• Sonuç bulunamadı

Y. Ö.K DOKÜMANTASYON MERKEZİ TEZ VERİ FORMU

3.5. Türkiye Rusya Ticaret İlişkileri

3.5.1. Bavul Ticareti

Bavul ticareti, normal koşullar içerisinde gerçekleştirilen dış ticaretin yanı sıra, Türkiye-Rusya Federasyonu ticari ilişkilerin şekillenmesinde önemli fonksiyonlar yerine getirmiştir. Ancak, Rusya'da üretim yetersizliği ve talep fazlalığı nedeniyle 1990'ların başında "ihtiyaçtan doğan" bir ticaret şekli iken, 1995 yılından itibaren iki ülke arasındaki bavul ticareti gerileme eğilimine girmiştir.

90’lı yılların ortalarında 20 milyar dolara yakın dünyadan bavul ticaretiyle ithalat yapmasına karşın, bu gün bu rakamın yarısına kadar inmiştir.

Bavul ticaretindeki gerilemenin arkasında yatan başlıca sebepler şunlardır:

9 Rusya'nın Çin, Polonya, Yunanistan gibi daha cazip pazarlara yönelmeleri ve bu ülkelerin yarattığı rekabet;

9 Rusya'nın IMF, DTÖ gibi uluslararası kuruluşlara kayıt dışı ekonomi ile ilgili bulundukları taahhütler;

9 Rusya'da kriz sonrası uygulanmaya başlanan ithal ikameci politikalar neticesinde bavul ticareti ile gelen pek çok malını ülkede üretilmeye başlanması;

9 Ülkede bavul ticaretine karşı yürütülen kampanyalar; döviz kuru dalgalanmaları;

9 Birçok Türk girişimcinin Moskova'da mağaza açarak faaliyet göstermeye başlamasıyla birlikte talebin görece azalması;

9 Rusya'da yerli üreticilerin güçlenmesi ve güçlü Batılı firmaların pazara girmesiyle birlikte bavul ticaretine karşı kampanyaların başlaması (Özellikle yerli deri, tekstil ve hazır giyim ve inşaat malzemeleri gibi alanlarda güçlenen yerli üreticilerinin hükümet üzerindeki lobi faaliyetlerini yoğunlaştırmaları).

Rusya Federasyonu bu nedenlerle bavul ticaretini kısıtlama yoluna gitmiştir. 2001 yılı Aralık ayında Rusya Federasyonu Ekonomik Kalkınma ve Ticaret Bakanlığı, yaptığı basın açıklaması ile bavul ticareti uygulamasına son verecek önlemlerin uygulamaya konulacağını duyurmuştur. Ülke DTÖ’ ye üyelik sürecindedir. DTÖ kuralları bavul ticaretine yer vermemektedir. Rus makamlarınca bu yolla ticarete kademeli olarak son verileceği ifade edilmektedir. Bu bakımdan özellikle tekstil, deri, inşaat malzemeleri, ayakkabı, gıda ve plastik ürünleri sektörlerinde faaliyet gösteren ve Rusya ile bavul ticaretinde bulunan Türk firmalarının bu gerçeği göz önünde bulundurarak normal ihracata yönelmeleri ve pazarlama faaliyetlerini bu doğrultuda yürütmek üzere çalışmaları gerekmektedir. 69

Rusya'da bavul ticaretine ilişkin olarak 2006 yılına kadar geçerli olan yasal düzenleme şu şekildeydi:

9 Gerçek şahısların beraberinde olan, ağırlığı 50kg’ye kadar veya değeri 1.000 doların altındaki mallar gümrük vergisine tabi değildir.

9 Ağırlığı 50-200 kg veya bedeli 10.000 doları aşmayan malların, 50 kg. ve 1.000 doları aşan kısım için; en az 4 EURO / kg olmak üzere, gümrük

69 ŞEN, Gürkan Cihangir, Türkiye Rusya Federasyonu Ekonomik ve Ticaret İlişkileri, RTİB Yayınları, Mayıs 2003, s.11

değerinin yüzde 30'u kadar gümrük vergisi uygulanmaktadır. Bu gümrük vergisi; gümrük vergisi, KDV, bandrol vergisi ve diğer vergileri kapsamaktadır. Malın menşe ülkesi veya çeşidi dikkate alınmamaktadır.

9 Mal değerinin 10.000 dolar ve / veya ağırlığının 200 kg, geçmesi durumunda ise; mallar, ticari mal olarak kabul edilmekte ve yürürlükteki genel gümrük rejimine tabi tutulmaktadır.70

Türkiye’ye son 10 yılda milyarlarca dolarlık döviz girdisi bakımından yaptığı önemli katkı yanında, çok sayıda üretim ve istihdam sağlamış ve iki ülke arasındaki resmi ticaretin artmasına yol açmıştır. Ülke içindeki küçük işletmeler, büyüme ve dış pazarlara açılma fırsat ve gücüne kavuşmuşlarıdır.

Tablo 3.11. Son On Yılda Bavul Ticareti Gelirleri, Milyon Dolar 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Toplam

8.842 5.849 3.689 2.255 2.944 3.040 4.068 3.954 3.880 2.468 40.989

Kaynak: TCMB

Bavul ticareti bir geçiş dönemi uygulaması olarak, özellikle ilk yıllarda iki ülke arasındaki ticarette çok önemli işlevler yerine getirmiştir. Ancak, iki ülke arasındaki ticaretin bu kapsamda uzun süre sürdürülmesi mümkün değildir. Bu nedenle, Türkiye'de bavul ticareti ile uğraşan kesimlerin resmi ticarete yönlendirilmesi konusunda gerekli yasal düzenlemeler ve teşvikler uygulanmalıdır.

Bavul ticaretinin gerilemesinden en fazla etkilenecek sektörler arasında başta tekstil olmak üzere, deri ürünleri, inşaat malzemeleri, ayakkabı, gıda ve plastik ürünleri ilk sırada yer almaktadır.

Bavul ticareti kanalıyla Rusya’yla iş yapan firmalar zamanla çok önemli işler yapar hale gelmişlerdir. Bir çok Türk firması Rusya’da mağaza açmış ve

markalaşmaya başlamıştır. KOBİ’ ler açısından en fazla yatırımın yapıldığı ülkeler bavul ticareti kanalıyla çalışan ülkelerdir. 71

Rusya Federasyonu ile Türkiye arasında resmi istatistiklere girmeyen önemli ölçüde bir ticari faaliyet de olduğu ve bu ticaretin hacminin çeşitli kaynaklarca farklı miktarlarda hesaplandığı bilinmektedir. Rusya’nın bavul ticareti ile yapmış olduğu ithalat 2003 yılında 18 milyar dolar seviyesindedir. Bu rakamda, özellikle Çin’in, uzun ve kontrol edilmesi zor olan sınır hattından yapmış olduğu ticaretin önemli bir yer ettiği düşünülmektedir. Ülkemizden özellikle yolcu beraberinde turistler tarafından getirilen (bavul ticareti) giyim eşyası da bu kapsamdadır. Deri giyim eşyası da benzer yöntemlerle zaman zaman kargo şirketleri aracılığı ile alıcısına teslim edildiğinden bu ticaretin önemli bir unsurudur. Ancak, özellikle son yıllarda bavul ticareti olarak tanımlanan ticaret şekli normal ticari şartlara yönlenmektedir.

Türkiye ile Rusya arasında zaman zaman krize sebep olan bavul ticareti Moskova’nın aldığı son kararla yeniden gündeme geldi. Bugüne kadar yolcu başına 35 kilo yükü kabul eden Rusya, kargoyla gönderilen eşyaların iade etmeye başladı. Rusya, belirlenen sınırlar delindiğini, buna göz yummayacaklarını belirtirken, Türkiye gümrükteki yığılma nedeniyle esnafın kargoya yöneldiğini vurguluyor. Özellikle zor durumda kalan Laleli esnafı, 35 kiloyu geçen malzemeden vergi alacağını bildirilirken, 5–10 kiloluk şahsi eşyalar bile gümrüğe takılıyor.

Laleliden yapılan 3,5 milyar dolarlık ihracatın yaklaşık 2,5 milyar doları bavul ticaretinden elde ediliyor. Rusya’ya kayıtlı ihracat hazırlanan bavul ticareti yapan şirketler, pazarı Çinli firmalara kaptırmaktan endişe duyuyor.

1 Ocak 2007’den itibaren yolcu beraberi eşya limitinin 15 kiloya çekileceği göz önüne alınırsa, firmalar yeni şartlara uyum sağlamak zorundadır. Rusya’nın 125 milyar dolarlık ithalat pastasından pay alabilmek için ticareti dış ticaret boyutuna dönüştürmek lazım.

Rusya, iki yıldır gümrük kurallarını değiştiriyor. Yolcu beraberi eşyayı 1 Mart 2006’dan itibaren 35 kiloya indiren Moskova, mal gönderi süresini de bir haftadan bir aya çıkarmıştı. Kararın ardından sınırı aşan yüklerden %30 Gümrük Vergisi tahsil edilmeye başlandı. Yakınlarda gümrüklerde otomasyona geçecek olan Rusya, yılbaşından itibaren de yolcu beraberi yük miktarını 15 kiloya düşürecek.

Bavul ticaretine getirilen kısıtlamaların ardından 2005’i önceki yıllara göre 2 milyar dolar kayıpla kapatan Laleli esnafı da çıkış yolu arıyor. Bunlardan biri, Moskova’nın çıkardığı zorlukları Rusya’da şirket kurarak aşmaktır. Bavulla satış yapanlar 5-6 kişilik gruplar oluşturarak, ‘dış ticaret’ firması kuruyor. Amaç, ticaretin şirketler üzerinden gerçekleştirmesini sağlamaktır.72

Uzman ve çeşitli dernekler, bavul ticaretinin bitmiş olması iki ülke arasındaki ticaretin bittiği anlamına gelmediğini bildiriyor ve sistemli dış ticaret yapmak için birleşme çağrısı yapıyor.

Rusya bavul ticaretini sözlüğünden çıkarttığı için geçiş döneminde sıkıntılar olacaktır, bu yüzden sektör alternatif yollar oluşturmalıdır. Bu konuda ilk adımı kot kumaşı üretenler attı. Geçen yıl 10 denim firması bir araya gelerek Rusya’ya mal gönderdi. Önümüzdeki yıllarda Rusya’da ofis açmaya yönelik teşviklerin artacağı ve ortak şirket kurarak Lalelinin bir anlamda bu ülkeye taşınacağı belirtilmektedir. Bazı şirket ve dernekler hükümetin bu aşamada devreye girip sorunu çözmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar ve Lalelinin çökmesi ticarette bütün Doğu Bloğu kaybedilme endişesi yaşanmaktadır.

Kargo ve bavul ticaretinde yaşanan sıkıntıların arkasında Rusya’nın gümrüklerini kontrol altına alma girişiminin yattığı belirtilmektedir. Geçtiğimiz yıl böyle sıkıntılar yaşanmış ve gümrüklerde 60 bin çuval birikmiştir. Dış Ticaret Müşavirliği devreye girerek sorunu çözmüş ve firmalara bu ticaretin normal hale dönüştürülmesi yönünde uyarı yapmıştır. Ancak esnaf gerekli hassasiyeti göstermedi. İki ülke arasındaki ticaretin bu tarz devam etmesi mümkün olmamaktadır.

Moskova’nın amacı iki ülke arasındaki ticareti kayıtlı hale getirmek gibi görünse de, asıl hedef ülkeye yatırım çekerek yerli sanayiye teknoloji ve becerinin getirilmesidir. Bavuldaki düşüşe rağmen Rusya’ya ihracatta %40’a varan artış yaşanması dikkat çekiyor.