• Sonuç bulunamadı

Ben-Merkezciliğin ve Egoizmin Kınanması

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

1.2. Ben-Merkezciliğin ve Egoizmin Kınanması

Türkçe‟de bencillik kavramıyla ifade edilen egoistlik, kendi menfaatini herkesinkinden üstün tutmak, yalnızca kendisini düĢünmek, bencillik, hodbinlik

252

Bakara (2), 262-263; Ġnfak konusunda ayrıca bkz:

Bakara(2),3,265, 267, 272-274; Al-i Ġmran (3),92; Nisa (4),38-40; Münafikun (63), 10; Mearic(70),22-25; Ġnsan(76),5-12

253 Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili, C.2, s.167

254 En-Nesefi, ebul Berekat Abdullah Ahmed b. Mahmud, Tefsiru-n

159

Ģeklinde tanımlanmaktadır. Egoizmin zıddı ise diğerkâmlıktır. Egoizm hastalığından kurtulup diğerkâmlık seviyesine ulaĢabilmede empatik anlayıĢın etkisi büyüktür.

Kur‟an-ı Kerim, insanda empatik anlayıĢın geliĢmesi ve empatik düĢüncenin engellerinden sayılan egoizmden ve ben-merkezcilikten kurtulmak için, insanları tefekküre, çevresiyle ilgilenmeye, baĢkalarına yardımcı olmaya davet etmektedir. BaĢkalarıyla ilgilenmek ve onları doğru bir Ģekilde anlamak için olaylara onların gözüyle bakmayı becerebilecek bir anlayıĢ zenginliğine sahip olmamız gerekir. Ġnsanları ve olayları kendi penceremizden değerlendirip, baĢka insanların durumlarını da sadece kendi bakıĢ açımızla değerlendirirsek, karĢılaĢılan herhangi bir durumun muhatabımızın zihninde ve duygusal durumunda nasıl bir karĢılık bulduğunu düĢünmeden, dikkate almadan karar verirsek, isabet etme ihtimalimiz azalır.

Kur‟an-ı Kerim, bakıĢ açısının darlığından doğabilecek bu tür yanlıĢlıklara karĢı insanları uyarmakta ve hayatın, bizim gördüğümüzden farklı renklerinin olabileceğini bizlere hatırlatmaktadır. Hayata, Kur‟an‟ın sunduğu ufuk açısıyla bakabilen, kendini aĢmıĢ insanlar çevreleriyle empatik bir diyalog kurmada zorlanmayacaklardır.

Ġffetinden dolayı, kimseden bir Ģey istemeyen ama muhtaç durumda olan kiĢiyi yüzünden tanımak, imkansızlığından dolayı borcunu ödeyemeyen borçlunun halinden anlamak ve ona kolaylık tanımak, savaĢ halinde dahi olsa düĢman saflarından ayrılarak bize selam veren kiĢiyi kabullenip benimsemek için kendimizi aĢmamız, egomuzun dıĢına çıkmıĢ olmamız gerekiyor. Kur‟an-ı

Kerim bir çok ayetinde bu ufuk geniĢliğinin üzerinde durmaktadır.

Sadakalar kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaĢmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. Ġffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. Ġnsanlardan arsızca (bir Ģey) istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, Ģüphesiz Allah onu bilir.255

Rivayetlere göre bu ayet, Suffe Ashabı adı verilen muhacirlerin fakirleri hakkında inmiĢtir. Dörtyüz kiĢi civarındaki Suffe ashabının, ne bir evleri, ne aĢiret ve akrabaları, hiçbir Ģeyleri yoktu. Daima Peygamber mescidine gidip gelirler, mescidin sofasında otururlar, Kur‟an ilmi tahsil ederler, Hz.Peygamberin (s.a.v) vaaz ve öğütlerini dinlemekle istifade ederler ve genelde oruçlu bulunurlardı.

Ġbn-i abbas‟tan gelen bir rivayete göre, bir gün Rasulullah (s.a.v), Suffe ashabının baĢlarına durmuĢ, hallerini araĢtırmıĢtı. Fakirliklerini, çekmekte oldukları zahmetleri görünce, kalplerini hoĢ edip buyurdu ki, “Ey Suffe ashabı, size müjdeler olsun ki, her kim, Ģu sizin bulunduğunuz hal ve sıfattta olur ve bulunduğu halden razı olarak bana kavuĢursa, o benim dostlarımdandır.256

255Bakara (2), 273

256El-Hekim, E. Abdillah, el-Müstedrek ale‟ssahihayn, Beyrut, 1990

C.2. s.483, Ġbn-Kesir, Tefsir, C.1, ss. 553-554, Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili, C. 2, ss.197-198

161

Eğer borçlu darlık içindeyse ona eli genişleyinceye kadar mühlet verin. Eğer bilirseniz, (borcu) sadaka olarak bağışlamanız, sizin için daha hayırlıdır.257

Yukarıdaki ayetle, cahiliye döneminde yapıldığı Ģekliyle, darlık içindeki borçluyu ödeme ve faiz kıskacında bunaltma uygulaması kınanmaktadır.258

Bu yaklaĢım, ancak muhatabımızı anlayarak, onun durumunu takdir ederek gerçekleĢtirilebilir. Böyle bir anlayıĢı benimseyen insanların empatik yaklaĢım sergilemeleri çok daha kolay olacaktır.

Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır259

Ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman, gerekli araştırmayı yapın. Size selâm veren kimseye, dünya hayatının geçici menfaatine (ganimete) göz dikerek, “Sen mü‟min değilsin” demeyin. Allah katında pek çok ganimetler vardır.

Daha önce siz de öyle idiniz de Allah size lütufta bulundu (müslüman oldunuz). Onun için iyice araştırın. Çünkü Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.260

Bu ayetin iniĢiyle ilgili olarak birkaç olay anlatılmaktadır. Anlatılan olayların hepsinde, özellikle savaĢ ortamlarında müĢrik saflarından ayrılarak, 257 Bakara (2), 280 258 Ġbn-Kesir, Tefsir, C.1, s. 339 259 Nisa (4), 86 260 Nisa (4), 94

müslüman olduğunu ifade eden kiĢilerin sözlerine güvenmeyip, onlara gayr-i müslim muamelesi yapan kiĢiler kınanmaktadır.261

Yukarıdaki ayetlerde üzerinde durulan selamlaĢma konusu Ġslamın önemli Ģiarlarından biridir. Nitekim ayetin ifadesinden de anlaĢılacağı gibi, selama ziyadesiyle karĢılık vermek mendup, misliyle karĢılık vermek ise farz hükmündedir.262

SelamlaĢmanın toplumsal dayanıĢma ve kaynaĢma açısından önemi tartıĢılmaz. Selam vermek ve verilen selama karĢılık vermek, her Ģeyden önce muhatabımıza değer vermektir. Onu önemsediğimizi, saygınlığını kabul ettiğimizi kendisine adeta deklare etmektir. Bu açıdan selamın sadece sosyal yönü değil, psikolojik yönü üzerinde de durmak gerekir.

Kur‟an‟ın ön gördüğü bu anlayıĢ zenginliği, insana sunulan bilgi ve mesajlar karĢısında takınacağı tavır konusunda da belirleyici bir etkiye sahiptir. Nitekim bir çok ayette gerçeğe ulaĢma yollarından bahsedilirken baĢkalarının sözlerini, ön yargılardan ve peĢin hükümlerden uzak bir Ģekilde dinleyerek “anlamaya çalıĢmak” önerilmektedir.

“Sözleri dinleyip, en iyisine uyan kullarımı müjdele. Allah‟ın doğru yola eriştirdiği akıl sahipleri

261 Tirmizi, Tefsir‟ul Kur‟an/3030, Ġbn-Kesir, Tefsir, C.2, s. 332,

Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili, C. 2, ss.573-574

262

163

onlardır.”263“Hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyde

neden tartışmaya giriyorsunuz”264

Yukarıdaki ayette, Hz. Ġbrahim‟in Yahudiliğini iddia eden Yahudiler ve Hristiyan olduğunu iddia eden Hıristiyanlar açık bir dille kınanmaktadırlar.

Hakkında bilgileri olmadığı halde bir konu hakkındaki iddialaĢmalarının anlamsızlığı yüzlerine vurulmaktadır.265

Bu ayetlerin ortaya koyduğu çok önemli bir ilkeyi baĢta eğitimciler almak üzere, herkesin benimsemesi gerekir: Hakkında bilgi sahibi olunmayan bir konu/kiĢi ile ilgili olarak kestirip atmamak gerekir. Daha özet bir ifadeyle, Ģabloncu yaklaĢımdan uzak durmak gerekir. ġabloncu anlayıĢ empatik yaklaĢımın en büyük engellerindendir.