• Sonuç bulunamadı

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün Mustafakemalpaşa Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü (HUS) uygulaması hakkında şube görüşümüz

Harita ve Kadastro Mühendisinin Yapı Ruhsatına tabiYapım işlerinde Kadastral durum ve imar hatları göz önüne alınarak yapı projeleri üzerinden Yapı aplikasyon projesi’ni(HUS) hazırlaması yukarıda açıklandığı gibi yasa ve yönetmeliklere uygun olarak istenilmesi gereken bir belgedir. Kaldı ki bu belgeler İmar işlerini yürüten yerel yönetimlere; yapılaşmanın fen-sanat kurallarına uygun olarak yürütülmesi, imar planlarına göre düzenli sağlıklı bir kentleşmenin sağlanması açısından büyük fayda sağlayacaktır.

57. maddenin9. Fıkrasında “Proje müellifliği ve yapım işlerinin denetimine dair fenni mesuliyet üstlenen mimarların ve mühendislerin, 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı olmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemeleri gerekir. İdare her proje için, proje müelliflerinin, fenni mesullerin, şantiye şeflerinin mevzuata aykırı uygulama sebebiyle, süreli veya süresiz olarak meslekî faaliyet haklarının kısıtlanıp kısıtlanmadığını belirlemek üzere, ilgili meslek odasınca elektronik ortamda ve maktu bir bedel karşılığında düzenlenen, işin adının da yazılı olduğu sicil durum belgesini ister. Haklarında kısıtlama bulunan meslek adamlarına ait projeler onaylanmaz, fenni mesuliyet üstlenilmesine izin verilemez, yapı ruhsatı düzenlenemez.”denilmektedir dolayısı ile Proje müellifi ve fenni mesuliyet üstlenen mühendisin bağlı olduğu meslek odasından her iş için sicil durum belgesini alarak ilgili idareye sunması yasal biz zorunluluk olup, bu belgeleri istemeden Yapı Ruhsatı düzenleyenler yönetmeliğe aykırı işlem gerçekleştirmiş olurlar.

4708 sayılı Yapı denetimi hakkında kanun 29/6/2001 tarihinde yasalaşarak, 13/7/2001 tarih 24461 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 20/4/2010 tarihli ve 1240 sayılı yazısı üzerine , Bakanlar Kurulunun 2010/624 sayılı kararı ile;“19 ilde uygulanmakta olan 4708 sayılı Yapı Denetim Kanununun” 01/01/2011 tarihinden itibaren bütün illerde uygulanması kararlaştırılmıştır.(R.G.13/07/2010-27640)

4708 sayılı Kanunun 1. Maddesinde kanunun amaç ve kapsamı şu şekilde ifade edilmiştir; “Bu Kanunun amacı; can ve mal güvenliğini teminen, imar plânına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Bu Kanun; 3194 sayılı İmar Kanununun 26 ncı maddesinde belirtilen kamuya ait yapı ve tesisler ile 27 nci maddesinde belirtilen ruhsata tâbi olmayan yapılar ile tek parselde, bodrum katı dışında en çok iki katlı ve toplam ikiyüz metrekareyi geçmeyen müstakil yapılar hariç, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak yapıların denetimini kapsar.”

Yine aynı kanunun 1. Maddesinde “Proje müellifi :Mimarlık, mühendislik tasarım hizmetlerini iştigal konusu olarak seçmiş, yapının etüt ve projelerini hazırlayan gerçek ve tüzel kişi” olarak tariflenmiştir. Dolayısı ile, İmar kanunun 28. Maddesi Plansız alanla İmar yönetmeliğinin 57. Bölüm 4,5 ve 9. Fıkralarında belirtilen projelerin hazırlanması yapı denetim şirketlerinin görevi değildir.

4708 sayılı kanunun 3. Maddesinde “yapı denetim kuruluşları imar mevzuatı uyarınca öngörülen fennî mesuliyeti ilgili idareye karşı üstlenir.” denilmektedir Yapının temelden çatıya tüm yapım sorumluluğu ve uzmanlık alanlarına göre fenni mesuliyetleri Yapı Denetim şirketlerine aittir.

Ancak Yapı Denetim Şirketlerinin ortaklık yapısında Harita ve Kadastro Mühendisliği dahil olmak üzere bazı meslek mensuplarına yer verilmemiş olması bu fenni mesuliyetin nasıl yerine getirileceği konusunda tereddüd oluşturmuştur.

Çözüm için Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliğinin 5-4/b) maddesinde “ Bünyesinde konu ile ilgili teknik eleman bulunmayan hâllerde, hizmet satın almak suretiyle teknik eleman görevlendirerek, arsanın köşe noktalarının ilgili idare nezaretinde tespit ettirilmesini ve yapının, vaziyet planına uygun biçimde arsaya aplike edilmesini sağlar. “ ifadesi ilave edilmiştir.

HKMO genel merkezinin Yönetmeliğin bu maddesinin iptali ile ilgili olarak açtığı dava sonucu, Danıştay 6. Dairesi

E:2008/3363,K: 2010/6802 sayılı kararı ile iptal başvurusunu red ederek, 5-4/b maddesinde belirtilen hizmetin HKMO Serbest Mühendislik Müşavirlik Büroları tescil yönetmeliğinin 5. Maddesinde sayılan işlerden olduğundan bahisle, bu hizmetin Harita ve Kadastro Mühendislerince yerine getirileceğini hüküm altına alınmıştır.

Belediyelerin, Yönetmelik hükmünce istenilmesi zorunlu bulunan, yapı aplikasyon belgelerine uygun bir imalatın

yapılabilmesinin sağlanması için, yapı Denetim şirketlerinin bünyesinde Harita ve Kadastro Mühendisi bulunmuyorsa, yapının yatayda ve düşeyde doğru konumlanmasının mesuliyetini bir harita ve kadastro Mühendisince üstlenilmesinin istemesi gerekmektedir. Aksi halde açıkta kalan bu sorumluluk idarelere idari-mali ve hukuki sorunlar açacaktır.

Harita Uygulama sorumluluğu Projesi temel olarak Yapı Aplikasyon projesi ve Fenni Mesuliyeti içerdiğinden mevcut durumda Yapı Denetimli Ya da Yapı denetimsiz tüm inşaatlarda, yukarıda açık izahı yapılan nedenlerden dolayı yerel yönetimlerce

mutlaka istenilmelidir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “plan” başlıklı 1003 üncü maddesinde belirtilen “Bir taşınmazın kütüğe kaydı ve belirlenmesinde resmi bir ölçüme dayanan plan esas alınır.Planların nasıl hazırlanacağı tüzükle belirlenir.” hükmü gereğince Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca hazırlanan; 20.03.2008 tarih, 428 sayılı yazısı üzerine, Bakanlar Kurulu’nca 28/7/2008 tarihinde kararlaştırılan Tapu Planları Tüzüğü 27 Ağustos 2008 tarih 26980 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konmuştur. Bu tüzüğün “Tanımlar” başlıklı 3(1).maddesinin; (h) fıkrası, “h ) vaziyet planı : Parsellerde inşa edilecek yapıların ve eklentilerinin, teknik alt yapıların, yapı ruhsatına esas projeleri ile yerleşim planındaki ölçülerine göre, kontrol noktalarına dayalı biçimde, teknik mevzuatına uygun olarak sayısal ve çizgisel şekilde düzenlenen, kat irtifakına veya kat mülkiyetine esas konumlarını gösteren harita ve planı,” b) fıkrası, “b) Bağımsız bölüm planı : Kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmasına esas teşkil eden taşınmaz üzerine inşa edilecek yapı ve eklentilerin, bağımsız bölümlerin konumlarını ve numaralarını ruhsatına, projelerine, vaziyet planındaki ölçülerine ve teknik yöntemine uygun olarak sayısal ve çizgisel şekilde gösteren plan ve projesini...ifade eder.” hükmündedir.

Tapu Planları Tüzüğünün “yetki ve sorumluluk” başlıklı 6.maddesi de, “(1) Bu tüzük kapsamındaki tapu planlarının yapım, kontrol, aplikasyon, sayısallaştırma ve hataların düzeltilmesi işlerinin teknik sorumluluğu mühendis tarafından üstlenilir”

hükmündedir. “Mühendis” de aynı tüzüğün tanımlar başlıklı 3.maddesinin; (f) fıkrasında, “f ) mühendis : Harita ve Kadastro , harita , jeodezi ve fotoğrametri mühendisi veya yüksek mühendisi” olarak tanımlanmaktadır.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığınca, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapan 5912 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra sayın Bakan Mustafa DEMİR’ in imzası ile ‘‘Valilikler, İl Özel İdareleri, Belediye Başkanlıkları, Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlükleri, Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlükleri’’ dağıtımlı “kat irtifakı ve kat mülkiyeti” kurulması uygulamalarının yapılmasında uyulması gereken koşulları açıklayan 03 Ağustos 2009 tarih 1685 (2009/14) nolu Genelgede 534 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 5912 sayılı Kanun ile değiştirilen madde hükümleri belirtildikten sonra yapılan bu yeni düzenlemelere göre;

“Kat irtifaklı yerlerin kat mülkiyetine geçirilmesinde tapu sicili ve dayanağı olan planlarda değişiklik yapılması

gerekmektedir. Medeni Kanunumuzun 1003. maddesi ‘ Bir taşınmazın kütüğe kaydı ve belirlenmesinde resmi bir ölçüme dayanan plan esas alınır. Planların nasıl hazırlanacağı tüzükle belirlenir’ Hükmündedir’’ belirtmesi yapılmıştır.

Genelgede yukarıda alıntıladığımız Tapu Planları Tüzüğü’nün “Tanımlar” başlıklı 3.maddesinin (b) ve (h) fıkra hükümleri aynen alıntılandıktan sonra da Tapu Planları Tüzüğü’nün 9.maddesinde; ‘’Değişiklik işlemleri , ilgilisinin talebine bağlı olarak işlem çeşitlerine göre özel hükümleri gereğince yetki ve sorumlulukları belirlenmiş olan kadastro müdürlüğü , yetkili kuruluşlar veya lisanslı bürolar ya da serbest mühendis tarafından yapılır.’’ hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Fen Dairesi Başkanlığı tarafından yayımlanan 2010/4 sayılı genelgenin

“cins değişikliği’’ ‘’ İşlemin yapılmasına ilişkin esaslar” başlıklı 24 üncü maddesinde;

“(1) Genel hususlar bölümünde belirtilen bilgi ve belgelere ek olarak, yapısızken yapılı hale gelen taşınmaz malların cins değişikliği işlemlerinde yapı kullanma izin belgesi veya yapı kullanma izni almaya uygun olduğuna dair ilgili kurumdan alınan yazı istenir. Ancak Tapu Planları Tüzüğünün yayın tarihinden sonra yapılan binaların cins değişikliği işlemlerinde tüzük gereği olarak yazı ekinde veya yapı kullanma iznine ek olarak vaziyet planı ve bağımsız bölüm planı da istenecektir.(Örnek 7, 8) Kat Mülkiyeti Kanununa göre kat irtifakı kurulu olan yerlerin kat mülkiyetine geçiş işlemleri haricinde kalan cins değişikliği işlemlerinde, Belediye ve Valiliklerce yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce, cins değişikliğine esas olacak teknik çalışmaların yapılması için, yapı kullanma izni almaya uygun olduğuna dair verdikleri yazı ile birlikte mal sahibinin veya mal sahiplerinin birisinin bu konudaki talebini ilgili kadastro müdürlüğüne yapmaları istenecektir. Kadastro müdürlüklerince döner sermaye ücreti tahsil edilip, harç ilişiğinin kesildiği tespit edildikten sonra işleme ait belgeler ilgili Belediye veya Valiliğe gönderilecek, ilgili idaresince yapı kullanma izin belgesi verildikten sonra tescil işlemi gerçekleştirilecektir. Tarımsal yapılara (besi ahırı, tavuk kümesi vb.) ilişkin ilgili taleplerde de aynı işlemler yapılacaktır.

“(2) Vaziyet planının ve bağımsız bölüm planının bir harita kadastro veya jeodezi ve fotogrametri mühendisi sorumluluğunda teknik mevzuatına uygun olarak yapılmış olması ve ilgili belediyesi/özel idaresi tarafından onaylanmış olması gerekir. Bu şartları sağlamayan planlar kabul edilmez.”

“(3) Cins değişikliğine konu parsel, sayısal olarak üretilmiş veya müdürlükçe ilgili mevzuatına göre sayısal hale getirilmişse, vaziyet planında ve bağımsız bölüm planında gösterilmesi zorunlu bulunan parsel köşe koordinatları kontrol edilerek bina ve varsa eklentileri de paftasına kurşun kalem ile tersim edilir. Ayrıca, bina cepheleri, birden çok bina bulunması halinde binaların birbirleri ile olan konumları paftasından kontrol edilir. Kontrol sonucunda vaziyet planı ve bağımsız bölüm planına aykırılık tespit edilmesi durumunda işlem Tapu Planları Tüzüğüne göre reddedilir.” denilmektedir.

Vaziyet Planı açısından baktığımızda:

634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası’nın 4.maddesinde ortak yerler tek tek sayılmakta; “Bağımsız Bölümler, Eklentiler ve Ortak

Yerler Arasındaki Bağlantı” 6.maddede belirtilmekte; 6.maddenin 2.fıkrasında; “Eklentiler kat mülkiyeti kütüğünün (beyanlar) hanesine kaydedilir, bunlardan ana yapının oturduğu zeminin dışında kalanlar kadastro planında veya tapu haritasında ayrıca gösterilir” hükmü bulunmaktadır.

Parsel üzerinde sadece anayapı veya anayapılar değil ana yapının oturduğu zeminin dışında; eklentilerin, ortak yerlerin, tesis ve teknik alt yapıların da yer alabileceği İmar Kanunu, Kat Mülkiyeti Kanunu ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin ilgili maddelerinde açıkça belirtilmektedir. Tüm bu mevzuat hükümleri ile imar uygulamalarının yapılaşma adımında ;

Yapılacak yapıların, eklentilerin, teknik altyapıların, imar planına, cephe hattına, yapı yaklaşma mesafelerine, imar, tapu ve kadastro mevzuatına uygun olarak yapılması,

Bu yapılaşma sürecinde komşu parsellerin ve üzerindeki yapı sahiplerinin mülkiyet haklarının ve kamu haklarının korunması, Parselde yapılacak yapılarda, eklentilerde ve teknik altyapılarda mülkiyet ve kullanma haklarının; Medeni Kanun, İmar Kanunu, Kat Mülkiyeti Kanunu, İmar Mevzuatı, Tapu ve Kadastro Mevzuatı, açısından eksiksiz kurulması, böylece hem kişilerin hem de toplumun mülkiyet ve çevre haklarının korunması,huzur ve güvenin sağlanması amacı güdülmektedir.

Bu açıdan bakıldığında Tapu planları tüzüğünde tanımlanan “vaziyet planı”; kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmasına esas teşkil eden taşınmaz ile üzerine inşa edilecek yapı ve eklentilerin, teknik altyapıların hem İmar Mevzuatı, hem de Medeni Kanun, Kat Mülkiyeti Kanunu, Tapu Planları Tüzüğü, Tapu ve Kadastro Mevzuatı açısından imar planına uygun, yapı ruhsatına esas mimari ve mühendislik projeleri ile yerleşim planındaki ölçülerine ve konumlarına göre mülkiyet haklarının kurulması ve korunması açısından hukuki ve teknik mevzuatta ortak zemini oluşturan harita ve planı ifade etmektedir.

Sonuç

• Harita Uygulama Sorumluluğu projesi yukarıda açıklandığı üzere yasa ve yönetmelikler çerçevesinde yürütülmektedir.

• Uygulama vatandaşlarla denetim sorumluluğu hiç bitmeyecek olan belediyeler arasında mülkiyet açısından idari,mali ve hukuki sorunlar yaşanmamasını sağlamaktadır.

• Yapılaşmanın fen ve sanat kurallarına göre, imar planlarına uygun olarak teşekkülünü sağlamakta bu yönü ile vatandaşların sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamalarının teminatı olmaktadır.

• Bursa merkezinde ve ilçelerinde uzun bir süreden beri uygulanan bir işlemdir

• Harita Uygulama Sorumluluğu projesi mevcut haliyle Vaziyet Planı ve Bağımsız Bölüm planlarının uygulanması açısından son derece önemli bir adımdır.

• Yapı işleri Genel müdürlüğü Yapı denetim sisteminin genel işleyişi hakkında görüş vermeye yetkilidir ancak, imar mevzuatı hakkında aynı Bakanlığın Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğünün görüşlerine itibar edilmelidir.

• Belediyenizde uzunca süredir uygulanan harita uygulama Sorumluluğu projesi uygulamasının devam ettirilmesi hem idareniz hem de hemşerilerinizin menfaatine olacağından konu hakkında yeterli bilgisi olmayan, ilgisi de tartışmalı bulunan genel müdürlüğünü görüşüne itibar edilmemesi gerekmektedir.

Şubat 2012

Çalışma Raporu

BBP il başkanı Tahir Kahveci ve İl Yönetim Kurulu, Şubemiz 10.Dönem Yönetim Kuruluna Tebrik ziyaretinde bulunmuştur.

Ziyaret esnasında Bursa gündemini oluşturan, Adliye Sarayı, Hava Alanı, Şehir Stadı ve BESOB hakkında Düşüncelerini

ifade ederek şubemizin görüşlerini alan Kahveci, Meslek odalarının görüşlerinin kendileri için son derece önemli olduğunun altını çizdi.

Şube Başkanımız Ufuk AY geçen dönem Yönetim kurulu Olarak Bursa’nın Sorunları ve Çözüm Önerilerini 10 Başlık altında inceleyerek Bursa Raporu 1 ve Bursa Raporu 2 kitapçıklarını oluşturduklarını, Bursa için yapılacak çalışmalarda ortak akıl ile, meslek odalarının görüşleri dikkate alınarak üretilecek kararların uygulanması gerekliliğinin altını çizdi. Aksi takdirde uzun vadede birtakım sorunların oluşacağını ve bunun kentlileri sıkıntıya sokacağını belirten Ay, öncelikle Bir şehrin Ana Yasası Olan Çevre Düzeni Planı (alt ölçekli planlar, Ulaşım Master Planı) yenilenerek bu plan da bu kararların değerlendirilerek sonuca gidilmesinin yarınlar için daha doğru olacağını ifade etmiştir.