapraz iletişim kanallan, bilgi akışıın -hızlandırmak, anlamayı arttırmak ve örgütsel amaçlan başarmadaki çabalan koordine etmekte kullanılır. Bunun yanında, örgütlerde gerçekleşen iletişimin büyük bir kısrın örgütsel

hiyerarşi basarnaklanın çoğu zaman izlemez. Başka bir deyişle, örgütlerde gerçekleşen iletişim

faaliyetlerinin çoğu, dikey iletişim kanallannda meydana gelmez. Örneğin, örgütle oluşturulan

takımlar ve proje ekipleri arasında doğallıkla yatay ve çapraz iletişim meydana gelir. Ayrıca,

bu konu ile ilgili yapılan araştırmalar da göstermektedir ki, örgütlerdeki iletişimin üçte biri dikey, üçte ikisi yatay ve çapraz iletişim kanallanndan gerçekleşmektedir ( Koontz vd.; 1986, s.423).

Bunun yanında, bazı olağanüstü durumlarda da -kaza veya yangın gibi- herhangi bir üst düzey örgüt üyesi kendi bölümü dışında çalışan örgüt üyesi veya üyeleri ile iletişim

kurabilir. Bu durumda çapraz iletişim söz konusu olmaktadır. Karmaşık ve çoğu kez uzun olan dikey kanallann sakıncalanın giderme ve olağanüstü durumlarda zaman kazanma olanağı

vermesi bakırınndan örgütler için çapraz iletişim kanallan önem taşımaktadır. Fakat, çapraz

iletişim kanallanınn kullanırın fazla zaman alıcı boyutlara ulaşırsa ve bilgi alış-verişi dışında bir üst düzey örgüt üyesinin başka bir bölümde bulunan örgüt üyelerine emir vermesi şekline dönüşürse ya da gereksiz yere görüşülürse, örgütsel düzen yerini örgütsel düzensizliğe kolaylıkla bırakabilir (Sabuncuoğlu; 1984, s.124-125).

c. Biçimsel İletişim Kanallannın Olumsuz İşlevleri

Biçimsel iletişim kanallan, örgütsel aktivitelerin koordinasyonunu sağlamada, örgütün tüm düzeylerine önemli iletileri taşımada ve bölümler arasındaki düzenli ilişkileri yerleştirmede

çok önemli bir yardımcı olmasına karşın, doğası gereği birtakım sınırlılıklara ve sorun yaratıcı öğelere de sahiptir. Biçimsel iletişim kanallarının olumsuz işlevleri şu şekilde sıralanabilir:

*

Biçimsel iletişim kanalları, bazen önemli bilgileri çok yavaş yayarlar. Oysa aktarılan bilgi ve onun hızı, örgütteki tüm bölümleri veya çeşitli rollerdeki üyeleri etkileyerek verimlilik ve

etkinliği arttırmada çok önemlidir. (Champion; 1975, s.178). Biçimsel iletişim kanallarındaki basamakların uzunluğu, iletişimin bızım azaltacağından, zaman zaman çok önemli bilgilerin hayata geçirileceği bölümlere zamanında ulaşamamasına neden olarak, o anda veya gelecekte, örgütün atıl bir çıktı yaratmasına yol açabilir.

*

Biçimsel iletişim kanalları bilgiyi genellikle basamaksal olarak taşırlar. Yani bilgi, genellikle ilk elden ast pozisyonunda olan örgüt üyelerine ulaştınlamaz. Oysa örgüt üyelerinin çoğu

kendi işlerinin ayrıntılarını, nasıl gittiğini, üstünde yer alan kişilerden daha çok ve anında

bilmek isterler. Fakat biçimsel iletişim kanallan, ast pozisyonunda yer alan örgüt üyelerinin kendilerine ulaştınlması gereken bu iletileri geciktirir. Ayrıca, işinde uzman örgüt üyeleri tek yönlü yöneltmelerden de hoşlanmazlar (Champion; 1975, s.179). Tüm bunlar, örgüt üyelerinin bilgi yönünden tatminsizliklerine ve astlar açısından işten soğumaya; örgüt

açısından ise etkinsizliğe ve verimsizliğe neden olabilir.

*

Örgüt yapısı ve biçimsel iletişim kanalları, örgüt üyelerinin -bazı örgütlerde yüzlerce kadroyu dolduran- birbirleriyle ayrı ayrı ilişki kurmalarına imkan vermez (Dicle; 1975, s.85). Bu durum ise, örgüt üyelerinin kendilerini önemsiz hissetmelerine ve dolayısıyla iş

doyumunda azaimalara yol açarak, örgüt ve örgüt üyelerinin amaçlarına ulaşmalarım güçleştirebilir.

*

Biçimsel iletişim kanallan genellikle iletileri süzer. Örgütlerde bölümler arası ilişkiler genellikle kaçımlmazdır ve sürekli bir iletişim söz konusudur. Bu süreçlerde yansıma

ögesinin de kullamlmasına rağmen, bilginin büyük bir miktan çoğu örgütlerde süzülür (Champion; 1975, s.l79). Yani, iletişim esnasında aktanlan bilginin bir miktan çeşitli

faktörler sonucu -zaman baskısı, algı, konuya yaklaşım, teknik ve bireysel sınırhlıklar,

... vb.- iletilemez. Bu ise örgütsel etkililik açısından olumsuz bir faktördür.

Biçimsel iletişim kanallan bu gibi olumsuz işlevlerine rağmen, örgütlerde çok önemli rollere sahiptirler. Örgüt ve örgüt üyelerinin amaçlanm elde etme, bölümler arası koordinasyonun sağlanması, biçimsel otorite ve düzenlemeleri kuvvetlendirmesi gibi bir dizi örgüt için hayati fonksiyonu yerine getirir. Bu yüzden, biçimsel iletişim kanallan günümüz örgütlerinin verimlilik ve etkinliği için gerekli ve kaçınılmazdır. Fakat biçimsel iletişim

kanallanm örgütsel iletişimi meydana getiren tek faktör olarak düşünmek yanlıştır. Çünkü örgütsel iletişim, biçimsel iletişim kanallanmn yam sıra biçimsel olmayan iletişim kanallanndan

oluşan bir bütündür.

B. Biçimsel Olmayan İletişim Kanalları

Biçimsel olmayan iletişim kanallan aracılığıyla bilgi, biçimsellikten, zorunluluk ve yasaklardan uzak olarak örgüt içinde serbestçe paylaşılır. Paylaşılan bilgilerin örgüt üyelerinin işleriyle ilgili olması da gerekmez (Baron-Greenberg; 1990, s.349). Örgüt ile ilgili olabileceği gibi sanatsal, toplumsal, politik, ekonomik, kişisel, ... vb. içerikli konular hakkında da biçimsel olmayan iletişim kanallan vasıtasıyla bilgi alış-verişi yapılabilir.

Biçimsel olmayan iletişimin doğuş nedenlerinden en önemlisi hiç kuşkusuz biçimsel

iletişimin iyi örgütlenmeyişidir. Dikey ya da yatay kanallarda sık sık meydana gelen tıkamklık:lar, kişiler, gruplar veya bölümler arasında görülen kopukluklar derhal biçimsel olmayan iletişim kanallanm zorlayacaklan şüphesizdir (Sabuncuoğlu; 1984, s.143).

Örgütün iletişim gereksinmesinin karşılanabilmesi, genellikle iletişimin resmi kurallarla belirlenen biçimsel kanallarının dışına çıkılınasını gerektirir..,. Örgüt üyelerinin zamanla birbirlerini tanımalan sonucu arkadaşlığa, karşılıklı güvene, örgüt dışı ilişkilere dayanarak

yaptıkları iletişim, hemen her zaman hiyerarşik yetke çizgisi ve doğallıkla biçimsel iletişim kanallannın dışına taşar. Bu yüzden, örgütlerdeki iletişimin çoğu, biçimsel olmayan kanallar

aracılığıyla aktarılır. Kağıt üzerindeki resmi kurallara uymayan ve önceden belirlenmiş

kanallardan geçmeyen her türlü iletişim akımını içine alan biçimsel olmayan iletişim, aynı

zamanda örgütlerde biçimsel iletişimi tamamlamak gibi gibi bir görevi de yerine getirir (Dicle;

1974, s.66). Bunun en önemli nedenlerinden biri, biçimsel olmayan iletişim kanallarında mesajların akış hızının, biçimsel kanallardakine oranla oldukça hızlı olmasıdır. Bir diğer neden ise, insanların psikolojik doğaları gereği, birbirleriyle direkt olarak iletişim kurma ihtiyacını

hissetmeleridir. Bu durumda ise, örgüt üyeleri sadece biçimsel iletişim kanallan ile yetinemezler ve varolan iletişim ihtiyaçlarını gidermek için çevreleriyle biçimsel olmayan

iletişim kurmaya yönelirler. Buna ise genel olarak dedikodu -grapevine- adı verilir (Longenecker-Pringle; 1984, s.467). Görüldüğü gibi, biçimsel olmayan iletişim kanalları, tüm örgütlerin en az biçimsel iletişim kanalları kadar zorunlu ve kaçınılmaz bir unsurudur.

Dedikodu iletişimiyle ilgili yapılan araştırmalar, örgüt içindeki bu iletişim biçiminin

bazı medellere sahip olduğunu göstermiştir. Sözü edilen bu modeller Şekil-6' da

gösterilmiştir. Bu şekiller aşağıdaki gibi açıklanabilir (Williams-Eggland, 1991, s.135):

Tek hat/ı model: A, B'ye; B, C'ye söyler ve iletişim böyle sürer gider. Tek hatlı

model, en fazla değişime uğramış bilgiyi yaratır.

Dedikodu modeli: A herkese söyler. Dedikodu modeli bazen gerçekleşmesine rağmen, bir mesajın A dışında başka biri tarafindan iletilmemesi çok ender görülür.

Olasılık Modeli: A tesadüfen F ve D ile iletişime geçer. F ile D'de, A'dan aldıklarını çevrelerinde kime rastlariarsa onlara aktanr. Bu model oldukça gerçekçidir.

Küme Modeli: A, üç seçkin üyeye söyler. Bunu duyan kişilerden bir ikisi bunu

başkalanna anlatır; bundan sonra duyanlann da başka kişilere ulaştırmasıyla mesaj geniş bir çevreye yayılmış olur. Küme modeli örgütlerde en yaygın dedikodu modelidir. Hemen hemen her örgütte bulunur.

K

Olasılık

Tek Hat Dedikodu Küme

*

Şekil-6: Dedikodu İletişim Modelleri

a. Dedikodu ve İşievi

Örgüt üyeleri arasındaki resmi olmayan ileti alış-verişi genel adıyla "dedikodu

iletişimi" olarak bilinir. Bu iletişim kanalına aynı zamanda "söylenti, fisıltı gazetesi" gibi isimler de verilir. Dedikodu iletişimi, tamamen uydurma bilgilerin aktanını olmamakla birlikte, genellikle doğrulanmamış bilgilerden oluşan iletilerdir (Kapferer; 1992, s.l4). Bu nedenle

* Williams-Eglland; 1991, s.l3 5 'den uyarlandı.

dedikodu iletişimi çoğu örgütte kötü bir üne sahiptir. Birçok insan dedikodunun söylentileri yaymaya yarayan bir sistem olduğuna inanır. Bu kısmen doğrudur. Çünkü dedikodu iletişimi

zaman zaman iyi, doğru haber ve bilgileri içererek örgüt üyelerine yardımcı olan bir iletişim

türüdür de (Williams-Eggland; 1991, s.134).

Resmi olmayan herhangi bir kaynaktan bir bilgi elde eden örgüt üyesi, zaman zaman bu bilgiyi kendi kişisel amaç ve gereksinimlerine göre biraz değiştirerek ve ona kendiliğinden birşeyler ekleyerek başka bir örgüt üyesine aktarır. Bu örgüt üyesi, biraz bozulmuş olarak

aldığı bu bilgiyi, kendi amaç ve gereksinimlerine göre yeni bir anlam kazandırdıktan sonra,

başka bir örgüt üyesine aktarır ve iletiler bu şekilde örgüt üyeleri arasında bazen anlam

değiştirerek hızla yayılır. Fakat araştırmalar dedikodu iletişiminin çok meydana gelmediğini ve biçimsel olmayan kanallar aracılığıyla aktarılan dedikodu iletişimine ait bilgilerin tam olmasa da oldukça doğru olduğunu göstermektedir (Longenecker-Pringle; 1984, s.267).

Dedikodu iletişiminin örgütün verimlilik ve etkinliği bakımından, bazı sakıncaları olduğu gibi, örgüte sağladığı birtakım yararları da vardır. Bu yüzden dedikodu iletişimini,

örgüt için herzaman kötü ve zararlı birşey olarak düşünmemek gerekir.

Dedikodu iletişiminin örgüdere sağladığı yararlar aşağıdaki gibi özetlenebilir (Dicle; 1974, s.68): Dedikodu iletişimi,

*

Örgütteki iletişim yükünün önemli bir kısmım taşıyarak, örgütün iletişim

gereksinimini karşılamak bakımından biçimsel iletişime yardımcı olur ve onu tamamlar;

*

Örgüt üyelerinin moralinin yükselmesini ve örgüt ruhunun gelişmesini sağlar;

*

İyi kullanıldığı zaman, yöneticiler için etkin bir yönetim aracı olabilir;

*

Özellikle dilek ve yakınmalann üstlere ulaştınlmasında, aşağıdan yukanya iletişimin

etkin bir aracıdır;

*

Örgütlerde bazı önemli karariann zamanında alınması ile

*

Örgütün çevresindeki değişiklikleri zamanında haber almasım ve değişen koşullara uydurmak üzere iç yapısında gerekli değişiklikleri devamlı ve etkin bir biçimde

*

Örgütün çevresindeki değişiklikleri zamanında haber almasım ve değişen koşullara uydurmak üzere iç yapısında gerekli değişiklikleri devamlı ve etkin bir biçimde