• Sonuç bulunamadı

3.6. Dünyada Eğitim Kurumlarında Performans Değerlendirme Uygulamaları

3.6.4. Belçika Eğitim Kurumları

Federal bir yönetim sistemine sahip olan Belçika’nın nüfusu 10.396.421dir. Bu nüfusun % 90’ı Flaman ve Fransız topluluklardan oluşmaktadır. Flaman Toplumu’nun nüfusu 6 milyon, Fransız Toplumu’nun nüfusu 3,3 milyondur (Belgium, 2006). Fransız ve Flaman toplumlarında eğitim, Belçika Fransız Toplumu Eğitim Bakanlığı ve Belçika Flaman Toplumu Eğitim Bakanlığı olmak üzere iki farklı bakanlık tarafından yürütülmektedir ve her bakanlığın kendine ait denetim kurulları vardır (Wikipedia, 2006)

3.6.4.1.Flaman Kısmı

Flaman kısmındaki denetim kurulu raporlarına saygı duyulur, yöntemleri

şeffaftır ve raporları da halka açık dokümanlardır. Denetim raporlarının iki ana işlevi vardır bu işlevler, okul için bütçe ayrılıp ayrılmayacağını değerlendirmek ve okul kalitesini arttırmaktır. Denetim sistemi tek tek öğretmenleri değerlendirmekten ziyade tüm okulu değerlendirmektedir. Öğretmenlerin performans değerlendirmesi okul müdürünün görevi olarak kabul edilir. Denetim sisteminde öğrencilerden de geribildirim alınması, öğrencilere, onlara verilen eğitimin temel amaç olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Denetim kurulunun kendi görevini ceza vermek olarak değil de rehberlik sağlamak ve gelişimi canlandırmak olarak görmesi de bir avantajdır.

Okulların her altı yılda bir yapılan denetim kurulu ziyaretleri öncesi kendi kendini değerlendirme sürecine de girmeleri gerekir. Fakat denetim kurulu denetlemeleri haricinde bunu yapan okul sayısı da çok fazla değildir.

Resmi olarak öğretmenlerin bireysel performans değerlendirmeleri okul müdürünün sorumluluğu olarak görülmektedir. Öğretmenlerin okul müdürü tarafından yapılan düzenli değerlendirmeleri, beceri ve iş tanımı gibi kavramlar kullanılarak yapılır. Fakat okul müdürleri genelde bu işlemi zaman yokluğundan dolayı tatmin edici bir şekilde yapamadıklarını belirtmektedirler. Ayrıca öğretmenlerin çok az bir kısmının mesleklerini geliştirmek için birbirlerine yardımcı olduğu ve akıl hocalığı yaptığı belirlenmiştir. Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun bu becerilerini ölçen

dokümanlardan habersiz olduğu da tespit edilmiştir. Özellikle ortaokullarda okul müdürü tarafından yapılan öğretmen değerlendirmesinin çok az olduğu kaydedilmektedir.

Öğretmen kadrolarına rehberlik edecek ve onları değerlendirme sürecinden haberdar edecek araçların da eksik olduğu belirlenmiştir. Bu tür araçlar hem okul müdürlerine hem tecrübeli kadrolara hem de öğretmenlere bu değerlendirme sürecine hazırlanmaları için yardımcı olabilir. Bütün bunlara ek olarak okul müdürlerini performans değerlendirme konusunda eğitecek çok az özelleşmiş programın olduğu da söylenebilir.

Uyumlu bir öğretmen performansı değerlendirme sisteminin yokluğu yüzünden, okul müdürü ve yönetiminin öğretmenlerin bireysel ihtiyaçları hakkında çok az sistematik bilgisi vardır. Bu da onların öğretmenlerin profesyonel gelişim öncelikleri hakkında karar vermelerini etkiler. Yani eğer bir okul müdürünün bir öğretmenin performansı hakkında kaygıları varsa, o öğretmenin gelişmesini destekleyecek ve ona koçluk edecek resmi bir yapı ortada yoktur.

Öğretmenlerin yaptıkları işi onaylayacak ve ödüllendirecek sağlam bir sistem de ortada yoktur. Öğretmenlerin sadece tecrübeye dayalı olan bir maaş sistemi yüzünden toplumda birer hizmet elemanı gibi görülmesi ve de kararlı bir performans değerlendirme sisteminin olmaması, verimli olmayan veya kalıcı kadroya sahip olan bir öğretmeni görevden atmayı da oldukça zorlaştırır. Resmi ve sistematik bir performans değerlendirme sisteminin olmaması öğretmenlerin ödüllendirilmesini de sağlayacak yeni öğelerin ortaya atılmasına da izin vermemektedir. Ayrıca, öğretmen değerlendirmesine verilen bu sınırlı önem öğretmenlere onların yaptığı işin üstü kapalı da olsa önemli olmadığı sinyalini vermesi açısından da risklidir (McKenzie, Emery, Santiago, Sliwka, 2004).

3.6.4.2. Fransız Kısmı

Fransız kısmında performans değerlendirme uygulamaları hala ilk safhalardadır. Fransız kısmı okullarındaki özerklik hala resmi ve sistematik bir ulusal sistemle kaynaşamamıştır. Okullardaki projeler ve gelişim stratejisi sadece istisnai durumlarda gözlenmektedir. Benzer bir şekilde şu anda okul müdürlerinin denetlenmesi ve destek sağlanması yapılmamaktadır. Öğretmenlerin performans değerlendirilmesi ve

77

desteklenmesi ise okul müdürlerinin görevi olarak benimsenmiştir. Okul müdürlerinin en büyük şikayetlerinden biri de bunun için yeterli zaman bulamamaktır. Belçika’da Louvain katolik üniversitesinde bir araştırmacı olan Christian Maroy’ un 2002’de yaptığı bir araştırmaya göre okul müdürlerinin görev tanımlarında bulunan 17 iş içinde en az zaman ayırdığı ikinci iş öğretmenlerin performans değerlendirmesidir.

Fransız kısmında denetim kurulunun performans değerlendirmesinde oynadığı rol zaman zaman olumsuz olarak görülmektedir. Yine Maroy’un 2002’de bütçe yardımı alan Katolik okullarında yaptığı araştırmada, okul yöneticilerinin en az zaman ayırdıkları işlerin denetim kuruluyla alakalı olduğu ortaya çıkmıştır. Belçika Fransız Toplumundaki denetim kurulu eş zamanlı olarak yapılmamakla birlikte iki göreve sahiptir. Bunlardan birincisi destek vermek ve yol göstermek ikincisi ise denetleme ve değerlendirmeler yapmaktır.

Bu kısımda en büyük problem değerlendirme kültürünün eksikliğidir. Değerlendirme bir düzeltme ve geliştirmeden daha çok bir cezalandırma olarak algılanmaktadır. Aynı zamanda kendi kendine değerlendirme veya zümre öğretmenleri ve öğrenciler tarafından değerlendirme kültürü de yoktur. Öğretmenlerin bir meslektaşının sınıfında ders dinlemesi de çok nadir bir olaydır.

Birkaç değişik etken de performans değerlendirme ve izlenebilirlik uygulamalarını hayata geçirmeyi zorlaştırır bunlardan birincisi, sistemin hala okul müdürlerinin performans değerlendirmede kullanacağı sistematik yöntemleri sunmamasıdır. Đkincisi ise, sistemdeki sorumluluk sıralarının iyi bilinmesine rağmen, bir hata olduğu zaman kimin sorumlu tutulacağının belirlenmesinin her zaman çok da kolay olmamasıdır. Ayrıca sistemin her düzeyinde daha objektif bir değerlendirme yapılabilmesi için gerekli olan kritik bilgi her zaman bulunamamaktadır. Son olarak sistem çok kötü performans gösteren ve gelişme şansı da bulunmayan öğretmenlere karşı nasıl doğru bir tepki vereceğine karar verememektedir (Lessard, Santiago, Hansen, Kucera, 2004).